Trakya'nın Karadeniz kıyısındaki köylerinden Yalıköy'e geldik bugün.
Köy kahvesinde oturduk, yanımızda Atatürk heykeli ve "Cumhuriyeti Biz Böyle Kazandık" fotoğrafının rölyefi var!
#29ekim günü gelinebilecek en doğru yermiş meğer.
Yalıköy'ün eski ismi Podima.
Eski bir Rum köyü.
Rumlar gidince bizim Bulgaristan macırları yerleştirilmiş genelde.
Köy ismi DP dönemindeki isim değiştirme furyasında Yalıköy olmuş (1954).
Midye'nin Kıyıköy olduğu gibi.
Podima çakılı, mimari süslemelerde çok ünlüymüş zamanında.
Yalıköy, hem deniz kıyısı olduğu için hem de İstanbul'a yakınlığından dolayı yaz aylarında denize girmek isteyenlerin istilasına uğruyor.
Tabi şu an soğuk bir kuzey rüzgarı esen Ekim sonunda köy sakin,
Karadeniz hırçın.
Ama her yer İstanbulluların bıraktığı çöplerle dolu hala.
Yalıköy, istanbul'a yakın ve doğası güzel bir yer olduğu için şehire yakın kaçış arayan üst gelir grubunun da dikkatini çekmiş.
Köy yakınlarında oldukça güzel evlerin olduğu elit bazı siteler var.
Yanlış hatırlamıyorsam bazı ünlü isimlerin buralarda evi vardı.
Yalıköy'den Çilingoz sahiline doğru gittik sonra.
Burası Trakya'nın en güzel yollarından biri kanımca.
Sonbahar renkleri de yavaştan başlamış ağaçlarda görülmeyi.
Bu aralar güzel zamanlar Istrancalar için...
Çilingoz yolu üzerinde Kuzuleder Göleti var.
Burada kamp yapanlara rastladık, popüler bir kamp yeriymiş meğer.
Buradan ileride, yürüyerek ulaşılan iki şelale var ama biz bu kaz denemedik gitmeyi.
Bulmak da kolay değilmiş pek.
Çilingoz'a da uğradık.
Ancak giriş ücretliydi (38 TL).
Vaktimiz az kalmıştı, zaten daha önce de gördüğümüz yere pera vermek istemedik 10 dk için.
Yalnız devletin bu gibi doğal güzelliklerin "tamamını" özel sektör eliyle ücretli yapması kabul edilemez.
Kıyılar halkındır.
Share this Scrolly Tale with your friends.
A Scrolly Tale is a new way to read Twitter threads with a more visually immersive experience.
Discover more beautiful Scrolly Tales like this.