Atakan Sevgi / TrakyaBalkan Profile picture
Tarih meraklısı. Trakya ve Balkanlar tarihi, kūltürü, gündemi, siyaseti üzerine "içirik" üreticisi (TR dahil). Gündüzleri çorbacı, geceleri NBA sabahçı kahvesi.

Sep 2, 2021, 18 tweets

Bugün size Hırvat tiyatro ve film yönetmeni Slobodan Praljak'ın en baba kurgu senaryolarda bulamayacağınız ilginçlikteki gerçek hayat hikayesini anlatacağım.

#TrakyaBalkanSerisi

Slobodan Praljak 1945 yılında Bosna-Hersek'in Hırvat sınırına yakın kasabası Čapljina'da, Hırvat kökenli bir ailenin çocuğu olarak doğdu.

İkinci Dünya Savaşı bitmek üzereydi ve doğduğu Yugoslavya'da komünist partizanlar Nazileri yenmiş, yeni bir ülkenin temellerini atıyorlardı.

Slobodan'ın babası Mirko Praljak, komünistlerin kurduğu polis teşkilatı OZNA'nın bir üyesiydi.

OZNA'nın birincil amacı, savaş döneminde Nazileri destekleyenlerin bulunup cezalandırılmasıydı.

Yani babası bir nevi Nazi işbirlikçi avcısıydı ve avları Hırvat Nazi yanlılarıydı.

İkinci Dünya Savaşı boyunca Yugoslavya'daki Nazi işgaline en çok desteği verenler Hırvat Ustaşalar olmuştu.

Hırvatistan'da bir Nazi yanlısı hükümet kurulmuştu.

Slobodan Praljak'ın Hırvat kökenli komünist babası da, bu Nazi işbirlikçisi Hırvat faşistleri cezalandırıyordu.

Slobodan Praljak Zagreb'de 3 üniversite bitirdi:

- Elektrik Mühendisliği
- Felsefe ve Sosyoloji
- Zagreb Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Drama Sanatları

20 yıl tiyatro yönetmenliği yaptı.
Belgesel ve sinema filmleri de çekti.

📷 Povratak Katarine Kozul (1989) filminden kare.

İşte 400 küsür yıllık geçmişe sahip tarihi Mostar köprüsünü havaya uçuran Hırvat topçu birliğine emri veren kişi; bir zamanlar tiyatro oyunları Mostar'da da oynanan film ve tiyatro yönetmeni, üniversite hocası entelektüel Slobodan Praljak'ın ta kendisiydi!

Slobodan Praljak'ın savaş suçları Mostar Köprüsünü yıkmaktan ibaret değildi...

Toplama kamplarında Müslümanlara yönelik işkence, baskı, cinsel saldırı, toplu kıyım gibi suçları kumanda etmiş, köyleri ateşe vermiş, kadınlara ve çocuklara eziyet etmişti.

Slobodan Praljak'ın kumanda ettiği Hırvat birliklerinin geçtiği Vojno, Ljubuski, Prozor, Gorjni Vakif, Sovici, Doljani, Mostar, Stolac, Capljina (doğduğu kasaba), Dretelj, Gabela ve Vares'te dökülen kanın haddi hesabı yoktu!

Slobodan Praljak
"savaş kazanmak için Hırvatların Müslümanlardan nefret etmesi gerekiyor",
1997'de Hırvatların katlettiği köylüler için "onlara iyilik yaptık",
savaşta kazandığı serveti için "ben kapitalistim, hep fazlasını istedim, evet zenginim ne var bunda?"
diyen biriydi.

Slobodan Praljak savaştan sonra bir kahraman gibi muamele gördü Hırvatistan'da.

Yazdığı kitapları içişleri bakanlığı basıyordu.

Savaşta çok para kazanmıştı.
Keyfi yerindeydi.

Ama zamanla savaş suçluları için çember daraldı.

Praljak sıranın kendine geleceğini hissetti ve kapsamlı bir savunma hazırladı.
Hatta "insancıl bir general olduğunu" çektiği kısa filmlerle anlattı.

Tanıklar ayarladı; gördüğü Ustaşa sembollerini çıkarttıran komutan imajı çizdi.

Hırvatistan, AB üyeliği için savaş suçlularını teslim etti. Praljak da 2006'dan beri tutukluydu.

Savunmasında Mostar köprüsünün bombalandığı günün sabahı (!) oradaki görevinden ayrıldığını, köprüdeki patlamaya da Boşnakların yerleştirdiği patlayıcının neden olduğunu iddia etti!

Ama savunması Praljak'ı cezadan kurtaramadı.
20 yıl hapis cezası onandı.

Praljak'ın karara tepkisi tam da bir tiyatro yönetmenine yakışır şekilde oldu:
Mahkemede "Slobodan Praljak suçsudur. Kararınızı reddediyorum!" diye bağırıp siyanür içerek!

(çevirmenin tepkiye dikkat!)

Slobodan Praljak zehiri içtikten sonra öldü.

Hırvat tiyatro yönetmeni kendi hayatının senaryosunda etkileyici bir final yapmak istedi belli ki.

Sokratvari bir son ile tarihe geçmeye çalıştı ama bu hareketi Nazi liderlerinin sonlarını da hatırlatıyor!

Bu arada Praljak, hapiste geçirdiği süre göz önünde bulundurulduğunda cezası açıklandıktan sonra hapis yatmayacaktı.

Belli ki tarihe geçmek istedi bir şekilde.
Zaten 72 yaşındaydı.

Bugün (hesap ettiği gibi) Hırvatistan'da özellikle milliyetçiler ona kahraman olarak görüyor.

Savaş öncesi Praljak ile birlikte çalışan ve sinema filminin senaryosunu yazan yakın arkadaşı Boşnak yazar Abdulah Sidran, bir romanında Slobodan'ın, Komünist babasından nefret ettiğini anlatmıştı.
Ona göre iç savaş suçlularının gaddarlıklarının ardında çocukluk travmaları vardı.

Sonuç olarak Slobodan Praljak'ın bize kanıtladığı şu:

Anti-faşist bir baba, iyi bir eğitim, parlak zeka ya da sanatçı ruh, bir insanın ırkçı bir katile dönüşmeyeceğinin garantisi değil.

Toplum ve olayların gelişimi bambaşka sonuçlar doğurabiliyor.

Tam tersi de geçerli tabi.

Slobodan Praljak Uluslararası Savaş Suçları mahkemesinde ceza almasına rağmen hapiste bulunduğu süre göz önünde bulundurulduğunda salıverilecekti.

Onun niyeti, hayatını bir şovla sonlandırıp milliyetçi Hırvatların gözünde kahraman olmaktı.

Bunu başardığını söylemek mümkün:

Share this Scrolly Tale with your friends.

A Scrolly Tale is a new way to read Twitter threads with a more visually immersive experience.
Discover more beautiful Scrolly Tales like this.

Keep scrolling