Arkadaşlar, Elazığlı olmam nedeniyle, Elazığ’da bir zamanlar Elazığ’ın depremselliği ile ilgili konferanslar verdim , uyarılar yaptım, Elazığ ve köylerini depreme hazırlayın dedim. Bu konuda kitaplar basıldı. Ama maalesef pek birşey yapılmadı. Tıpkı İstanbul’da olduğu gibi..
Bununla da kalmadık. Yine Elazığlı olan Prof. Namık Çağatay ve İTÜ’deki arkadaşlarla birlikte Bingöl, Elazığ, Malatya, Maraş valilik ve belediye başkanlıklarını ve bu kentlerdeki üniversiteleri bir araya getirdim. Harita Genel Komutanlığını da işe katarak proje hazırladım..
TÜBİTAK, DPT gibi bir çok yere başvurduk reddedildi. Halbuki her fay kuşağında depremin ergeç geleği biliniyor. Neden daha ortada deprem yokken oralar ele alınmıyor? Bileniniz var mı?
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Saraycık-İncesu/Kayseri’de 4,9 ve 4,2 artçı deprem oldu. Bu deprem düşük aktiviteli Ecemiş Fay zonu içerisinde. Bu zon KAF’dan ayrılıp Mersin’e kadar uzanır 730 km uzunluktadır. Geçmişte büyük depremler üretmiştir. 1414, 1717 ve 1835’de depremlerin şiddeti yer yer VIII olmuştur.
1717 depreminde 8 binden fazla insan ölmüştür. 1835’de 1000’den fazla insanın öldüğü söylenir (Anadolu Gaz.). Aletsel dönemde 1940, 1960, 2021 yıllarında genellikle 4-5 mertebelerinde depremler olmuştur. Son Maraş ve Gaziantep depremleri Anadolu Levhasının bölgeye yakın aktif…
fay sistemlerinde stres alanı değişimlerine neden oldu ve muhtemelen kimi fay parçalarının kırılmasına neden oluyor. Bu nedenle Erzincan-Karlıova, Malatya, Adana, Kayseri ve Sivas yörelerinde bu tür depremler beklenebilir. Sevgiyle. Not: Sizleri bilgilendirmek amacıyla yazıyorum
Bu günlerde harıl harıl deprem bölgesinde yerleşim bölgelerini yenileme, ayağa kaldırma çalışmaları yapılıyor. Okan Tüysüz ile görüştük, duyduğumuz endişeleri bir kez daha duyuralım dedik: Deprem kentlerini tamir ve yenileme çalışmaları sadece bir inşaat projesi değildir. Her…
yerleşim alanının yüzey jeolojisini, yeraltı jeolojisini, jeomorfolojisini, jeofiziğini, sismolojisini, zeminini, vb ayrıntılı olarak bilecek ve yenilediğiniz bölgenin depremsellğini, aktif faylarını, çökme alanlarını, sıvılaşma yörelerini, kütle hareketlerinin olabileceği…..
yerleri, deprem etkisinin büyütüleceği yöreleri, deprem dalgalarının bir nevi kapana kısılıp yıkıcı ekilerinin artacağı alanları, vb belirleyip inşaatına giriştiğiniz yerlerin yerleşime uygun olup olmadığına karar vermeniz, sonra da yenileme ve imar çalışmalarına girişmeniz lazım
ÖNEMLİ BİR UYARI: Hatırlarsanız, birçok yazışma ve TV konuşmasında ben halk olarak biz siyasetten depremde can güvenliğimizi talep etmediğimizi, birçok seçimin gelip geçmesine rağmen bunu yapmadığımızı, depremde ölmek istemiyoruz diye hiç bir mitingte pankart açmadığımızı
söyleyip durdum. Hatta depremin siyaset üstü bir konu olduğunu da hatırlatarak şu öğüdü verdim: Sizin ve çocuklarınızın depremde can güvenliğini hedefleyen plan ve projesi olmayan hiçbir partiye oy vermeyin dedim. Bunu 6 Şubat depremlerinden çok önceden söyleye geldim. EYT’liler
kadar bile olamadık dedim. Şimdi sınav zamanı. Bugünkü depremlerin enkazı henüz daha ortada ve canlarımızın acısı yüreklerimizde. 2 ay sonra büyük seçim var. Bugünkü partilerin ülke çapında kentlerimizin enkaza dönüşmeyip insanlarımızın göçük altında kalıp ölmeyeceği “ DEPREM
Sevgili halkıma sesleniyorum: Tam da bu ortamda, yakınlarımız göçük altındayken,acımızı yürekten hissederken ülkene sahip çık. Bir kaç ay sonra seçim olacak, siyasetçiler vaadlerde buluncak, kendilerini beğendirmeye çalışacaklar, senden oy isteyecekler. Elbette bir partiye gönül
vermiş olabilirsin, bir partiyi beğenebilirsin ama herşey siyaset değildir. Senin, çoluk çocuğunun, torunlarının ve neslinin bu topraklarda ilelebet yaşamasını istiyorsan partizanlığı bırak ve sana deprem konusunda ciddi vaadlerde bulunan, plan ve programı olan ve yaşam hakkını
herşeyin üzerinde tutan partiye oy ver. 17 Ağustos Kocaeli depremlerinden sonra o günleri milletçe milat olarak ilan etmiştik. Hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak demiştik. Hani noldu miladımız? Eğer bu seferde gereğini yapmazsak sorumluluk ve vebalden kurtulamayız. Eğer
Arkadaşlar, çok soru alıyorum. Tek tek cevap vermem imkansız. Bazı sorulara toplu cevap veriyorum. Cevabım mümkün olduğunca basite indirgenmiş ve sizin anlayacağınız şekilde olacak. 1-Bir yerde büyük deprem olunca o yörede ve o hatta tekrar yeterli enerji birikinceye kadar büyük
deprem olmaz. 2-Kuzey Anadolu Fay Zonunda büyük deprem beklediğimiz yerler kırıldıktan sonra bu zonda artık uzun süre büyük deprem olmaz. 2- Bugünkü depremlerin olduğu Doğu Anadolu Fayında enerji büyük ölçüde boşaldı. Bazı yöreler hariç bu zonda büyük depremler olmaz. 3-Bu fay
zonlarında bir müddet büyük depremlerde kırılmamış fay parçaları kırılır ve zonlar artık uzun süre sakin duracak şekilde dururlar. 4-Bu söylediklerim ülkemizin en önemli iki fay zonu için geçerlidir. 5-Fay tartışmalarını bırakalım, deprem nerede olacak, nasıl olacak vb tartış-
Arkadaşlar, bu acılı günümüzde Miraç Kandilimizi kutlarım. Tekrar başımız sağolsun. Bu kutsal günde ölenlere rahmet hepimize sabır ve başsağlığı diliyorum. Bu günlerde deprem bölgesinde harıl harıl enkaz kaldırılacak. Bu enkazlar genellikle inşaat molozları, evsel atıklar ve …
parlayıcı, patlayıcı, toksik kimyevi maddeler olacak. Bu maddelerin geniş bir şekilde geri dönüşüme tabi tutulacağını sanmıyorum, çünkü deprem öncesi böyle bir hazırlığın olduğunu duymadım. Ama milyonlarca ton olabilecek bu enkazın alel acele kamyonlarla plansız programsız bir..
şekilde belirlenmiş yerlere dökülüp üzerinin örtülmesini doğru bulmuyorum. Eğer böyle yapılırsa bu döküntüler içerisinde fiziko- kimyasal reaksiyonlarla zararlı, zehirli maddeler oluşur, toprağı, yeraltı suyunu, havayı, gölü, akarsuyu ve denizi kirletir ve bu maddeler besin