Kapheros Profile picture
Müzmin muhalif, evli, çocuklu, kedili, sana uymadıysa zamanımı alma, dm yok...

Apr 8, 2021, 18 tweets

Yüzyıllar önce Dünya’nın kendi etrafında dönüp dönmediği, ayrıca Dünya’nın mı Güneş’in etrafında yoksa Güneş’in mi Dünya’nın etrafında dolandığı bilim insanları arasındaki en hararetli tartışma konularından biriydi.

Galileo Galilei’nin “Dünya dönüyor” dediği için yargılandığı bilinir. Müslüman bilim insanlarının da 10. yüzyıldan itibaren Dünya’nın döndüğünü iddia ettiklerine dair yazılı kaynaklar mevcut. Başta el-Biruni ve el-Siczi ürettikleri usturlap ile,

sonrasında ise el-Tusi ve Ali Kuşçu gökyüzü gözlemleri ile Dünya’nın döndüğünü öne sürdü.

19. yüzyılın ortalarında, Fransız fizikçi Leon Foucault, Dünya'nın kendi ekseni etrafında döndüğünü ilk kez, kesin bir biçimde kanıtladı.

1851’de Paris'te bulunan Pantheon binasının kubbesine 67 metrelik bir çelik telle 28 kg'lik ucu sivri demir bir top asar.
Büyük bir kalabalık bu deney için toplanmıştı. Sadece gözlemcilerden sessiz olmaları istenmişti.

Topun ucu bir iğne gibiydi.
Bir sarkaç, eğer herhangi bir hava akımına maruz kalmıyorsa yukarıdan bakıldığında düz bir doğrultuda salınımını sürdürür.

Leon Foucault, bir binanın tepesine tutturulmuş, yeteri kadar uzun süreli salınabilen bir sarkacın

zamanla salınım düzleminin değişeceğinin gözlemleneceğini söylüyordu.
Eğer gerçekten öyleyse bu dünyanın döndüğünün ilk deneysel kanıtı olacaktı.
Hazırlıklar bittiğinde, bir mumun aleviyle, demir kütleyi tutan ip yakılarak kesildi ve sarkaç ağır ağır salınım hareketine başladı.

Demir topun altındaki sivri uç, platform üzerindeki kum tabakasına sürterek ilk izi oluşturdu.
Sarkaç, salınımının ilk periyodunu bitirirken kumda oluşan iz dümdüz bir çizgiden fazlası değildi.
Sarkaç ikinci ve üçüncü salınımlarını gerçekleştirdi.

Sarkacın salınım düzleminde, bir süre her hangi bir değişim gözlenmemişti.
Zaman geçtikçe gözlemciler, kumun üzerindeki izlerin yavaşça değiştiğini görmüşlerdir. Sarkacın salınım düzlemi gözle görünür biçimde dönmektedir.

Bu tarihte ilk kez Dünya’nın döndüğünün açık kanıtıydı. Salınım değişse de telin tutturulduğu yer sabitti.
Dünya dönüyordu.
Yerdeki çizgilerin değişmesine sebep olan şey Dünyanın kendi pozisyonunun değişmesiydi.

Foucault’un deneyi büyük yankı uyandırdı ve farklı ülkelerde, farklı enlemlerde de denendi.

Pantheon’da insanların gördüğü şey sarkacın yönünün değişmesi değildi. Sarkaç başladığı noktadan itibaren hep aynı düzlemde hareket etmişti.

Aradaki farkı oluşturan kısım ise Dünyanın dönüş ekseniydi.
Yerdeki kumun izini değiştiren ve sarkacı saat yönüne götüren olay aslında Dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesiydi.

Dünyamız kendi ekseni etrafında döndüğü için her şey dönüyor fakat kendi hareketine sahip olan sarkaç bundan etkilenmiyordu.

Farklı ülkelerde de sarkaç deneyi başarıyla denendi. Ancak diğer sarkaçların bulunduğu bölgeye göre gösterdiği karakteristik özellikler

Foucault’ın yaptığı deneye göre son derece farklıydı. Çünkü aynı sarkacı kuzey kutbuna kurduğumuz zaman sarkacın salınımı tamamlaması (yani tam bir daire oluşturması) tamamen 24 saat sürmekteydi.

Güney yarım kürede yapıldığı zaman ise bambaşka sonuçlara ulaşılıyordu.
Sarkaç beklenen hareketi yapıyordu ancak saat yönüne değil de tam tersi olan yönde çalışmaya başlıyordu. Aynı sarkacı ekvatorun tam üzerine kurduğumuz zaman ise o beklenen hız hiçbir şekilde gerçekleşmiyordu

Hiçbir yöne hareket etmeden sadece ileri – geri hareket etmeye devam ediyordu.
Yani Foucault sarkacı Dünyanın dönmesini kanıtlamak dışında aynı zamanda Dünyanın bir küre şeklinde olduğunu da kanıtlamaktadır.

Foucault’nun yaptığı deneylerde, 48°52’ kuzey enleminde bulunan Paris’te ise sarkacın bir turunu tamamlaması 31 saat 50 dakika sürmüştü.
Ancak bu etkinin sonucunda gözlemlenen yer değiştirme sarkacın dünyanın neresinde sallandığına bağlıdır.

Günümüzde bu sarkacın bir kopyası halen daha Pantheon binasında sergilenmektedir.

Share this Scrolly Tale with your friends.

A Scrolly Tale is a new way to read Twitter threads with a more visually immersive experience.
Discover more beautiful Scrolly Tales like this.

Keep scrolling