#28Şubat darbesinin üzerinden 26 yıl geçti.
Türkiye demokrasi tarihinin kara lekesi olan bu darbe, kimler tarafından nasıl desteklenmişti?
24 Aralık 1995’te yapılan genel seçimler sonucunda, Refah Partisi oyların %21’ini alarak sandıktan birinci çıktı.
Ordu, RP’nin koalisyonda olmasını istemiyordu. Genelkurmay Başkanı Karadayı, Meclis Başkanı’nı arayarak RP koalisyonu konusunda uyardı.
28 Haziran 1996’da uzun süren pazarlıklar sonucunda RP ile DYP arasında koalisyon hükümeti kuruldu.
Ancak ülkenin “zinde kuvvetleri”, bürokrasiyle birlikte medyayı etkin kullanarak seçilmiş hükümeti indirmek için farklı yollara başvurdu.
4 Şubat 1997’de, Sincan Belediyesi’nin düzenlediği Kudüs gecesi bahane edilerek hükümete gözdağı vermek üzere ilçede tanklar yürütüldü.
Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir, tankların Sincan'dan geçişi için "demokrasiye balans ayarı yaptık" dedi.
28 Şubat 1997'de MGK, irtica gündemiyle toplandı. Askerler, REFAH-YOL hükümetinin önüne 18 madde koyarak, "bunu imzalayın ve yapın" dedi.
İşçi ve işveren sendikaları konfederasyonları bir araya gelerek MGK kararlarına tam destek verdiklerini açıkladılar.
TSK, yaklaşık 2 ay boyunca hakim ve savcılara, basın mensuplarına, rektörlere ve STK temsilcilerine irtica brifingi verdi.
Merkez medya, 28 Şubat sürecinde sivil siyasetin üzerinde bir vesayet organı olarak hareket eden TSK'nın yanında yer aldı.
Dönemin ana-akım medyası, 28 Şubat sürecinin başından beri askerlerden aldığı talimatla "silahsız kuvvetler" rolünü yerine getirdi.
17 Nisan 1997'de Tuğgeneral Osman Özbek’in Başbakan Erbakan'a hac ziyareti sebebiyle hakaret içeren konuşması medyada yer aldı.
Necmeddin Erbakan, 18 Haziran 1997'de Başbakanlık görevinden istifa etti. Koalisyon ortağı olan Çiller'in Başbakan olması bekleniyordu.
Dönemin tartışmalı Cumhurbaşkanı Demirel, Başbakanlık görevini Çiller’e vermedi. Mesut Yılmaz’ı hükümet kurmakla görevlendirdi.
Türkiye, 28 Şubat sürecinde, yaratılan korku atmosferi sayesinde dindar çevrelere yönelik korkunç zulümlere tanıklık etti.
İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Nur Serter, psikolojik işkence yöntemi olarak "ikna odalarıyla" kızların başını açmaya çalıştı.
Kamuda çalışan on binlerce insan, "irtica tehlikesi" adı altında disiplin cezası aldı, istifaya zorlandı veya memurluktan çıkarıldı.
28 Şubat'ın üzerinden 20 yıl geçmiş olmasına rağmen, hak ihlalleri giderilmiş değil. 28 Şubat mağduru 600 kişi hala cezaevinde bulunuyor.
Share this Scrolly Tale with your friends.
A Scrolly Tale is a new way to read Twitter threads with a more visually immersive experience.
Discover more beautiful Scrolly Tales like this.