Kapheros Profile picture
Müzmin muhalif, evli, çocuklu, kedili, sana uymadıysa zamanımı alma, dm yok...

Apr 6, 2021, 20 tweets

Tarihteki yeri ve insanlarla olan ilişkisi 10 bin yıl kadar öncesine dayanıyor.
Tarih boyunca birçok ulusun efsanevi öğesi haline gelmişler, aynı zamanda birçok yazar ve sanatçı için de önemli bir öğe olmuşlar.

Asla ne yapacakları kestirilemez, kendi özel hayatına müdahale edilmesini sevmezler ve canları ne isterse onu yaparlar. Hatta siz onların sahibi değil, onlar sizin sahibiniz gibi davranırlar.
Kediler...

Kıbrıs'ta 2004 yılında, dokuz bin yıl öncesine ait bir mezar çıkarıldı ve bu mezarda, evcil bir kediye ait olduğu düşünülen kemikler vardı.
Yapılan araştırmalar neticesinde kedilerin ilk olarak yakın Doğu'da, bereketli hilal civarında evcilleştirildiği ortaya çıktı.

Uzmanlar tarafından yapılan inceleme sonucunda Felis silvertis Iybica ismi verilen vahşi kedilerin günümüzde yaşayan kedilerin atası olduğu açılandı.
Çin'de bulunan yaklaşık 5.300 yıllık fosil kayıtlarına göre de günümüzün evcil kedisi cüssesinde kediler

ziraat ile uğraşılan bölgelerde tahılla beslenen kemirgenleri avlıyorlardı.
Çoğu bilim insanının tahminine göre, kediler çoğunlukla kendilerini evcilleştirdiler ve en arkadaş canlısı olanlar, insanların yemek artıklarından ve korumasından faydalanabildiler.

Kedilere Eski Mısır’da ilahi varlıklar olarak saygı duyuluyordu. Kedilerin tanrıçası Bastet dahil olmak üzere birçok Mısır tanrısı kedigillerle tasvir edilmiştir. Kediler ayrıca, Mısırlı mitolojisine dayanarak mumyalanmış ve gömülmüşlerdir.

Mısır’da bir kediyi öldürmenin karşılığı ölüm cezasıydı. Herodotus ayrıca, Mısırlıların kedileri için birçok önlem aldıklarını ve onları kendilerinden daha çok koruduklarını anlatıyor.

Kedi Mısır’da sonsuzluğun da bir sembolü olarak kabul görmüştür. Kediler uyuduklarında genellikle kuyrukları başlarına değiyor.
Mısırlı rahipler bu uyuma halini sonsuzluğun bir sembolü olarak yorumlamışlardır.

Kediler, Antik Hindistan, Mahabharata ve Ramayana’nın iki büyük edebi destanında belirtilmiştir. Mahabharata’da, birbirlerinin ölümden kaçmasına yardım eden Lomasa adlı bir kedi ve Palita adlı bir fare ile ilgili bir pasaj vardır.

Ramayana’da tanrı Indra, güzel hizmetçi Ahalya’yı kocasından kaçmak için bir araç olarak ayarladıktan sonra kendisini bir kedi olarak gizlemiştir.

Bir İran masalı, kedinin sihirli bir şekilde yaratıldığı iddia edilir.

Eski bir Çin efsanesine göre, kedilerin yeni yaratımların işleyişini denetlemesi ve iletişim kurabilmesi için Tanrıların, kedilere konuşma gücü verdiklerine inanılıyordu.
Çin’de tanrıça Li Shou kedi biçiminde tasvir edilir.

Japonya’da, anlamı çağıran kedi olan “Maneki Neko” sembolü tanrının merhametini ifade eder.

Kedileri bağımsızlığın bir simgesi olarak gördüklerinden Yunanistan’da ve Roma’da insanlar tarafından saygı gösterilmiştir.

Yunanlılar daha sonra kendi tanrıçaları olan Artemis’i Mısır tanrıçası Bastet’le eşleştirdiler.

Kediler, eski Germen kavimlerinde fuhuş ve özgürlüğün sembolü olarak kabul edilmişler.
Papa III. Innocentius’un danışmanlarından Saint-Dominique’in,

şeytanı siyah kedi şeklinde tasvir edip, siyah kediyi uğursuzluk ve musibet sembolü yapması nedeniyle bu görüş pek çok yere yayılmıştır.
Ortaçağ boyunca kediler şeytanlarla birlikte anılmış, kafese, sepete konularak ya da kazıklara geçirilerek yakılmışlardır.

Kediler Osmanlı’da önemli bir yere sahiplerdi.
İstanbul’da yaygın olan bir rivayete göre;
“Bir kedi öldürdüyseniz Allah’ın sizi bağışlaması için yedi cami yaptırmanız gerekirdi.”

19. ve 20. yüzyılın T.S. Eliot, Patricia Highsmith, Ernest Hemingway gibi çok yazarı kedi sevgisiyle biliniyor olsa da, Mark Twain gibi bu sevgiyi çok üst boyutta yaşayanlar da var.
Mark Twain birlikte yaşadığı 19 kedisinin her birine bizon, şeytan, günah, ekşi püre, zerdüş,

tuzlu sabun, veba gibi sıra dışı ve fantastik isimler vermiş ve yapıtlarında da yerine göre onları farklı özellikleri ile kullanmış. En bilinenleri ise Tom Sawyer ve Buffalo Bill karakterleri.

Charles Dickens kedilerine o kadar bağlıydı ki, çalışma odasına girmelerine ve hatta içlerinden favorisi olanın (Efendi'nin Kedisi -Master's Cat- olarak bilinen) Dickens'ın çalışma masasına çıkarak o iş yaparken mumunu söndürmesine de izin verdiği biliniyordu.

Kimi zaman sultan, kimi zaman tanrıça, kimi zaman şeytan, kimi zaman cadı, kimi zaman evlerin baş tacı, sokakların demirbaşı olan kediler bugün dünyamızın değişmezi niteliğindeler.

Miyaaoovvvvvv.....

Share this Scrolly Tale with your friends.

A Scrolly Tale is a new way to read Twitter threads with a more visually immersive experience.
Discover more beautiful Scrolly Tales like this.

Keep scrolling