Bugün akşam üstü açıklanacak olan Karadelik araştırmasının sonucunun “Arkadaşlar, Olay Ufku’nda mahsur kalan Klara’yı bulduk” olmasını çok isteyenler buraya gelsin...
Frederik Pohl’un, aslında 6 ciltlik ama ne yazık ki ülkemizde sadece 3 cildi yayınlanan Hiçi Destanı serisi, bana göre Kara Delikler ve Event Horison üzerine yazılmış en müthiş bilim kurgu romanıdır.
Tüm kitapları çok şükür hiç kaptırmadım kimseye. Açıklama yapılacağını @umutayildiz dan duyduğumdan beri bir daha okudum ve bir kez daha hayran kaldım Pohl’a.
1977’de yazmış bu seriyi. Hayal gücünün bilimle bu kadar güzel birleştirildiği, dramatik yapıya olağanüstü bir edebiyat üslubunun katıldığı yapıt azdır. Bu vesileyle ruhu şad olsun Pohl ustanın...
“Event Horison”, malum, ışık ve maddenin kaçamadığı, kara deliğin bir tık gerisindeki mavi çizgi. İşte hala orada bir yerde duruyor Klara. Umarım Klara’yı bulmuşlardır, Broadhead’in ruhu da huzura erer artık..
Bu vesileyle, sadece 3 cildi yayınlayan @kavram Yayınları’na ve tüm film haklarını almasına rağmen yıllardır kılını kıpırdatmayan Skybound’a @Skybound bilimkurgu severler adına saygılar sunarım!
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Bugün verilecek tarihi karar öncesinde bir de Florya Tarihi hazırladım
Çoğu ilk kez yayınlanacak fotoğraflarla, Galatasaray'ı şimdi milyonlarla buluşturan başarılara götüren, bilinmesi gereken müthiş bir fedakarlık hikayesi...
Florya'nın Kapıları flood'u...
2
Bugün Florya'daki Galatasaray futbol üssü, büyük olasılıkla üyelerin onayıyla elden çıkacak, satılacak, paraya çevrilecek; her neyse...
Birkaç yıla, orada -yine büyük olasılıkla imar değişeceği için- dev gökdelenler yükselecek.
Tıpkı Mecidiyeköy'de olduğu gibi...
3.
Florya, aslında Galatasaray için bir araziden öte anlam taşıyor.
Bugünün değerleriyle pek uyuşmayan uzun vadeli bir bakış açısı... Yenilikçi-modern, öngörülü bir vizyon...
...ve sabrederek, dayanışmayla, imeceyle başarılan, başka türlü anlatılması, anılması gereken...
30 Temmuz 1951 tarihli Cumhuriyet Gazetesi, Ali Sami Bey'in ölüm haberini 1. sayfadan ve 4. sayfada devam eden bir yazıyla okurlarına duyurur.
Klasik bir ölüm haberinin ötesinde bir yazıdır bu ve içinde hiç alışılmadık şöyle bir cümle geçer:
3
"Bütün hayatında ciddi bir karakter sahibi olarak fikir ve kanaatinin daima cesaretini taşımış, çok defa nikbete uğramış olmasına rağmen kimseye boyun eğmeyerek bütün hayat zorluklarını tek başına yenmeğe muavaffak olmuş pek kıymetli bir zattı..."
Rıdvan Dilmen'e üç soru, ardından kısa bir flood...
Dönemin Fenerbahçe Başkanı Şehzade Ömer Faruk Efendi, o General Harington'un Çay Partisi'ne niye katıldı?
Yoksa "dostluk maçı" mıydı?
"Destansı" anlattığınız "direniş maçı" kupası öznesinin çay partisine kim katılmadı?
2
Tevhîd-i Efkâr’ın 6 Ağustos 1923 tarihli haberine bakalım:
Baaşlık “Tarabya’da Dünkü Bahçe Eğlencesi”...
“Dün, General Harington tarafından Tarabya’da Summer Palace’ta (garden party) denilen bahçe eğlencesi tertip edilmiş ve bu eğlenceye Türk ve ecnebi olmak üzere..."
3
"beş yüz kişi davet olunmuştur”.
Habere göre bir İngiliz vapuru öğleden sonra
saat üçte misafirleri İstanbul’dan alıp Tarabya’ya götürmüş ve İngiliz sefaretinin yazlık sarayının kapısında General Harington ve eşi tarafından karşılanmışlardı.