Erizahat (mansplaining) konusu Pelin Batu'nun neredeyse sözlük tanımı gibi videosu sayesinde gündeme geldi. Bu konu sahada araştırma yapacaklar için çok önemli. Kısaca özetleyeceğim. 1
Sahada bireysel söyleşi yaparken elbette ideali görüştüğünüz kişiyle tamamen yalnız olmak. Ancak bu her zaman mümkün olamıyor. Kalabalık aileli, evde çalışan insanlar da yalnız kalamayabiliyor, sürekli bölünüyor. Mahrem alan ya da zamanları olmayabiliyor. 2
Sizinle ailelerinin, işverenlerinin bulunduğu, girip çıktığı bir ortamda görüşüyorlar ki mahrem olmayan bir konu ise sorun olmayacağını düşünebilirsiniz. Ancak özellikle kadınlar erkeklerin olduğu ortamlarda susuyor, ya da susturuluyorlar. Dışardan müdahale de geliyor.3
Odak gruplarında farklı cinsiyetler varsa, kadınlar neredeyse hiç söz almayabiliyor. Bunu Amerika, İsveç ve Almanya'da da Türkiye'deki kadar tecrübe ettim. Evrensel 1 sorun. Ayrıca amir konumundaki birisi yakınlarındaysa gerçek fikirlerini ifade edemiyorlar-cinsiyetten bağımsız.4
Bir de grup lideri konumunda birisi varsa, geri kalanlar susabiliyor. O nedenle herkesten uzak bir alan yaratmak çok önemli. Bu bir. İkinci olarak da, ben artık odak gruplarını kadın-erkek olarak ayırıyorum ki kadınların da görüşlerini dinleyebileyim. 5
Odak gruplarında ortaya çıkan bir sorun da, yüksek eğitimli insanların çok konuşup kalanları susturması. Son bahsedeceğim sorun da yaş ilerledikçe insanların konuşmaktan çok monolog yapması. Gençler kısa cümlelerle birbirlerini bölerek konuşurken, yaşlıları kimse bölmüyor. 6
Monologlar odak grubun amacına ters. Bunların hiçbirisi Türkiye'ye has değil. Eğitim, yaş, mevki ve cinsiyet dinamiğini her yerde gördüm. Prestijli işlerden ve iyi eğitimli insanlar bunu baştan ifade ediyorlar, bu bile diğerlerini sessizleştirebiliyor. 7
Başka ayrımlar da var ama bunlar benim bizzat tecrübe ettiklerim. Sahaya hazırlık yaparken bunları düşünmenizi tavsiye ederim. Çözümler alanınıza, konunuza, kişiye göre değişecektir ancak muhatabınızı çekinip susmaya itecek etkenleri mümkün olduğunca ortadan kaldırmak önemli.8
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Sosyal Duygusal Öğrenme Akademisi Ekibi'nin öğretmenler için hazırladığı rehberden toparladım. Bu deprem bölgesi dışındakiler için. Afeti uzaktan seyreden yetişkinler çocukların ruh sağlığı için şu anda neler yapabilir?
Öncelikle çocukların kendini güvende hissetmesi için hayatlarındaki yetişkinlerin de biraz toparlanması lazım. Amaç iyi hissetmek değil, dengede hissetmek. Kendimize dikkat etmemiz çocuklarımız için önemli.
Duygularınızı gizlemeyin, paylaşın, konuşun. Ama dilinize özen gösterin. Deprem hk acı, öfke, korku dolu cümleler kurmak yerine kendi üzüntünüzü sakince aktarın.
Afad'ı yönetiyor olsam, sıfır afet yönetimi bilgim ile bir yıl içinde onbinlerce sayfalık, farklı felaket senaryolarına uygun afet anında koordinasyon ve lojistik eylem planı hazırlayabilirdim. Sosyal medya koordinasyon planı dahi yok.1
Depremden sonraki 1 dk içinde sosyal medyada arama, kurtarma, yardım çağrılarını yönlendiren, düzenleyen hesaplar, etiketler olurdu. Milyonlarca kişi kuyuya tvit atmazdı. 2
Deprem olduğundan 30 dk sonra ilk gün, ilk hafta, ilk ay o bölge ve mevsim şartlarında neler, ne miktarda lazım olacak ilan edilirdi. Ülkedeki her belediye ve stk ile koordine olunduğundan nerede ne masası kurulacak baştan bilinir, tek elde toplanır, tek yerde ilan edilirdi. 3
Evlilik teklifi korkum ilkokulda başladı. Romantik filmlerin evlilik teklifi sahnelerinden nefret ederdim. Evliliğe karşı olduğumdan değildi, karşı olacak kadar düşündüğüm bir şey değildi. Evlilik teklifini kavram olarak acayip bulduğumdan.
Her yanı ayrı korkunç gelirdi. Birincisi, seninle ömrümü geçirmek istiyorum diye düşündüğümde birine bunu ifade ederim ben. Teklif beklemem, bir porsiyon pilav daha ister misin mi bu, teklifi olur mu. Zamanla olgunlaşılacak, beraber düşünülecek bir şey değil mi?
Bağlantılı olarak bu kadar önemli bir karara "sürpriiiiiz" modunda pat diye zorlanmak. Anında evet demeniz lazım ki romantik olsun. Ya niye resmi iş başvurusu gibi teklifli kabullü ilerliyoruz, insan gibi konuşsak? Belki 70 yıl beraber yaşayalım diyorsun, her ayrıntıyı konuşurum.
İmamoğlu büyük 1 hata yaptı. Sonra daha büyük 1 hata yaptı. Şimdi özür diledi. Bundan sonrası olanlardan ne sonuç çıkaracağına bağlı. Bazı dersler net, gerisi karışık. Net olanlarla başlayalım. 1
Chp seçmeninin ne hellaleşme, ne farklı görüş kisvesi altında mevcut rejimin faillerinin ve işbirlikçilerinin ağırlandığını ve aklandığını görmeye tahammülü var. Böyle tipleri baş köşeye koyacaksak, iktidar olmanın anlamı ne diyorlar. Demek ki 2
fail ve işbirlikçilere tahammül yok diyen tabanı kazanır. Ama siyasetçilet de Akp'den kopacak seçmeni kaybederiz korkusunda. Hayır, kaybetmezsiniz. Seçmen fikir değiştirmeyecekse zaten niye seçim yapılıyor. Seçmene bu rejimden para ve güç kazananlara aynı muamelesi yapmayın. 3
Yazanlar hariç hiçbir CHP'li siyasetçi CHP'nin göç raporunu okumamış mıydı? Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, yıllar önce durumu ve sorunları tespit etmişler, çözümler üretmişler. Bu konuyu en iyi çalışmış siyasi parti konuşmayı yönlendirmek yerine, başkalarının peşinden koşuyor.1
Çözüm önerilerini 1. güncellemek, 2. detaylandırmak 3. seçmenine anlatmak yerine ancak sağa yarayacak ve sağa yarasın diye kurulmuş bir dile mahkum ediyorsunuz kendinizi. Bu taklidini yaptığınız söylemin aslı var, kararsız seçmen taklidine değil aslına meyledecek.2
Göçle, ilticayla ilgili çözüm üretmek, seçmeninin kaygılarına hitap etmek sağcıyla sağcılık kulvarında yarışa çıkmak değil. Gerçekçi, sağduyulu, sorumlu çözümler demek. Kendi önerilerinize sahip çıkmak büyük bir adım olur. Yönetmeye talipseniz, bu süreci yöneterek başlayın.3
Yenidoğan rıza veremez diyen insanlar beni açıkça endişelendiriyor. Doğduğu andan itibaren oğlumun gözünü takip ederek istemediği şeyi hemen bırakıyordum. Sürekli gözünü takip edince ihtiyaçlarını da anlıyordum. Bebekler isteklerini ilk andan vücut diliyle ifade ediyor.
Ama çoğu aile buna dikkat etmiyor ve bebekler huzursuz, mutsuz oluyor. Başkalarına da sınır koyamıyorlar büyüyünce. Bu konuda eğitim veren insanları komik bulanlar çocuk bakımı ve ebeveynlik konusundaki bilgisizliklerini ortaya dökmekten başka bir şey yapmıyor açıkçası.
Hatta annem bebeğin beden dilini takip ettiğimiz sürece hiç ağlamadığını görüp benim seni bu kadar takip edecek vaktim yoktu, sürekli iş yapıyordum diye hayıflanmıştı da üzülmesine çok üzülmüştüm. Ebeveynlere bebeklerinin gözünün içine bakacak zaman için destek lazım.