mehmet senol Profile picture
Aug 27, 2019 28 tweets 5 min read Read on X
1/ Biraz önce bir arkadaşım aktardı unu. Bu hesabın 40 bini aşkın takipçisi varmış

Bahsettiği dergi zamanında hem Yayın Yönetmeniydim, hem de o araştırmayı yapan ve yazan benim :-)

Dolayısıyla ne yazık ki bu kara cahil arkadaşa yanıt vermem gerekiyor; onun adına üzgünüm :-)
2/ Aslında Galatasaray kültürünün bu nadide parçasını biraz daha tanıtmama vesile olduğu için teşekkür etmek lazım arkadaşa kimse.. Çünkü Galatasaray Müzesi'nin en nadide parçalarından biridir bu...
3/ Yine uzun olabilir, baştan uyarayım :-)

Öncelikle, Kare Kedi, bir dergidir. Ama bildiğimiz dergiler gibi matbaada basılan, satılan dergilerden değil.

Dünyada tek bir kopyası olan bir dergidir!

Elle yazılmış, Elle çizilmiştir.

Neye mi? Küçük bir deftere….
4/Her sayısı defterin yapraklarında birbirini takip eder ve yaklaşık 250-300 sayfadan oluşur. 1920’li yıllarda Galatasaray Lisesi’nde çıktı. Okurları da öğrencilerdi.

Madem tek kopya, nasıl diye sorarsanız, yazıldıktan sonra öğrenciler arasında elden ele dolaşarak okunuyordu.
5/Dergi, bu okuma yolculuğu ardından tekrar
derginin sahibine, “yazarına” geri dönüyordu.

Ta ki, yazarı ve yazarları “yeni sayısı”nı bitirene, yani defterin birkaç yaprağını daha doldurana kadar…
6/
Defterlerin (yani Derginin), kendi başına taşıdığı sanatsal değerinin yanı sıra Kulüp açından da müthiş bir önemi vardır.

Çünkü Galatasaray logosu ilk olarak bu defterler sayfalarından birinde resim olarak çizilmiştir ve anlatacağım sürecin sonunda logo haline gelmiştir!
7/İşte o 2 defterden oluşan, yani adı “Kara Kedi” olan “dergi”nin toplam 36 sayısını içeren o iki defter, Galatasaray Müzesi’nin envanterinde en değerli
parçalardan biri olarak güvenli bir yerde saklanıyor ve sergileneceği günü bekliyor…
8/ İşte bunlar...
9/Ama önce bu defterlerin, bu derginin sahibine, sahiplerine, başyazarına, çizerlerine bakalım.

Defterin sahibi, başyazarı ve çizeri Ahmet Ayetullah isimli bir öğrenciydi. Kurulduğumuz yıl, 1905’de doğmuştu. 10 yaşında mektebe girmiş, Mezun olduktan sonra doktor olmuştu.
10/ Ne yazık ki Ahmet Ayetullah henüz 26'sında vefat etti.

Lisenin edebiyat öğretmeni olan babası, hazin bir cümleyle “parlayıp da birden batan yıldızlar gibi sönüp giden” dediği oğlunun el emeği dergisini müzeye bağışladı.
11/Baba Mehmet Emin'in yazdığı kısa mektup, Kara Kedi ilk sayfasındadır:
“Bugün her biri bir irfan-ı mücessem-i istikbal olacak olan talebenin elyevm serpuşlarında görülen [gayın sin] tırazı çire-desti-i maharetidir. Arkadaşlarına karşı ebedî bir yadigâr-ı hürmetidir...”
12/Kara Kedi, 1920’lerdeki Galatasaray Lisesi’ndeki gündelik
hayatın en canlı ve estetik belgesi olarak ilgiyi hak ediyor, bu ayrı bir konu. İsteyen yazıma bakabilir.

Ama “logo”nun hikayesini anlatmaya başlayalım
13/
Cumhuriyetin ilan edildiği yıl olan 1923’te Galatasaray’ın artık 1919’dan bu yana kesintisiz olarak yapılan genel kurullarından biri daha yapıldı. Kulüp henüz 18 yaşındaydı ve toplantıya özellikle gençler daha çok ilgi göstermişti.

İşte logo o gün belli oldu!
14/Arkadaşlarının kısaca Ayet dediği Ayetullah, meraklı arkadaşı Şinasi'yle okulda arkadaşları için "yazdıkları" Kara Kedi'de daha önce birşeyler çizmişlerdi.
Müthiş bir çizgi yeteneği olan Ayet, o çalışmaların birinde, kendi zevkine göre bulduğu ve geliştirdiği dekoratif unsurlar ya da elle çizilmiş resimler ile süslediği derginin bir sayfasında herkesin dikkatini çeken bir figür kullanmıştı.
16/
Ayet, Harf devrimi öncesinde kullanılan alfabenin G ve S’ye karşılık gelen gayın ve sin harflerini ahenkli bir tasarım ile birlikte çizmiş, her zaman yaptığını yaparak, ortasına da kendi dergisinin adını ve “logosunu”, o sevimli kara kedisini yerleştirmişti!
17/Çizim, herkesin o kadar beğenildi ki, “Galata” ve “Saray” kelimelerinin baş harflerinin çok şık bir tasarım ile istiflenerek bir araya getirilmesinden oluşan- tabii ki kara kedisiz!- çizimi kulüp yöneticilerine gösterme kararı verdi bazı öğrenciler...
18/İşte kulübün 1923'deki o genel kurulu bir fırsattı.

Sessiz ve çekingen Ayet’in o heyecanlı ortamda kendi çalışmasını ortaya çıkarması biraz zordu ama daha atılgan karakterli yakın dergi arkadaşı Şinasi, gayın sin’li resmi Ayet’ten alarak kongreye sunmaya kararlıydı :-)
19/
Şinasi kararlıydı ama o kadar gençti ki o da konuşmaya cesaret edemedi....

Daha “oturaklı”, “sözü geçen” bir üyeye ihtiyaç vardı.

Şinasi’nin yanıbaşında oturan Doktor Namık (Canko) Şinasi’nin elindeki taslağı alarak kürsüye çıktı!
20/Resmin ortaya çıkması ile birlikte salonda büyük bir alkış koptu ve tüm Galatasaraylıların gönülden ittifakı ile üzerinde hiçbir tartışma olmaksızın bu amblem kabul edildi.

Artık Galatasaray’ın da tüm dünyadaki önde gelen kulüpler gibi bir amblemi olmuştu.
21/Kara Kedi, Ahmet Ayetullah’ın hazin yaşam öyküsünü hatırlatsa da aynı zamanda 1920’lerdeki Galatasaray Lisesi’ndeki gündelik hayatın en canlı ve estetik belgesi olarak ilgiyi hak eden olağanüstü nadide bir eserdir.
22/ Yazımda Kara Kedi'den ayrıntılı bir çok yazı-çizim aktarmıştım ama burada dergisinin adını neden Kara Kedi koyduğunu anlatayım sadece...

Çünkü müthiş geliyor bana...
23/
Ahmet Ayetullah, neden bu adı koyduğunu, 3. sayıya yazdığı bir masalla anlatıyor:

“Küçüklüğümden beri işittiğim bir masal vardır: Kara Kedi masalı. Sıcak bir kış odasında… Ortada bir mangal tepeleme dolu… Misafirler gelmiş. Ben o ...."
24/

"...akşam o kadar keyifliyim ki… Misafirlerin birinin yanına sokulmuş, adeta korkumu vücutlarının hararetine tevdi ediyorum. Böyle en ziyade sokulduğum kimse de komşumuzun kızı idi.. O bana o kadar yüz vermişti ki hemen en ufak bir şey için ona koşar, korkuyor gibi yapar.."
25/
"boyuna sırnaşırdım.. Hele bazı böyle kış gecelerinde yanından ayrılmazdım.

İşte yine böyle bir geceydi…

Oda sigara dumanlarıyla dolmuş.. Öteden beriden konuşuluyor.. Ben hemen -Hayriye ablamın- yanına koştum.. O beni kucağına aldı.. Okşadı, yanaklarımdan
öptü...."
26/
"...Bu iltifat beni şımartmaya kâfi değil mi? “Masal isterim de masal” Nihayet kandırdım: O akşam bana korkunç bir kara kedi masalı söyledi.. O saçma masalı burada zikretmek istemem. Fakat o gece bu masal bana o kadar tesir etmişti ki her korkunç kelimede bir parça daha...."
27/
"...sokula sokula oracıkta ısınmış, uyuyuvermişim…

Şimdi büyüdüm…

Ama hâlâ o saçma masalı aynı korku ile, aynı yerde, uzun müddet dinliyor gibi olurum… Gözlerim derin derin dalar…"
28/

Bitireyim.

Ya, sevgili arkadaşım. Bazı şeyleri söylemeden önce iki kere düşünmek, bi bakmak, araştırmak, 'ya bunu yazıyorum ama doğru mu acaba' demek lazım.

Neyse; sayende hikayeyi bilmeyenler de öğrenmiş oldu :-)

Ayet'in, Şinasi'nin, Doktor Namık'ın ruhlarına gitsin...

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with mehmet senol

mehmet senol Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @mehmetsenol

Jul 31, 2022
1

Bugün verilecek tarihi karar öncesinde bir de Florya Tarihi hazırladım

Çoğu ilk kez yayınlanacak fotoğraflarla, Galatasaray'ı şimdi milyonlarla buluşturan başarılara götüren, bilinmesi gereken müthiş bir fedakarlık hikayesi...

Florya'nın Kapıları flood'u...
2
Bugün Florya'daki Galatasaray futbol üssü, büyük olasılıkla üyelerin onayıyla elden çıkacak, satılacak, paraya çevrilecek; her neyse...
Birkaç yıla, orada -yine büyük olasılıkla imar değişeceği için- dev gökdelenler yükselecek.

Tıpkı Mecidiyeköy'de olduğu gibi...
3.

Florya, aslında Galatasaray için bir araziden öte anlam taşıyor.

Bugünün değerleriyle pek uyuşmayan uzun vadeli bir bakış açısı... Yenilikçi-modern, öngörülü bir vizyon...

...ve sabrederek, dayanışmayla, imeceyle başarılan, başka türlü anlatılması, anılması gereken...
Read 76 tweets
Jul 29, 2022
1

Galatasaray'ın 1 Numaralı Kurucusu nasıl bir insandı?

Kitaba koyamadığım bazı resimlerle birlikte Ali Sami Bey'in karakterini müthiş anlatan bir kaç anekdot.

71 yıl önce bugünün, cenaze gününün ayrıntıları, notları....

Aslında; bir "bugüne notlar" flood'u.

#AliSamiYen
2

30 Temmuz 1951 tarihli Cumhuriyet Gazetesi, Ali Sami Bey'in ölüm haberini 1. sayfadan ve 4. sayfada devam eden bir yazıyla okurlarına duyurur.

Klasik bir ölüm haberinin ötesinde bir yazıdır bu ve içinde hiç alışılmadık şöyle bir cümle geçer:
3

"Bütün hayatında ciddi bir karakter sahibi olarak fikir ve kanaatinin daima cesaretini taşımış, çok defa nikbete uğramış olmasına rağmen kimseye boyun eğmeyerek bütün hayat zorluklarını tek başına yenmeğe muavaffak olmuş pek kıymetli bir zattı..."
Read 29 tweets
Mar 30, 2021
1

Fenerbahçe, bir yılda 2 Şampiyon garabetini, Arjantin örneğiyle savunmaya çalışıyor.

Hazırladıkları videoda şöyle demişler...

Kandırmaca ustaca...

Bakalım mı?
2
Arjantin Apertura (Açılış) ve Clausura (Kapanış), AYNI ligin ikiye bölünmüş formatlı hali(ydi; artık yok).

AYNI takımlar oynuyor; iki bölümün toplamı, deplasmanlı lig oluyor.

KÜME DÜŞME var. Tüm ülke takımları katılıyor, ülke genelinde oynanır.

Ayrıntıya girelim..
3
Mesela 1998-199 Apertura Ligini ele alalım. Tablosu aşağıda. 20 Takımlı bu ligde Boca 45 Puanla şampiyon olmuş.

Clasura'da yine Boca Juniors 20 takımlı ligde 44 Puanla şampiyon olmuş. Tablo aşağıda

"Yandan" da baksak, Açılış'da da Kapanış'da 20 AYNI takım mücadele ediyor.
Read 8 tweets
Mar 23, 2021
1

Fotoğrafta gördüğünüz gibi, tribünler boş.

Ama bir takım santrada maça başlamak için bekliyor.

Maç bir türlü başlamıyor.

Çünkü rakibi, Fenerbahçe, maça çıkmıyor.

Ne maçı mı?

Bugün tam 6 şampiyonluk istedikleri organizasyon, "Milli Küme" maçı...

"Tefrika" başlıyor... Image
2

Yıl 1938... Milli Küme'nin 2. yılı....

Fenerbahçe sadece bu maça çıkmamakla da kalmamış, "Küme"nin 5. maçından sonra hiçbir maçına çıkmamış..

Onun yerine o dönemde oynanan İstanbul Şildi'ne katılmış; orada oynamış...

Ama bugün o organizasyondan 6 tane istiyor..
1938'in 27 Şubat'ıydı...

Orada bekleyen takım, "Üçok"tu.

Üçok, "yapay" bir takımdı. İzmir Valisi'nin emriyle kurulmuştu. Altay, Altınordu ve Buca'nın birleşimiydi.

Aynı "Milli Küme" gibi; sentetik, kısa ömürlü.

"Üçok", zaten 2 yıl dayanabilmiş, 1939'da aslına dönmüştü. Image
Read 16 tweets
Mar 6, 2021
Fenerbahçe'nin başvurusu için, kitabımda ve floodlarda çok daha ayrıntılarını bulabileceğiniz- epeydir istenen- 5 özet slayt hazırladım.

Umarım bu basitlikte de anlaşılır ve ülkemizde kural ve kuralların geçerli olması gibi temel evrensel dürtüler galebe çalar....

1.
2.
3.
Read 5 tweets
Feb 21, 2021
1

Rıdvan Dilmen'e üç soru, ardından kısa bir flood...

Dönemin Fenerbahçe Başkanı Şehzade Ömer Faruk Efendi, o General Harington'un Çay Partisi'ne niye katıldı?

Yoksa "dostluk maçı" mıydı?

"Destansı" anlattığınız "direniş maçı" kupası öznesinin çay partisine kim katılmadı?
2

Tevhîd-i Efkâr’ın 6 Ağustos 1923 tarihli haberine bakalım:

Baaşlık “Tarabya’da Dünkü Bahçe Eğlencesi”...

“Dün, General Harington tarafından Tarabya’da Summer Palace’ta (garden party) denilen bahçe eğlencesi tertip edilmiş ve bu eğlenceye Türk ve ecnebi olmak üzere..."
3
"beş yüz kişi davet olunmuştur”.

Habere göre bir İngiliz vapuru öğleden sonra
saat üçte misafirleri İstanbul’dan alıp Tarabya’ya götürmüş ve İngiliz sefaretinin yazlık sarayının kapısında General Harington ve eşi tarafından karşılanmışlardı.
Read 23 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us!

:(