Faşizme karşı hiçbir yerde, hiçbir başarılı mücadeleye ilham kaynağı olmamış Poulantzas, Laclau, Adorno vb.lerden alıntılarla dolu yazıların yağmur gibi yağdığı şu günlerde, biz faşizme karşı tarihsel zaferin en büyük mimarlarının bazı saptamalarını tekrar hatırlayalım:
Öncelikle faşizm burjuvazinin gücünün değil, zayıflığının bir göstergesidir. Onun yükselen bir devrimci işçi sınıfı hareketi karşısında kitleleri burjuva demokratik yollarla yönetemediği durumlarda gündeme gelir:
Faşizm sınıflar üstü bir iktidar veya küçük-burjuvazinin iktidarı değildir, finans kapitalin (tekelci burjuvazinin) devlet iktidarının biçimlerinden biridir:
Faşizm "sosyal demagoji" yoluyla (örneğin işsizliğin göçmenlerden kaynaklandığını ileri sürerek) kapitalizmin sefalete sürüklediği geniş küçük-burjuva kitlelerin hatta proletaryanın en geri bazı kesimlerinin desteğini alabilir.
Faşizm burjuva demokrasisinin, bütün burjuva demokratik özgürlüklerin ortadan kaldırılması ve burjuvazinin "açık terörist diktatörlüğü"nün kurulmasıdır:
Faşistler kitlelerin desteğini kazanmak için sadece onların gerici önyargılarını kışkırtmakla kalmazlar aynı zamanda kitlelerin devrimci eğilimlerine hitap etmek için kendilerine "sistem dışı", hatta bazen sahte "anti-kapitalist" bir görünüm vermeye de özen gösterirler:
Faşizm halk sınıflarına neler vaat eder, iktidara gelince ne yapar? (işçileri bütün siyasal ve sendikal özgürlüklerden mahkum bırakan, "köylü milletin efendisidir" derken onları en acımasızca ezen ve sömüren Kemalist tek parti diktatörlüğüyle karşılaştırın):
Komünistleri ve devrimcileri yok etmek için en aşağılık mücadele yöntemlerine başvurur:
Fakat en koyu faşizm bile devrimci hareketi tamamen yok etmeyi başaramaz ve burjuvaziyi de yok olmaktan kurtaramaz:
(Bütün alıntılar: Georgi Dimitrov, Faşizm ve İşçi Sınıfı, İnter Yay.)
Bu ipuçlarından hareketle günümüz Avrupa'sındaki durumu değerlendirmeye çalışırsak şunu söylemek gerekir ki bugün Avrupa'da burjuva demokrasisini tamamen yok etmeye ve burjuvazinin açık terörist diktatörlüğü +
olarak faşizmi kurmaya zorlayan koşullar yoktur. Her şeyden önce devrimci komünist partilerin önderliğinde güçlü bir örgütlü devrim işçi hareketi yoktur. Tekelci burjuvazi (finans kapital) emekçi kitleleri hala burjuva parlamenter yollarla (Engels'in ifadesiyle "dolaylı ama bir +
o kadar emin" olan bu devlet biçimiyle) sürdürebilmektedir. Faşizmle flört eden "aşırı sağ" partiler üzerinden yaratılan "faşizm hortlar" umacısı sadece kitlelere kendi arzuları hilafına merkez sağ ve sağ sosyal-demokrat burjuva hükümetleri dayatmak için burjuva demokrasilerin +
kullandığı bir şantajdır. Merkez sağ ve sosyal-demokrat partilerle faşizan "aşırı sağ" partiler birbirinin alternatifi değil tamamlayıcısıdır. Mevcut koşullarda "aşırı sağ"a karşı mücadelenin yolu merkez sağ ve sosyal demokrat partilerle "faşizme karşı ortak cephe" kurma +
hayallerinin peşinde koşmak değil "merkez" partilerle "aşırı sağ" denilen partilerin nasıl birbirlerini besleyerek kitleleri manipüle ettiklerini ve düzeni ayakta tuttuklarını göstermekten geçiyor.
@threadreaderapp unroll
Share this Scrolly Tale with your friends.
A Scrolly Tale is a new way to read Twitter threads with a more visually immersive experience.
Discover more beautiful Scrolly Tales like this.