Şaka maka senelerce çalış, vergi ver, emekli ol, sonra yaşlısın diye seni kenara koyup, daha genç hastalara yoğunlaşsınlar. Şu anda İtalya sağlık sisteminde durum bu. Sosyal medyada yaşlılar diye geçen Annelerimiz, babalarımız böyle kenara konmasın diye biz #evdekal acağız.
Elimizden geldiğince sosyalleşmekten kaçınacağız, akraba, eş, dost ziyareti yapmayacağız. İşe gitmemiz gerekiyorsa iş - ev arası gidip gelecek, dezenfektasyona dikkat edeceğiz. Moralleri yüksek tutacağız. Ev halkına dikkat edin, diyalog her zamankinden önemli.
Büyüklerinizi her gün arayın, dostlarınızla arada görüntülü görüşmeler yapın. Gerçekten iyi geliyor. TV izlemekten kaçının. Sosyal medyada sadece resmî makamların açıklamalarını dikkate alın. Gerçek tehlike panik veya konuyu hafife almak.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Bir müteahhit arkadaşla konuşuyorum, önce zemin etüdü yapan firmalar suçlu diyor. Onun zemin etüdü bir binanın sağlamlığını ve maliyetini değiştiriyor. Tek kalem oynatma ile temeline sıvı beton enjekte edilip sertleştirilmesi gereken bina (jet ground) düz yapılıyor diyor.
Rüşvete gerek yok, zemin etüdü yapan firma yanlış rapor hazırlarsa bina %100 iyi olsa bile depremde zemin sıvılaşır, bina temelinden sökülür yatar diye ekliyor. Hiç bir zaman yapı inşaat firmasının %100 kontrolünde değildir diye ekledi. İşimiz gerçekten zor.
Müteahhit inşaatı bitirmiş, zemin etüdünü başka firma yapmış, o değerlere göre projeyi başkası çizmiş, yapı denetim kontrolünü yapmış, en son belediye gelmiş yapı kullanma izin belgesi vermiş. Bu belge; bu binayı bütün şartnamalere ve onaylı ruhsat projelerine uygun yaptın demek.
Deprem bölgelerinde müteahhitler istedikleri tarzda, şekilde bina yapamamalı. Belli ki denetim mekanizmaları iyi işlemiyor. Mühendisler, mimarların onayladığı hazır bina planları olsun. Arsaya göre biri seçilsin. Ne kadar demir, hangi beton bilinsin. Çalmak istese de çalamasın.
Okulları dijitalleştirme ve her öğrenciye tablet hedefi ile yola çıkılan Fatih Projesi'nde toplam 3.4 Milyar TL harcandı. Bu bedelin %78'i akıllı tahta ve okullara internet alt yapısı sağlanmak %22'si tabletler için ödendi. Yani tabletler için yaklaşık 750 milyon TL harcamışız.
Projenin iyi yanlarından biri, olmaz denilenin oldurulup bir çok kasaba ve köye internet götürülmesi oldu. Dijital tahtalar ve tabletler için de yerli firmalar öncelikli tutuldular ve burada üretim yapmaya zorlandılar. Montaj hattı dahi olsa bu önemliydi.
O dönem tablet ihalelerinden birini kazanan GM, daha sonra telefon üretimi hedefli büyük bir yatırım yaparak İstanbul'da fabrika kurdu mesela. Her ne kadar Vestel ve GM'in bu yatırımları karşılıksız kalsa ve başarıya ulaşamasalar da güzel gelişmelerdi.
Bu yayında da mavi ekran görmez isem Huawei'nin yeni cihazları izleme şansımız olacak :D
Apple, öğretmenimiz ondan çok şey öğreniyoruz derken bunu söylüyorlardı sanırım. Elinde onca imkan olan bir firmadan daha özgün tasarımlar ve kullanım şekilleri beklerdim.
Çift cihaz bağlantısı ve kullanım süreleri ise çok iyi. Android cihazlar için satın alınabilecek en iyi TWS kulaklık gibi görünüyor.
Intel’in 11. nesil işlemcilerle ultra taşınabilir dizüstü bilgisayarları uzun pil ömrü yanında, 4K video işleyebileceğimiz ve oyun oynayabileceğimiz platformlara çevirme stratejisi taktiri hak ediyor. Her şeyi tek işlemciye yüklemek yerine işe özel birimler en akıllıca çözüm.
Aynı özelleştirmeyi Nvidia’da da görüyoruz. Apple ise bunu yıllardır yapıyor. Artık her işi CPU’nun yaptığı devrin sonuna geliyoruz. Canlı yayın mı yapacaksın? Bırak videonu işe özel birim sıkıştırsın, gürültü engelleme mi lazım? Bırak işlemci içindeki AI birimi bunu ele alsın.
Bu arada çok basit bakarsanız olaya aslında x86 platformuna geçmeleri öncesinde oyun konsollarının güçleri de buradan geliyordu. İşe özelleştirilmiş onlarca birim, yazılımcıları zorluyor olsa da PS2, PS3 ve Xbox 360’taki görsel şaheserler bu yaklaşım sayesinde mümkün oldu.