Sözleşme son olarak 2016 yılında yinelenmiş ve süresi 2036 yılına kadar uzamıştır...
Sadece bu da değil, sözleşmenin yineleme tarihinden 5 gün önce yaşanan 15 Temmuz girişimini de bu yönüyle incelemek gerekir...
* 2015 yılı sonlarında çözüm sürecinin aniden bitirilmesi,
* 2016 yılı başlarına dek uzayan hendek olayları, yaşanan büyük çaplı bombalı terör eylemleri,
* Davutoğlu'nun görevden alınarak yerine Binali'nin başbakanlığa getirilmesi,
* Bu gelişmelerin ardından 15 Temmuz sürecinin yaşanması...
* Rusya'nın olayları takibi ve müdahil olması,
Şimdi bu kadar geniş bir konu arasında "Kanal İstanbul" projesini nereye koyalım?
Ülkenin ekonomik durumu ortada iken, böyle bir projeye "çılgın" demek de hafif kalır... "patron çıldırdı" demek daha doğru bir ifade olur sanırım...
Boğazlar yerine kanalın kullanımı gerekçe olarak sunulduğuna göre, bu durumda yine bakacağımız yer Montrö Boğazlar Sözleşmesi...
Montrö sözleşmesi ile ilgili olarak Karadeniz'e kıyısı olan devletlerin bir rahatsızlığı yok...
Daha önce Rusya'ya bağlı olan Baltık ülkelerinin (Estonya, Letonya, Litvanya) NATO genişleme sürecine dahil olduklarını ve+++
Bunca grift ilişkiler içerisinde, filler tepinirken, "Biz bir kanal yapacağız, valla çok güzel olacak" mantığıyla hareket edilmiyor herhalde...
İkinci Dünya savaşında, Alman savaş gemilerini boğazlardan geçirerek yaptığımız hatayı çok ağır bir bedelle ödedik...
1946 yılında saldırmazlık anlaşmasından çekilen Rusya, boğazlarda üs talep etmekle kalmadı, ayrıca Kuzeydoğu Anadolu'dan toprak talebinde de bulundu...
Biz ne yaptık? Bu tehdit karşısında Truman doktrinini kabul etmek zorunda kaldık... Truman doktrininin kabulü, yazılı olmasa da uygulamada ülkemizi ABD mandası haline getiren en önemli anlaşmadır ve+++
1919 yılında Atatürk'ün Sivas kongresinde mandaya ve mandacılara karşı kazanmış olduğu bağımsız Türkiye zaferi, 28 yıl aradan sonra Truman doktrininin kabulü ile son bulmuş oldu...
Bilgilerimizle analiz yapmaya çalışıyor, ayak izlerini takip ediyor, parçaları birleştirmeye çalışıyoruz...
Ancak şu bir gerçek ki, çok tehlikeli sularda yüzüyoruz...