1/ Hazır #EvdeKal iken, büyük şair ve sıkı Galatasaray Ülkü Tamer'in ölüm yıldönümünde bize bizzat anlatıp özel fotoğraflarını paylaştığı şu çok güzel maçın hikayesini anlatayım.
Haldun Tanerli, Orhan Kemalli, Erol Günaydınlı, Parçalı formalı Edebiyatçılar-Tiyatrocular maçını...
2
Sağda Galatasaray formasıyla Haldun Taner, solda Orhan Kemal. Hakem Halit Kıvanç..
Yer, Altunizade.. Nazım Hikmet'in oğlu Memet Fuat'ın evinin yanındaki saha..
3
Rahmetli Ülkü Tamer bize "Bazı hafta sonları Altunizade’ye Memet Fuat’ı ziyarete giderdik. Orada piknik yapardık. Ama küçük bir saha da vardı orada ve kendi aramızda futbol oynuyorduk." demişti.
Futbolu seven edebiyatçıların maçları 1950'lerin sonlarında başlamış.
4
Kimler yok ki...
"Adnan Özyalçıner, Kemal Özer, Onat Kutlar, Ferit Öngeren, Cemal Süreya olurdu. Edip Cansever ve Asım Bezirci de gelirlerdi arada. Memet Fuat zaten hep olurdu. Fakat ceketini hiç çıkarmazdı. Santrada durur, ayağına gelen topları harika paslarla dağıtırdı. "
5
1964'te Haldun Taner tiyatrosunun oynadığı Keşanlı Ali Destanı oyunu fırtınası var...
Herkes oyundan bahsediyor ve onlardan: Haldun Taner, Gülruz Sururi, Engin Cezzar, Erol Günaydın, Aydemir Akbaş, Aziz Basmacı, Çetin İpekkaya...
6
Ülkü Tamer o zaman oyunun reklam işlerinşi yapıyor.
"Bir maç yapalım istiyordum. Keşanlı Ali’nin oyuncularıyla, edebiyatçılar birliği maçı olsun dedik. Ancak, oyuncuların kadrosunda oynamak istemiyordum. “Edebiyatçıyım, arkadaşlarla olmam lazım gelir” dedim..."
7
Formalar alınıyor.
Galatasaraylı Haldun Taner, Tiyatrocular takımının başı olarak, gidiyor Galatasaray'dan alıyor formaları.
Ülkü Tamer de, okulu Robert Kolej'den alıyor formaları (kıırımızı-lacivert)...
8
Hakem de saptanıyor: Halit Kıvanç.
Edebiyatçıların Teknik Direktörü Fazıl Hüsnü Dağlarca! Türk Edebiyatçılar Birliği'nin de Başkanı aynı zamanda...
"Fazıl'ın Aslanları" adını koyuyorlar kendilerine...
9
Edebiyatçıların Kaptanı, Orhan Kemal. Santrafor :-) Gençliğinde Adana'da da oynamış.. Yanında Ülkü Tamer; takımda Şükran Kurdakul, Adnan Özyalçıner, Egemen Berköz, Nurer Uğurlu, Feridun Aksın, Mehmet Setda
Devre arası ünlü karikatürist Bedri Koraman girmiş oyuna.
10
Tiyatrocular'ın Kaptanı, elbette Haldun Taner.
Çetin İpekkaya, Engin Cezzar, Erol Günaydın, Aydemir Akbaş, Aziz Basmacı var takımda...
12
Oyunda kabadayıyı oynayan, saçlarını usturaya vurdurmuş "Keşanlı Ali" Engin Cezzar
13
Seyirci Edebiyatçılar pankartla gelmişler..
Tezahüratları da "Ho ho..."
Bu "Ho Ho....", Fazıl Hüsnü'nün ünlü "Horoz" şiirinin simgesi:
“Erten öten horozun başı kesilirmiş,
Bitmez tükenmez ki başın kesile kesile
Öt ki kara dağlar allana,
Aç eller tok tarlalara çullana.”
14
Bu şiirden dolayı, Dağlarca’yı bahaneyle tutuklamışlar ama elbette susturamamışlar.
“Deki kapadın beni sen
Üzerimde yüz bin kilit
Yüz bin demirler içine
Yazılarım dışardadır.”
15
Maçı 5-3 edebiyatçılar kazanmış.
Ülkü Tamer 3 gol atmış. Son golü Orhan Kemal atıyor.
"Öyle bir penaltı attı ki, kaleciyi ters köşeye yatırdı. Harika bir gol olmuştu. Maçtan sonra Orhan’ı omuzlara aldık fakat beni bir hafta tiyatroya sokmadılar o goller yüzünden.."
16
Bu maçın çok renkli hikayesini Edebiyatçıların Kalecisi Adnan Özyalçıner, Alaycı Öyküler kitabında harika anlatıyor...
Bu akşamki çok önemli maç dolayısıyla şu harika flamayı paylaşayım.
Flama, 19 Eylül 1951 yılından. Galatasaray ile PAOK arasında oynanan ilk maç için yapılmış. Yer, Selanik...
Galatasaray'ın "komşu" kulübü, Beyoğlu kökenli PAOK hakkında kısaca yazayım./1
Bugün, Galatasaray'ın Beyoğlu’ndaki tarihi merkezinin bulunduğu Hasnun Galip sokağına çok yakın olan Katip Çelebi Sokağı’ndaki tarihi bir binada sessiz sedasız faaliyetlerini yüz yılı aşkın bir süredir devam ettiren sarı-siyah renklere sahip bir kulüp vardır: Beyoğluspor…/2
Galatasaray’ın doğduğu semtin diğer kulübü olan Beyoğlu Spor Kulübü, bugün Avrupa Ligi’nde ilk maçımızı yapacağımız PAOK’un İstanbul’da kalan ana gövdesi, Beyoğluspor’u yönetenlerin deyimiyle “anne”si. ( Atina merkezli AEK takımının da “babası”)…/3
Bugün verilecek tarihi karar öncesinde bir de Florya Tarihi hazırladım
Çoğu ilk kez yayınlanacak fotoğraflarla, Galatasaray'ı şimdi milyonlarla buluşturan başarılara götüren, bilinmesi gereken müthiş bir fedakarlık hikayesi...
Florya'nın Kapıları flood'u...
2
Bugün Florya'daki Galatasaray futbol üssü, büyük olasılıkla üyelerin onayıyla elden çıkacak, satılacak, paraya çevrilecek; her neyse...
Birkaç yıla, orada -yine büyük olasılıkla imar değişeceği için- dev gökdelenler yükselecek.
Tıpkı Mecidiyeköy'de olduğu gibi...
3.
Florya, aslında Galatasaray için bir araziden öte anlam taşıyor.
Bugünün değerleriyle pek uyuşmayan uzun vadeli bir bakış açısı... Yenilikçi-modern, öngörülü bir vizyon...
...ve sabrederek, dayanışmayla, imeceyle başarılan, başka türlü anlatılması, anılması gereken...
30 Temmuz 1951 tarihli Cumhuriyet Gazetesi, Ali Sami Bey'in ölüm haberini 1. sayfadan ve 4. sayfada devam eden bir yazıyla okurlarına duyurur.
Klasik bir ölüm haberinin ötesinde bir yazıdır bu ve içinde hiç alışılmadık şöyle bir cümle geçer:
3
"Bütün hayatında ciddi bir karakter sahibi olarak fikir ve kanaatinin daima cesaretini taşımış, çok defa nikbete uğramış olmasına rağmen kimseye boyun eğmeyerek bütün hayat zorluklarını tek başına yenmeğe muavaffak olmuş pek kıymetli bir zattı..."