Thread by @stomodeum

İslamda evrim ve evrimin Yaratış biçimi olduğu iddiası...

Bu uzun bir zincir olacak belki ileride kitap haline de getirebilirim.
Bu zincirde
1-Evrim niçin yaratılış biçimi olamaz*
2-Ademin topraktan yaratılması
3-Ademin ilk insan olması
4-Cennetten yeryüzüne indirilmesi

5-İnsansıların islamda evrimin var olduğu iddialarını çürütmesi
6-Evrime delil olarak gösterilen ayetlerin incelenmesi

Maddelerini inceleyeceğiz.

Evrim niçin yaratılış biçimi olamaz…
Öncelikle hıristiyan,Musevi ve Müslüman dinadamlarının yakın süredir evrimle ilgili pozitif söylemlerinin kendimce bir yorumlamasını yapmak istiyorum. Sonra evrim niçin yaratılış biçimi olamaz sorusunu cevaplayacağım.

Bruno meydanda yakıldı,Galileo hapsedildi ama Kopernikle birlikte dünyanın güneşin etrafında döndüğüne H. sapiens artık kani oldu. İbrahimi dinler (Yahudilik,Hristiyanlık,İslam) Yüzyıllarca genel olarak Batlamyus’un evren modelini kabul etmiş ve inananlarına dayatmıştır.

Bu dayatma bazen çok şiddetli bazen daha hafif seyretti. Batlamyusun evren modeli dünyayı merkeze alıyor diğer gök cisimlerinin dünyanın çevresinde döndüğünü savunuyordu.

"Güneş de bir delildir onlara, akar gider yörüngesinde... O azîz ve alîmin (o üstün kudret sahibinin ve her şeyi bilenin), yaratması böyle olur işte! Ay için de birtakım safhalar, duraklar tâyin ettik;

Ne güneş aya kavuşabilir, ne gece gündüzün önüne geçebilir. O gök cisimlerinden her biri, birer yörüngede akar, durur..." (Yasin, 36/38-40)

Batlamyus m.s 2. Yüzyılda yaşadığı için bu evren modeli Museviliğe pek girmedi ama Hristiyanlık ve İslam kurumsal din yapısı Batlamyusun modelini eğitiminin baş köşesine koydu.

Kuranda da dünyanın bir yörüngede hareket ettiğine dair ayet yokken güneş,ay ve yıldızların hareket ettiği çeşitli ayetlerde söylenir. Açıkça kuran da batlamyustan çok etkilenmiştir.

Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir.(Rahman 5)

Kuran Batlamyustan etkilenmese evreni yaratn tanrı, dünyanın evren için bir toz zerresi olduğunu bilirdi, Veya güneşle ayın kıyasını yapmaz,güneşin hareket ettiğini söylerken dünyanın hareket ettiğine dair tek söz etmez olur muydu?

Belli ki insanlar gök yüzüne bakıp gördüklerini bir model şeklinde kabul etmişlerdi. Araplar da öyle. Dünyada dolaşan bir insan dünyanın döndüğünü,hareket ettiğini hissetmez. Depremlerde olan birkaç saniyelik hareket bile insanı korkutmaya yeter.

Kafasını göğe çevridiğined güneş,ay ve diğer gök cisimleri oysa hareket etmektedirler. Elbette teleskop bilmeyen insanlar için dünyanın sabit olduğu, güneş ve ayın eşit büyüklükte sanılabildiği ve dünyanın çevresinde doğudan batıya hareket ettiği,

ve batarken kara balçığa battığı normal açıklamalardır.

Nihayet güneşin battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar (gibi) buldu. Kehf 86

Kopernikten sonra dünyanın evrenin merkezi olmadığını (ki Batlamyus evren olarak sadece birkaç gezegend ve yıldızdan oluşan bir fanus hayal ediyordu.) öğrendik. Her geçen zaman dünyanın küçüklüğü ve evrenin büyüklüğünü daha çok öğreniyoruz.

Belli sınırları olan bir fanus içinde Dünya mucizevi bir yer olabilirdi. Ama gözlemleyebildiğimiz evren içinde dahi dünya kumsaldaki bir kum tanesinden daha fazla bir yer işgal etmez.

Evrenin sınırları genişledikç.e,dünyanın özel bir yer olduğu ve Tanrı tarafından insanlar için varedildiği iddiası da artık savunulamayacak hale gelmiştir.

Peki teleskopun icadından sonra,Brunoyu yakan,galileoyu hapseden din ve dinadamları ne yapmıştır? Müthiş bir yetenekle tevil şampiyonu olmuşlardır. Ayetlere hemen yeni bilimsel gerçeklere uygun manalar verilerek varlıklarını korumuşlardır

Din daima bunu yapar. Önce alay eder,red eder,korkutur,şiddet uygular ama gerçek artık herkesçe kabul edildiğinde ise bunu zaten tanrı kutsal kitabında yazmıştır diye eski ayetlere yeni yorumlar uydurur.

Darwin de Kopernikle benzer bir şey yapmıştır. insanı tanrının sureti olmaktan çıkarıp bir primat türü olarak hayvanların arasına koymuştur

. İnsanın primat olduğunu ve bu dünyada evrildiğini,ortak atasının şempanzenin de en yakın ortak atası olduğunu kabul etmek evrim fikrinin kırmızı çizgileridir. Klise ve batı muhafazakrlığı hemen bu fikre şiddetle karşı çıktılar.Alay ettiler,güldüler,kovdular

Ama şimdi evrim fikri 160 yılın sonunda her geçen gün gerçek olduğunu kanıtlayınca din kurumları tevil şampiyonluğuna tekrar soyundular. Ayetler yeniden yorumlandı.Eğilip büküldü,başka anlamları olan kelimeler bulundu

Kutsal kitaplar falcılar gibi yuvarlak kelimelerle konuşmayı severler. Bu nedenle her durumdan kendilerini haklı çıkarabilirler.

Şimdi evrim konusunda da yaşadığımız budur. Papalık Hristiyan dünyasının en üstündeki makam olarak evrimi kabul etmiştir
bbc.com/turkce/haberle…

İslam dünyası henüz bu aşamaya daha gelmese de din görevlileri,dindar filozoflar arasında epey zamandır bir hareketlenme başlamıştır.

Oysa Türlerin kökeninden sonra geçen 160 yılda din adamları,dindarlar,dindar düşünürler daima evrim teorisiyle alay etmişler,hakaret etmişler,evrim teorisini anlatmaya çalışanlara maymunlar demişlerdir.

160 yıldır evrim düşüncesine daima köstek olmuşlar ve tek katkı sunmamışlardır.(Ortaçağda yaşayan Müslüman düşünürler hakkındaki düşüncelerimi yazacağım)

Ülkemizde özellikle Özalla beraber artan evrim karşıtı baskı Vehbi dinçerler döneminde eğitime hakim olmuştu. Bu güne kadar da bu baskı artarak sürmektedir

Osmanlı döneminde zaten savaşlardan başını kaldıramayan bir devlet ve ulema evrim teorisine karşı bir refleks geliştirmedi. Birkaç kişi (Ahmet Mithat,Şemsettin Sami,Hoca Thasin) Darwin ve doğal seçilime,insanın evrimine çekingen paragraflar ve sayfalar ayırmışlardır.

Cumhuriyetle birlilkte evrim teorisi okullarımızda biyoloji derslerinde Avrupa ve ABD ye göre zamanının ötesinde anlatıldı

1930’larda Dünyada canlılığın ortaya çıkışı ve insanın evrimiyle başlayan biyoloji müfredatı Menderes hükümetiyle birlikte her sene kırpılmış türk çocukları evrim gerçeğinden uzak tutulmuştur.

‘’Liselerde okutulacak biyoloji kitaplarınıDinimize ve kökenimize inanmış kimseler hazırlasın’’
Fethullah Gülen 1968

Demirel dönemi 1976 eğitim hedefleri;‘’Türk İslam kültürünün aşağılanan unsurları eğitimden çıkarılacak,İslami değerler öne çıkarılacak,Pozivitizm dışlanacak….’’

Modern biyoloji eğitimine 1980’de tamamen son verildi Demirel döneminde. 1985’de yaratılış görüşü biyoloji müfredatına girdi.
1990’da evrim konusu biyolojide son bölümde 2-3 paragraf yeralmaya başladı.

‘’Günümüzde biyoloji ile ilgili birçok bilim adamı,hayatın çeşitliliğini,bir hücre içinde geçen hayat olaylarının olağanüstü nizamını ve kainatın çok ince bir düzenle işlediğini görerek Allahın varlığını idrak ettiklerini belirtmişlerdir.’’(1992 Biyoloji lise ders kitabı)

1990’alrın başında Adnan Oktar’ın Bilim Araştırma vakfı ortaya çıkar. Hep bir elden dindarlar,muhafazakrlar ve dindar siyasetçiler türk yurduna bilimi sokmamaya sanki and içerler.

Sadece Sağ iktidarlarda değil DSP içinde MEB de evrim karşıtlığı devam ettirirlir.
‘’Darwin kuramına doğruluğu kanıtlanmış kuram olarak bakmak yanlıştır…’’(Metin Bostancıoğlu DSP 2000

2003 AKP Hüseyin Çelik…’’ Yaratlış aynen kalacak,değiştirmeyeceğiz…’’

Ve şimdi evrim biyoloji müfredatından çıkarıldı. Hatta yobaz eller Ankara tabiat tarihi müzesinden insanın evrimi bölümünü kaldırttı. Hatta evrim kelimesişne sansür uyguladılar. Evrim yazan kelimelri bantla kapadılar.
arkeofili.com/tabiat-tarihi-…

Bir doğa tarihi müzesinden evrimi kaldırmak sanırım insan zekasına bu güne kadar yapılmış olan en büyük hakaretlerden birirdir.

Öyleyse şimdi İslamcı bazı düşünürlerin ve dindarların evrim var demesi beni rahatsız etmiyor tabi ki. Bundan mutlu oluyorum. Ama evrim var, Allahın yaratılış biçimi denildiğinde ise elmaya giren kurtçuk görmüş gibi tepki veriyorum.

Yok öyle, yıllarca evrim karşıtlığı yap,alay et,hakaret et,köstekle sonra evrim yaratılış biçimi de.

Bunu diyemezsiniz. Ahlaken de doğru değil,gerçek de değil. Bunu anlatacağım. Yıllarca karşı olduktan sonra bulunan her fosili aynı yerden emir almışcasına karalamaya çalıştıktan sonra, şimdi evrimi utanmazca kotarıp yine hastalıklı yaratılış düşüncenize kotaramazsınız

Evrimi olduğu gibi kabul edeceksiniz. O zaman inancınız kimseyi ilgilendirmez. Ama bilimi sulandıramazsınız.

Evet,evrimi çalışan dindar bilim insanları var. Bunlar laboratuarda bir ateist gibi çalışıyıor olabilirler.

Ama bu onların başarısı değil,bilimin kendisini yaratılış felsefesinden uzak tutarak yüzyıllardır vermiş olduğu mücadele ve çalışma sistemiyle ilgili. Sizi kendi halinize bıraksak ilk fırsatta elmayı çürütürsünüz

Mustafa İslamoğlu, Caner Taslaman şimdi evrimi savunan bazı muhafazakar ya da İslamcı düşünürler. Ne değişti bunların aklında? Ne değişti biliyor musunuz? Evrimi öğrendiler

Yani evrimi şimdi savunmaya başlamalarının kuranı daha iyi anlamalarıyla ilgisi yok. Sanki Mekke Arapçasını mükemmel olarak öğrendiler de mi ayetlere artık yeni anlamlar yüklüyorlar? Arapçalarını mı ilerlettiler de kuranda evrimi gördüler? ELBETTE HAYIR.

Önce evrimi öğrendiler,karşı çıkılamayacak kanıtları olduğunu bir noktada fark ettiler ve sonra inançlarıyla barışık kalmak için tevil yapmaya soyundular

Öyle ya, sahneden ayrılmaya hiç niyetleri yok. Yıllarca sahnede evrim karşıtlığını anlattılar şimdi sahnede islamda evrim olduğunu anlatıyorlar.

Mustafa İslamoğlu bir videosunda gittiği müzelerde gördüğü fosilleri anlatıyordu.İnsansıları görmüş ve hayret etmiş. Dimi şimdi bunların hangisi adem?

Evet doğruyu görmek,gerçeği fark etmek çok güzel bir şey. Evrime karşı olma,hatta evrimi anlat ama bunu dinine kotarma. Sen illa konuşmak zorunda mısın? Bak yıllarca evrim karşıtlığı yaptınız hata ettiniz. Şimdi de Evrimi yaratılış biçimi olarak anlatıyor ve yine hata ediyorsunuz

Evrim yaratılış biçimi olarak anlatılamaz,kabul edilemez…

Evrim H.sapiensin gezegendeki düşünsel yolculuğunun en önemli üretimidir. Saf olarak,düşünen ve sorgulayan insan üretimidir.

Dindarların,din kurumlarının evrim fikrine hiçbir katkısı olmamıştır. Evet, Müslüman evrimciler,hristiyan evrimciler olmuştur ama bunlar ilhamlarını kutsal kitaplarından asla almadılar. Yine daha önce evrim fikrini düşünen ve yazan sorgulayan akıllardan aldılar.

Evrim fikrini yaratılış biçimi olarak anlatmaya çalıştığınızda evrimin büyülü dili bir anda kararır. Renkleri solar. İnsanın merak duygusunu törpüler

Allahın yaratış biçimi olarak anlattıktan sonra ha ‘’Ol dedi oldu’’ de ha evrimle yarattı de. Bir farkı kalmaz. Önemli olan Allah’tır

Evrimi yaratılış biçimi olaark anlatan insanlar Allaha vurgu yapar ve evrimi önemsizleştirir. Bir süre sonra bunların devamları biz allahı anlatalım yeter, nasıl yarattıysa yarattı. Önemli olan Allahın varlığı ve emrileridir diyen insanlara dönüşeceklerdir.

Evrim yaratılış biçimi olamaz. Çünkü evrimin amacı yoktur,yönü yoktur,bilinci yoktur. Bu güne kadar evrim mekanizmaları arasında bilinçsiz doğal etkenler dışında tek bir bilinç izi saptanmamıştır.

Evrimi tornavida olarak alet çantasından alırsınız bir depremle çekiçe döner. Evrimi kerpeten diye alet çantasından alırsınız iklim değişikliğiyle testereye döner.

Evrimle tasarım yapılamaz. Evrim plansızdır,amaçsızdır ve yönsüzdür.

Her bir yıldırımın her bir rüzgarın her bir yağmurun her bir buzul zamanın ya da kuraklığın canlılığın evrimini yönlendirme gücü vardır. Fakat bu yönlendirme belli bir yöne doğru değildir

Aynen yıldırımın nereye düşeceği belirsiz ama doğal nedenlere bağlıysa evrimin de yönü belirsiz ama doğal nedenlere bağlıdır. Oysa Tartışmasız olarakYaratılış işi planlı olmalıdır,amaçlı olmalıdır.

Evrim yaratılış biçimi olamaz çünkü evrimin insan oluşturma diye bir amacı yoktur. Oysa Tanrı planlayarak insan yaratacağını onlarca ayette söyler.
‘’Rabbin meleklere: “Ben çamurdan bir insan yaratacağım.” demişti.(Sad 71)

Kuran ve hadislerde onlarca ayet Gezegenin insan için yaratıldığını yani insanın amaç olduğunu açık cümlelerle söyler.

Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.zariyat 56
Yerde olanların hepsini; sizin için yaratan O'dur(Bakara 29

Göklerde olanları, yerde olanları, hepsini sizin buyruğunuz altına vermiştir.(Casiye 13)
Sizin için yeryüzünde çeşitli renk ve biçimlerle yarattığı şeyleri de sizin hizmetinize verdi. Öğüt alan bir toplum için bunda ibretler vardır (Nahl 13)

Herşeyin insan için yaratılıp insanın buyruğuna verilmesi hem amaçlı bir yaratmayı gösterir hem de evrimin temel mantığıyla çelişir.

Canlı bilimleri canlıların hem doğa ile hem de birbirleriyle mücadele içinde olduğunu ve yaşadıkları ortamda üreyerek genlerini sonraki nesle geçirmek için

bazen işbirliği yapsalar da genelde birbirlerini besin için kullandıklarını gösrteriyor.

Yani savanada savunmasız bir insanla karşılaşan aslan için kuranda geçen her şeyi insan için yarattık ayeti bir şey ifade etmez.

Ya da içimizde bizi konak olarak kullanan çoğu asalak türlerin insanın hizmetinde olduğunu düşünemeyiz. Evrim canlıların birbirlerinden dönüştüğünü söyler. İnsan da insansı atalarından türeyen bir primattır

Evrim islama göre yaratılış biçimi olamaz. Çünkü evrim insanı hayvanlar aleminde primatlar takımında kuyruksuz maymunlar ailesinde homo cinsine ait onlarca türden biri olarak kabul eder.

Oysa Kuran birçok ayette hayvanı aşağılama olarak sunar ve kafirlere,inanmayanlara,emirlere uymayanlara karşı hayvan der. Bu evrimi kabul eden bir kitabın dili olamaz.Evrimle yaratan bir tanrının da sözü olamaz.

İçinizden cumartesi günü yasağını çiğneyenleri elbette bilirsiniz. İşte bundan dolayı onlara "sefil maymunlar olun!" dedik.(Bakara 65

Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten (söz) dinleyeceğini yahut düşüneceğini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapıktırlar. (Furkan 44)

And olsun ki, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık; onların kalbleri vardır ama anlamazlar; gözleri vardır ama görmezler; kulakları vardır ama işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibi hatta daha sapıktırlar. İşte bunlar gafillerdir.(Araf 179)

Ayrıca hayvan davranışlarıyla ilgili her geçen gün daha fazla bilgi ediniyoruz. Hayvanların artık birçoğunun insanlar gibi hissettiğini,öfke,kıskançlık,duygusal yıkım ve acı duyduklarını biliyoruz. Hepsinin kendilerine yeter bir zekaları ve bilinçleri var

Ölümü,yaşamı fark ediyorlar. Dolayısıyla artık ırkçılığı bırakın türcülük yapmanın ayıplandığı bir insan zihnine doğru son hızla yolculuk yapıyoruz

Evreni yaratan, canlıları ve insanı evrimle yarattığı iddia edilen bir tanrının hayvan kelimesini aşağılama olarak,küfür olarak kullanması açık bir çelişkidir.

Evrimin yaratılış biçimi olamayacağıyla ilgili düşüncelerim bunlar.
Yarın 2. madde
Ademin topraktan yaratılması evrime aykırıdır...

Adem'in topraktan yaratılması...

Promotheus gözyaşı ile toprağı karıştırarak kilden insan heykeli yapar. Oradan geçen Athena bu heykeli çok beğenir ve ona ruhundan üfler. İlk insana aslanın gücü, tavuskuşunun kibri ve tavşanın ürkekliği katılır. İlk insan Yunan mitolojisinde böyle yaratılır.

Topraktan yaratılma mitleri birbirinden bağımsız olarak insan toplumları ve kültürlerinde ortaya çıkmıştır.Toprak ana deyimi tüm kültürlerde bulunur

Topraktan yaratılma Özellikle tarım devrimi sonrası mezopotamya’da hakim mitoloji olmuştur.Ayrıca Amerikan yerli mitlerinde,orta asya kültürlerinde ve Çin mitolojilerinde topraktan yaratılma yer bulur.

İnsan bir tohumun topraktan canlanmasına daima hayret ederek bakmıştır.

Çin mitolojisinde Tanrı Pangu insanı çamurdan yaratır. Başka bir çin Mitolojisinde de bu defa Tanrı Nüwa kendine benzeyen insanı topraktan yaratır.

Bir Mısır efsanesinde, tanrı Khnum‘un insanı çamurdan yarattığı söylenir

Orta asya Altay mitolojilerinde tanrı Ülgen düşünce gücüyle topraktan insanı yaratır.

Afrika mitolojilerinde de topraktan insan yaratılma mitolojileri yaygındır. Mesela Nijerya’da tanrı Obtala insanı topraktan yaratmış tanrı Olorun ona canlılık vermiştir

Maya efsanesine göre ilk insan çamurdan yaratılmıştır. Kuzey Amerika kızılderilerine göre de ilk erkek ve kadın kutsal bir topraktan yaratılmıştır.

Görüldüğü gibi topraktan yaratılma mitolojileri birbirinden bağımsız olarak değişik coğrafyalarda ve insan kültürlerinde yaygın görülür.

Tıpkı güneşin tanrılaştırılması ya da ayın tanrılaştırılması gibi. Çünkü her coğrafyada yaşayan arkaik insanlar için güneş ve ay etkileyici görünür. Toprakta aynen böyledir

Bir tohumun filizlenmesi bir fidenin yerden çıkıp metrelerce büyümesi insanlarda daima hayranlık uyandırmıştır.

Aristo’dan yaklaşık 18. Yüzyıla kadar evrenin 4 elementin değişik oranlardaki karışımıyla var olduğuna inanılıyordu. Toprak,ateş,hava ve su.

İslamda ve diğer ibrahimi dinlerde bu devam eder. İnsan topraktan, cinler ateşten yaratılır. Ateş cehennemin sembolüdür.

Sümer mitolojisinde yer ve gök bitişikken her yer su ile kaplıydı. Sümerlerde yeri ve göğü ayıran tanrı Enlil’dir. Tanrıça Namnu o sudan dağ çıkarır.

Oğlu hava tanrısı enlil onu ikiye ayırıyor. Üstü gök altı yer oluyor Kuranda geçen yer ve gök bitişikken ifadesi ve her canlının(dabbenin) su dan yaratılması mitolojik olarak Sümerlerde benzer şekilde geçiyor

İnkar edenler, gökler ve yer yapışıkken onları ayırdığımızı ve bütün canlıları sudan meydana getirdiğimizi bilmezler mi? İnanmıyorlar mı?(Enbiya 30)

İlk insanın adem isminde erkek olması ise Mezopotamya mitolojilerinden gelir. Sümerde çamurdan yaratılan Bu ilk erkek insanın adı ADAPA’dır. Adapa Sümer ulusunun ilk lideridir.

Akad’larda bu sefer ADAMU topraktan yaratılan erkek ilk insandır. Adapa,Adamu, ADEM...

Sümerde Adapa’nın koruyucu tanrısı Ea onu cennette yeyip içmememsi hakkında uyarır.Ama o yiyerek ölümsüz olma şansını yitirir. Bu mite göre insanın ölümlü olması Adapa’nın aptallığından kaynaklanır.

Yahudilerin Babil sürgünü sırasında kültürel hafızalarına aldıkları bu mitolojiler tevrata genesis bölümünde aynen aktarılmış tevrattan da diğer ibrahimi dinlere geçmiştir.

‘’7 RAB Tanrı Adem’i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu.’’
tekvin bap 1: 26:

"allah yeri, göğü, yıldızlan, bitkileri hayvanları yarattıktan sonra allah dedi: 'suretimizde benzeyişimize göre insan yapalım! o yeryüzünde her şeye hâkim olsun.' ve allah insanı kendi suretinde yarattı ve onları erkek ve dişi olarak yarattı."

Genel olarak ibrahimi dinlerin bu konuda savunması bellidir. Tevrat ve kuranda geçen tufan ve yaratılış gibi hikayelerin daha önce Sümerlerde görülmesi hakkında;

ilk insan adem peygamberdi dolayısıyla bu hikayeleri Sümerler adem peygamber ve çocuklarından almış olmalılar...

Fakat gerçekte ademin ilk insan olduğuna dair ve çamurdan yaratıldığına dair en eski kayıt Sümerlerdedir. Yani ibrahimi dinlerin savunması kanıtsızdır.

Diyelim ki bir konuyla ilgili ben bir twit attım. Aynı twiti 2 gün sonra bir başkası atarsa ve sonra da aslında bu twiti benim ondan çaldığımı iddia ederse ona kim inanır?

Sümerliler neticede ibrahimi dinlerden en az 2 bin yıl önce adem,topraktan yaratılma,tufan benzeri Tevrat ve kurandaki öykülerin kanıtlı olarak ilk sahipleridirler.

‘’Rabbin meleklere şöyle demişti: "Ben çamurdan bir insan yaratacağım. Onu yapıp ruhumdan ona üflediğim zaman ona secdeye kapanın." (Sad 71-72)
"İnsanlar Âdem’in çocuklarıdır. Âdem ise topraktandır" ebu davud hadis

Kuran’da onlarca ayette Adem’in diğer insanlardan farklı olarak yaratıldığı açıkça belirtilir. Bu ayetleri tevil etmeye çalışmak beyhudedir. Çünkü onlarca hadis de bu yönde tamamlayıcı olarak kutubi siddede geçer.

Evrimi savunan ve yaratılış biçimi olduğunu iddia eden dindarlar Hiçbir ayette Adem’in topraktan yaratıldığı geçmez diyorlar. Her ayette topraktan insan yarattı geçer diyorlar.

Yani her insan topraktan yaratılmış…Yapmak istedikleri ya kendilerini bir yalana inandırmak ya da kafa karışıklığı yaratıp sahneden uzak kalmamak.

Evet hiçbir ayette ‘’Ademi topraktan yarattık’’ geçmez. Ama Çamurdan insan yaratacağım.Onu yapıp ruhumdan üflediğim zaman ona secdeye kapanın der mi der.

Peki bakara 34’de;
Meleklere, "Adem'e secde edin" demiştik, İblis müstesna hepsi secde ettiler, o ise kaçındı, büyüklük tasladı ve inkar edenlerden oldu.(Bakara 34)

Adem’e secde edin demiyor mu? İkisini birleştirecek akıl ve izandan yoksun musunuz?
İki ayeti birleştirdiğinizde açıkça topraktan yaratılanın Adem olduğu ortaya çıkmıyor mu?

Çamurdan insan yaratacağım secdeye kapanın.(sad suresi )
Ademe secde edin demiştik(bakara suresi)…
Çamurdan yaratılan kim miş? Adem değil mi? Adem.

Bu dindar arkadaşlar,Evrim düşüncesine uygun olabilmesi açısından Sadece adem değil tüm insanlar topraktan yaratılımıştır. içimizde oksijen,hidrojen,azot,karbon,kalsiyum,fosfor gibi elementler toprakta da var diyerek ,

evrime ters düşmemek için buldukları çocuksu argümanlar kusura bakmasınlar kimseyi inandırmaya yetmez.

Çünkü bu elementler her organik canlıda dna taşıyan tüm bitki ve hayvanlarda hemen hemen aynı oranlarda bulunur.

Zaten Toprak,kayaların binlerce yılda rüzgar,soğuk,yağmur,buzul vb etkiler ve bitkilerle,bakterilerin ve hayvanların metabolik faaliyetleri sonucu oluşan organik moleküllerle dolu bir yapıdır.

Her 5-10 bin yılda sadece 1-2 cm kalınlığında toprak oluşur. Zaten dünyamız karbon gezegenidir. Karbon kimyasal özelliği gereği adı geçen elementlerle kolaylıkla bağ kurar

Yani domuzda da aynı elementler vardır. Ve hatta afedersiniz domuzun dışkısında da aynı elementler vardır.

Ama kuran sadece ademin topraktan yaratıldığını söylüyor. Hayvanların topraktan yaratıldığıyla ilgili hiçbir ayet yok.

“Hayatı olan / canlı olan her şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmayacaklar mı?”(Enbiya, 21/30)

“Allah her canlıyı sudan yarattı. Kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayak üstünde yürür, kimi dört ayak üstünde yürür. Allah dilediğini yaratır. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.”(Nur, 24/45)

Bu ayetlerde Adem dışındaki canlıların kastedildiği açıktır. Adem topraktan diğer insanlar değersiz bir sudan(Meni) yaratılmıştır.

’Sizi değersiz bir sudan yaratmadık mı?’’(Mürselat 20)

İnsan’ı yaratmaya çamurdan başladı. Sonra onun neslini değersiz bir sudan yarattı.(Secde 7-8)

Ademi topraktan ve onun neslini değersiz bir sudan yaratmıştır. Secde ayeti açıkça ilk insanla ondan gelen neslin yaratılışını ayırmıştır.

Dolayısıyla sadece adem değil tüm insanlar topraktan yaratıldı demek tevil bile değil açıkça çarpıtma ve yanıltmadır

yaratılışıyla ilgili geçen ayetlerde önce toprak sonra bir damla su,ya da değersiz su, ya da nutfe olarak geçerken kuranın bütününe baktığımızda sadece ademin topraktan yaratıldığı,

ademin neslinin ise bir damla sudan,meniden,nutfeden yaratıldığı,kan pıhtısından yaratıldığı yazarak anne karnındaki gelişimlere atıf yapar.

Oysa evrime göre ilk insan diye bir şey yok. H. sapiens muhtemelen H. erectus’un bir dalından türedi.

Biz sizi topraktan sonra nutfeden, sonra pıhtılaşmış kandan, sonra da yapısı belli belirsiz bir çiğnem etten yaratmışızdır.(Hac suresi)
biz sizi topraktan SONRA nutfeden...

O, sizi (önce) topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra “alaka”dan[474] yaratan, sonra sizi (ana rahminden) çocuk olarak çıkaran… Mümin 67
O sizi topraktan SONRA az bir sudan...

“Sizi topraktan yarattıktan sonra beşer olarak yeryüzünde yayılmanız da O’nun ayetlerindendir.”(rum20) Beşer insan ayrımı da temelsizdir.

And olsun ki, insanı kuru balçıktan, işlenebilen kara topraktan yarattık.(Hicr 26)
Bu ayette de insan geçer.

Hani Rabbin meleklere demişti: 'Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan bir beşer yaratacağım.' (Hicr 28) Bu ayette de topraktan beşer yarattığını söylüyor.

Yani beşer ile insan arasında ayrım yapılabilmesi mümkün değildir. Tevil kaldırmaz. İkisi de ademi anlatır.

Sadece ayetlerde değil kutubi siddede geçen ravileri güçlü sahih hadislerde Ademin diğer insanlardan farklı olarak topraktan,çamurdan,pişirilmiş kiremit gibi balçıktan yaratıldığını tamamlar.

Hadis : Resulullah (sav)`ı dinledim, şunu söyledi: “Allah Teala hazretleri, adem`i, yeryüzünün bütün (cüzler)inden almış olduğu bir avuç topraktan yarattı.

Birileri ademin yaratılışı ile ilgili niçin hadis uydursun? O zmanda evrim karşıtlığı mı vardı? Dolayısıyla ayetler ve hadisler birbiriyle tamamen uyumludur. Adem topraktan yaratılmıştır

Evrim fikrini kurana uydurabilmek için ya da en azından artık bilimsel bir gerçek olduğu ayan beyan ortada olan evrimin kutsal kitaplara aykırı olmadığını söyleyebilmek için,

yapılan teviller göle maya çalmaktır. Bu maya asla tutmaz.

Kuranda onlarca ayet evrim fikrine zıttır. Ve hadislerde ayetlerle paralellik gösterir

Sonuç olarak,Kuran ve hadisler açıkça gösteriyor ki Adem topraktan yaratılmıştır. Oysa H. sapiens evrime göre H. erectus’un biraz modifiye olmuş halidir.

Ya evrimi olduğu gibi kabul edip ademin topraktan yaratıldığı ayetlerini camide okurken aklınızı bir kenara koyacaksınız ya da kafanızı ellerinizin arasına koyup gerçekle yüzleşeceksiniz…

Yarın 3. madde... Ademin ilk insan olması...
iyi geceler.

Adem'in ilk insan olması...

Evrimi öğrenip gerçekliğinden emin olan bazı eskinin hard İslamcısı ama şimdinin modernist Müslümanları evrim fikriyle İslamı uyumlaştırmak zorunda kaldılar.

Evrim beyinlerindeki gerçekti, Allah da hala damarlarında geziyordu. Ne yapmaları lazımdı? Tevil edilmesi gereken 1,2 ayet değil onlarca açık dille yazılmış ayetler vardı.

Gerçekten işleri çok zordu. Kuran Ademin topraktan yaratılan ilk insan olduğunu,eşinin ondan(tevratta ve hadislerde kaburga kemiğinden) yaratıldığını,Ademin cennetten indirildiğini,Allahın Sadece ademe ruhundan üflediğini açık açık onlarca ayette anlatıyordu.

Takdir etmek lazım ki önemli ölçüde başarı sağladılar. Çok sayıda müslümanı yanlarına çektiler. Sadece Türkiyede değil diğer Avrupa ve abd de yaşayan modernist Müslümanlarla beraber iyi çalıştılar.

Burada evrimi kabul eden birçok müslümanla konuştum. Bırakın kuranın evrime ters olmadığını söylemeyi, Kuranda evrimle yaratıldığımızın geçtiğini bile iddia ettiler…

Evrim ve kuran…Evrim ve Allah…
Birisi her şeyiyle bu gezegene ait diğeri ise her şeyiyle hayal.

Evrimi kabul eden bu dindar arkadaşlar Ademin ilk insan olmadığını çocuklarının ensest üremediklerini,ademden önce dünyada başka insanların(insansı-Beşer) yaşadıklarını,Ademin onlara halife olarak tayin edildiğini anlatmaya çalıştılar.

Offf valla offf…
İnsanlar bu kadar masala nasıl inanıyor? Neden inanmak zorunda hissediyor?

Dün akşam ademin topraktan yaratıldığını sad suresi 71-72 ve Bakara 34’ü karşılaştırarak kurandan ispat etmiştik.

’Rabbin meleklere şöyle demişti: "Ben çamurdan bir insan yaratacağım. Onu yapıp ruhumdan ona üflediğim zaman ona secdeye kapanın." (Sad 71-72)

Meleklere, "Adem'e secde edin" demiştik, İblis müstesna hepsi secde ettiler, Bakara 34
Bu iki ayeti karşılaştıran aklı doğru düzgün çalışan her insan çamurdan yaratılanın ilk insanın Adem olduğunu anlar.

Şimdi Adem’in kurana göre ilk insan olduğunu göstereceğim...
evrimi kabul eden modernist Müslümanlar Ademin seçilip Allah tarafından ruhundan üflenmesinden önce yeryüzünde Beşer yaşıyordu, diyor ve beşer ile insan ayrımı yapıyorlar.

Oysa Sad suresinde Ruhuna üflenen beşer olarak geçer.
fakat diğer birçok ayette de Müminun suresindeki gibi
Andolsun, biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık. Müminun 12
Diyerek beşer ve insan ayrımı yapmayı imkansızlaştırır.

Kuran topraktan,çamurdan yarattığı beşer ve insan kelimelerini açıkça adem peygamber için kullanır.

’Rabbin meleklere şöyle demişti: "Ben çamurdan bir BEŞER yaratacağım. Onu yapıp ruhumdan ona üflediğim zaman ona secdeye kapanın." (Sad 71-72)

Sad suresine göre çamurdan yaratılan ilk insan ve meleklerin secde ettiği beşer dir

Rabbin meleklere: "Ben, balçıktan, işlenebilen kara topraktan bir BEŞER yaratacağım. Onu yapıp ruhumdan üflediğimde ona secdeye kapanın" demişti. Hicr 28-29 a göre de allahın çamurdan yaratıp ruhundan üflediği BEŞER'dir

Andolsun biz insanı kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattık. Hicr 26
Hicr 26’da da çamurdan yaratılan İNSAN olarak geçer.
İnsanı çamurdan yaratmaya başlamıştır(secde 7) İNSAN olarak geçer.

Sizi bir topraktan yaratması ve sonra yayılıp çoğalan insanlar olmanız O'nun ayetlerindendir. Rum 20 Bu ayette BEŞER kelimesini @edipyuksel de insan olarak çevirmiş ve zaten doğrusu da o.

@edipyuksel Rum 20’de sizi topraktan yaratması ve SONRA çoğalan BEŞER’ler olmanız diyor.
Yani bizzat kurana göre yok daha önce dünyada akılsız beşer türü yaşıyordu Allah ademe ruhundan üfledi de akıllı insan yarattı falan, zırvadır.

@edipyuksel Hem bu ruhundan üfleme arkadaşlar,bilinç akıl verme falan değil,
Promotheusun çamurdan yaptığı insan heykeline atenanın üflemesiyle aynıdır. Bu üfürme can vermedir. Çamurdan yapılan heykelin canlandırılmasıdır. Yani arkaik mitolojilerin devamıdır.

@edipyuksel Kuranda hiçbir yerde,hadislerde hiçbir yerde, Adem’in daha önce yaşayan insansılardan evrildiğine işaret tek bir kelime bulunmaz.Kuran hiçbir yerde insansılardan bahsetmez

@edipyuksel Kuran 1400 yıl önce ortadoğuda varolan ya da bilinen hayvanlat dışında tek bir özel bilgiye sahip değildir.

@edipyuksel Bırakın insansılardan bahsetmeyi, 180 milyon yıl gezegenin karalarında egemen olan dinozorlardan ya da insanın kendi hücresinden fazla içinde barındırdığı bakterilerden de ne hadisler ne kuran tek cümle bahsetmez.

@edipyuksel Bütün bunlara rağmen ademin insansılardan evrildiğini tevil etmeye çabalamak modernist müslümanların nafile çabalarıdır.

@edipyuksel Adem kurana göre de hadislere göre de yaratılan ilk insan ve erkektir.Çamurdan yaratılmıştır. Bu okadar fazla ayette açık olarak anlatılmıştır ki neyi nasıl tevil edeceksiniz?

@edipyuksel adem’in, yaratılan ilk insan olmadığını ve beşer türünün tekâmül ederek “ademleştiğini” iddia etmenin de Kur’ân açısından elle tutulur bir yanı bulunmamaktadır.

@edipyuksel Babasız dünyaya gelen isa’nın durumunu adem’in durumuna benzeten “Allah katında isa’nın misali adem gibidir. Onu topraktan yarattı sonra 'Ol!..' dedi o da oluverd (Aliimran 59)
ayeti de adem’in evrimleşerek gelmediğini, tam aksine öncesiz yaratıldığını ifade etmektedir.

@edipyuksel Kuranda birçok ayette sizi tek bir nefisten(nefsi vahide) yarattık der...

@edipyuksel Sizi tek bir nefisten(Nefsün vahide) yarattı, sonra ondan kendi eşini var etti (ceale) ve sizin için davarlardan sekiz çift indirdi… Zümer 6

@edipyuksel "Ey insanlar sizi bir tek candan (Nefsi vahide) yaratan, ondan da yine onun zevcesini vücuda getiren ve ikisinden de birçok erkekler ve kadınlar türeten Rabbiniz (e karşı gelmek) den sakının( Nisa 1)

@edipyuksel RAB Tanrı Adem’e derin bir uyku verdi. Adem uyurken, RAB Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı. 22 Adem’den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak onu Adem’e getirdi. Tevrat yaratılış 2
Ondan eşini ne demek tevrat ve hadisler anlatıyor..

@edipyuksel “Sizin yaratılmanız ve yeniden diriltilmeniz ancak bir tek kişinin (nefs-i vâhidenin) yaratılıp diriltilmesi gibidir.”(Lokman 28)

@edipyuksel Sizi bir nefisten yaratan ve gönlünün huzura kavuşacağı eşini de ondan var eden Allah'tır Araf 189

@edipyuksel "Ey insanlar biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık, sizi birbirinizle tanışasınız diye büyük cemiyetlere ve kabilelere ayırdık." (Hucurat,13)

@edipyuksel O, sizi bir tek candan(Nefsi vahide) yaratandır. Sizin bir karar kılma yeriniz, bir de emanet bırakılma yeriniz var. Biz anlayan bir toplum için âyetleri ayrı ayrı açıklamışızdır.(Enam 98)

@edipyuksel Gördüğünüz gibi arkadaşlar. Kuranda onlarca ayette sizi tek bir nefisten yarattık,ondan da eşini yarattık geçer.
Bazıları nefsi vahideyi tek hücre olarak anne karnındaki gelişim evresine tevil ediyor:)

@edipyuksel “Sizin yaratılmanız ve yeniden diriltilmeniz ancak bir tek kişinin (nefs-i vâhidenin) yaratılıp diriltilmesi gibidir.”(Lokman 28)
O zaman lokman suresine göre ahirette de tekrar tek hücreyle anne karnından diriltileceğimiz anlamı çıkar ki akla ziyandır.

@edipyuksel Yine bu ayet yani lokman suresinde geçen ahirette de nefsi vahide gibi diriltileceğimiz, bazılarının tevili gibi, canlılığın ilk tek hücreyle başladığı yorumunu da imkansızlaştırır. Ne yani allah bizi ahirette de tek hücreden mi evriltecek?

@edipyuksel Ademin ilk insan olduğu kuranda habil ile kabil kıssasında açıkça anlatılır.

@edipyuksel Onlara, Adem'in iki oğlunun kıssasını doğru olarak anlat: İkisi birer kurban sunmuşlar, birininki kabul edilmiş, diğerininki edilmemişti. Kabul edilmeyen, "And olsun seni öldüreceğim" deyince, kardeşi: "Allah ancak sakınanların takdimesini kabul eder" demişti.

@edipyuksel Andolsun! Sen beni öldürmek için elini bana uzatsan da ben seni öldürmek için sana elimi uzatacak değilim. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.” Ben istiyorum ki, sen benim günahımı da, kendi günahını da yüklenip cehennemliklerden olasın. İşte bu zalimlerin cezasıdı

@edipyuksel Nihayet nefsi onu, kardeşini öldürmeye itti ve onu öldürdü: bu yüzden de kaybedenlerden oldu.

@edipyuksel Derken Allah, kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini ona göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. (Katil kardeş) «Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar da olamadım mı ki, kardeşimin cesedini gömeyim» dedi ve ettiğine yananlardan oldu. Maide 27-31

@edipyuksel Kabil kurbanı kabul edilmediğinden kıskançlıkla habili öldürür. Sonra pişman olur ve günlerce kardeşinin cesedini sırtında taşır.

@edipyuksel Sonra Allah bir karga gönderir karga yere birşey gömer. O zaman Kabil, yazıklar olsun bana ki şu karga kadar olamadım. Der.
Dikkat ettiniz mi buna?
Yani, KABİL ÖLÜ GÖMMEYİ HENÜZ BİLMİYOR

@edipyuksel Ademin iki oğlundan biri ölünün gömülmesi gerektiğini bilmiyorsa henüz ölü gömme işini hiç görmemiş demektir. Başka insanlar yaşasa onların öldüğünü ve gömüldüğünü bilirdi.

@edipyuksel Oysa neandertaller bile ölülerini gömüyorlardı...

@edipyuksel Yarın Cennetten iniş...
iyi geceler.

@edipyuksel Cennetten kovulma...

@edipyuksel Eskinin hard İslamcıları ama şimdinin modernist Müslümanları, artık reddedilemez kanıtlarla bir gerçeğe dönüşen evrim olgusuna Kuranın ters düşmemesi için, Adem’in değil tüm insanların topraktan yaratıldığını,

@edipyuksel çünkü toprakta vücudumuzu oluşturan temel elemenetlerin hepsinin varolduğunu, Ademin ilk insan değil, dünyada yaşayan beşerlerin arasından seçilerek ruhuna üflenen ve ilk bilinç verilen insan olduğunu,

@edipyuksel adem den önce dünyada beşer denilen akılsız ve vahşi insanların yaşadığını,cennetin bu dünyada bir yerde olduğunu tevil ederler.

@edipyuksel Gerçek şu ki, biraz dikkatli olarak,kurandan isteyen istediğini çıkarır. Arapça bir kelime farklı anlamlara geliyorsa iddiaları için hangi kelime işe yarıyorsa onu kabul ederler. Ayrıca kurana ters düşmemek kaydıyla istediğiniz kadar sallayabilirsiniz.

@edipyuksel Sizi kimse küfürle suçlayamayacağı için sallamanın bir sınırı yoktur. Örneğin bir prof. Televizyonda milyonlarca insanın önünde Nuhun telefonla konuştuğunu iddia etmişti.

@edipyuksel Çünkü dağlar gibi dalgaların arasında oğullarına ses nasıl ulaşsın:) Bir gemiye milyonlarca hayvanı sığdıran tanrı sesi de ulaştırır ne dert ediyorsun?

@edipyuksel Mesela ben şöyle bir iddiada bulunsam ki mutlaka birileri bulunmuştur da; Peygamber efendimiz miracda ışık hızıyla giden bir uzay aracına bindirildi ve aracı da Cebrail kullanıyordu

@edipyuksel Bu iddia küfür olmayacağı ve kurana da aykırı olmayacağı için kimse karışamaz. Böyle sınırsız şekilde kurandaki ana hükümlere aykırı olmamak şartıyla istediğiniz iddiayı savunabilirsiniz. Akla uygun olmasına gerek yok.

@edipyuksel İşte modernist Müslümanların bir açıdan yaptıkları da budur.

@edipyuksel Adem cennetten inmişse bu evrime aykırı olacağı için ademin bu dünyada meydana geldiği tevil edilmelidir.

@edipyuksel Aslında Ademin bu dünyada olduğu iddiası Tevrattan gelir. Tevratta yaratılış bölümünde Ademin hikayesi şöyle başlar;

@edipyuksel Göğün ve yerin yaratılış öyküsü:
RAB göğü ve yeri yarattığında, 5 yeryüzünde yabanıl bir fidan, bir ot bile bitmemişti. Çünkü RAB henüz yeryüzüne yağmur göndermemişti.

@edipyuksel Toprağı işleyecek insan da yoktu. 6 Yerden yükselen buhar bütün toprakları suluyordu. 7 RAB Adem’i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu.

@edipyuksel RAB doğuda, Aden’de bir bahçe dikti. Yarattığı Adem’i oraya koydu. 9 Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı.

@edipyuksel Tevrata göre Rab Ademi dünyada Aden’de bir bahçeye koymuş…
Ne garip ki hadisleri israiliyat diye reddeden modernist Müslümanlar cennet mevzusunda kuranı bırakıp tevrata koşuyorlar…

@edipyuksel Cennet Arapça bahçe demektir diyerek cennetin bu dünyada yüksek bir yerde olduğunu iddia ediyorlar. İn emri var ya. Allah İn dediğine göre cennet yüksekte olmalı:)

@edipyuksel Peki bu bahçe dünyada nerede? Tevratta açıkça konum belirtmiş.’’Rab doğuda Aden’de bir bahçe dikti ve yarattığı ademi oraya koydu’’ Peki kurana göre bu cennet nerede? Modernist Müslümanlara göre nerede?

@edipyuksel Sınırsızca sallayabilirsiniz. Doğu afrikada rift vadisine bakan yüksek bir tepede, Alplerin eteğinde, Cudinin tepesinde, istanbulun 7 tepesinden birinde…

@edipyuksel Ama işte öyle değil Ademin cennetten çıkarıldığını anlatan ayetlerde,

@edipyuksel “Ey Âdem! Bu (şeytan), sana ve eşine düşmandır. Sakın ola sizi Cennetten çıkarmasın! Sonra yorulur, sıkıntı çekersiniz.

@edipyuksel Şimdi burada senin için ne acıkmak vardır ne de çıplak kalmak. Yine burada sen susuzluk çekmeyecek, sıcaktan bunalmayacaksın.”Taha 117
VEYA,

@edipyuksel Ey Ademoğulları, şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın.(Araf 27)

@edipyuksel Ayetlerde Cennet kelimesinin önünde el takısı var. الْجَنَّةِمِنَ

@edipyuksel El takısı bilinen şeyler için kullanılır. Yani kuran dünyada bilinmeyen bir yerde herhangi bir bahçeden bahsetmiyor. Okuyanların hepsinin bildiği cennetten bahsediyor. Yani kuran tevrattan çok farklı bir şey söylüyor.

@edipyuksel Ayrıca kuran bahçe için;

@edipyuksel Rum suresinde,'' İman edip salih ameller işleyenler; işte onlar bir bahçede sevinç içinde ağırlanırlar.(Rum 15 )'' olduğu gibi cennet kelimesini değil ravdatin kelimesini de kullanıyor.

@edipyuksel Yani cennet Arapça bahçe demek bir anlam ifade etmez.

@edipyuksel Kuran’da Cennet bir ödül olarak çok ayrıntılı anlatılır

@edipyuksel Müslümanları bekleyen, altından ırmaklar akan, köşklerde kalacakları,koltukların,tahtların üzerinde altın bilezikler takıp ipekliler giyip oturacakları,yanlarında iri gözlü dilberler olduğu halde ne isterlerse yapacakları acayip bir yerdir

@edipyuksel Canlarının istedikleri meyveler ve etler oradadır.İçtikleri şaraptan ne sarhoş olurlar ne başları ağırır.Sedefler içinde gizlenmiş inci gibi gençler etraflarında döner.

@edipyuksel Kuran,Çöl sıcağı ve kuraklığında,yokluk içindeki insanları ödül konusunda çok ayrıntılı bilgilendirir. Kuran cennet ve dolayısıyla cennetten ademin indirilişi kıssalarında, başka hiçbir konuda olmadığı kadar açık ve teferruatlı anlatımlar yapmıştır.

@edipyuksel Modernist Müslümanların cenneti dünyaya indirmeleri bu nedenle imkansızdır. Zaten bu güne kadar kısıtlı sayı dışında kimse tarafından kabul de görmemiştir.

@edipyuksel ''Allah’a karşı gelmekten sakınanlara söz verilen cennetin durumu şöyledir: Orada bozulmayan su ırmakları, tadı değişmeyen süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları ve süzme bal ırmakları vardır...

@edipyuksel Orada onlar için meyvelerin her çeşidi vardır. Rablerinden de bağışlama vardır. Bu cennetliklerin durumu, ateşte temelli kalacak olan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?(Muhammed 15)''

@edipyuksel Yukarıda Muhammed suresinde geçen Meśelu-lcenneti-lletî diye başlayan ayette yine el takısıyla bilinen bir cennetin durumu anlatılır. Bu cennetin dünyada olma olasılığı hiç yoktur.

@edipyuksel Tadı değişmeyen süt ırmakları,şarap ve bal ırmakları… Bunlar aslında çok zengin olmayan bir hayal gücünün üretimi gibi görünse de dünyada olmaları olanaksızdır.

@edipyuksel Aşağıdaki ayetlerde;
Araf suresinde ademin oğullarına seslenirken kızlarını unutmuştur ama ilginç bir şey söyler;

@edipyuksel Şeytan, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı: "Rabbinizin sizi bu ağaçtan menetmesi melek olmanız veya burada temelli kalmanızı önlemek içindir."Araf 20

@edipyuksel Ey Ademoğulları, şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın.(Araf 27)

@edipyuksel Şeytan Elbiselerini sıyırtarak anne ve babamızı cennetten çıkarmış… Sanırım dünyada anne ve babamızın elbiselerini sıyırması eyvah edebileceğimiz şey değildir.

@edipyuksel Sonra şeytan ademe melek olmayı vaad ediyor. Dünyada melek gören sanırım yoktur.

@edipyuksel Ve daha önemlisi

@edipyuksel “Ey Âdem! Bu (şeytan), sana ve eşine düşmandır. Sakın ola sizi Cennetten çıkarmasın! Sonra yorulur, sıkıntı çekersiniz.

@edipyuksel Şimdi burada senin için ne acıkmak vardır ne de çıplak kalmak. Yine burada sen susuzluk çekmeyecek, sıcaktan bunalmayacaksın.”Taha 117

@edipyuksel Taha suresinde ademe cennette ne acıkırsın ne susuzluk çekersin ne sıcaktan bunalırsın ne çıplak kalırsın diyor. Dünyada parasız böyle bir yer varsa hemen gidelim bulalım orayı

@edipyuksel Ademin bulunduğu yerin bu dünyada olmadığı bazı ayetlerde ki benzer anlatımlarla kesinleşir.Çünkü bu ayetlerde ademe değil insanlara seslenilir.

@edipyuksel Orada tahtlara yaslanırlar; orada yakıcı sıcak ve dondurucu soğuk görmezler.
(İnsan 12-13)
"Bizi lütfuyla, temelli kalınacak cennete O yerleştirdi. Orada bize ne bir yorgunluk gelecek ve ne de usanç gelecektir." (Fatır 35)

@edipyuksel İnsan suresi ve fatır suresinde cennette yorgunluk olmayacağı ve sıcak olmayacağı yazar. Tıpkı taha suresinde Allah ademe dediği gibi ,ey adem burada sıcaktan bunalmayacaksın,yorgunluk çekmeyeceksin…

@edipyuksel Aynı dil ve aynı vaadler..
Öyleyse ademin bulunduğu ve kovulduğu yer insanların öldükten sonra gideceği vaad edilen cennettir

@edipyuksel "(Allah) buyurdu: Birbirinize düşman olarak inin, sizin yeryüzünde bir süreye kadar kalıp geçinmeniz gerekmektedir. Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan (dirilip) çıkarılacaksınız, dedi (Araf 24)

@edipyuksel Araf suresinde; Birbirinize düşman olarak inin dedikten sonra sizin yeryüzünde bir süreye kadar kalmanız gerekir diyor.
Öyleyse indikleri yer yeryüzü, indirildikleri yer, yeryüzü değil.

@edipyuksel Bunu nasıl tevil edebilirsiniz. Valla büyük cesaret…
Yeryüzüne yeryüzündeki bir bahçeden inilmez. Cümlenin başı,ortası ve sonu bir bütündür ve bu cümle ademin yeryüzüne indiğini anlatmaktadır.

@edipyuksel Benzer şekilde başka ayetlerde bunu tekrar eder. Dediğim gibi cennet,huriler,gılmanlar,şarap ve baldan ırmaklar tekrar tekrar anlatılırken dolaylı olarak ademde çok yer bulur.

@edipyuksel Allah, “Şimdi in aşağı oradan. Çünkü senin orada büyüklük taslamak haddine değil! Hemen çık! Çünkü sen aşağılıklardansın” dedi (Araf 13)
Bu ayette ademe secde etmeyen şeytana in oradan deniyor.

@edipyuksel Ve bu ayette de,
Derken, şeytan ayaklarını oradan kaydırdı. Onları içinde bulundukları konumdan çıkardı. Bunun üzerine biz de, “Birbirinize düşman olarak inin. Sizin için yeryüzünde belli bir süre barınak ve yararlanma vardır” dedik.bakara 36
Bu ayette de ademe inin deniyor.

@edipyuksel Şeytan da dünyada ademle aynı bahçede mi yaşıyordu?

@edipyuksel Sonuç olarak Ademin indirildiği cennetin bu dünyada bir bahçe olduğu iddiası kuran açısından son derece tutarsız bir iddiadır. Kuranın diline uygun değildir.

@edipyuksel Peygamber efendimiz de birçok hadislerinde Ademin indirildiği cennetein bu dünyaya ait olmadığını açıkça belirtir. Ama modernist müslümanlar için hadisler pek değerli değil. Hadislere girmiyorum.

@edipyuksel Modernist müslümanlar Evrimi kabul etmek için kurandan onay almayı bekliyorlarsa bence hiç bu konulara girmesinler Depresyona girerler...
Yarın İnsansıların durumu...
iyi geceler...

@edipyuksel Hangisi Adem?

@edipyuksel İnsansıların tarihi Kurandaki yaratılış hikayesiyle uyumsuzdur.
Modernist Müslümanlar kurandaki yaratılış ayetlerinin çoğunu metafor olarak kabul ederler.

@edipyuksel İnsansıları kısaca şöyle gruplarız..
İnsan ve şempanze ortak atasından 6 ila 7 milyon yıl önce ayrılmıştır. Bu ayrılıştan sonraki ilk atamızdan bu güne kadar gelen soylarda yaşamış olan tüm türlere hominin’ler yani insansılar diyoruz

@edipyuksel Genel olarak tüm insansıları 4 ana grupta değerlendiririz.
İlk grup 6 ila 4.4 milyon yıl önceki zaman aralığında Çad, Etiyopya, Kenya gibi yerlerde fosili bulunan Ardipit’lerdir. Sahelanthropus, Orrorin, Ardipithecus bu grup içindedir.

@edipyuksel İkinci grup 4.2 ila 2 milyon yıl önceki zaman aralığında yaşayan Australopithecin’lerdir. Genelde doğu ve güney Afrika’da fosilleri bulundu.

@edipyuksel Üçüncü grup Paranthropus’lardır. Onlar da 2.7 ila 1.2 milyon yıl önceki zaman aralığında yaşadılar

@edipyuksel Dördüncü grup ise Homo cinsidir. En erken Homo 2.4 milyon yıl önce görülür.Homo 1.8 milyon yıl önce Asya’ya geçti ve gezegenin her bölgesine yayılmayı başardı.

@edipyuksel Homo ve Paranthropus cinsinin ortaya çıkışı Pleistosende 2.6 milyon yıl önce başlayan büyük buzul çağıyla yakından ilgilidir. Buzul çağı insansılarda 2 soya yol açtı

@edipyuksel Paranthropuslar bu zor koşullara devasa dişler,devasa çiğneme kasları geliştirerek dayanmaya çalıştılar. Homo cinsinden çok daha fazla iriydiler.

@edipyuksel Tohum,kök ve sert bitki türlerini tüketerek yaşadılar. Oysa homo cinsi bunu yapamazdı. Daha küçüktü. Homo cinsi başka bir şey yaptı. Alet kullandı.

@edipyuksel Modernist Müslümanlar Ademin ilk insan olduğunu kabul etmezler.

@edipyuksel Rabbin meleklere: "Ben, balçıktan, işlenebilen kara topraktan bir insan yaratacağım. Onu yapıp ruhumdan üflediğimde ona secdeye kapanın" demişti. ‘’

@edipyuksel Hicr suresi ve Sad suresindeki ayetlerde geçen bu anlatımların çamurdan insan şekli verilen bir kil heykele ruh üflenerek canlandırılması değil de (Eski mitolojilerde aynen böyledir) Allahın seçilen bir insana bilinç vermesi olarak anlaşılması gerektiğini savunurlar

@edipyuksel Yani Allah bilinçsiz,sorumsuz,iyiyi kötüyü ayıramayan insanların içinden birisini seçmiş ve ona iyiyi kötüyü bilme özelliği vermiştir.

@edipyuksel Hatta bakara suresinde geçtiği gibi (ayet 31)
‘’Ve Adem'e bütün isimleri öğretti, sonra eşyayı meleklere gösterdi. "Eğer sözünüzde samimi iseniz bunların isimlerini bana söyleyin" dedi.
Tüm eşyaların isimlerini de öğretmiştir.

@edipyuksel Bu ne demektir? Adem Allah tarafından bir anda modern insanın yüzbinlerce yılda elde ettiği kazanımların hepsine anında sahip olmuştur.

@edipyuksel Aslında modernist Müslümanlar evrime ters düşmemek için yağmurdan kaçarken doluya yakalanıyorlar

@edipyuksel İnsan anatomik olarak bir anda çamura üflenerek yaratılamaz diye düşünürlerken bu defa insanın ruh üflenerek bir anda bilinçlendiğini varsayıyorlar.

@edipyuksel İşte bu da diğerinden farksız olarak saçma sapan bir düşüncedir. Ve bu düşüncenin nedeni yeni bir şey bulmak,yeni delillere göre insan evrimini yorumlamak ya da insan evrimine düşünsel bir katkı sunmak falan değil sadece dinlerini temize çıkarmaya çalışmaktır.

@edipyuksel İnsanın birden bilinçlenmesi,birden sofistike düşünceye sahip olması hiçbir arkeolojik ya da paleontolojik kanıta sahip değildir. Yani yaptıkları boşlukların tanrısının başka bir yöntemine sığınmaktır.

@edipyuksel Fakat sığınabilecekleri boşluk yok. Aksine homo cinsinin tarihi 2.5 milyon yıldan yani pleistosen dönemde ortaya çıkan H. habilisten beri, hem alet üretiminde hem sanat üretiminde hem din üretiminde birbirini takip eden gelişim çizgisine sahiptir.

@edipyuksel Kanıtlar çok güçlüdür. Homo cinsinin tarihinde birden ortaya çıkan olağanüstü bilinçsel bir sıçramanın hiçbir kanıtı yoktur. Aksine bilincin de anatomileri gibi uzun sürede evrildiği açıktır.

@edipyuksel Kanıtlar homo cinsinin habilisle başlayarak doğaya alet yaparak direndiğini ve aletlerini zamanla geliştirdiğini, buzul devrinde mağaralarda sosyalleştiğini sanat ürettiğini,ölülerini gömdüğünü, pre animist inançların ritüellerini yaptığını gösteriyor.

@edipyuksel İlk taş aletleri habilis yapmıştır. Habilis ve Rudolfensis’in 2 milyon yıl önce kullandığı bu kaba taş aletlere oldowan kültürü adı verilir.

@edipyuksel Bu aletlerle sırtlandan sonra 2. Leşçi konumuna yükseldiler. Kemikleri kırdılar ve kemiklerin üzerinden etleri sıyırdılar. Ama avlanamıyorlardı.
İlk avcı Homo erectus olmuştur.

@edipyuksel Oldowan kültürü olarak adlandırılan bu taş alet kalıntılarının en eskisi 2.4 milyon yıl önceye aittir. Oldowan, tarih öncesi bilinen ilk sanayi kompleksidir. Adını Olduvai Boğazı'ndan alır

@edipyuksel Tanzanya Oldowan alet kullanımının yaklaşık 2,5 milyon yıl önce (mya) başlamış ve 0.5 mya kadar sürmüştür.Oldowan aletlerinin Australopithecus'un sonlarından Homo'ya kadar çeşitli türlerdeki hominidler tarafından üretildiği düşünülmektedir

@edipyuksel Bu taş aletler son derece basit teknikle bir taşa başka bir taşla vurularak kopan keskin ya da sivri taş parçalarının ele uygun olanlarının seçilmesiyle üretilirdi.

@edipyuksel Bu aletlerle kemikler kırıldı,etler kesildi,tohumların ve meyvelerin sert kabukları açılabildi. Sadece birkaç kesin darbeyle, Homo 2.5 milyon yıl öncesindeki tarih öncesi çağın başlangıcını belirleyen keskin uçlu taşlar-çakıl taşlarını üretti.

@edipyuksel Modern insanın yolculuğu ilk defa alet kullanan H. habilisle başlamıştır.İsminin anlamı becerikli insan demektir Neden Adem H. habilis olmasın? Yok olduğu için mi?

@edipyuksel İlk avcı,ilk defa ateşi kullanan ve ilk defa dünyaya yaılan Erectus oldu. İnsan 10 derece altında çıplak olarak yaşayamaz. Oysa erectus 61 derece kuzey enlemlerinin ötesine de gitmişti. Yani mutlaka elbise olarak hayvan derileri ve kürklerini kullandı.

@edipyuksel Homo cinsinden Afrika kıtasından ilk olarak ayrılan, göçeden H. erectus oldu. 1.8 milyon yıl önce Asya’ya geçmişlerdi. H. erectus çok daha gelişmiş taş kültürü olan Acheulean alet kültürü adındaki kalıntıları geride bırakmıştır.

@edipyuksel Bilinen en erken Acheulean alet izleri 1.6 milyon yıl önce Afrikada bulundu. Bu taş aletler çok daha ince işçilik gösteriyordu. Çok amaçlı kullanılabiliyorlardı.

@edipyuksel kesme/doğrama, avda yakalanan hayvanın derisini yüzme, toprağı kazma, ağaç ya da diğer bitkisel maddeleri kesmek. Acheulean teknolojisi en iyi taş baltalarla karakterize edilir.

@edipyuksel Bu baltalar armut şeklinde, gözyaşı damlası şeklinde ya da yuvarlatılmış şekildedir. Genellikle 12/20 cm. büyüklüktedirler ve her iki yüzeyleri de işlenmiştir.

@edipyuksel Güney Afrika’dan Kuzey Avrupa’ya ve Batı Avrupa’dan Hindistan’a kadar geniş bir alanda yayılmış olan Acheulean aletler sadece en geniş alanda bulunan aletler değil aynı zamanda bir milyon yıldan fazla olmak üzere en uzun süre kullanılan aletlerdir

@edipyuksel nature.com/news/homo-erec…

Başka şeylerde var. Bakın bu soldaki 500 bin yıllık istiridye kabuğu üzerinde erectusun yaptığı şekiller. Sağdaki ise 75.000 yıl öce sapiens tarafından yapıldı

@edipyuksel Bu H. sapiensin muhtemelen direk olarak atası heidelbergensis'in yaptığı 300 bin yıllık kurt dişi kolyesi

@edipyuksel Soldaki neandertal taş aleetleri sağdaki erken sapiens taş aletleri... Çok fark var mı sizce?...
İnsan evrimini araştıran arkeologlar neandertal aletleriyle erken sapiens aletlerini ayırmakta da aynen zorlanırlar...
Yarın bu bölüme devam ederiz... İyi geceler..

@edipyuksel Homo erectus 1.8 milyon yıl önce ortaya çıktı H. habilisin cranial kapasitesi 600 cc kadarken erectus 0rtalama 800 cc’ye ulaştı. Hatta geç erectuslar Java adamındaki gibi 1000 cc’yi buldu.

@edipyuksel H. habilis 2.5 milyon yıl önce taştan aletler yaptı. Aslında taştan aletler yapan ilk insansı habilis de değildir. Kanıtlar australopithecus garhi nin de habilisten 100.000 yıl önce taştan aletler yaptığını gösteriyor

@edipyuksel Yani homo cinsi de ataları Australopithecinlerin mirası üzerinde yükseldiler.

@edipyuksel Habilis avcı değil leşçiydi. İlk avcı H. erectus’tur. Tahtadan mızraklar kullanarak avlandı. İlk defa ateşi kullanan erectustur. İlk defa elbise giyen de erectustur.

@edipyuksel Ey Ademoğulları, şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın araf 17

@edipyuksel Erectus elbiseyi soğuktan korunmak için giydi. Bu sayede dünyanın geneline yayıldı. Soğuktan korunmak için mi elbise giymek daha bilinçlidir yoksa tanrılar emrettiği için giyinmek mi daha bilinçli bir davranıştır.

@edipyuksel 50 derece sıcakta baştan aşağıya giyinmek mi daha bilinçlidir yoksa çıplak kalmak mı?
H.sapiens kutsal giysiler yarattı. Homo erectus ise sadece çevresel etkenlerden korunmak için giyindi.

@edipyuksel H. erectusun ateşi kontrol ettiğine dair en eski kanıtlar 1.5 milyon yıllık. Kenya’da iki bölgede ateşin kontrol edildiğinin ve hayvanların pişirildiğinin kanıtları olabilir.

@edipyuksel 1 milyon yıl önce Güney afrikada Wonderwerk mağarasında ise bitki ve hayvanların pişirildiğine dair net kanıtlar bulundu. Aynı zamanda bu mağarada gelişmiş Acheulean aletleri de bulundu.

@edipyuksel Mağarada ateş yakmak sadece ısınma,korunma ve pişirme işine yaramadı. Aynı zamanda sosyalleşmeyi ve ilk doğaüstü hikayeleri de başlattı.

@edipyuksel Ateşin duvarlarda tiremesi,alevlerin içinde oluşan figürler cin,peri mitolojilerinin ilk tohumlarını attı

@edipyuksel Hristiyanlar hala mum yakarak ateş kültünü sürdürür. Müslümanlar için de ateşten yaratılan şeytanın kibri insanlık tarihini başlatır.

@edipyuksel Ateşe tapanlardan ateşi evreni oluşturan 4 elementten birişi sayanlara kadar insan kültürlerine giren ateşi ilk defa erectus yakmıştır. Erectus niçin Adem olmasın?

@edipyuksel Ya neandertaller? Tahta mızrağın ucuna ilk defa taş uç takarak ciddi bir avlanma kabiliyeti kazandılar. Bu işlemi çıplak elle bugün dahi herhangi birirmiz yaparken zorlanırız.

@edipyuksel Mousterian kültürü adında bilinen taş bıçaklar,baltalar kullandılar, hayatta kalmalarının önemli bir parçası olan ayrıntılı taş aletler yaptılar.

@edipyuksel Avlanma, hayvanlardan et soyma, malzeme işleme ve ateş yaratma aracı olarak taşları kullandılar.Neandertallerle daha sık ilişkili olan araç teknolojisi Mousterian olarak adlandırılır ve 300.000 yıl öncesinden 27.000 yıl öncesine kadar sürer.

@edipyuksel Neandertallerin taş aletleri erectuslardan çok daha komplikeydi. Mousterian aletleri denilen bu aletler levallois tekniği ile üretiliyordu. Bu teknik kısaca şöyleydi:

@edipyuksel Ele uygun bulunan bir taş kaplumbağa kabuğuna benzeyecek şekilde her bir tarafından küçük darbelerle kırılıyor ve en sonunda keskin bir vuruşla sırt kısmı dış bükey iç kısmı düz ve keskin bir el aleti üretiliyordu.

@edipyuksel Levallois tekniğiyle taş alet üretmek için kesinlikle güçlü iletişime sahip bir bilinç gereklidir.
sciencedirect.com/science/articl…

@edipyuksel Sadece teknolojik olarak değil soyut düşünce olarak da neandertaller sapienslerden çok da aşağı kalır değillerdi. Ölülerini gömdüler ve hatta 175 bin yıl önceye ait, mağaralarda tören amaçlı yapılar oluşturdular.
newscientist.com/article/209018…

@edipyuksel Mağara resimleri yaptılar.
science.sciencemag.org/content/359/63…

@edipyuksel Bazı taşlara yüze benzeyen şekiller kazıdılar. Neandertaller in soyut düşünce kapasiteleri çağdaşı sapienslerden pek de aşağı değildi.
mpg.de/11948095/neand…

@edipyuksel Kanıtlar, Neandertallerin taş aletler ve hayvan kemikleri ile birlikte ölülerini gömdüklerini göstermektedir. Örnek siteler arasında Irak'ta Shanidar , İsrail'de Kebara Mağarası ve Hırvatistan'da Krapina sayılabilir

@edipyuksel Hatta kanıtlar ölülerini gömen ilk insanlar olmadıklarını gösteriyor.
news.bbc.co.uk/2/hi/science/n…
Muhtemelen insansılar arasında İlk h. heidelbergensis mezar kazmış, 350.000 yıl önce

@edipyuksel Ölü gömmek ilkel dini bir davranıştır. Sadece kendi ölülerini gömmediler. Neandertaller,Çok saygı duyup korktukları ve öldürdükleri mağara ayılarının kafataslarını da gömdüler.

@edipyuksel Hušnjak tepesinde 876 adet Neandertal fosili kalıntısı bulunmuştur. Kemikler 2 ila 40 yaşları arasında farklı cinsiyetten farklı kişilere aitti. Açıkça burası neandertal mezarıydı

@edipyuksel Son kanıtlar neandertallerin büyük beyinlerinde konuşma merkezlerinin oldukça yeterli büyüklükte olduğunu ve neandertal kemiğinden elde edilen bir dna da ise foxp2 geninin sapiense benzer varyantı olduğunu gösteriyor.

@edipyuksel Dil kemiği denilen hyoid kemiği sapiensle benzer konumdaydı. Yani ayrıntılı sesler çıkarabilmekteydi. Zaten neandertaller sapiensle birlikte hyoid kemiği yukarda olan tek primatlardır.

@edipyuksel Bu aslında yemek yerken boğulmaya sebep olur. Fakat iletişim o kadar güçlü avantaj oluşturmuş ki bu seçildi. Paleontologlar arasında artık neandertallerin konuştuğu hakkında fikir birliği oluşmuştur.

@edipyuksel İnsansılardan sadece insanın bilinci olduğu ve bu bilincin ruh üfürülmesiyle tanrı tarafından ademe verildiği safsatadır.
Homo sapiensin tüm özellikleri, hem anatomik ve hem bilişsel, geçmiş atalarından miras olarak alınmıştır.

@edipyuksel Bırakın insansıları hayvanlarda dahi soyut düşünceyle ilgili kanıtlar her geçen gün artıyor. Şempanzelerin bir ağaç kovuklarında bir ritüel gösterisiyle taşları yığdıkları biliniyor.
newscientist.com/article/207963…

@edipyuksel Ya galeda maymunlarına ne demeli. Yuvalarından güneş doğmadan çıkıp yüzlerce metre yukarıya dağların en tepelerine çıkarak oturup güneşin doğmasını seyretmelerine ne demeli?

Niçin yapıyorlar bunu? İbadet edercesine güneşe bakmalarının nedeni ne?

Arkadaşlar bu akşam bitiremeyeceğim bu bölümü.Yarına kaldı maalesef. İyi geceler.

Geldim. Devam ediyorum.
H. sapiens ilk oltayı sadec 15.000 yıl önce kullandı. Hane ademe tüm eşyaların isimleri öğretilmişti. Adem neyle balık tutuyordu?

Buğday başaklarını kesmek için üretilen en eski alet 8000 yıllık.

İlk defa ok ile yay 15 bin yıl önce kullanıldı.

İlk çiftçiler 8.000 yıl önce görüldü. Nerede habil ile kabil?

H. sapiens ilk kolyesini 50.000 yıl önce taktı.

Kullandığı aletler zamanla gelişti ve karmaşıklaştı. H. sapiens 300.000 yıllık tarihinin hiçbir döneminde geçmişinden bağımsız ve bağlantısız olarak bilişsel ve teknolojik sıçrama yapmamıştır.

ürettiği ilk heykeller de ilk resimler de son derece basittir.

Ürettiği heykeller de,takılar da ve aletler de zamanla karmaşıklaşmıştır. Bunlar doğa tarihi müzelerinde açık açık sergilenir. YOK davuta zırh yapmayı öğrettik falan,insana kimse birşey öğretmedi...

Engelsin dediği gibi insanı yaratan emektir. Kendi emeğidir.

Dinleri de insan yaratmıştır. İnsan bilinciyle birlikte değişmiş ve dönüşmüştür. 300.000 yıl önce insanların bir dini yoktu ama çevrelerini ve doğayı anlamlandırma çabaları başlamıştı.

Tek tanrılı dinler en son ortaya çıktı. İlk insanların tek tanrıya inandığıyla ilgili kuranın anlattığından başka tek kanıt yok.

İnsanlık tarihi kesinlikle kuranın anlatımıyla uyumsuzdur. Dolayısıyla ademin tanrısal üfürükle ilk bilinç kazanan insan olması savunulamaz. Bilinç de bir anda ortaya çıkmaz. Ha insan birden yaratıldı demişsin ha insan bilinci birden yaratıldı demişsin. İkisi arasında fark yok.

Yarın, evrime kanıt olarak gösterilen ayetler...
Bu son bölüm olacak.

Evrime delil olarak gösterilen ayetler...
Kurandan, birisi neyi savunuyorsa istediğinde ona kolayca kanıt bulacaktır. Biraz hayal gücü bu iş için yeterlidir.

Kuranda evrimle yaratılışa delil olarak sunulan ayetler çok fazla. Oysa bunların çoğu anne karındaki oluşum safhalarından bahseder. Örneğin nuh suresinde geçen ‘’Ve kad ḣalekakum etvara’’ oysa o sizi tavır tavır yarattı’’ ayetini evrimle yaratmaya delil olarak gösterebilirler

Zincirin en başında anlattığım gibi, evrimin insanı ortaya çıkarmak şeklinde bir kurgusu yoktur. Bunu idida edenlerin evrimi hiç bilmediklerini peşinen söyleyebilirim. Bu ayette insanın anne karnında aşama aşama yaratıldığı anlatılır.

Dolayısıyla hayalgücü geniş kişilerin evrimle yaratmaya kanıt diye gösterdikleri onlarca ayetin her birini incelemeye gerek yok. Genel olarak öne sürülen 3 ayet var. Ben bunları anlatacağım.

1-
Hani Rabbin meleklere: “Muhakkak Ben, yeryüzünde bir halife var edeceğim” demişti. Onlar da: “Biz seni şükrünle yüceltir ve takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?” dediler. ((Bakara Suresi, 30)

Bu ayeti evrime kanıt olarak gösterenlerin hayal güçleri gerçekten iyi çalışıyor. Diyorlar ki, Allah yeryüzünde halife atayacağını söylüyor. Dünyada insan yoksa adem kime halife olacak. Orada başka insanlar var ki adem onlara halife atanmış…

İşte bu insanlar iyiyi ve kötüyü henüz bilmeyen insansılardır ya da insanlardır.

Bu düşünce son derece tutarsız sonuçlar ortaya çıkarır. Dolayısıyla bu ayeti evrime kanıt göstermek ve 6 milyon yıllık hominin tarihine kuranda yer açmak imkansızdır.

Eğer dedikleri gibi kabul edersek, insansılar zaten iddia olunduğu gibi sorumsuz varlıklar. İlk sorumluluk Allahın sembolik olarak ruhundan üflemesiyle sad suresinde (71-72) verildiği iddia ediliyordu.

Öyleyse Adem şuursuz, bilinçsiz hayvan özellikleri gösteren insansılara mı halife olacak?

Adem halife olunca o diğer bilinçsiz insanlara ne oldu? Onlara da adem mi üfledi? O diğer bilinçsiz insanlar sapiensler miydi? Neandertaller miydi? Denisovan’lar mıydı? Erectuslar mıydı?

Tek bir insana yani ademe üfürükle bilinç verilmesi diğer bilinçsiz insanların tümünde anında aydınlanma mı yarattı?
Ne kadar saçma sorular değil mi? Çünkü iddia çok saçma...

Bu ayetteki İkinci tutarsız iddia; Meleklerin daha önce insansılardan bozgunculuk çıkaran kan döken yaratıklar olarak haberleri vardı ve ondan, Allaha orada kan dökecek bozgunculuk çıkaracak birini mi halife yapıyorsun diye sordular,iddiasıdır.

Bir defa insansıları biliyoruz. Yaptıkları aletler taş uçlu mızraklar ve taş baltalar olabilir. H. sapiens gibi atom bombasıyla bir anda yüzbinlerce insanı öldürebilecek teknolojiden yoksundular.

Bunlar sorumsuz canlılar idiyseler melekler bunlar hakkında niçin bozgunculuk çıkardıklarını söylüyorlar.?

İnsansıların kan dökmesi herhalde dinozorlardan y ada kılıç dişli kedilerden ya da kutup ayılarından pek de fazla değildir. Kan döken zaten dünyada her zaman bir çok hayvan vardı.

Tüm hayvanlar birbirlerinin kanını döker. İnsansılar sadece karınlarını doyurmak için uğraşıyorlardı. Şimdiki insanlar gibi spor olsun diye de kan dökmüyorlardı.

Dolayısıyla meleklerin insansıları bildikleri için adem hakkında bu sözler etmeleri tutarsızıdr. Melekler aslında sadece adem için, orada fesad çıkaracak ve kan dökecek BİRİNİ mi halife yaratıyorsun? diyorlar

Fesad çıkarmak kötü bir şeydir ve iddia edildiği gibi iyi ve kötüyü bilme sorumluluğu üfürükle ilk ademe verildiyse zaten sorumsuz insanlar için fesad çıkarma tanımı mantıksız olacaktır.

Aslında ayetin manası son derece sarihtir.
Kuran bu ayette halife tayin edeceğim değil,ceale fiili kullanarak halife yaratacağım,var edeceğim demektedir. Ceale fiili kuranda hiçbir yerde tayin etmek anlamında kullanılmaz ki burada niçin kullanılsın?

Kuran burada Allahın yer yüzünde meleklere halife yarattığını bunun da adem olduğunu söylüyor. Arapça halife
''halef ''sözcüğünden türemiş. Birinin yerine geçen anlamı var. Melekler seni biz tesbih ediyoruz bizim yerimize insanı mı yaratıyorsun diyor.

Ademe secde edin derken de ademi halef olarak kabul edin anlamı var. Ademin yaratılmasından melekler ve şeytan rahatsız oluyor. Melekler sitem ediyor şeytan isyan ediyor.

Melekler ve şeytan niçin rahatsız oluyor ki? Adem dünyada yaşayan diğer insanlara halife atandıysa şeytana ne? Meleklere ne?

Yani bakara 30’u, kuranın bütününe ve diline baktığımızda, diğer insansılardan bahsediyor diye kanıt olarak sunmak mümkün değildir.

Ademin ilk insan olduğunu kurandan kanıtlarla daha önceki bölümde göstermiştim. Kurana göre adem topraktan yaratılan, erkek olan, ilk insandır. Bu da tamamen evrim fikrine aykırıdır.

2
Hel etâ ‘alâ-l-insâni hînun mine-ddehri lem yekun şey-en meżkûrâ(n)
هَلْ اَتٰى عَلَى الْاِنْسَانِ ح۪ينٌ مِنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُنْ شَيْـًٔا مَذْكُورًا
İnsanın üzerinden, henüz kendisinin anılan bir şey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi? (İnsan 1)

Bu ayette hayal gücü yüksek kişiler tarafından evrime kanıt olarak gösterilir. Demek isterler ki, İnsan uzun zaman süresinde evrildiğini bu ayet gösteriyor. Anlımaya değer bir şey değildi,çünkü insansılar insan gibi mükemmel olamazlar. (Biz insanı engüzel şekilde yarattık, tin4)

Oysa bu ayette anılmaya değer bir şey değildi derken meni safhasından bahseder. Kuranın bütününe bakıldığında bu açıktır. Allah insanı değersiz bir sudan yaratmıştır. (Sizi değersiz bir sudan yaratmadık mı? mürselat 20)

İnsan’ı yaratmaya çamurdan başladı. Sonra onun neslini değersiz bir sudan yarattı.(Secde 7-8)
Bu ayette sadece ademi topraktan yarattığı neslini değersiz su diyerek tanımladığı meniden yarattığını belirtmiş

Yani insan uzun zaman ademin sülbünde ya da babasının sülbünde bekleyen anılmaya değer olmayan sudur. İnsansılara ya da primat atalara bunu götürmek güzel bir hayal gücüyse de kurandan bu çıkmaz.

İnsan düşünmez mi ki, daha önce hiçbir şey değilken biz onu yaratmışızdır?” (Meryem 67). Bu ayet zaten insan anılmaya değer bir şey değildi ayetini tamamlıyor.

İnsanı hiçbir şey değilken yarattık diyor. Yani insansılardan evrilterek yarattı tevili temelsiz...

Hani Rabbin Âdemoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” demişti. Onlar da, “Evet, şahit olduk demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, “Biz bundan habersizdik” dememeniz içindir.(Araf 172)

Araf suresinde dünyada kıyamete kadar doğacak ademoğullarından henüz dünyaya gelmeden önce söz alındığını anlatıyor. Sulp, döl demek. Aslında sadece erkeğin dölüyle bebek olmaz ama sanırım Kuran bunu pek önemsemiyor.

Araf 172' de, insan suresindeki evrime kanıt olarak gösterilen,’’ İnsanın üzerinden, henüz kendisinin anılan bir şey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi’’ ayetinin ne anlama geldiği açıklanıyor.

Yani insan babasının belinde,sulbünde,henüz anılmaya değer bir şey değilken çok bekliyor.

Hane, Çocuk aile fotoğraflarına bakarken sorar ya mesela,
-Anne siz babamla tatildeyken ben neredeydim? Çocuğum sen henüz babanın tşk’larındaydın gibi:)

biraz argo oldu kusura bakmayın. Kuran bunu diyor işte. Siz daha babalarınızın tşklarındayken…

3-
Kul sîrû fî-l-ardi fenzurû keyfe bedee-lḣalk(a)(c) śümma(A)llâhu yunşi-u-nneş-ete-l-âḣira(te)(c) inna(A)llâhe ‘alâ kulli şey-in kadîr(un)

De ki: "Yeryüzünde dolaşın; Allah'ın yaratmaya nasıl başladığını bir görün. İşte Allah aynı şekilde ahiret yaratmasını da yapacaktır. Doğrusu Allah her şeye Kadir'dir. Dilediğine azabeder, dilediğine merhamet eder. O'na çevrileceksiniz.(Ankebut 20)

Bu ayetin evrime kanıt olarak sunulması enteresan. Aksine evrim olmadığını kanıtlar. Yeryüzünde dolaşın da Allahın nasıl yarattığını görün işte ahrette de sizi tekrar böyle yaratacak diyor kısaca ayette.

Eğer Allahın evrimle yarattığı iddia ediliyorsa ve Allah bu ayetle, nasıl evrimle yaratıyorum dolaşın da görün diyorsa, ayetin içinde ahrette de aynı şekilde yaratacağını söylemekte.

Bu ayeti evrime delil gösterenin ahrette de Allahın tekrar evrimle yaratacağını kabul etmesi gerekir ki akıl işi değildir

Allah ahrette de önce prokaryotları sonra ökaryotları sonra çok hücreli basit organizmaları,sonra yarı kordalıları sonra kordalıları,omurgalıları,tetrapodları,dinozorları... falan işte tekrar mı yaratacak ve bizi şempanzeyle ortak atamızdan ayırıp insan yapacak?

Böyle saçmalık olabilir mi? Sadece soruyorum :)
Ankebut 20’nin ne demek istediğini Yasin suresinde ve hac süresindeki ayetlerden anlayabiliyoruz.

Kendi yaratılışını unutup bize örnek getirmeye kalkışıyor ve ‘Şu çürümüş kemiklere kim can verecekmiş?’ diyor."“De ki, kim onları ilk başta yaratmış ise o diriltecek. O yaratmanın her türlüsünü bilir.” (Yasin, 36/77-79)

Ey insanlar!Ölümden sonra diriliş konusunda herhangi bir şüphe içindeyseniz hiç şüphesiz biz sizi topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra bir “alaka”dan, sonra da yaratılışı belli belirsiz bir “mudga”dan yarattık ki size (kudretimizi) apaçık anlatalım.

Yeryüzünü de ölü, kupkuru görürsün. Biz, onun üzerine yağmur indirdiğimiz zaman kıpırdar, kabarır ve her türden iç açıcı çift çift bitkiler bitirir.*Hac 5

Hac suresinde yeryüzünü dolaşın ayetinin bir anlamda açıklaması var. Ey insanlar ölümden sonra diriliş konusunda şüphedeyseniz diye başlıyor yeryüzünü de ölü kupkuru görürsün oysa yağmur indirdiğimizde canlanır.

Sonuç olarak kuranda evrimle yaratılışı anlattığı iddia edilen ayetler ya insanın anne karnındaki aşamalarından ya da Allahın(evrimle doğal süreç içinde değil), kudretle yaratışından bahseder.

Kuranda evrimle yaratılışa tevil edilebilecek tek bir ayet yoktur. Hadislerde aynı şekildedir. Ama başta dediğim gibi insanın hayal gücünün sınırı yok. Uymayanlara metafor dersin, bazılarının arapça başka anlamlarını alırsın,dişi deve olur TEKE.

Evrimin allahın yaratış biçimi olduğunu savunan modernist müslümanlar, 8,9 ve 10. yüzyıldaki arap,türk ve fars düşünürlerin, canlılığın oluşumunu doğal nedenlerle açıklayan cümlelerini göstererek,işte evrim fikri islamda var iddiasını tarihsel olarak destekliyorlar.

Al-Jahiz,Nasir ad-Din Tusi,Muhammed el-Şahshabi,Al-Farabi,
Al-Mas'udi,Ibn Miskawaih,Al-Biruni,Ibn Sina, Ibn Tufayl,Ibn Bajah,Ibn Rushd ve belki bir iki daha ilave edebileceğimiz bu düşünürler gerçekten canlılığı doğal etkenlerle açıklamaya çalışmışlardır.

Fakat bu düşünürlerin hiç biri evrimsel olarak sayılabilecek yazılarını kurandan ilham alarak yazmadılar. Bunlar eski yunan metinlerinden etkilendiler. Eski yunan metinlerinin üstüne de aman aman çok şey kattıklarını da söyleyemeyiz.

Evrim düşüncesine yakın bir şeyden bahseden ilk insanlar İ.Ö. 6. yüzyılda Türkiyenin Ionia kentindeki Rumlardı. Herhangi bir hipoteze ulaşan ilk kişi ise Milet'in Anixamender'ıydı

Anixamender, insanın birden var olmadığını, zaman içinde balıktan insana değiştiğini de savundu. Anixamender'ın halefi, fosillerle, yaşamın ve dünyanın kökeni hakkında bir teoriyle ortaya çıkan ilk kişi ise Colophon'un öğrencisi Xenophanes idi

Karada buldukları fosilleri kullanan Xenophanes, bir zamanlar dünyanın uzun süre su ile kaplandığını öne sürdü. Dünyayı, suyun oluşturduğunu düşünüyordu.

Bakın Xenophanes islam coğrafyasındaki evrimi savunan düşünürlerden yaklaşık 1200 yıl önce fosil toplayarak kanıtla hipotezini destekliyor. İslam coğrafyasındaki bu saydığım düşünürlerin hiç biri sahada deneysel çalışma yapmamış.

İ.Ö 5. yüzyılda evrim teorisinde 2 önemli figür daha görüldü: Empedocles ve Herodot. Herodot, bilinen dünyayı gezen ve doğrudan kaynaklardan bilgi toplayan ilk kişi olması nedeniyle “tarihin babası” olarak bilinir.

Sadece insanlardan bahsetmedi, aynı zamanda fosillerin ait olmadıkları yerlerde (yine karada balık gibi) bulunmalarından bahsetti.
Empedocles, antik Yunan'daki evrimde muhtemelen en önemli düşünürdü. "En güçlü olanın hayatta kalması" na benzer bir teori geliştiren ilk kişi oydu.

Aristo, canlıları yapılarının karmaşıklığına göre eşleştirdi. Cins ve türlerin bilinen ilk kullanımını geliştirdi.

Epicurus (M.Ö 341 - 270)'de doğal seçilim fikrini ilk defa ortaya atmıştır.

Yani islam coğrafyasında evrimsel tezleri savunan düşünürler kesinlikle eski yunan metinlerinden etkilendiler. Hatta isimlerini gizleyerek yazan Ikhwan el Safa ,dinin kirletildiğini, sadece Yunan felsefesiyle temizlenebileceğini savunuyordu.

Yine İbn rüşd Aristo'dan büyük ölçüde etkilendi ve kitapları üzerine yorumlar yazdı. Aristoteles'in doğa merdivenine (Scala Naturae) inanıyordu. İbn Rüşd'ün evrimsel fikirleri kesinlikle orijinal değildir.

Bunları islam coğrafyasındaki düşünsel faaliyetleri küçümsemek için değil, bu faaliyetlerin dine kotarılmasına karşı olduğum için yazdım. Yoksa, ibn rüş,ibn sina,el cahız gibi insanlar insanlığın gelişimine büyük katkı yapmışlardır.

Eski yunan metinleri bilimin temelini gösteriyordu. Yani doğal açıklamalar yapıyordu. İslam coğrafyasında filizlenen akılcılık, avrupaya büyük katkı verdi. Bunu kimse inkar edemez.

Son olarak söyleyeceğim şu. Evrimin öğrenilmesi ve öğretilmesi çok önemli. Evrimi öğrenen insan doğaya ve kendisine en doğru şekilde bakacaktır. Evrim fikrinin esası canlılığa dair doğal bir açıklamadır. Bunu kirletmeden yapılan her türlü,

eğitim,tartışma,konferans ve diğer faaliyetler son derece kıymetlidir. Fakat müslümanlara evrimi öğretelim diye, evrimi allahın yaratış biçimi diye anlatmak, evrim fikrinin temeline dinamit koymaktır.
Evrim doğal bir açıklamadır.
SON
Beğendiyseniz lütfen paylaşın.