Thread by @ecapa_aklinizi

Bazı şeyleri birbirinden ayıralım.
1) AKP'liler dahil hepimiz, İstanbul'u İmamoğlu'nun kazandığını biliyoruz. Hepimiz (AKP'liler dahil) Yıldırım kazansaydı sonuçların açıklanması, Sn Erdoğan'ın konuşması, AKP teşkilatının kutlamaları dahil her şeyin bambaşka olacağını biliyoruz.

2) Hepimiz dehşet içinde iktidarın sandığa saygı duymak yerine, bir takım ayak oyunları peşinde olduğunu görüyoruz. İktidar, "oyunuz değerli ama bana verirseniz" diyor. Bu hukuk dışı tavra, AKP'li seçmen dahil vicdanı, ahlakı, demokrasi duygusu olan herkes, itiraz etmelidir.

3) Tek adam iktidarının Türkiye'yi getirdiği yerin neresi olduğunu en kör gözler bile görüyor, en donmuş zihinler bile idrak ediyor umarım. Sandık demokrasinin yeter şartı olmamakla birlikte, gerek şartıdır. Yani sandığa saygı yoksa demokrasi yoktur.

4) İstanbul çılgın projelere HAYIR, rant kapısı olarak görülmeye YETER, Ankara'dan yönetilmeye BURAYA KADAR demiştir.

5) Bütün yaşadıklarımızın nedeni İstanbul'un AKP ve Sn Erdoğan için, başka hiçbir ille kıyaslanamaz olmasından kaynaklanıyor. İstanbul'un kaybı, Erdoğan ve AKP için diğer hiçbir ilin kaybına benzemez. Yaratıp, kurgulanarak büyütülen efsane, dün gece başladığı yerde bitti.

6) Ve yine AKP'liler dahil hepimiz biliyoruz ki, İmamoğlu ile Yıldırım arasındaki fark şu anda gördüğümüz kadar küçük olsaydı, olay biz hissetmeden kapatılırdı. Gerçekte seçimin sonucu kapatılamayacak kadar büyük olmalı ki, bunları yaşıyoruz.

7) İmamoğlu, kendisiyle ilk tanışıp sohbet ettiğim günden itibaren bende, sıcak, halkla bağ kurabilen bir insan izlenimi bırakmıştı. Ama dün yeni bir yüzünü gördük, "Sempatik Güç". İmamoğlu, dün gece CHP dahil bütün Türkiye'ye bir kriz yönetim dersi vermiştir.

8) İmamoğlu'nun yaptığı en önemli şey, kendi hakkını savunma kararlılığını, karşı tarafı yok saymaya vardırmadan kesin bir şekilde ortaya koymasıdır. AKP'ye verilen oyları ötekileştirmeden, kendisine verilen oylara sonuna kadar savunması muazzam bir başarı olarak hanesine yazıldı

9) İmamoğlu dün gece, "Erdoğanlaşıp", karşı tarafı incitmeden de siyaset yapmanın mümkün olduğunu göstermiş, Sn Erdoğan'a karşı mücadele etmek için, onun gibi davranmak gerektiği düşüncesini yıkmıştır. Rakibin kurallarını koyduğu oyunu oynarsanız, kazanma şansınız yok.

10) Seçim sonuçlarının Türkiye geneli için kesin kazananı MHP'dir. Artık herkes, MHP'nin desteği olmadan AKP ve Sn Erdoğan'nın bir seçim zaferi kazanamayacağını biliyoruz. Bunun AKP, MHP ve tüm Türkiye seçmeni üzerinde çok önemli bir etkisi olacak.

11) Seçim sonuçları (özellikle İstanbul), "Yenilmez Erdoğan", "Kendini her ortaya koyduğunda kazanır" efsanesinin üstüne kalın bir çizik atmıştır. Artık muhaliflerin "nasıl olsa bir şey değişmez" diye sandığa gitmeme, AKP'lilerin "Türkiye bizim" söylemleri darbe almıştır.

12) Ankara'da seçmen Mansur Yavaş'a yapılan haksızlığa beklentilerin çok ötesinde bir HAYIR dedi. 125 bin oy farkı, Ankara seçmeni gözünde Yavaş'ın mazlum, Erdoğan ve AKP'nin zulmeden konumuna geçtiğini göstermektedir. Seçmen "geçmişte mazlumdun, şimdi zalime dönüştün" dedi

13) Mansur Yavaş, aslında bir önceki seçimde kazandığını herkesin bildiği Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı bu kez, ayak oyunlarıyla çalınamayacak şekilde almıştır.

14) Beylikdüzü'nde yaptığını tüm İstanbul'a yayarak, Şehir Enstitüleri kuracağı vaadi, Sn İmamoğlu'na oy vermem için yeter sebep olmuştur. Oyum, kendisine helal olsun. Bu şehrin yoksul çocukları için bu projenin takipçisi ve destekçisi olacağım.

15) İmamoğlu'na verdiğim oyu Sn Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi kendine maletmesin. Şu anda ortalık utanç verici 1 şekilde karışık olduğu için bekleyeceğim, ama önümüzdeki genel seçime kadar vakit var, muhalefet iktidar için bir dönüşüm, değişim geçirmelidir. Yoksa son OY'dur.