#ÇanakkaleGeçilmez denince Galatasaray'ın 2 müthiş futbolcusu, Hasnun Galip ve Celal İbrahim geliyor aklıma.
Futbol sevgisi, alçak gönüllülük, fedakarlık, kardeşlik...
Servet Yardımcıgillerin şu acımasız dünyasında onların olağanüstü hikayeleriyle biraz nefes alalım. /1
Şu fotoğraftaki dürbünle Çanakkale'deki düşman siperlerini gözleyen, Hasnun Galip...
Hasnun Galip, sadece Galatasaray’ın değil, döneminin tartışmasız en iyi futbolcusuydu.
Paşa çocuğuydu.
Kulübümüzün kayıtlarındaki bilgilere göre 5 Eylül 1909 günü Galatasaray’a üye oldu.
Çok iyi bir futbolcuydu.
Aynı zamanda çok sakin, güler yüzlü ve eğlenceli...
4. Ali Sami Bey O'nun için " İstanbuldaki idmancıların en nezihi ve kıymetlisi" diye yazmış.
Sadece futbol da değil, o dönemin revaçtaki diğer sporu çim hokeyinde de çok başarılıydı Hasnun Galip..
5. Bizim 1. Dünya Savaşı'na girmemize neden olan Yavuz ve Midilli savaş gemilerinin mürettebatıyla yapılan bir maçta attığı 3 golle gazetelerde adeta kahraman yapılmıştı Hasnun Galip...
Ama savaş yaklaşıyordu...
6. Mehmet Hasnun, Galatasaray formasıyla son maçını 16 Nisan 1915 Cuma günü oynar.
Ligin de son maçıdır ve rakip Anadolu'dur.
3-2 kazanır Galatasaray ve kupa Hasnun'un ellerinde yükselir.
7. 3 gün sonra, 19 Nisan'da Hasnun Galip gönüllü olarak Çanakkale'ye gitmek için ismini yazdırır.
Fransızca bildiği için yedek subay olarak görev yapmaya başlar.
Bu solgun fotoğraf, asker kıyafetiyle Hasnun Galip'den kalan son anı...
8. Hasnun Galip'ten elimizde kalan sadece 2 mektup var...
İkisini de yakın arkadaşı Kurucumuz Ali Sami'ye göndermiş...
Birisinde, Çanakkale'de yaşadığı bir anı anlatıyor..
9. Yavuz Zırhlısı'na attığı 3 golün oradaki Alman subayl tarafından öğrenildiğinde nasıl tepki verdini o güzelim üslubuyla anlatıyor Hasnun...
Mektubun orjinali, Galatasaray Müzesinde..
Ben türkçe çevirisini koyuyorum buraya.
10.
Şu satırlara bakar mısınız?
" Demek istediğim, nefer mağlubiyetlerini ve Galatasaray’ın galibiyetlerini tâ avcı hattından duymuş, İstanbul'dan gelen arkadaşlarından birinin ilk verdiği havadis bizim galibiyetimiz olmuş. ..."
11. Bu mektuptan iki hafta sonra savaşta o trajik an geldi.
Hasnun’un bölüğüne görev emri gelmişti.
Fransızlar Kerevizdere’de büyük bir saldırı başlatmıştı.
Onlara direnen 2. Tümen zordaydı; yardıma gitmeleri gerekiyordu..
12.
Hasnun Galip, işte bu savaşta şehit oldu.
13.
Hasnun Galip, elimizdeki son mektubunda Galatasaraylı kardeşlerine seslenmiş.
"Kardeşler," diyerek başlamış bu kısa mektuba..
Okuyalım:
"Maydosda soğanlı dereden harbın hatırası olmak üzere şu mektubumu Galatasaray kulübünün bütün idmancı kardeşlerime ithaf ediyorum..../"
14.
"Harb hakkında şu kadar malumat verirsem hakikati anlarsınız.
Askerlerimiz Allahın inayeti ile arslancasına harb ediyor.
7 nci Fırka Alay 19 Tab.3 Bölük 1 birinci takım Kumandanı Mehmet Hasnun"
16.
Bu mektubun da orijinali Müzemizde.
Buraya da koyayım Galatasaray Dergisi'nde yayınladığımız fotoğrafını ve çevirisini..
17.
Beyoğlu'na her girdiğimde, yolumu özellikle o sokağa denk getiririm. Hasnun Galip Sokak'a girer, kulübün bence unutulmuş bir hazine gibi furan binasının önünden geçer, O'nun bu satırlarını hatırlarım.
Rahat uyu büyük İdmancı Hasnun Galip...
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Bu akşamki çok önemli maç dolayısıyla şu harika flamayı paylaşayım.
Flama, 19 Eylül 1951 yılından. Galatasaray ile PAOK arasında oynanan ilk maç için yapılmış. Yer, Selanik...
Galatasaray'ın "komşu" kulübü, Beyoğlu kökenli PAOK hakkında kısaca yazayım./1
Bugün, Galatasaray'ın Beyoğlu’ndaki tarihi merkezinin bulunduğu Hasnun Galip sokağına çok yakın olan Katip Çelebi Sokağı’ndaki tarihi bir binada sessiz sedasız faaliyetlerini yüz yılı aşkın bir süredir devam ettiren sarı-siyah renklere sahip bir kulüp vardır: Beyoğluspor…/2
Galatasaray’ın doğduğu semtin diğer kulübü olan Beyoğlu Spor Kulübü, bugün Avrupa Ligi’nde ilk maçımızı yapacağımız PAOK’un İstanbul’da kalan ana gövdesi, Beyoğluspor’u yönetenlerin deyimiyle “anne”si. ( Atina merkezli AEK takımının da “babası”)…/3
Bugün verilecek tarihi karar öncesinde bir de Florya Tarihi hazırladım
Çoğu ilk kez yayınlanacak fotoğraflarla, Galatasaray'ı şimdi milyonlarla buluşturan başarılara götüren, bilinmesi gereken müthiş bir fedakarlık hikayesi...
Florya'nın Kapıları flood'u...
2
Bugün Florya'daki Galatasaray futbol üssü, büyük olasılıkla üyelerin onayıyla elden çıkacak, satılacak, paraya çevrilecek; her neyse...
Birkaç yıla, orada -yine büyük olasılıkla imar değişeceği için- dev gökdelenler yükselecek.
Tıpkı Mecidiyeköy'de olduğu gibi...
3.
Florya, aslında Galatasaray için bir araziden öte anlam taşıyor.
Bugünün değerleriyle pek uyuşmayan uzun vadeli bir bakış açısı... Yenilikçi-modern, öngörülü bir vizyon...
...ve sabrederek, dayanışmayla, imeceyle başarılan, başka türlü anlatılması, anılması gereken...
30 Temmuz 1951 tarihli Cumhuriyet Gazetesi, Ali Sami Bey'in ölüm haberini 1. sayfadan ve 4. sayfada devam eden bir yazıyla okurlarına duyurur.
Klasik bir ölüm haberinin ötesinde bir yazıdır bu ve içinde hiç alışılmadık şöyle bir cümle geçer:
3
"Bütün hayatında ciddi bir karakter sahibi olarak fikir ve kanaatinin daima cesaretini taşımış, çok defa nikbete uğramış olmasına rağmen kimseye boyun eğmeyerek bütün hayat zorluklarını tek başına yenmeğe muavaffak olmuş pek kıymetli bir zattı..."