Gökhan Karataş Profile picture
Mar 11, 2020 21 tweets 7 min read Read on X
Osmanlı için Rumeli'nin kilidi idi #Vidin Kalesi

dunyabizim.com/kitap/osmanli-…

Bugün #Bulgaristan'ın içinde olup #Sırbistan'a çok yakın olan #Vidin Kalesi, #Tuna nehri kenarındadır. Kalenin diğer ismi Baba Vida Kalesi'dir. #Belgrad ile #Temeşvar'ı koruyan bir iç kale olan #Vidin ImageImageImageImage
Kalesi, her zaman Osmanlı'nın Avrupa'ya karşı savunmasının temelinde durmuştur. 1699'daki Karlofça Anlaşmasında dahi imparatorluğun elinde kalan Vidin, 1718'de Belgrad'ın Avusturya'ya geçmesi ile beraber elden çıkacak fakat Belgrad 1739'da geri alınsa da Vidin, bir daha geri Image
gelmeyecektir.

Mahir Aydın, kalenin elden gitmeden önceki son halini şöyle anlatır: “1719-1724 yılları arasında Vidin, dönemin bilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda, tepeden tırnağa yeniden yapılır. Bu yapılanmayı izleyen kısa süre içinde de, imparatorluk kalelerinin 'kürsü'sü
düzeyine çıkar. Bu önemi ve kendisi için kullanılan 'Rumeli'nin Kilidi' tanımı, ileri doğru yapılan akınlar döneminin artık çok gerilerde kaldığının da öteki adı olur”.(sf 31)

Gayrimüslimlere dair dikkat çekici detaylar

Vidin Kalesi, imparatorluğun gayrimüslimlerle çok yakın
olduğu bir coğrafyadadır. Bu nedenle farklı milletlerden pek çok insan burada yaşamaktadır. Vidin Kalesi kitabı bu nedenle, imparatorluğun, müslüman olmayan tebaasına dair pek çok dikkat çekici detay içermekte.

Devlet-i Aliyye, imparatorluk kavramının verdiği payla
gayrimüslimlere işler, ihtiyaçlarını gözetleyiciler ve bazı haklar vermiştir. Bunlara cerahor, vladika ve knezleri örnek olarak gösterebiliriz. Nedir Cerahor, Vladika ya da kenzler?

Cerahor, hizmet satın alımı olarak gerçekleşen bu işte 2.000hristiyan gencin her gün ekmek davası
için Vidin-Rusçuk arasında kürekçilik ve dümencilik yapmasıydı.

Vladikalar, gayrimüslimlerin din adamları ile dinî mekânlarının işleyişinden sorumluydu. Atamasını Rum Patriki yapardı. Genellikle vladikalar, vergi ve evlilik işleriyle de ilgilenirlerdi. Vergi meselesi şöyledi:
Vidin'deki Hristiyanlar, imparatorluk için bir baş ve bir çift kilise vergisi vermeliydiler. Birisi vladika, birisi de patrik içindi. Vladika vergiyi toplarken vergi kaçağı yapanlar da olurdu. Evlerden sayısına göre alınan 12+12=24 akçeyi ödemekten kaçınan üç-beş aile birleşip “
Biz artık tek evde yaşıyoruz” diyerek vergiden kaçabiliyorlardı. Müslümanlar'ın yanında çalışan Hristiyanlar da vergi kaçırabiliyordu. Diğer bir konu da papazların vergi kaçırmasıydı. Papazların devlete vergi olarak iki altın vermesi gerekirdi. Vergiyi vermediği takdirde tıraş
ettirilip görevli olduğu kiliseden azledilerek cezalandırılırdı. Evlilik mevzûunda ise, malın-mülkün gitmemesi için mücadele ederdi vladika. Hristiyan davalarına kadılar bakar; fakat evlenmeye ve boşanmaya papazlar bakardı. Miras paylaşımında varislerin görüşleri alınır. Buna
kadının karışmaması istenirdi. Aynı titizliğin çiftlikler, değirmenler, mallar ve mülkler için de gösterilmesi istenirdi.

Knezler, kale varoşu ve köylerde yaşayan Bulgar halkının yöneticisiydi. Vladika, Bulgar halkının manevî anlamda temsilcisiyken knezler, din dışı işlerdeki
temsilcisiydi. Knezler, genellikle kale masrafları ve paskalya törenlerindeki kızıl yumurtalar mevzu bahis olduğunda meydana çıkarlardı.

Benim dikkatimi çeken başka husus, Vidin Kalesi'nde ekmeğini silahından kazanan beşlilerdi. Vidin Kalesi'ndeki beşliler, azaplar ile birlikte
yerli asker olarak tanımlanır. Bunların vazifesi; vilayet vekilliği, gümrük tahsildarlığı, kale harcamaları sorumluluğu, beytülmal eminliği ve kale varoşunun reaya temsilciliğini yapmaktı. Bunun yanında birliğin yanında orta kumandanı olan ağa, kethüda, odabaşı, alemdar ve katip
ile birlikte de görev yapardı.

Beşlilerin en önemli görev yeri Eflak'tı. Eflak Voyvodası ile beşliler sorunları birlikte çözerlerdi. Özellikle ticaret için gelip yerleşenlerle çok uğraşmışlardı. Vidin'e bağlı kasabalarda ve palangalarda görev yaparlarken voyvodalığı da l
üstlenmişlerdi. Palangalarda görev yaparken bina onarımından sorumlu olmuşlardı.

İmparatorluk kalelerinin kürsüsü

“Rumeli'nin kilidi” olarak anılan fakat bugün hakkında çok az bilgi sahibi olduğumuz bir yer Vidin Kalesi. Mahir Aydın'ın bu çalışması, unuttuğumuz bu
yeri hatırlamamız için bir vesile. Aynı zamanda, oradaki sosyal yaşamı derinlemesine anlamamızı sağlayan ve bunun yanında pek çok ilginç bilgi barındıran bir kitap. Örneğin kitapla beraber, kale içinde üretilmiş, buraya has 200'den fazla meslek olduğunu öğreniyorsunuz. Fakat
kitabın, mimari hesaplara dair bölümlerinin biraz uzun tutulduğunu ve okumayı güçleştirdiğini söylemekte yarar var.

Osmanlı tarihçiliğinin meşhur isimlerinden Franz Babinger'in tabiriyle Osmanlı İmparatorluğu'nun kader ırmağıdır Tuna. Aziz hatırası manevi dünyamızda bütün
canlılığını hâlâ muhafaza eden ve tam da bu sebeple Türkler için dünyadaki bütün nehirlerden daha farklı bir anlamı olan, tarihimiz boyunca sınırlarımızda akan bütün nehirleri adeta kendi adında eriten bir ulu nehirdir Tuna.

Fetih anlayışı üzerine kurulu Türk imparatorluk
siyaseti üzerinde sınır kavramı yok desek mübalağa etmiş olmayız. Ancak 18.yy'ın ilk çeyreğinde Belgrad'ın elden çıkması Âli Türk devletinin muhayyilesinde sınır kavramının şekillenmesine yol açar. Sınır, yani muhafaza edilmesi, terk edilmemesi gereken yer. İşte bu sınır, o
dönemden itibaren Vidin Kalesi olmuştur. İmparatorluk kalelerinin kürsüsü, Rumeli'nin kilididir Vidin Kalesi; imparatorluğun savunma kalkanlarının en canlısı, en nazlısı...

dunyabizim.com/kitap/osmanli-…
Osmanlı #Vidin'i ve #Tuna Nehri,ve #Vidin kalesi Bulgaristan Image

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Gökhan Karataş

Gökhan Karataş Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @karatasgokhan_

Nov 15, 2022
110 yıl önce bugün 15 Kasim 1912'de Balkan Muharebeleri Sırasında #CisriMustafapaşa'da(Bulgaristan) Bulunan İngiliz Gazeteci Philip Gibbs’in İzlediği Balkan Harbinin simge fotoğraflarına yansıyan elim bir vaka İki Türk’ün İdam Edilmesi İle İlgili #TheGraphic Dergisine Yolladığı


Image
Image
Image
Image
Fotoğraflı Haber.

The Graphıc – 30 November 1912 No:2244
s:818-819
15 Kasım Cuma günü, akşamüstü günesi Marita’ya altın parıltıları gibi vurduğu zaman, arka bahçede yaşanan bir olayı izlemek üzere Bulgaristan Cisri Mustafa Paşa’nın ana caddesine gittim. Image
Binlerce insanın öldürüldüğü bir savaşta cinayet sonrası suçüstü yakalanan iki Türk’ün asılması pek de önemli bir olay sayılmazdı. Ancak onlar için hayatlarının son perdesinde arka bahçede Bulgar izleyiciler önünde sergileyecekleri davranış, Türk hakimiyetinde geçen yıllarda Image
Read 26 tweets
Apr 24, 2021
Siyasal bir söylem ve yalandan ibaret olan 1915 olaylarıyla Her 24 Nisan ısıtılıp gündeme getirmeye çalışanların asıl amacı üzeri bir duvar gibi örülmeye çalışılan bir gerçek olan bizim bile hatırlamadığımız 144 yıl önce bugün (24 Nisan 1877) 93 harbi ile başlayan 5 milyon
soydaşımizin canına ırzına malına malolacak bununla birlikte yerinden yurdundan vatanindan edecek 19 yy başlarindan ilk Sırp isyanları ve ilerdeki isyan ve katliamlara örnek teşkil edecek 1821'deki Yunan isyani, 93 harbi ile Balkan Harbi katliamlari ve soykırmlarıdir
Asil soykırim ve katliam 1804'den 1912 kadar olan süreç içinde isyanlar ve 144 yıl önce bugün başlayan 93 harbi ile 1912 deki Balkan harpleri neticesinde Balkanlarda Türklere karşı yapılmiştir..
Read 15 tweets
Apr 24, 2021
"Bizim sanatımızın mertebesinden, milletimizin ululuğundan en ufak bir şüphemiz yoktur ki başkalarının ağzına bakalım. Böylece en temiz ve saf şekilde sanat ifadesine erişen millet, çapraşık yollara giremez. Ezelden, büyük nimete erişmiştir; onun kadrini bilmelidir"
Büyük Türk mimar-mühendisi ve mimarlık tarihi araştırmacısı Ekrem Hakki Ayverdi'yi vefatının 37.yılında rahmet ve saygı ile anıyorum
Osmanlı nın Kendini En İyi İfade Ettiği Sanat Kolu Mimaridir

''Abideleri seviyor musunuz? Seviniz; çok seviniz. Eğer üstünde durmadınız, onlarla bir alış – veriş kurmadınızsa kalb gözünüzü açınız; abidelerle konuşmayı öğreniniz. Bunun için lüzumu kadar temas imkânı hazırlayın.
Read 4 tweets
Apr 23, 2021
Tüm Çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun

Turgut Özakman'dan bir çocuk hikâyesi ;

Sakarya Savaşlarının ilk günleriydi. Ordumuz bazen zor zamanlar yaşıyordu. Tam bir ölüm kalım savaşı idi. Vatan savunmasında çok büyük kayıplar veriliyordu.Sakarya
boylarında zor zamanlar yaşanıyordu. Sakarya boylarında ordumuz bozulsa Ankara'yı kaybedecek, belki de her şeyi kaybedecektik.
İstanbul büyük bir heyecan içinde savaşın sonunu bekliyordu. İngiliz işgaline rağmen İstanbul Hilâl-i Ahmer Şubesi(Kızılayı), kendiliğinden İstanbul’da
birkaç yerde Anadolu’ya bir yardım kampanyası başlattı. Toplanan yardımlarla askerlere silah, cephane temin edilecekti.
Bu bir vatan savunmasıydı.
Yardım toplanan Hilâl-i Ahmer Şubelerinin önünde uzun kuyruklar oluşuyor, herkes gönlünden ne koparsa veriyordu.
Read 8 tweets
Apr 22, 2021
Güzel #İşkodrâ !! #Rumeli'nin çiçeği ıhlamur kokulu şehri, #Üsküdar'ın isimdaşi idi (Scutari) Çoğumuzun ismini bile bilmediğimiz yada unuttuğumuz Rumeli'den en son çiktiğimiz kale ve bir Vatan topragi idi !! 108 yıl once bugün veda ettik ImageImageImageImage
Kaybının 108. yılında (22-23 Nisan 1913 ) güzel hatıraları ile yad ederken başta #İşkodra Müdafii Şehit Hasan Rıza Paşa olmak üzere tum.şehitlerimizi Rahmet ve saygiyla.aniyorum.. Image
108 yıl önce #İskodra'ya veda 22-23 Nisan 1913 Balkan Harbinde Rumelide'ki son toprağımız İşkodra'da (Arnavutluk) Osmanlı Yönetiminin sonu ;
Karadağ Kralı Nicholas şehri Esat Toptani'den teslim alıyor

(1913 Illustrated London News) ImageImageImage
Read 6 tweets
Nov 3, 2020
Başimiza gelenler
108 yil once bugunler ;

Bulgarlar, 3 Kasım’da Çorlu’yu, 6 Kasım’da Tekirdağ’ı işgal eder. Hedef Çatalca üstünden Çarigrad’dır (İstanbul). “Osmanlı ordusu kalıntıları, kovalanmadıkları için”, rastgele yönlere yayılırlar. “Kırlarda, ovalarda 100.000 kaçan asker
yürüyor, dolaşıyor, ‘Ekmek! Ekmek!’ diye bağırıyordu. Korkunç kâbus –açlık- kahrediyordu”. Yenilenler, “aç, tok yürümek zorundaydı. IV., I. ve II. Kolordular, sürü manzarasını taşıyordu. Ne amir vardı, ne emir. Askerler silahlarını atmışlardı. Çoğu, o müthiş soğukta, postallarını
bile çıkarmıştı, aralıksız sağanak altında yalınayak yürüyordu. Çünkü çamura bulanmış olan postallarının ağırlığını o batak yollarda çekmeye takatleri yoktu. Bütün çevre köy ve kasabaların sakinleri de arabaları, eşyaları, hayvanları ve çocuklarıyla İstanbul’a akın ediyorlardı..
Read 10 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us!

:(