Kapheros Profile picture
Müzmin muhalif, evli, çocuklu, kedili, sana uymadıysa zamanımı alma, dm yok...

Sep 14, 2021, 23 tweets

1943, Nevşehir Ürgüp’de Tahsin Ağa Kütüphanesine bir görevli atanır.
Günler geçse de tek bir kişi bile gelmez, en sonunda 1 hafta olur.
Kimsenin gelmediğini görünce amirlerine durumu bildirir.
Beklemediği bir cevap alır ;

– Kardeşim otur oturduğun yerde, maaşını düzenli alıyon mu, almıyon mu?
– Alıyorum.
– Eee, o zaman ne karıştırıyon ortalığı, gelen giden olsa maaşın mı artacak? Başına daha fazla bela alacan, o kütüphaneye yıllardır kimse gelmez zaten.

Mustafa Güzelgöz, 1921 yılında Nevşehir’in Ürgüp ilçesinde doğdu.
II. Dünya Savaşı nedeniyle 1940 yılında askere alınarak üç buçuk yıl Tokat'ta askerlik yaptı.
Askerlikten sonra memleketine döndü.

Futbola olan ilgisini gören dönemin kaymakamı, kendisinden Ürgüplü gençleri futbola çalıştırmasını istedi ve karşılığında kendisini Tahsin Ağa Kütüphanesi'nde emekliye ayrılan memurdan boşalan kadroya atadı.

Güzelgöz, kütüphanecilik alanında herhangi bir bilgisi olmadığı halde kendini yetiştirerek modern bir kütüphane oluşturma çabasına girişti.
İlk iş kütüphanenin atıl odalarındaki Osmanlıca kitapları çürümekten kurtarmaktır. İçinde elyazmaları da olan 2300 adet Osmanlıca kitap,

Yakın çevresiyle konuşarak onları ellerindeki kitapları kütüphaneye bağışlamaya ikna etmek için çabalar.
Aynı amaçla şehrin ileri gelenlerine mektuplar yazar.
Büyük şehirlerdeki varlıklı ve tanınmış Ürgüplüler de aynı mektuplardan almaya başlarlar.

Hepsi olmasa da mektuplar karşılıksız kalmaz ve kütüphaneye yeni kitaplar gelmeye başlar.
Gelen kitapları ciltler, etiketler ve kütüphane envanterine kaydeder.

O dönemde kütüphaneye okuyucu pek gelmiyordu.
O dönem devlet memurlarının çıkardığı tüm zorlukları aşarak en sonunda bir eşek aldırır,
iki de sandık yaptırır.

Köylülerin yararlanamadığı kütüphaneyi onların ayağına götürmek üzere kitapları eşeklerle taşıma fikrini hayata geçirir.
Sandıklara 200 kitap sığdırır, üstüne de ”Kitap İade Sandığı” yazarak düşer eşeği Yüksel ile yollara.

Kütüphaneye de “Sadece pazartesi ve cuma günleri açıyoruz yazar.

Yıllar içinde yılmadan hem sandıkların sayısını hem de gittiği köylerin sayısını artırır.
Tam 36 köye eşeklerle kitap taşıyan Mustafa Güzelgöz, ödünç verdiği kitapların kaydını defterlerde tutar.

Çocukların yanı sıra zamanla büyükler de okumaya başlar.
Kitap okuyanlara dünya klasiklerinden hediyeler verir. Artan talepleri karşılayamaz olunca amirlerinden yeni memur göndermelerini ister.

Ünü yayılan bu gezgin kütüphane sayesinde kütüphaneye gelenlerin de sayısı artar. Ancak kadınların hiç gelmediğini gören Mustafa Güzelgöz buna yaratıcı bir çözüm üretir

Zenith ve Singer’e mektup yazar ve onlardan dikiş makineleri göndermeleri karşılığında adlarını kütüphane girişine yazmayı teklif eder.
Zenith dokuz tane, Singer bir tane dikiş makinesi yollar

Kütüphane artık salı günleri sadece kadınlara açıktır.
Kadınların birçoğunun okuma yazması olmadığını fark eder ve halkevlerinde okuma-yazma kursları vermeye başlar.

Halıcılık kursları da açar. Köydeki halıcılığı canlandırır.

Yaptığı çalışmaları ile ulusal ve uluslararası pek çok yayın kuruluşunda yer alan Güzelgöz ‘e ilk olarak 1963 yılında Amerikan Barış Gönüllüleri kuruluş tarafından 1960 model bir cip hediye edilir.

Çalışmaları ile bir bölgesel kalkınma önderi haline gelen Güzelgöz, kütüphane müdürlüğü dışında birçok kurumda daha görev aldı. Asli görevi olan kütüphane müdürlüğünü ihmal ettiği, diğer görevlerinde şahsi çıkar sağladığı şikayetleri üzerine bir soruşturma geçirir .

Daha sonrasında raporunu baskı altında yazdığını itiraf eden müfettiş Şemim Bey’in olumsuz raporuyla emekliliği istenir.
50 yaşında iken zorla emekli edilir.
Köylüler arasında efsane olur.

Köylüler Ürgüp’e Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykelini diktiler.

18 Şubat 2005 tarihinde hayatını kaybetti.

“The Lane Bryant Uluslararası İnsanlık Hizmetinde Gönüllü Takdirnamesi” ödülünü kazanmıştır.
Hakkında kitaplar ve makaleler yazıldı.

“Aman bir şey yapmayalım da başımıza bir iş gelmesin. Çalışsan da aynı maaş, çalışmasan da“ zihniyeti halen sürmekte.

” Bir ülkede namuslu insanlar namussuzlar kadar cesur olmazsa, o ülkede kurtuluş yoktur.”

"Köy köy dolaşıp duruyodu, gomunist midir nedir?"

Share this Scrolly Tale with your friends.

A Scrolly Tale is a new way to read Twitter threads with a more visually immersive experience.
Discover more beautiful Scrolly Tales like this.

Keep scrolling