Thread by @yazparov

SİYASAL İSLAMCILARIN "ÜSTADI":NECİP FAZIL...
1-Aman efendim neydi öyle siyasetçilerimizdeki o Necip Fazıl aşkı...O ne paylaşımlar,o ne övgüler öyle...Evet muhafazakar-İslamcı hatta "Milliyetçi" siyasetçilerimiz yarışa girdi Necip Fazıl "Güzellemesi" yapmak için...

2-Şimdi tabii atıflar Necip Fazıl dizeleri ile yapılsa da bu siyasal islamcı-muhafazakar milliyetçi siyasetçilerimizin övgüsü ve göklere çıkartması öyle şiir sevdasından falan değildir...

3-Zaten sağ siyasette şiirle ciddi manada uğraşan entelektüel birikime sahip siyasetçi sayısı 2 elin parmağını geçmez...Onlar için şiir "Kitleleri coşturacak kafiyeli, kelimeler bütününden" ibarettir sadece...

4-Kimisi "Minareler süngü, kubbeler miğfer/Camiler kışlamız, müminler asker/Bu ilahi ordu dinimi bekler/Allahu Ekber, Allahu Ekber" diyerek kitleleri coşturur, kimisi "Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes,Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es..." diyerek işi "bağlar"

5-Ama efendim dedik ya bu siyasal islamcıların Necip Fazıl'a üstad demeleri de hayranlıkla bakıp önünde diğme iliklemeleri de şairliği ile alakasızdır.Onlar kendi fikri dünyalarının "İdeolojik babası" önünde düğme iliklemektedirler.

6-O zaman biz de peşrevi fazla uzatmayalım da Yavuz Ağıralioğlu'nun dünkü paylaşımında kendisine hitap ettiği Sultanü'ş Şuara ;(Şiirlerin Sultanı) payesi ile şair Necip Fazıl'ı bir kenara bırakıp siyasal islamcılar için "İDEOLOG","ÜSTAD" Necip Fazıl'ı yazalım...

7-Sizler hazırsanız biz de hazırız...İşte başlıyoruz.Çayı,kahveyi kapan gelsin...

8-Necip Fazıl'ın bir "Gizemli İdeası" vardır,zaten kendisini "İdeolog" yapan da işte bu gizemli ideadır...Bu idea bir devlet yönetimi modelini ön görmektedir...

9-ÜCELER MECLİSİ ve BAŞYÜCE eksenli gizemli ideaya geliyoruz şimdi, detay detay yazacağız ve eminim çok daha iyi anlayacaksınız bazı çevrelerin abartılı Necip Fazıl aşkının sebebini...

10-Not:Bir önceki tweette harf eksiği var ÜCELER MECLİSİ değil YÜCELER MECLİSİ olacak :))

11-Necip Fazıl'ın kumar,içki gibi kötü alışkanlıkları ve paraya olan düşkünlükleri şahsi ve insani olarak nitelenebilecek zaaflarıdır...

12-Ancak bunlar Necip Fazıl'ın doktrine edilmiş bir ideoloji ortaya koyan ve bu ideolojinin yönetimini/uygulamasını üstlenecek ayrı bir yapılanma sistematiğini kurgulayan isim olduğu gerçeğini değiştirmez.

13-Necip Fazıl Kısakürek 1943 yılında bu fikri ideolojisini kitleler ile paylaşmaya başlayacağı "Büyük Doğu"isimli dergiyi çıkarmaya başlar...

14-ünkü bu yıllar aynı zamanda Necip Fazıl'ın kafasında tasarladığı "Devlet modeli" ve bu devlet modelinin ideolojisinin de şekillendiği yıllardır.
Hali ile Büyük Doğu giderek siyasallaşacak ve bir propaganda dergisi haline gelecektir...

15-Peki nasıl bir devlet tasarlamıştır Necip Fazıl?Bu devlet nasıl yönetilecektir?Yönetim erki kimlerden oluşacaktır?

16-Öncelikle şunu söyleyelim ki 1960'lı-70'li yıllarda bugünün yöneticisi olan pek çok isim başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ya Necip Fazıl'ın konferanslarına giderdi.
Necip Fazıl "Doğucu ve İslamist" bakış açısı ile bu kadroların manevi ve fikri dünyasını şekillendirirdi.

17-Necip Fazıl verdiği konferanslarında şairliğinin çok ötesinde ve farklı olarak doktrine ettiği ideolojisini yaymakta ve "muhafazakar/dinci" gençliğe bu ideolojisini empoze etmekteydi.

18--Necip Fazıl'ın ideolojisi net bir şeriat devletinin ideolojik somutluk kazanmış hali idi...
İslami esaslara göre yönetimi esas alan Necip Fazıl toplum ve devlet yapısını tamamen islam odaklı olarak yeniden düzenlemek gerekliliğinin altını çizmekteydi...

19-Necip Fazıl, "kendi ifadesi ile" bu sistemde orduyu da sadece cihadı düşünecek ve az sonra anlatacağımız yönetim mekanizması ile onun "başına" körü körüne bağlı bir kurbanlık koyun olmaktan ibaret halde bulanacak şekilde modern bir şekilde teçhiz ederek dizayn edecektir...

20-Ana hatlarına baktığınızda farklı da olsa bir şeriat devleti idealize eden Necip Fazıl'ı asıl ideolog kategorisine sokan ise idealize ettiği bu İslami esaslara göre dizayn edilmiş şeriat devletinin yönetim yapısını kurgulayışıdır...

21-Necip Fazıl devlet mekanizmasını yeniden kurgulamıştır...Ve otokratik oligarşik bir yönetim modelini sistematize ederek fikri olarak somutlaştırmıştır...

22-İşte YÜCELER KURULTAYI ve BAŞYÜCE kavramları tam da bu sistematize edilen otokratik oligarşik devlet ideasının merkezinde yer alır...
Bu 2 kavram Necip Fazıl'ın tüm ideolojik doktrininin adeta beyni ve kalbidir...

23-Şimdi en detaylı biçimde bu 2 kavrama yoğunlaşacağız ve YÜCELER KURULTAYI nedir,BAŞYÜCE nedir,nasıl seçilirler,kimlerden oluşur bu kurultay gibi sorulara yanıt arayacağız...

24-Bu soruların yanıtlarını ise bizzat Necip Fazıl'ın ideolojisini tastamam fikri bir bütünsellik içerisinde ortaya koyduğu İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ isimli eserinden,kendi kaleminden sizlere aktaracağız...
Bakalım"Üstad" (!) nasıl bir devlet kurgulamış...

25-Necip Fazıl'ın devlet modelini ve ideolojisini kaleme aldığı İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ isimli eserinin VIII.Bölümü "DEVLET ve İDARE MEFKÛREMİZ"başlığını taşımakta...

26-Kitabın bu bölümünün ilk başlığı ise BAŞYÜCE ve KURULTAY...
Necip Fazıl bütün devletin kuvvetinin aynın yön ve ideolojiye bağlı olarak BAŞYÜCE ile YÜCELER KURULTAYI'nda vücut bulacağını ifade etmekte,devleti bu 2 "erkin" yöneteceğini belirtmektedir..

27--Ancak daha da önemlisi Necip Fazıl'ın devleti yönetecek olan bu oligarşik yapılanmada YÜCELER KURULTAYI'nın kendisinin seçtiği ve piramidin en üstündeki kişi olacak olan BAŞYÜCE'de kendi manevi şahsiyetini ve yönetim birliğini bulduğunu ifade eder.

28-BAŞYÜCE ise YÜCELER MECLİSİ'nde kendisinde birleştirilmiş icra ve temsil yetkilerini uygulamakta kendisine yardımcı olacak kendisine kayıtsız şartsız biat etmiş ve üstün yetenekteki bir "yürütücü kadroyu" bulacaktır...

29-Necip Fazıl'ı göre millet iradesi önemsizdir zira dönemsel olarak sayısal dalgalanmalar yaşanabilir.Oysa ki Yüceler Meclisi tüm bu dalgalanmalardan bağımsız ve tam zıddı şekilde daima kendisini yeniler, hak ve hakikat için çalışır...

30-Necip Fazıl'a göre millet iradesi önemsizdir zira dönemsel olarak sayısal dalgalanmalar yaşanabilir.Oysa ki Yüceler Meclisi tüm bu dalgalanmalardan bağımsız ve tam zıddı şekilde daima kendisini yeniler, hak ve hakikat için çalışır...

31-Necip Fazıl bu durumu "Öyle ki "Yüceler Kurultay” vicdan; ve “Bayüce” irade... " sözleri ile ifade eder...

32-Necip Fazıl bu şekilde birbirini denetleyen 2 güç merkezi doğacağını ve bu 2 güç merkezinin fikri zenginliklerinden büyük bir hürriyet doğacağını,böylesi bir başarıya ulaşılırken bu disiplinli sistem ile sol ve sağ cenahın kırılmadan "elde tutulacağını" savunur...

33-Sağ ve sol cenahı disiplinli ama hürriyet içerisinde adeta bir kuklacı misali elinde tutacak olan Yüceler Kurultayı ve BAŞYÜCE yine Necip Fazıl'a göre hiç bir demokrasinin başaramayacağı şekilde "sağ ve sol disiplinli bir hürriyet ile bir arada yaşatılmış" olacaktır...

34-Necip Fazıl BAŞYÜCE'nin Yüceler Meclisi'nin üyelerinin bu yapıya girişlerini ve çıkışlarını onaylama yetkisi olduğunu belirtir.
BAŞYÜCE milletin ruhunun vücut bulmuş halidir...

35-Yine milletin menfaatini düşünmek ve Yüceler Meclisi'nin bu menfaatler doğrultusunda çalışıp çalışmadığını denetlemek BAŞYÜCE'nin yetkisindedir.

36-Ancak denetimlerden sonra kararı tek başına vermeyecek ve Yüceler Meclisi'ne sunacaktır...

37-Buna karşın BAŞYÜCE tüm hayatı ve yaptığı işler ile YÜCELER MECLİSİ'nin denetimine tabi olacaktır.Yüceler Meclis'inin BAŞYÜCE'yi haksız gördüğü yerde hakikati savunması zorunludur ve burada BAŞYÜCE hedeftir.

38-BAŞYÜCE ve YÜCELER MECLİSİ birbirini tamamlayıcı ve birbirini denetleyen yine Necip Fazıl'ın tabiri ile "Bir insanın iki cephesi yahut iki cephedeki bir insan" olarak faaliyet gösterecektir.
Esas olan İslami esaslar ile hak ve hakikat terazisine uygunluk olacaktır...

39-BAŞYÜCE beklenmedik şekilde ters,olumsuz ve amaca zıt faaliyetlerde,uygulamalarda bulunursa YÜCELER KURULTAYI toplam üye sayısının %75'ini elde ederek BAŞYÜCE'yi görevinden alabilir...

40-Bu şartlar altında nihai olarak karar verilip yeni BAŞYÜCE seçilmeden önce YÜCELER KURULTAYI kendi arasından geçici bir BAŞYÜCE seçerek göreve getirir...

41-Bak kayyum atamıyorlar ha,"Üstad" (!) baya demokratik :)))

42-Neyse devam edelim efendim. BAŞYÜCE,YÜCELER KURULTAYI'nı tek başına vereceği karar ile fesh edemez.
AncakYÜCELER KURULTAYI'nın bir kısmında giderek büyüyen nifak,kuşatılmışlık,olağandışı faaliyet,görev ve misyonu ile bağdaşmayan davranışlar sezinler ise derhal millete başvurur

43-BAŞYÜCE millette gerekçeleri sunar ve kendisi ile YÜCELER KURULTAYI arasında hakem olmasını ister.Ancak bu konuyu millete getirebilmesi için YÜCELER KURULTAYI'nın en az %40 desteğine sahip olması gerekir.

44- -Millet BAŞYÜCE lehine karar verirse BAŞYÜCE konuyu millete götürürken yanında olan YÜCELER KURULTAYI üyeleri harici tüm YÜCELER KURULTAYI üyelerinin üyelikleri düşer.YÜCELER KURULTAYI en kısa zamanda kendisini yeniler.
Millet BAŞYÜCE aleyhinde karar verirse BAŞYÜCE düşer...

45-BAŞYÜCE 5 yılda bir seçilir.Ancak bu 5 yıllık süre içerisinde YÜCELER KURULTAYI olağan üstü hallerde milli iradeye başvurabilir.

46-YÜCELER KURULTAYI ve BAŞYÜCE'nin aldığı kararları uygulamakla mükellef bir hükümet ve icra mekanizması (bürokrasi) vardır.
Ancak hükümet kesin biçimde BAŞYÜCE ve YÜCELER KURILTAYI'na bağlı ve onun emrindedir.

47-Hükümet doğrudan BAŞYÜCE'ye ve bu yolla YÜCELER KURULTAYI'na mesul olmakla birlikte,bizatihi BAŞYÜCE tarafından YÜCELER KURULTAYI kadroları dışından seçilir.

48-Hükümeti BAŞYÜCE ancak YÜCELER KURULTAYI'nın yarıdan 1 fazlası güvensizlik oyu verirse Hükümet düşer.

49-BAŞYÜCE ve YÜCELER KURULTAYI üyeleri kesinlikle yasalar çerçevesinde "MESULİYETSİZ ve SORUMSUZLUK" imtiyazına SAHİP DEĞİLDİR...
YÜCELER KURULTAYI'nın koyduğu bir kanuna uymayan bir BAŞYÜCE de bir YÜCELER KURULTAYI üyesi de cezasını çeker.

50-Gelelim BAŞYÜCE'nin sıfatları ve yetkilerine...

51-BAŞYÜCE "sıradan" bir devlet başkanı değildir.Pek çok farklı özelliği,en girift manada üzerinde toplamış derinlemesine felsefi anlamların yüklendiği milletin kendisinde vücut bulduğu bir timsalidir...

52-Dünyevi tüm yetkilerin en üst seviyede ve tam anlamı ile emrine sunulduğu BAŞYÜCE,tüm bu yetkileri önce Allah sonra milleti için adil biçimde kullanan ve nefsini köreltmiş bir ulvi şahsiyettir...

53-BAŞYÜCE tüm bir milletin kendisinde vücut bulduğu kimsedir bu nedenle yetkileri bir o kadar geniş ancak tüm bu yetkilere karşı nefsinin kontrolünü tam manası ile sağlamış kişidir.

54-BAŞYÜCE günlük normal konuşması dışındaki her iş ve hareketi "Ben milletimin görünürdeki en ahlaklı,en bilgili,en akıllı ferdiyim!" şeklinde ilan edecektir.

55-BAŞYÜCE,YÜCELER KURULTAYI'nın koyduğu kanunlara aykırı emir vermez ve veremez.Ancak BAŞYÜCE'nin her emri kanunu tamamlayıcı ve belirtici ayrı bir kanundur.
Kanunun bir şey söylemediği yerde BAŞYÜCE'nin emri KAT'İdir.

56-BAŞYÜCE'nin bir emri ile hükümet değişir.
En büyüğünden en küçük görevlisine kadar tüm hükümet oma bağlı ve onun adına iş görür...

57-Devlet mekanizması onun adına işler ve adalet BAŞYÜCE adına dağıtılır...

58-BAŞYÜCE tüm icra vasıtalarının başı ve tüm birimleri ile ordunun başkomutanıdır. Başbuğ doğrudan doğruya BAŞYÜCE'nin vekilidir...

59-YÜCELER KURULTAYI 5 yıl için seçtiği BAŞYÜCE'yi yeniden seçebilir...

60-BAŞYÜCE tekrar seçilmemiş ve yaş haddini geçmemiş ise yeniden YÜCELER KURULTAYI'nda ki görevine döner.

61-Yeni BAŞYÜCE seçilirken en güçlü aday BAŞYÜCE'nin YÜCELER KURULTAYI'na bizzat yeri için göstereceği adaydır...

62-Şimdi ise geliyoruz YÜCELER KURULTAYI'na ve üye özelliklerine...

63-Büyük Doğu ideolojisi gereği millet meclisi yoktur.Bunun yerine YÜCELER KURULTAYI vardır.
Yüceler Kurultayı üyeleri en az 40 en fazla 65 yaşında 101 üyeden oluşur. Ve azil,dikkatsizlik,istifa haricinde ölene dek bu göreve devam eder...

64--Üyeler maddi ve manevi olarak tam manası ile olgunlaşmış kişilerden seçilir.
Üyeler toplumun sanat,fikir,bilim v.s dallarındaki en seçkin üyelerinden oluşur.

65-YÜCELER KURULTAYI üyeleri başka bir iş veya ferdi hayatlarına alamaz.Hayatlarını davalarına adamışlardır.
YÜCELER KURULTAYI toplantı salonu girişinde "HAKİMİYET ALLAH'INDIR"yazan bir levha bulunur...

66-YÜCELER KURULTAYI son derece sıkı kurallara bağlanmış bir "Aydınlar Otoritesidir"
Oraya seçilmesini sağlayan üstün özelliklerinde düşüş olan yahut ilerleyemenler derhal tasfiye edilir...

67-YÜCELER KURULTAYI "Toplumun keyfi böyle istiyor" şeklindeki bir bahane ve buna uygun sadece oy çokluğu ve geniş eğilim dahi olsa "Geniş bir hürriyet alanı ve başıbozukluğu"kabul edemez...

68-YÜCELER KURULTAYI ilk teşekkülünde bir "Müessisler Meclisi" oluşturur.Daha sonra ölene dek yukarıda saydığımız haller dışında yaşlılık ve gençlik farketmeksizin görevde kalır...

69-YÜCELER KURULTAYI BAŞYÜCE'Yİ kendi içinden seçer...

70-YÜCELER KURULTAYI vatan evlatlarından en güzideleri ve seçkinleri arasından belirlediği kimselere sayıyla kayıtlı olmayacak şekilde "YÜCELER KURULTAYI'NA ADAY" şeklinde bir manevi derece verir.
Bu kişi hayatında başarılı olduğu tüm alanlarda daha iyiyi yapmak durumundadır.

71-YÜCELER KURULTAYI yeni üyelerini işte bu "YÜCELER KURULTAYI'na ADAY" olarak seçilenler arasından belirler...

72-Devletin adı BAŞYÜCELİK olup,BAŞYÜCE devletin reisidir.

73-Ve belki de en çarpıcı madde...
Necip Fazıl'a göre YÜCELER KURULTAYI üyesi halkın seçtiği değil,Allah'ın seçtiği kişidir.
Yani Necip Fazıl tüm ideolojisini aslında"Allah tarafından seçilmiş elitler grubunun,otokratik oligarşik şekilde devleti yönetimi" üzerinden şekillendirmiş

74-Bu arada doğrudan BAŞYÜCE ve dolaylı olarak YÜCELER KURULTAYI'na bağlı bir "BAŞYÜCELİK HÜKÜMETİ" sistematik içerisinde yer alır.Bu hükümet 11 üyeden oluşmaktadır...

75--İşte iktidar partisi üst kademe kadroları,bürokratları ve kurucularının daha gençlik yıllarında edindikleri ve antisiyonizm/antibatıcı görüşler ile harmanladıkları asli "arka plan" ideolojik fikriyatları budur ve böylesi bir düzeni kurgular...

76-İktidar partisinin üst düzey kadrolarının pek çoğu halen bu ideolojik arka plana sıkı sıkıya bağlıdır,hatta "üstadlarının" kurguladığı ideolojik yapılanmayı "kendilerince" daha da mükemmeleştirmektedirler...

77-İşte Necip Fazıl'ın bu ideolojik yönünü,idealize ettiği devlet mekanizmasını kavramak siyasi iktidarın zaman zaman anlamlandıramadığımız bazı uygulamaları konusunda bize ışık tutacaktır...

78-Şimdi efendim bu BAŞYÜCE VE YÜCELER MECLİSİ size tanıdık geliyorsa bir yerlerden,işte dün yapılan Necip Fazıl "Güzellemelerinin" asli sebebine de vakıf oldunuz demektir...

79-Sabredip okuyan tüm dostlara bin selam olsun...
Ne diyoruz her floodumuzun sonundaki gibi"Takdirleriniz beğenilere,beğenileriniz RT'lere yolculuk etsin"...