mehmet senol Profile picture
Spor, Tarih, Müzik...

Jul 29, 2022, 29 tweets

1

Galatasaray'ın 1 Numaralı Kurucusu nasıl bir insandı?

Kitaba koyamadığım bazı resimlerle birlikte Ali Sami Bey'in karakterini müthiş anlatan bir kaç anekdot.

71 yıl önce bugünün, cenaze gününün ayrıntıları, notları....

Aslında; bir "bugüne notlar" flood'u.

#AliSamiYen

2

30 Temmuz 1951 tarihli Cumhuriyet Gazetesi, Ali Sami Bey'in ölüm haberini 1. sayfadan ve 4. sayfada devam eden bir yazıyla okurlarına duyurur.

Klasik bir ölüm haberinin ötesinde bir yazıdır bu ve içinde hiç alışılmadık şöyle bir cümle geçer:

3

"Bütün hayatında ciddi bir karakter sahibi olarak fikir ve kanaatinin daima cesaretini taşımış, çok defa nikbete uğramış olmasına rağmen kimseye boyun eğmeyerek bütün hayat zorluklarını tek başına yenmeğe muavaffak olmuş pek kıymetli bir zattı..."

4

"kimseye boyun eğmemek...."

"fikir ve kanaatinin cesaretini taşımak..."

"bir çok nikbete (zorluklara) rağmen...

Bugün artık zor rastladığımız hasletler...

Büyük ihtimalle Ali Sami Bey'in ölüm haberini, onu çok iyi tanıyan, neler yaşadığını iyi bilen bir kalem yazmıştı..

5

Bu tespitin aynısını ölümünden yıllar sonra yayınladığı bir makalesinde, yakın arkadaşı ve Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı Başkanlığı döneminde yardımcısı olan Burhan Felek bir anısını anlatarak yapar.

Sanki, herkesin aslında bildiği yazmadığı bir sır gibi...

6

Felek, "kimseye boyun eğmeme" hikayesini yakın arkadaşı İhsan İpekçi'den dinlemiştir.

-Benim önümde bu adama hiç bir gayrı kanuni tarafı olmayan fakat yapıp yapmamak kendi takdirine bırakılmış bir iş için 135 bin lira teklif ettiler, reddetti. Şimdi meteliksiz dolaşıyor

7
Ali Sami, o dönem Afyon İnhisarları Müdürü'ydü.

Çok etkili bir görevdi.

Ama çok "yukarıdan" gelen ricaların hiçbirisini asla kabul etmediği için istenmeyen adam olmuştu!

8

Burhan Felek, Ali Sami'nin bugün bize uzaylı gibi gelen dürüstlüğüne dair bizzat yaşadığı örnekler verir.

1924 Olimpiyatları için Genç Cumhuriyet, 1924 Olimpiyatları'na katılabilmesi için Ali Sami ve arkadaşlarını görevlendirmiş, masraflar için 17 bin lira para göndermiştir.

9
Ancak parayı aldıklarında akşam olmuş, bankaya koyamamışlardır. O sırada Yerli Mallar Pazarı'nda müdür olan Ali Sami'nin kasasına koymayı teklif ederler.

Verdiği cevap, karakteri hakkında bize bilgi veriyor:

"Yahu olmaz.. Tut ki ben bu akşam öldüm. Parayı alamazsınız.."

10

Bir diğer müthiş anekdot.

Bir gün Mustafa Kemal Balıkesir'den geçerken onu coşkuyla karşılayan gençlere "Bir arzunuz var mı?" diye soruyor, onlar da İdmanyurdu'na para istiyor.

Paşa da yanındaki Başvekil İsmet Paşa'ya:

-Bu çocuklara biraz para verelim, diyor.

11

İsmet Paşa, Gazi'nin bu emrini o zaman "Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı" reisi olan Ali Sami'ye bildiriyor. Çünkü hükümet spor işleri için bu teşkilâta senelik 40-50 bin lira veriyor.

Ama hesabı "muntazam adam" Reis Ali Sami, emri alır almaz soluğu Ankara'da alıyor.

12

Ali Sami, İsmet Paşa'nın karşısına çıkıyor:

-Hükümetçe verilen parayı şu bütçedeki hizmetlere tahsis ettik. Hangi hizmeti kaldıralım da parasını İdmanyurdu'na verelim. Siz tayin buyurunuz..."

İsmet Paşa cevap verememiş, o para da verilememiş Felek'in anlattığına göre...

13

Zaten bu namuslu cesareti de Ali Sami'nin sonunu hazırlıyor; çekememezlik ve antipati ağı genişliyor; bir süre sonra görevini bırakıyor..

Bu fotoğraf, "komisyonculuk" yaparak geçindiği son döneminde, odasından...

Detaylar sanırım O'nun sadeliğini yeterince anlatıyor.

14

O dönemini bilen bir arkadaşı (Alp Ün) şöyle yazmış:

"Komisyonculuk ederek hayatını kazanmağa çalıştığı sırada bir gün kendisine sordum:
— Nasıl işlerin iyi gidiyor mu?
— Hayır, dedi; çünkü para kazanmak yolunda her vasıtayı mubah telâkki edenler arasında, dürüstlükten.../

15

"...ayrılmadığım için, büyük kazanç temin eden işler yapamıyorum; ancak kıt kanaat geçinebiliyorum."

— Ali Sami dedim, sen mükemmel ve fazilet timsali bir arkadaşsın. Seninle iftihar ediyorum...."

16

Ali Sami Bey, 28 Temmuz 1951 Cumartesi'yi 29 Temmuz Pazar gününe bağlayan gecenin sonunda vefat etti.

Erenköy'de kız kardeşi Sadiye'nin evindeydi.

17

O evin bahçesindeki küçük bir kulübede eşi Fahriye Hanım'la ve inanılmaz bağlılık duyduğu hayvanlarıyla (köpeği Ledi, saka kuşu Güdük, kargası Çakır, tilkisi) birlikte yaşıyorlardı.

Aşağıdaki fotoğrafta Güdük, Ali Sami'nin omuzunda...

17

Ali Sami'nin tek bir bir vasiyeti oldu:

"Muhakkak cenazem Sarı-Kırmızı renklere sarıldıktan sonra bir müddet Galatasaray kulübünde bulundurulsun, sonra beni defnedin..."

18

31 Temmuz pazar sabahı n'aşı Erenköy'den alındı ve Hasnun Galip Sokak'taki Galatasaray Kulübü'ne getirildi.

Yönetim Kurulu odasındaki masanın üzerine kondu.

Öğleden sonraya kadar Galatasaraylılar, odaya gelerek na'şı önünde ihtiram nöbeti tuttular, saygıyla geçtiler.

19

Kalabalığa Abidin Daver çok güzel anlattı arkadaşını:

" Onun güçlükler karşısında dönmek ve yorulmak bilmez enerjisi ye inatçı mücadele ruhu olmasaydı çok vehham bir padişah olan Sultan Hamid devrinde, bizim Galatasarayı kurmamıza ve yaşatmamıza imkân olmazdı."

20

Ali Sami Bey'in tabutu, öğleden sonra Galatasaray'dan alınarak İstiklal Caddesi üzerinde elde taşındı..

Takism Meydanı, Cumhuriyet Caddesi... Garaj Durağı'na kadar hep birlikte yürüdü yüzlerce insan...

21

Bütün Galatasaray sporcuları oradaydı...

Kulübün tüm idareciler oradaydı. Üyeler, Galatasaray Lisesi öğretmenleri...

Çok sevdiği, hiç bırakmadığı denizcilik tutkusunun unutmayan arkadaşları, oraya bir de deniz kıtası getirmişlerdi..

22

Garaj Durağı'ndan otomobillerle Teşvikiye Camisi'ne geçildi. İkindi namazının ardından Feriköy Mezarlığı'na geçildi.

Burada, Teşvikiye Camisi'ne gelirken Ali Sami aslında bir başka son ziyaretini de yapıyordu.

23

Caminin tam karşısındaki Splandit Apartmanının en üst katında eşiyle son yıllarını geçirdiği daireye de son bir kez gelmişti.

Duvarda asılı tablolar, yerdeki aslan postu, ufak balkondan, Yahya Kemal'den Ercüment Ekrem Talu'ya dostlarıyla rüya gibi geçen 65 yıl...

24

Feriköy'de de mezarının başında konuşmayı Ercüment Ekrem Talu yaptı..

"Ali," dedi; "tertemiz ahlâklı, seciyesi, dürüstlüğü ile müstesna bir insan örneği idi. Aklının kestiği ve yapmak istediği herhangi bir işi kendi şuurunda bir ülkü haline getirdikten sonra, uğrunda...

25

"...zamanını, canını, başını, gelirini, rahatını feda edercesine çalışarak mutlaka başarmağa bakardı."

Ardından diğerleri konuştu. Bir zamanlar Güneş ayrılığının kıvılcımı olan Eşref Şefik, lisenin müdürü, Fenerbahçeli arkadaşı, Ragıp Ziya...

26

O pazartesi hep hazır bulunan, müzede yanından hiç ayrılmayan Abdi İpekçi, bir yazısında şöyle der:

"Uygunsuz hareketlere karşı daima isyankâr olduğu bir çok hâdiselerle sabittir. Çok zamanlar müşkül durumlarda kalmayı namusunun zerresini feda etmemeye tercih etmiştir."

27

Ne kadar güzel anlatmış Abdi İpekçi...

"Namusunun zerresini feda etmemeyi tercih etmek..."

Ali Sami Bey, tam da oydu...

28

Tarihini bilmeyen, geleceğini de bilemez.

Kuru bir cümleyle anmamak için, O'un daha iyi tanınması için iyi ki yazmışım...

İyi günler...

Share this Scrolly Tale with your friends.

A Scrolly Tale is a new way to read Twitter threads with a more visually immersive experience.
Discover more beautiful Scrolly Tales like this.

Keep scrolling