Bir anlık öfkeyle oldu ki o hayvani gücünle kızı bayılttın diyelim. Baygın birini neden boğarsın? Hadi ona da tamam diyelim -ki artık darp üzerine cinayet olmuş oluyor- neden yakıp sonra varil içine koyup beton dökersin? Bunları bi anlık öfkeyle nasıl akıl edebiliyorsun?
Bu planlanmamış bir cinayet mi yani? #pinargultekin öncelikle bir insandı ve öldürülmeyi haketmiyordu her canlı gibi. Şimdi güzellemeye devam edin katilinizi ya da Pınar’ı kötülemeye devam edin niye ordaydı niye öyle giyindi falan.
Biz her gün bu haberleri okuyup hep aynı döngüyü yaşayıp paranoyak oluyoruz. Empati yapmayı çğrenin. Cinayet cinayettir bahanesi yoktur.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Bir özel eğitim merkezinde fizyoterapist olarak çalışıyorum. Kuruma gelenler arasında zihinsel engelli, davranış bozukluğu olan, şizofrenik çocuklar da mevcut. Fakat pandemiyi cocukların anlayabileceği şekilde anlattığımızda maskeleri hep gösterilen biçimde takıyorlar.
Ama günlük hayatta bu çocuklar ikinci sınıf vatandaş sayılabiliyor, dışlanıyorlar. Ama güya akli dengesi yerinde olan serbest dolaşım halinde olan vatandaşımıza maske takmayı öğretemedik ne yazık ki.
Engelli bir birey gördüğünde tiksinerek yaklaşan vatandaş, maskeyi onca uyarıya rağmen ya takmıyor ya da yanlış takıyor. Maske takmamanın zeka problemi olmadığı ortada. Toplum tarafından yetersiz görülen bir bireyin yapabildiğini siz sağlıklı iken neden yapamıyorsunuz?
Maske ve eldiven kullanmanız çok hoş ama yanlış kullanımda bir o kadar da işe yaramayan şeyler aslında. -Maskeyi ağız ve burun kapalı olacak şekilde takmazsanız hiç takmamanızla aynı şey.
-Maske çene altı, bilek alın gibi yerde durmamalı, nefes aldığımız ağız ve burunu kapatmalı
-Maskeyi taktıktan sonra elinizle sürekli maskeyle oynamamalısınız.
Gelelim eldiven olayına. Marketve toplu taşımada yüzeylere elinizle dokunmamak için eldiven takmanız gayet iyi ben bile takamıyoru iş dışında hava sıcakken fakat yapılan büyük bir yanlış var.
Maskeyi hiç çıkarmadan telefon, cüzdan, yüz-göz gibi her şeye eldivenle dokunup aynı zamanda yüzeylere de dokunuyorsunuz. Yani dokunduğunuz yüzey kirli ise eliniz dışında her yere bulaşmış oluyor.
-İlla eldiven kullanacagım diyorsanız yüzünüz ve eşyanıza dokunmadan eldiveni
Umut Kuzeyle beraber festivallerinde çalan grup/sanatçılara da linç gelmesi üzerine bu durumdan rahatsız olanlar olmuş. Kusura bakmayın da siz festivallere çıkıp kaşenizi alırken, organizatörünüz diğer müzisyen arkadaşlarınızı “başka festivalde çalarsan benim festivalimde
çalamazsın.” diye tehdit edip mobbing uyguluyordu. O zaman sesiniz çıkmadı tuzunuz kuru diye. Şimdi kurunun yanında yaş olup yanmaya başlayınca sesiniz çıkıyor. Ama bu ülke bence yeterince “devrin adamları”na doydu diye düşünüyorum. Özellikle headline olanlarınızdan bir sey
duymadık zaten. Rock camiası asla birlik olamadı bu ülkede Van için Rock dışında. Onun dışında ikiye ayrılır hep
-headline çok kaşeliler
-bar grubu/yeni albüm çıkarmış az kaşeliler
#aşk101 i izledik dün gece. Netflix Türkiye’nin şu ana kadar yaptıklarının en iyisi olmuş. Ama bizde hala gerçek yaşta oyuncu sıkıntısı var sanırım. Hala lise dizilerinde 30 yaşında insanları görüyoruz. Bir de o yıllarda bir devlet lisesinde bu kadar abartı hareketler olduğunu
düşünmüyorum. Karakterlerin aşırılığı biraz yorucu. O kadar olanak varken çok lame bir konu var maalesef. Bir de güncel müzikler kullanılması da beni rahatsız etti. Kıyafetlere hiç girmiyorum bile. Günümüzdeki hallerini oynayan karakterlerden sadece ikisini gördük ve asla olmamış
Yani liselileri oynayanlar çok daha iyi oynuyor Bade ve Tuğba’dan. Sürekli Bade’nin hikayeyi anlatması rahatsız edici. Kötü anlatıyor bence. Ama her ne kadar da kötü şeyler olsa da eski Türkiye’yi bir nebze olsun görmek mutlu ediyor. Liseli tayfayı oynayanların guzel/yakışıklı
Şöyle bir ilan veriliyor ve altındaki yorumları az çok tahmin edebiliyorsunuzdur. Özellikle yeni mezun ya da özellikle deneyimli eleman arama olayını hala anlamış değilim.
Lisans mezunu oluyorsun yeterliliğe yetkinliğe sahip yazıyor diplomada. Deneyimli de olsan farklı bi model cihaz kullanılıyorsa ya da okulda görmediğin yeni bir tedavi şekli uygulanıyorsa kuruma uyum amaçlı eğitim olmalı tabiki. Ama yetiştirme sözcüğü çok yanlış.
Kurs, seminer değil ki burası bir iş yeri. Görüşme sonucu eğer iki taraf anlaşırsa alınıyor ve aynı sıfata sahip insanlar eşit sayılıyor bu kadar basit.