Thread by @HSYNYILMAZ09

BU DÜNYAYA GELİŞİMİZİN SEBEBİ İMTİHAN İÇİNDİR

İmtihan; insanın kalitesini ortaya koymak için bir takım zorluklarla denenmesidir.
Bu bir bakıma madenin yüksek dereceli ateşe atılıp cevherle posanın ayrılması gibi bir ameliyedir.
Zaten dünyada bulunuş sebebimiz de

çeşitli imtihanlarla kalitemizi ortaya koymaktır. Yapılan bütün imtihanlar da ehliyeti belirlemeye, kaliteli insan seçmeye yöneliktir
Hayat baştan sona imtihandır diyebiliriz
İnsan, dünyada karşılaştığı olaylar karşısında gösterdiği tavırlarla, sahip olduğu ahlakla ve

içinde taşıdığı niyetiyle denenmektedir ve kişinin sadece "iman ettim" demesi kesinlikle yeterli değildir.
İmanını tavırlarıyla da göstermelidir
Çünkü kıyamet gününde gizli ya da açık, hayatına dair her şey ortaya dökülecek, çok hassas bir hesap yapılacaktır

Bu hesapta وَلاَ يُظْلَمُونَ فَتِيلاً
"… bir hurma çekirdeğindeki iplikçik (kıl) kadar zulmedilmez."(Nisa Sure,49)
Yüce yaratıcımız bizleri ؛ِyle uyarmaktadır
اَلَّذِى خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيَوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّكُمْ اَحْسَنُ عَمَلاً وَهُوَ الْعَزِيزُ الْغَفُورُ

“O,amel (davranı؛ ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ِlümü ve hayatı yarattı.”(Mülk Suresi, 2)
Hayat sürer iken bizi bazı hususlarda SINAYACAĞINI
Şöyle haber veriyor

وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَىْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ اْلاَمْوَالِ وَاْلاَنْفُسِ وَالثَّمَرَات وَبَشِّرِالصَّابِرِينَ
“Andolsun ki, sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mal, can ve ürün eksikliğiyle imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele.”(Bakara Suresi 155)

Sakın ha sorumsuz bir şekilde Cennete girileceğini sanmayalım.
Zira Cenab-u Allah;
اَمْ حَسِبْتُمْ اَنْ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَعْلَمِ اللهُ الَّذِينَ جَاهَدُوا مِنْكُمْ وَيَعْلَمَ الصَّابِرِينَ
“Yoksa siz, Allah içimizden cihad edenleri ve sabredenleri deneyip

Ayırmadan cennete gireceğinizi mi sandınız?” (Al-i imran Suresi 142)
Uyarıyla cennetin yolunun gِlgelik misali kadar kısa olan bu dünya hayatından geçtiğini bizlere bildirmektedi

Peki, Allah Bizleri Nelerle İhtihan Eder?
1-Kِötülükler (Seyyiat)ve İyiliklerle(Hasenat)

İmtihan Eder
وَقَطَّعْنَاهُمْ فِي الْاَرْضِ اُمَماًۚ مِنْهُمُ الصَّالِحُونَ وَمِنْهُمْ دُونَ ذٰلِكَۘ. وَبَلَوْنَاهُمْ بِالْحَسَنَاتِ وَالسَّيِّـَٔاتِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ ﴿١٦٨
"Biz onları yeryüzünde (iyiler ve a؛ağılıklar olarak) parça parça topluluklara ayırdık.

Onlardan iyi kimseler vardır. İçlerinden ِöyle olmayanları da vardı. Belki dِönüş yaparlar diye de onları güzellikler ve kِötülükler ile sınadık.”(Araf Suresi 168)

فَاَمَّا اْلاِنْسَانُ اِذَا مَا ابْتَلَيهُ رَبُّهُ فَاَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبِّى اَكْرَمَنِ

“Rabbin denemek için bir insana iyilik edip, nimet verdiği zaman, o:«Rabbim beni şerefli kıldı» der”(Fecr Suresi 15)

وَاَمَّٓا اِذَا مَا ابْتَلٰيهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبّ۪ٓي اَهَانَنِۚ ﴿١٦﴾
"Ama onu deneyip rızkını daraltınca da, "Rabbim beni aşağıladı

" der."(Fecr Süreesi:16)
Asla sizin sandığınız gibi değil siz,
كَلَّا بَلْ لَا تُكْرِمُونَ الْيَت۪يمَۙ ﴿١٧﴾
"Hayır, hayır! Yetime ikram etmiyorsunuz." (Fecr Süreesi:17

وَلَا تَحَٓاضُّونَ عَلٰى طَعَامِ الْمِسْك۪ينِۙ ﴿١٨﴾
Yoksulu yedirmek konusunda birbirinizi teşvik

etmiyorsunuz."(Fecr Süreesi:18

وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ اَكْلاً لَماًّۙ ﴿١٩﴾
Haram helâl demeden mirası alabildiğine yiyorsunuz."(Fecr Süreesi:19

وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُباًّ جَماًّۜ ﴿٢٠﴾
Malı da pek çok seviyorsunuz."(Fecr Süreesi:20)

كَلَّٓا اِذَا دُكَّتِ الْاَرْضُ دَكاًّ دَكاًّۙ ﴿٢١﴾
"Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman,"(Fecr Süresi:21)

وَجَٓاءَ رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفاًّ صَفاًّۚ ﴿٢٢﴾ وَج۪ٓيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ وَاَنّٰى لَهُ الذِّكْرٰىۜ ﴿٢٣﴾
"Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan

(yaptıklarını birer birer) hatırlar
Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak"(Fecr Süre:22-23)

يَقُولُ يَا لَيْتَن۪ي قَدَّمْتُ لِحَيَات۪يۚ ﴿٢٤﴾
"Keşke bu hayatım için ِönceden bir şey yapsaydım" der"(Fecr Süre:24)

فَيَوْمَئِذٍ لَا يُعَذِّبُ عَذَابَهُٓ اَحَدٌۙ ﴿٢٥﴾

"Artık o gün, Allah'ın edeceği azabı kimse edemez."(Fecr Süre:25)

وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُٓ اَحَدٌۜ ﴿٢٦﴾
"Onun vuracağı bağı kimse vuramaz."(Fecr Süre:26)

يَٓا اَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُۗ ﴿٢٧﴾
(Allah ؛ِyle der:) "Ey huzur içinde olan nefis!"(Fecr Süre:27)

اِرْجِع۪ٓي اِلٰى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَرْضِيَّةًۚ ﴿٢٨﴾
"Sen O'ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dِön"(Fecr Süre:28)

فَادْخُل۪ي ف۪ي عِبَاد۪يۙ ﴿٢٩﴾
"(İyi) kullarımın arasına gir."(Fecr Süre:29)

وَادْخُل۪ي جَنَّت۪ي ﴿٣٠﴾
"Cennetime gir"(Fecr Süreesi:30)

Rabbımız cümle ehli sünnet vel cemaat olan ümmet-i Mühammed'e geçici olan bu dünyada İMTİHANI kazanan ve EBEDİ olan Cennetine girme bahtıyarlığını elde eden kullarından eylesin

Değerli Arkadaşlarım
Hayırlı Sabahlar
Hayırlı Oruçlar