TV8'in "ENTERESAN" TALİPLİSİ:A&S YATIRIM HOLDİNG
1-Evet sevgili dostlar, dün A&S YATIRIM HOLDİNG Hukuk departmanından yapılan bir basın açıklaması medya kulislerine olduğu kadar Türkiye gündemine de bomba gibi düştü…
2-A&S YATIRIM HOLDİNG’ten yapılan açıklamada Acun Ilıcalı’nın “sahibi” olduğu TV8’in %57 çoğunluk hissesinin satın alındığını ve lansmanın ise önümüzdeki günlerde yapılacağını duyurdu.
3-Ancak A&S YATIRIM HOLDİNG’ten gelen bu açıklamadan yaklaşık 2 saat sonra bu kez Acun Ilıcalı sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile “TV8 ile ilgili teklifler olduğunu” kabul etti. +++
4-+++Ancak bu tekliflerin görüşme aşamasında olduğunu henüz imzalanan bir anlaşma olmadığını kamuoyuna duyurdu…
5-Ancak bir “HOLDİNGİN” hem de hukuk departmanı vasıtası ile olmayan bir anlaşmayı duyurması pek mümkün gözükmeyince kamuoyunda bu kez “Kimdir bu A&S YATIRIM HOLDİNG?” sorusu gündeme geldi.
6-Aslında holding ile ilgili bilinen tek şey holdingin sahibi Uğur Akkuş… Uğur Akkuş da öyle iş yaşamındaki başarılarından ötürü değil,sosyetik isim Ebru Şallı’nın sevgilisi sıfatı ile magazin sayfalarından kamuoyu tarafınca bilinen bir isim…
7-Peki kimdir bu Uğur Akkuş ve A&S YATIRIM HOLDİNG firması ve gerçekleşen sadece bir “TV satınalması” mıdır,yoksa çok daha ötesinde anlamlar da içermekte midir? Bu A&S YATIRIM HOLDİNG karşımıza nasıl enteresan ilişkiler ile çıkmaktadır?
8-Evet sizler hazırsanız biz de hazırız…İşte başlıyoruz,çayı kahveyi kapan gelsin…
9-Yazımızın en başında sizlerle tarih yapraklarını biraz geriye çevireceğiz…
Tarih: 15 Mart 2010
10-Bu tarihte tüm gazeteler çok önemli bir yabancı yatırımın Türkiye’ye geleceğini adeta “müjde” havasında sayfalarına taşımışlardı. Gazetelere bu müjdeyi veren açıklamayı yapan isim ise oldukça tanıdıktı… +++
11-+++Açıklamayı Şems Türk Kuveyt-Türkiye Yatırım Danışmanlığı Şirketi Grup Başkanı sıfatı ile Uğur Akkuş yapıyordu..
12-Haberde Uğur Akkuş’un Kuveyt Emiri Şeyh el Sabah el Ahmed el Cabir el Sabah’ın Türkiye’deki “resmi danışmanı” olduğu özellikle vurgulanıyordu.
13-Uğur Akkuş ise “Emir'in yatırımlarını farklı ülkelere yönlendirdiğini” söyledikten sonra "Daha önce Avrupa ve Amerika üzerineydi.+++
14-+++Dünyadaki konjonktürün değişmesiyle artık Türkiye gözde bir ülke. Yeni Emir'in hükümete gelmesiyle tamamen rota Türkiye'ye ve komşu ülkelere döndü" ifadelerini kullanıyordu.
15-Uğur Akkuş,Kuveyt Emiri Cabir El-Sabah’ın 2,5-3 milyar dolar ile Türkiye’de bankacılık,enerji ve tarım alanında yatırım yapacağını ifade ediyordu…
16-KAYNAK:SABAH GAZETESİ-KUVEYT EMİRİNDEN 3 PROJEYE 3 MİLYAR DOLAR BAŞLIKLI HABER-15.03.2010
17-Ancak ne oluyorsa, bu açıklamadan sadece 8 gün sonra oluyordu.
18- Kuveyt Emiri’nin “Danışmanı” olarak gazetelere boy boy röportaj verip, Emir’in 3 milyar dolarını Türkiye’ye getireceğini ballandıra ballandıra anlatan Uğur Akkuş’un şirketi Şems Türk Kuveyt-Türkiye Yatırım Danışmanlığı Şirketi bir yazılı açıklama yapıyordu…
19-23 Mart 2010 tarihli bu yazılı açıklamada ise “'Şems Türk yatırım danışmanlığı şirketi Kuveyt'te bulunan bazı özel şirketlerin yatırım danışmanlığını yapmaktadır ancak +++
20-+++şirketimiz ve Grup Başkanımız Uğur Akkuş Kuveyt Emiri Şeyh el Sabah el Ahmed el Cabir el Sabah'ın temsilcisi değildir, resmi veya gayri resmi hiçbir ilişkisi olmayıp, hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır''ifadeleri kullanılmaktaydı…
21-Yani 8 gün önce “Katar Emiri’nin danışmanı olmakla” övünen hatta Emir adına konuşup, 3 milyar doları hangi sektörlere getireceğine kadar anlatan Uğur Akkuş,8 gün sonra “Ben Emir’in danışmanı değilim” diyordu.
22-Anlaşılan “birileri” Uğur Akkuş’un “kulağını çekmişti”…
KAYNAK: HABER7 HABER SİTESİ-23.03.2010 TARİHLİ-“ŞEMS TÜRK ŞİRKETİ’NDEN AÇIKLAMA”
23-Bu haberi önemli kılan ise haberin “Kaynağıydı”…Haber basın kuruluşlarına devletin resmi ajansı olan Anadolu Ajansı tarafından geçilmişti.
24-Yani devlet Şems Türk şirketi ve Uğur Akkuş’a “ ince ayar çekmiş” ve 8 gün içinde Kuveyt Emiri’nin danışmanı olduğu yönündeki açıklamalarını yine bizzat kendisine “Yalanlatmıştı” …
25-Bu tarihten sonra uzunca bir süre ne Şems Türk Yatırım Danışmanlığı Şirketi’ne ne de Uğur Akkuş ismine rastlanmayacaktı…
26-Bu arada sessiz sedasız biçimde İstanbul’da bir şirket kurulmaktaydı:AS YATIRIM…
27-Şirketin kurucusu ise Kuveyt’li yatırım firması ASWAR NATIONAL GROUP’tu… Kurulan şirketin ortağı ve CEO’su ise Uğur Akkuş olacaktı…
28-Tarih yaprakları 28 Ekim 2012’yi gösterdiğinde gazetelerin ekonomi sayfaları bu kez Kuvetli yatırım şirketi ASWAR NATIONAL GROUP’un “Türkiye’de kurduğu şirketi” AS YATIRIM üzerinden enerji sektörüne dev bir yatırım yaptığını duyuruyorlardı.
29-AS YATIRIM adına CEO Uğur Akkuş Güney Koreli CX Solar Korea, KEPCO ve Kincoa ile güneş santrali kurulması için anlaşma imzalıyordu.
30-Bu anlaşmadan sadece 10 ay sonra 8 Temmuz 2013 tarihinde ASWAR NATIONAL GROUP, bu kez Türkiye’de kurduğu diğer şirketi olan AS ENERJİ üzeriden +++
31-+++Amasya’da Organize Bölgesi’nde tam 1,5 milyar dolarlık bir doğalgaz çevrim santrali yatırımı kararı aldığı haberleri ile basında karşımıza çıkacaktı.
32-Anlaşmayı imzalayanlar arasında yine A&S YATIRIM’ın CEO’su Uğur Akkuş’u görüyoruz…
33-Şimdi Uğur Akkuş ve A&S YATIRIM HOLDİNG şirketlerine bir virgül koyuyoruz…Geri döneceğiz tabii ki…
34-2014 yılında Türkiye’de önemli bir siyasal değişim yaşanacak ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu AKP’nin 2.Genel Başkanı ve Başbakan olarak Türk siyasal hayatında en önemli figürlerden birisi olarak sahneye çıkacaktı.
35-Şimdi “Arkadaş ne alaka şimdi Acun,TV8,Uğur Akkuş ile Davutoğlu” dediğinizi duyar gibiyiz lakin hiç demeyin floodun devamında çok alakası olduğunu anlayacaksınız.
36-Ahmet Davutoğlu Başbakan olarak ilk resmi ziyaretlerinden bir tanesini Kuveyt’e gerçekleştirdi..
37-Bu boşuna değildi zira Davutoğlu Dışişleri Bakanlığı döneminde Kuveyt ile yakın ilişkilerin kurulması için çaba sarfetmiş ve +++
38-+++Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanlığı döneminde ilk kez Türkiye ile Kuveyt arasında işbirliği çalışmaları yürütecek olan Türkiye-Kuveyt İşbirliği için Ortak Komitesi kurularak "Türkiye-Kuveyt İşbirliği İçin Eylem Planı"nı imzalamışlardı…
39-Davutoğlu AKP Genel Başkanı ve Başbakan olduktan sonra Erdoğan’ın gölgesinden çıkarak kendi bağımsızlığını ve liderliğini ilan etmeyi kafasına koymuştu. Ve İngiltere ile yakın ilişkilerinin bu konuda kendisine büyük avantaj sağlayacağını umuyordu…
40-Ama bunun için kendi “yabancı sermayesine” de ihtiyacı vardı…İşte Davutoğlu nasıl kendi medyasını ,kendi akademisyenlerini,kendi sermayedarlarını,kendi bürokrasisini oluşturma çabasına girdiyse kendi “yabancı sermayesini” de oluşturmak için çalışmaya başlamıştı.
41-Davutoğlu’nun kendi “yabancı sermayesi” olarak konumlandırdığı Kuveyt “seçimi” boşuna değildi.
42-Zira Kuveyt bundan tam 120 sene evvel İngiltere ile imzalanan Protektora (Koruma) Anlaşması ile fiili olarak “İngiliz” sömürgesi haline gelmiş ve İngiltere’nin koruması ve nüfuz alanına girmiş bir ülkeydi.
43-Anlaşma döneminin Kuveyt Şeyhi El-Mübarek ile o zamanlar Büyük Britanya İmparatorluğu olarak bilinen İngiltere arasında imzalanmıştı...
44-Erdoğan Katar sermayesi ile kendi “Yabancı sermayesini” oluştururken Davutoğlu ise yolunu Erdoğan’dan ayırıp AKP içinde kendi “bağımsızlığını” ilan edeceği zaman “Kuveyt sermayesini” kendi tarafında ikame edecekti...
45-Şimdi tekrar geri dönmek üzere Davutoğlu kısmına da bir virgül koyalım ve bu kez de TV8’in yapısına kısaca bir göz gezdirelim…
46-TV8 kamuoyunda Acun Ilıcalı’nın kanalı olarak bilinse de kanalın tamamı Ilıcalı’nın kontrolünde değil. Kanalın %30 Doğuş Grubu yani Ferit Şahenk tarafından satın alındı.
47-Ancak işler istenildiği gibi gitmedi ve TV8 özellikle geçen sene çok ciddi manada zarar etmeye başlayınca Doğuş Grubu Acun Ilıcalı’ya %30 ortak oldukları televizyondaki ortaklıktan çıkmak istediklerini söylediler.
48-Hatta televizyonun %30’unu alırken verdikleri 110 milyon doları vermesi halinde Acun Ilıcalı’ya hiç kar etmeden aldıkları %30’u geri vermeyi teklif etseler de mali sıkıntı içerisindeki Acun Ilıcalı’nın bunu kabul etmesi mümkün olmamıştı…
49-Ve bu o dönem medyayada yansımış,yaşananları Aydın Özdalga HABER 3 sitesindeki köşesinde “ŞEYMA’NIN 750 BİN TL’LİK KREDİ KARTI EKSTRESİ ACUN VE FERİT ŞAHENK’İ BİRBİRİNE DÜŞÜRDÜ” başlıklı 13 Mayıs 2018 tarihli yazısında detayları ile kaleme almıştı…
50- Ancak Şahenk TV8’deki payını sadece ticari zarardan ötürü satmak istemiyordu…
51-Zira Ferit Şahenk NTVSPOR’dan,turizm yatırımlarına ve nihayetinde Garanti Bankası’nın satışına kadar uzanacak geniş bir “SATIŞ” sürecine girerek adeta kademe kademe Türkiye’deki varlıklarını satıyordu.
52-Aynı Ferit Şahenk 2017 yılının Kasım ayında İngiltere’de Londra’da Hüsnü Özyeğin ile birlikte DOME YATIRIM BANKASI isimli bir yatırım bankası kuruyordu...
53-Bu bankanın en önemli müşterilerinden birisi de yine İngiltere’de kurulan bir firma üzerinden ÜLKER hisselerini ve doğal olarak aslında servetini yurt dışına transfer eden Murat Ülker oluyordu.
54-Murat Ülker’in bir başka özelliği ise Ahmet Davutoğlu’nun çocukluk arkadaşı olması ve daha da ötesinde Ahmet Davutoğlu’nun kızı Sefure Davutoğlu’nun Murat Ülker’in yeğeni Ahmet Özokur ile evli olması nedeni ile iki isim arasında akrabalık ilişkisi olmasıydı.
55-Öte yandan bu evlilik bir süre önce sona erse de Murat Ülker ile Ahmet Davutoğlu arasındaki ilişki hiç etkilenmemiş, Murat Ülker Ahmet Ahmet Davutoğlu’nun kurucusu olduğu Bilim ve Sanat Vakfı’na mali desteğini de sürdürmüştü...
56-Ferit Şahenk-Murat Ülker-Hüsnü Özyeğin’in yolu Londra’da kurulan DOME YATIRIM BANKASI’nda kesişirken DOME YATIRIM BANKASI’nın en üst düzey danışmanlığı görevi ise EXETER çıkışlı,İngiliz vatandaşı eski ekonomi bakanı Mehmet Şimşek’e verilecekti.
57-İşte Ferit Şahenk TV8’deki payının satışı için 2018 Mayıs’ından beri zaten fırsat kollamaktaydı…
58-Şu an medyaya yansıyan A&S YATIRIM HOLDİNG’in TV8’den satın aldığını belirttiği %57’lik hissenin %30’luk kısmı Şahenk’in TV8’deki hissesi. Yani Acun aslında elindeki %70 hissenin %27’ini satıyor…
59-Peki TV8’in %57’sini satın aldığını açıklayan bu A&S YATIRIM HOLDİNG’in yönetiminde kimler var diye şöyle bir baktığımız zaman karşımıza enteresan 2 kişi çıkıyor…
60-Bunlardan birincisi Mehmet Turan Kışlakçı…
61-Mehmet Turan Kışlakçı ismini Türkiye kamuoyunun yakından tanıması Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrasında oldu.
62- O dönemde cinayetin aydınlatılması için kamuoyu yaratan Türk-Arap Medya Derneği başkanı olan Mehmet Turan Kışlakçı’nın 2 önemli özelliği vardı…
63-Bunlardan bir tanesi öldürülen Cemal Kaşıkçı’nın yakın arkadaşı olması… Peki Cemal Kaşıkçı’nın özelliği neydi?
64-Suudi Arabistan’da yaşanan İngiltere-ABD nüfuz mücadelesinde İngiltere tarafında olan ve uzun yıllar Suudi istihbaratının başkanlığını da yapmış olan Türki El Faysal’ın danışmanı olması ve kendisinin de İngiliz kanadında yer alması…
65-Mehmet Turan Kışlakçı’nı ikinci önemli özelliği ise cinayet sonrasında üzerindeki gizem perdesi bir türlü kalkmayan Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz’i +++
66-+++Türk-Arap Medyası’nda profesyonel olarak kendi başkanlığı döneminde işe alarak çalıştırmış olması ve Kaşıkçı ile Cengiz’in tanışmasını sağlayıp evlilik kararı almalarına vesile olan isim olması.
67-Bu arada Mehmet Turhan Kışlakçı’nın başkanı olduğu Türk-Arap medyası derneği de ilginç organizasyonlara imza atıyor mesela…Örneğin çeşitli ülkelerde Arap Baharı konferansları veren Cemal Kaşıkçı’nın seminerlerine bu dernek sponsor oluyor.
68-Arap Baharı’nı destekleyenlerden bir tanesi ise Yugoslavya’daki dağılma sürecini tetikleyen OTPOR’u CANVAS adı altında güncelleyerek başta Mısır olmak üzere,Tunus,Cezayir,Yemen,Libya gibi ülkelerde sahaya süren SOROS…(Soros ise Rotschild Ailesi için çalışmakta)
69-İşte bu “ARAP BAHARI” seminerleri de hep SOROS ve bağlantılı olduğu fonlar ile gerçekleştiriliyor aslında.Türk-Arap Medyası Derneği burada “ARACI KURULUŞ” durumunda…
70-Ama bu Mehmet Turhan Kışlakçı’nın çok daha ilginç bir özelliği daha var…
71-Kışlakçı,Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde Anadolu Ajansı’nda Ortadoğu ve Afrika bölge direktörü görevine getiriliyor…
72-AA içerisinde yıldızı en çok parlayan isim oluyor ve Davutoğlu ile yakınlığı ile ön plana çıkıyor. Davutoğlu’nun AA’nın“EDİTÖR MASASI”söyleşilerinde AA Genel Müdürü ve AA Genel Müdür Yardımcısı’ndan sonra sürekli Mehmet Turhan Kışlakçı’yı AA'nın bu prestij yayınında görüyoruz.
73-İşte Kışlakçı öncülüğünde AA içerisinde “Davutoğlu’na açık siyasal destek veren” “Malatyalılar Grubu” isimli bir grup oluşuyor ve bu gruba dahil isimler Davutoğlu döneminde kritik noktalara gelmeye başlıyorlar. Bu grup Davutoğlu'nun Anadolu Ajansı içerisindeki "ekibi"...
74-Ve tabii Davutoğlu’nun Pelikan Bildirisi ile tasfiyesi ile birlikte başta Mehmet Turhan Kışlakçı olmak üzere AA içerisindeki “Malatyalılar Grubu” da tasfiye ediliyor…
75-A&S YATIRIM HOLDİNG’in dikkat çeken bir diğer yönetim kurulu üyesi ise Cem Ataç…
76-Cem Ataç, daha önce Barclays Bank’ın Türkiye Ofisi Genel Müdürü olarak görev yapmış bir isim. Barclays Bank ise Edmund de Rothschild’in kızı ile evli olan “DAMAT” Marcus Agius’un kontrolünde…Hali ile aslında Barclays Bank Rothschild Ailesi’nin kontrolü altında…
77-Yani A&S YATIRIM HOLDİNG aslında Kuveyt sermayesi… Arkasında bulunan şirket ASWAR INTERNATIONAL GROUP… Bu grup ise Kuveyt Emiri’ne yakın..
78-Türkiye’de Uğur Akkuş ile ASWAR INTERNATIONAL arasındaki “resmi ortaklık” ise ASWAR ŞEMS GAYRIMENKUL İNŞAAT YATIRIM LİMİTED ŞİRKETİ üzerinden gerçekleşmiş durumda
79-Bu şirketin İstanbul Ticaret Odası’na kayıt ve Ana Sözleşme Tescil tarihi ise 08.11.2010. Şirket 1 milyon TL sermaye ile kurulmuş…
80-Şirkette Uğur Akkuş’un 460 bin TL, Ömer A Alrashid’in ise 440 bin TL sermayesi gözükmekte…Ömer A Alrashid ise Kuvet merkezli olan ve aslında A&S YATIRIM HOLDİNG’i kurduran ASWAR NATIONAL GROUP’un Başkanı ve CEO’su…
81-Bu arada A&S YATIRIM HOLDİNG Kuveyt merkezli “kendisini kurduran” ana şirket ASWAR NATIONAL GROUP’un “tıpkısının aynısı” bir logo kullanıyor…
82-Gelelim Acun ve Şahenk’in TV8’ini satın aldığını açıklayan A&S YATIRIM HOLDİNG’in “resmi” adına…
83-Şirket İstanbul Ticaret Odası’na kayıtlı AS GLOBAL YATIRIM HOLDİNG ANONİM ŞİRKETİ olarak geçmekte…
84-Şirketin odaya kayıt oluş ve ana sözleşme tescil tarihi ise 18.04.2019…Yani bundan sadece 4 ay önce kurulan bir şirket. Ve kuruluş sermayesi sadece 1 milyon TL…
85-Ancak bu şirketin İTO kayıtlarına Yönetim Kurulu üyesi olarak sadece Uğur Akkuş ve Emre Akkuş bulunmakta.
86-Şirketin resmi internet sitesi olan asinvestmentholding.com’da ise yönetim kurulunda bu 2 isimle birlikte yukarıda da isimlerini zikrettiğimiz Mehmet Turan Kışlakçı ve Can Ataç dışında Serhat Erdoğan da Yönetim Kurulu Üyesi olarak gözükmekte…
87-Ve geçtiğimiz hafta içerisinde Ahmet Davutoğlu’nun Ankara Beysukent’te tuttuğu ofis FOX TV tarafından görüntülendi ve Davutoğlu’nun partileşme çabaları noktasınsaki en somut haber yapılmış oldu.
88-Şimdi yazımızın başından beri dağılmış olan parçaları bir araya getirelim…
89-A&S YATIRIM ŞİRKETİ aslında Kuveyt merkezli ASWAR NATIONAL GROUP’a ait…
90-Kuveyt İngiltere’nin fiili “sömürgesi” durumunda ve nüfuz alanında…Davutoğlu ise İngiltere’ye yakın bir isim ve yeni partisini kurmak üzere…
91-Bu partinin bir “medya organına” ihtiyacı var…
Burada devreye “İngiliz” yardımı Davutoğlu’nun Dışişleri ve Başbakanlık döneminden itibaren yakın ilişki kurduğu Kuveyt üzerinden geliyor.
92-TV8 ise mali sıkıntıda…
TV8’de %30 hissesi olan Ferit Şahenk İngiltere’de DOME YATIRIM BANKASI’nı kurup başına da üst düzey yönetici olarak EXTER çıkışlı,İngiliz vatandaşı ve daha da önemlisi “Yeni parti” çalışmalarının etkin isimlerinden Mehmet Şimşek’i getirmiş durumda.
93-Şahenk’in Londra’aki DOME BANK’ının en önemli müşterisi ÜLKER… Murat Ülker ile Davutoğlu hem çocukluk arkadaşı hem akrabalık ilişkileri var geçmişte yaşanmış bir evlilik yolu ile…
94-Yönetim kurulunda Anadolu Ajansı’da “Davutoğlucu” ekibin başında bulunan Mehmet Turan Kışlakçı’nın ve KÜRESEL MERKEZ AKIL içerisinde İngiltere’nin temsil ettiği –dikkat ediniz İngiltere’yi temsil eden demiyorum İngiltere’nin temsil ettiği diyorum gayet bilinçli biçimde-
95- Rothschild’in bankası Barclays Bank’ın Türkiye Genel Müdürlüğü’ü yapmış olan Cem Ataç olan,İngiltere nüfuz alanındaki Kuveyt merkezli ve Kuveyt Emiri’ne yakın ASWAR NATIONAL GROUP işte tam da bu anda ortaya çıkıyor.
96-Ve TV8’in %57’sini satın alıyor…
Böylece hem İngiltere’de bankası olan Şahenk’in TV8’de bulunan %30 hissesi alınarak Şahenk zararda kurtarılıyor ve para büyük ihtimalle İngiltere’ye DOME YATIRIM BANKASI’na transfer ediliyor, +++
97-+++hem de İngiltere nüfuz alanındaki Kuveyt üzerinden gelen destekle yeni partinin Davutoğlu kontrolündeki KARAR GAZETESİ’nden sonra televizyon kanalı olarak konumlandıracağı TV8 operasyonu yapılmış oluyor.
98-Burada Acun Ilıcalı’nın yaptığı “Daha resmi bir anlaşma yok” açıklaması ise elindeki %70 hissenin %27’sini yahut biraz daha fazlasını daha yüksek rakama satabilmek içi yaptığı bir blöf.
99-Ama Acun Ilıcalı ciddi manada sıkıntıda ve bu blöfü uzun süre sürdürebilmesi de pek olası gözükmüyor.
100-Bu arada tabii Uğur Akkuş ismi geçmişte “Kuveyt Emiri’nin danışmanıyım” deyip yatırım açıklamaları yaptıktan sadece 8 gün sonra Emir ile olan bağını reddetmiş bir isim olması nedeni ile +++
101-+++“Benzeri bir olay TV8 satın alma sürecinde de yaşanabilir mi?” diye de insan düşünmeden edemiyor.
102-Ama satın alma kesinleşse de kesinleşmese de buradan görülen kesin sonuç Davutoğlu kanadının kendi medyasını kurmak için, hem de “KRALİÇE” destekli biçimde düğmeye basmış olduğu.
103-TV8 ise gerek kanalın zorda olması gerekse Şahenk’in Londra bağlantıları dolayısı ile biçilmiş kaftan olarak ilk satınalma seçeneğinin uygulandığı kanal olarak belirlenmiş olarak gözüküyor.
104-Bu satınalma işlemi herhangi bir nedenle gerçekleşmese dahi bundan sonra geri dönülmeyeceği ve bir başka kanal üzerinden yeni partinin medya ayağının oluşturulacağını söylemek de çok zor değil…
105-İşte bu nedenle ne A&S YATIRIM HOLDİNG sıradan bir şirket, ne de TV8 satınalması sıradan bir medya yatırımıdır. Ve bu satınalma bir medya yatırımının çok ötesinde anlamlar ifade etmektedir.
106-Bu saate kadar bizimle olup bizi okuyan yahut daha sonra okuyacak tüm dostlara bin selam olsun…
Ve klasikleştiği gibi bitiriyoruz floodumuzu… “Takdirleriniz beğenilere,beğenileriniz RT’lere yolculuk etsin”
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
YENİDOĞAN ÇETESİ SKANDALINDA GÖZÜMÜZÜ ÇEVİRMEMİZ GEREKEN BAŞKA HUSUSLAR VE YANIT BEKLEYEN ÖNEMLİ SORULAR
1-Yenidoğan Çetesi skandalının yenidoğan bebeklerin bile isteye 3 kuruş para için ölüme gönderilmesi ile ilgili karşımıza 2 önemli ayak çıkıyor:
2-Bunlardan ilki ve en önemli ayağı tabii ki Sağlık Bakanlığı.
İkinci ayak ise skandaldaki vurgunun yapıldığı SGK’nın bağlı olduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı…
3-Şimdi kronolojik olarak gidelim isterseniz…
CİMER üzerinden skandalın ihbar edildiği ve soruşturma başlatıldığı tarih olan 27 Mart 2023 tarihinde İstanbul İl Sağlık Müdürü şu anda Sağlık Bakanı olan Kemal Memişoğlu.
YENİDOĞAN ÇETESİ’NİN KORKUNÇ FAALİYETLERİ VE SGK VURGUNU İLE İLGİLİ 19 HASTANENİN ADI GEÇERKEN NEDEN SADECE 9 HASTANENİN RUHSATI İPTAL EDİLDİ?
1-Malumunuz tüm Türkiye “Yenidoğan Çetesi” adı verilen,insanlıktan nasibini almamış 3 kuruş için yenidoğan bebekleri bile isteye ölüme sürükleyen bir çeteyi ve+++
2-+++ bu çetenin yenidoğan bebekleri nasıl ölüme sürükleyip,bir de bunun üzerinden nasıl SGK’ya kestikleri faturalar ile devasa bir vurgun yaptığını konuşuyor.
3-Skandalın ortaya çıkmasının ardından uzun sayılabilecek bir süre açıklama dahi yapmayan Sağlık Bakanlığı ise dün itibariyle skandala ismi karışan 9 hastanenin ruhsatını iptal etmişti.
NOBEL’İ KİM KAZANDI? : DARON ACEMOĞLU MU, KÜRESEL ŞİRKETOKRASİ Mİ?
1-Efendim malumunuz bizim kendisi hakkında 2018 yılında yani 6 sene önce 87 maddelik bir flood da kaleme aldığımız Daron Acemoğlu 2024 Nobel Ekonomi Ödülünü kazandı.
2-Acemoğlu böylece bu ödülü kazanan 3. Türk oldu.
3-Peki Nobel Ekonomi ödülünü kazanan Daron Acemoğlu muydu yoksa Acemoğlu’nun “Parlak bir savaşçı” gibi uğrunda kuramlar oluşturduğu bir ekonomik felsefe ve bu felsefenin Dünya’ya hakim olmasını isteyen “Küresel Şirketokrasi” mi bu ödülü kazandı?
İYİ OKU FATİH ALTAYLI “SEN KİMSİN?” YAZIYORUM: “BU BİZİM PEŞREVİMİZ,HODRİ MEYDAN”
1-Dün Erdem Atay VERYANSIN TV’de konuştu, ben burada daha da detayları ile yazdım ve Fatih Altaylı @fatihaltayli hemen İmamoğlu savunmasına geçti. AKP’li de olmuşuz.:)))
2-Bu @fatihaltayli bizim Erdem Atay ile ortak yazdığımız bir yazı sonrasında bir kez de hemen TEKE TEK programında yazılarımızın konusunu olan zat-ı muhterem için 48 saatte PR programı çekmiş, yine burada olduğu gibi bizi “Tanımadığını” (!) söylemişti. Ama sorularımıza cevap veremeyip rezil olmuştu.
@fatihaltayli 3-Şimdi Fatih Altaylı @fatihaltayli bana bak;
Sen Erdem Atay’ı da beni de gayet iyi tanıyorsun.
Biz de seni “Gayet iyi” tanıyoruz.
O zaman biraz konuşalım senle…
“FOTOKOPİ MAKİNESİ” ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR : “BİR DİPLOMA HİKAYESİ”
1-Yıllardır Erdoğan’ın diplomasını tartıştık,eleştirdik muhalif seçmenler gazeteciler olarak hatta HKP bir adım öteye giderek diploma konusunu hukuka da taşıdı.
2-En sonunda mahkeme İBB’den bundan 1 sene önce Erdoğan’ın diplomasını istediğinde enteresandır ki İBB bu talebi “Kişisel verilerin gizliliği” gerekçesi ile reddetti!
3-İmamoğlu başkanlığında, CHP yönetiminde bir belediye niye böyle bir şey yaptı diye tartışıldı kısa süre o dönem ama sonrasında yine enteresan biçimde özellikle muhalif medyada bu olayla ilgili haberler bıçak gibi kesildi.
SİYASET DÜNYASINDAKİ ENFEKSİYON VE HAYATİ SORU : “SON KARARINIZ MI?”
1-Bu ülkenin siyasi atmosferini analiz etmek için öncelikle memleketteki siyasi partileri analiz etmek lazım.
2-Bu yazı sonrasında her partinin fanatiği olan okurlar tarafından eleştirilecek hatta eleştiri sınırlarını aşan yorumlara maruz kalacak olmamız zerre kadar umurumuzda değil zira yazdıklarımız gerçeğin ta kendisidir.
İşte başlıyoruz…
3-İktidar olup vurgun-talan-nepotizm batağına gırtlağına batan,Türkiye’nin 22 senesini resmen çalan,adaleti yok eden, Cumhuriyetin ekonomik kazanımlarını küresel sermayeye peşkeş çeken,+++