27 Temmuz 1941 yılında Varşova'da doğdu. Mühendis olan babası bir tüberküloz hastası olduğundan ailesi o çocukken kasaba kasaba dolaşıp uygun bir tedavi ortamı arayıp durdu.
Hayalindeki meslek itfaiyecilikti. Üç ay boyunca eğitim kurslarına katıldı ama yarıda bıraktı. 1957de sırf bir akrabası tarafından yönetildiği için tiyatro kolejine girdi. Yeterli eğitimi olmadığı için tiyatro yönetmeni olamadı.
Bunun üzerine Roman Polanski ve Andrzej Wajda gibi ünlü mezunlar vermiş Lodz Ulusal Film Fakültesine girmek istedi ama reddedildi. Askere gitmemek için sanat eğitimi almaya başladı. Bu süreçte aşırı kilo vererek askerlikten muaf olmayı başardı.
1964 yılında üçüncü denemesinde nihayet Lodz'a kabul edildi. Bu süreçte tiyatroya olan ilgisini tamamen yitirdi ve belgesel filmler çekmeye başladı.
Çektiği belgeseller fazla politik mesajlar içermese de sürekli sansüre takıldı. Bunun üzerine Personnel adında bir TV filmi çekti ve bununla Mannheim Film Festivalinde ödül aldı. Onu yine ödüllü filmleri The Scar ve Camera Buff izledi.
Bu dönem çektiği filmler Polonya sinemasında Ahlaki Kaygı akımı olarak bilinir. Akımın diğer öncüleri Janusz Kijowski, Andrzej Wajda ve Agnieszka Holland gibi isimlerdir.
1988 yılında On Emir'den yola çıkarak Dekalog adını verdiği on kısa film çekti. Filmlerin her biri televizyonda yayımlanmak için çekilmişti ve bir saat uzunluğundaydı. A Short Film About Killing ve A Short Film About Love uzatılmış versiyonlarıyla tüm dünyada gösterildi.
The Double Life of Veronique filmiyle o tarihe kadar yakaladığı en büyük ticari başarıyı elde etti. Bu filmin başarısı onu başyapıtları sayılan üçlemesi için cesaretlendirdi.
1993-94 yılları arasında kariyerinin son işi olacak Three Colours (Blue, White, Red) üçlemesini çekti. Bu renkler Fransa bayrağını sembolize ediyordu. Bu filmler ona dünya çapında pek çok ödül kazandırdı. Bu filmlerden sonra emekli olduğunu açıkladı.
İki yıl sonra da geçirdiği bir kalp krizi yüzünden hayata gözlerini yumdu. Öldüğünde henüz 54 yaşındaydı. Bugün #KrzysztofKieślowski 'nin aramızdan ayrılışının 25. yıldönümü. O kısa yaşamına sığdırdığın şaheserler için sana çok teşekkür ederiz büyük usta.
Share this Scrolly Tale with your friends.
A Scrolly Tale is a new way to read Twitter threads with a more visually immersive experience.
Discover more beautiful Scrolly Tales like this.