Kapheros Profile picture
Müzmin muhalif, evli, çocuklu, kedili, sana uymadıysa zamanımı alma, dm yok...

Apr 7, 2021, 17 tweets

Bir astronom, matematikçi ve dil bilimci.
Çalışmaları ile başta Kopernik olmak üzere kendisinden sonra gelen birçok bilim insanını etkilemiştir.
Şu anda Özbekistan sınırları içerisinde yer alan Semerkand şehrinde dünyaya gelmiştir.

Ali Kuşçu, babası, Timurlular Devleti’nin Hükümdarı Uluğ Bey’in doğancıbaşısı olduğu için ona “Kuşçu” lakabı verildi ve tarihe bu isimle geçti.

Küçük yaştan itibaren matematik ve astronomiye ilgi duyan Ali Kuşçu, devrin en büyük alimleri olan Bursalı Kadızade Rumi,

Gıyaseddin Cemşid ve Muinuddin Kaşi’den matematik ve astronomi dersleri aldı. Daha sonra bilgisini artırmak için Kirman’a gitti.
Eğitimini Semerkant ve Kirman’da tamamladı.
Uluğ Bey’in yardımcısı oldu.

Uluğ Bey, Kuşçu’nun astronomi konusundaki çalışmalarını takdir ettiği için, Kadizade-i Rumi’nin ölümünden sonra, Semerkand Gözlemevi müdürü olarak atandı.

1437 yılında Zic-i Gürgani adı verilen eseri tamamladı
Eser 4 bölümden oluşur:
Zaman ve Takvim, Trigonometri ve Küresel Astronomi, Güneş, Ay ve Gezegenler, Sabit Yıldız Rasatları.
Astronomi ve astroloji çalışmalarında asırlarca kullanılacak olan bu çalışma,

o zamana kadar yapılan bütün astronomi tablolarını (zîcleri) hükümsüz bırakır.

W.W Barthold bu tablolardan bahsederken “Bilimin teleskop icat edilinceye kadar erişmiş olduğu en son derecesidir” der.

Uluğ Bey’in ölümünün ardından Semerkand’dan ayrılan Kuşçu, Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’ın yanına gider.
Ali Kuşçu, Uzun Hasan ile Fatih Sultan Mehmet arasında süregelen anlaşmazlıkların halledilmesi için Uzun Hasan tarafından elçi sıfatıyla,

diplomatik bir görev ile İstanbul’a gönderildi.
Fatih Sultan Mehmet, ününü önceden duyduğu ve daha ilk görüşmesinde takdir ettiği bu bilim adamına hizmetinde çalışması için teklifte bulundu.

Bunun üzerine Ali Kuşçu Tebriz’e gider ve Uzun Hasan’dan izin isteyerek tekrar İstanbul’a döner.
İstanbul’a dönen Ali Kuşçu, bir törenle karşılanmış ve karşılayan heyet arasında zamanın uleması İstanbul kadısı Hocazade Müslihü-d-Din Mustafa ve diğer bilim adamları yer almıştır.

Geldiğinde, Fatih Sultan Mehmet’e Fathiyya adlı bir astronomi kitabı hediye eder.
Ayasofya Medresesi’ne müderris tayin edilir.
Ali Kuşçu, burada Fatih Külliyesi’nin programlarını hazırlamış, astronomi ve matematik dersleri verir.

İstanbul’un enlem ve boylamını ölçmüş ve çeşitli Güneş saatleri de yapmıştır.
Verdiği dersler büyük bir rağbet görmüş ve bilim insanları tarafından da izlenmiştir.
Dönemin matematikçilerinden olan Sinan Paşa da öğrencilerinden Molla Lütfi aracılığıyla

Ali Kuşçu’nun derslerini takip etmiştir.

Risala fi al-Hay’a: 1457 yılında Farsça yazılmıştır.
Ali Kuşçu’nun astronomi ile ilgili en önemli çalışmalarından biridir.

El-Risala fi-Hisab: Semerkant’da Farsça olarak 1472 sonuna kadar yazılmış matematik hakkında bir kitaptır.

Kitap, yıldızların hesaplamaları ve pozisyonları ile bilgileri içermektedir.

El-Risala el-Muhammediye: Arapça yazılmış cebir ve matematik üzerine bir kitaptır.

Al-Risala al-Fathiyya: Fatih Sultan Mehmet’e hediye ettiği kitaptır.

Ali Kuşçu “ekliptik eğim” i hesaplamıştır ve ekliptik hesaplamaları bugünkü değerinden çok az farklılık göstermektedir.

Ali Kuşçu ilahiyat, dini konular, dilbilim ve dilbilgisi hakkında da yazılar yazdı.

İstanbul’da 1474’te ölümünden sonra eserleri en değerli bilgi kaynakları arasında yer aldı.

Ali Kuşçu’nun eserlerinin çoğu küçük risaleler halindedir. Onun eserleri, gerek kendi döneminde ve gerekse daha sonraki devirlerde pek çok bilim adamı tarafından incelenmiştir.

Bunların bazıları üzerine açıklamalar yazılmış, bir kısmı da muhtelif dillere çevrilmiştir. Osmanlılarda astronomi ile ciddi olarak ilk uğraşan kişinin Ali Kuşçu olduğu konusunda, günümüz bilim tarihçileri arasında fikir birliği vardır.

Share this Scrolly Tale with your friends.

A Scrolly Tale is a new way to read Twitter threads with a more visually immersive experience.
Discover more beautiful Scrolly Tales like this.

Keep scrolling