Öyle ki millet, dayatılan bu resmî “din” olan “laikliği/dinsizliği ve Atatürkçülüğü” değiştiremesin diye anayasaya bunların değiştirilemeyeceğine ve değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceğine dair madde bile -yine dikta ile- eklenmiş.
“Lât, uzza, menat” ile ilgili birçok yazı okudum ama internetteki anonim bir yazı şu ana kadar okuduklarımdan doğruya en yakını olsa gerek.
Kur’an’da Araplara ait üç putun “ismi” özellikle veriliyor. Acaba neden?
(Bilgiseli/Flood)
Nüzûl sırasına göre putların ismi ilk olarak Necm suresinde geçiyor. Yani 6 yıl boyunca putların ismi hiç geçmiyor. İlk olarak Necm suresinde üç putun ismi verilerek şöyle deniliyor:
“Lât ve uzza’yı ve diğer üçüncüsü menat’ı gördünüz mü?” (necm; 53/19-20, mealen.)
Sonra bunların aslında ne olduğuna geçiliyor. “Onlar” deniyor, “gerçekte sizin ve atalarınız taktığı bir takım isimlerden başka bir şey değildir.” (necm; 53/23, mealen)
Yine “Onlar” deniyor “zanna ve nefeslerinin arzularına tâbi oluyorlar” (necm; 53/23, mealen).
Türlü bölücülük-ayrıştırıcılık faaliyetlerinden sonra “kadın-erkek” üzerinden de bölücü terör yapılıyor. Hâlbuki şiddetin kadına, erkeğe ayrımı olmaz; şiddet kime yapılırsa yapılsın aynıdır, aynı olmalıdır. “Kadına” Diye ayrım yapılırsa -pozitif kılıfıyla bile olsa- bölücülüktür.
Terör yapana veya yapanın adına göre de değişmez. PKK denilen terör örgütü de bakıldığın “Kürdistan İşçi Partisi” anlamında bir isme sahip fakat PKK’nın faaliyetleri terör eylemidir; PKK’ya terör örgütü demeyen de teröristtir.
Laik/dinsiz bir anlayışla gelmesi muhtemel bir “İslâm’sız hilafet/İslâm’sız Şeriat” anlayışı, Türk’e ait olmayan Türkçü devrimlerden daha büyük fitnedir. Görünen o ki oluşturulmaya çalışılan “seküler-muhafazakâr” bir “Tayyipizm” ile yapılmaya çalışılan şey buna doğru gitmekte...
Bu bakımdan bugün ve ilerleyen zamanlarda şahıslara ve konjontüre göre değil, İslâm’a uygun hareket etmek elzemdir.
Dokunul(a)mayan Kamâlizm ve zehirli eğitimi, Avrupa fonlarıyla, sözleşmeleriyle parçalanmaya çalışılan aile hayatı, siyasete göre ve tek düze giden diyanet vesair gibi konular ve yapılmaya çalışılanlar “İslâm’sız Hilafet/İslâm’sız Şeriat” garabetinin işaretleridir adeta...
Erdoğan’a hakkında yapılan bu suç duyurusu, 5816 sayılı, ölü diktatör Kamâl’i, şahsına özel olarak milletten koruyan, hukuk garabeti, dünyada emsâlsiz olan bu kanun ile yapılan son suç duyurusu olur inşaAllah...
Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunan HKP (Halkın Kurtuluş Partisi), dünyaya “Leninizm ışığından” bakan komünist bir parti ve -nasıl oluyorsa- aynı zamanda da Kamâlist bir parti...
2005’te kurulmuş, son seçimde 83.057 (binde 1,7) oy almış.
“Balıkesir” yazılı tabelayı “totem, israf” diyerek kaldırılması için CHP’li bir grup taşkınlık yapmıştı. Sonuçta tabela kaldırılmıştı. Şimdi CHP’li @tolgatosunav kendi reklamı için “totem” dikmiş; @BANDIRMABLD sponsorluğunda.
Şöyle bir baktım önceki tepki gösterenlere, ses yok.
AKP’li @balikesirbld, “Balıkesir” yazınca “totem, israf, rant vs.” olur, tepkiler gelir ve tabela kaldırılır; CHP’li @BANDIRMABLD aynı biçimde @tolgatosunav reklamı için yazınca “ne var ki bunda!” olur.
İkiyüzlülük!
Çünkü önceki tabelada tepki gösterenlerin meselesi yapılan yanlış değil, yanlışı yaparak sömürenlerin kimler olduğuydu. “Bizden” ise sorun yok, değilse “totem, israf, rant vs.” olur.
Bu sömürüye karşı olanlarsa sömürenlere tahammül ediyor.
Şimdilik!
Selâm olsun onlara...