Felsefe ve bilimin öncüsü olarak adlandırılan Thales ve kadın:
Hermippos “Yaşamlar” adlı eserinde kimilerinin Sokrates hakkında söyledikleri şeyi ona yakıştırır. Nitekim, dediklerine göre, üç nedenden ötürü Talih’e minnet
Kypselos’un oğlu Periandros Korinthosludur, Heraklesoğullarının soyundandır. Melissa adını verdiği Lyside ile evlendi. Periandros’un bu kadından Kypselos ve Lykophron adında iki oğlu oldu: Küçüğü akıllı, büyüğü aptaldı. Daha
sonra, bir öfke anında, cariyelerinin iftiralarına kanıp (sonradan onları diri diri yaktırmıştır) hamile karısını, tabureyle vurarak ya da tekmeleyerek öldürdü.
Yunan Felsefesinin kurucularından olan Sokrates ve kadın:
Aristoteles onun iki kadınla evlendiğini söyler. Kimileri ilk olarak Myrto ile evlendiğini söylerler, kimileri de, ki aralarında Satyros ile Rodoslu Hieronymos da
Antik Yunan filozofu ve matematikçisi Zenon ve kadın:
Oğlanlarla pek ilişki kurmazdı, kadın düşmanı görünmemek için bir iki kez küçük bir köle kızla birlikte oldu; Persaios ile aynı evde oturuyordu: Bir gün Persaios ona
küçük bir flütçü kız getirince, onu tuttuğu gibi Persaios’a götürdü. Dediklerine göre, her duruma kolayca uyum sağlarmış; öyle ki kral Antigonos onunla cümbüş yapar, kitharacı Aristokles’in evinde cümbüşe onunla birlikte
1) Atatürk devrinde köylü "Millet'in Efendisi" miydi?
"Atatürk Dönemi"nde çıkan Kültür Bakanlığı dergisinde bir makalesi neşredilen M.Kemal'in milletvekili ve kalemşorlerinden Asım Us, bakın nasıl bir itirafta bulunuyor. Aynen alıntılıyorum:
"Ankarada (Evedi) adında➡️
2) (105) nüfuslu bir köy vardır. Ziraat Bakanlığı bu köy ahalisinin senede 266 gün çalışarak elde edebildikleri hasılatı hesap etmiş. Neticede bu hasılatın 5,500 liralık bir kazançtan ibaret olduğunu görmüş. Bu da köylülerin mahsulleri bugün olduğu gibi devletten yardım görüp➡️
3) yüksek fiatla satınalınması şartile imiş. 5,500 liralık hasılat, 105 kişilik bir köy için nedir? Zira bütün bu insanların yemliğe, tohumluğa, yiyeceğe ihtiyaçları vardır. Bu da en aşağı 500 liradır. Geriye kalan 5.000 lira ile köylüler devlet vergilerini mi versinler, yoksa➡️
1) (Bugün biraz ağzımı bozacağım)
Bizim "çapulcu tarihçi" dediğimiz kemalist sahtekarlar hala halkı aldatmaya gayret ediyorlar.
Bu artık çapulculuktan çıkıp namussuzluk halini almış duruma geldi. Ilmin namusu alenen kirletiliyor.
Bu namussuzlar, "1930" senesine ait çarşaflı➡️
2) bir kadının fotoğrafını paylaşıp; "Hani Atatürk döneminde başörtüsü ve çarşaf yasaktı" diye başlık atıyor.
Halbuki 1925 tarihli, 2413 sayılı ve “Gazi M.Kemal” imzalı; “Bilumum Devlet Memurlarının Kıyafetleri Hakkında Kararname”nin 2. maddesine göre; “Binalar dahilinde➡️
3) başı açık bulunmak kaidedir" ifadesi geçmektedir. Yani Atatürk döneminde başörtülü kadınlar memur öğretmen olamazdı.
M. Kemal halktan olan kadınların örtünmesine de karşıydı ve açılmalarını istiyordu, ancak hedefine, şapka kanununda olduğu gibi “zorla” değil “ikna” yoluyla➡️
Türkiye'deki iman-küfür kavgası Anadolu-Balkan göçmenleri arasında yaşanıyor sanki. Tabii tüm Balkan göçmenlerini kastetmiyorum ama İslam'a hakaret eden ve sürekli laiklik ve dinsizlik propagandası yapan ünlülerin soyağacına baktığımızda hep Balkanlar ile➡️
2) bir irtibat görüyoruz. Kiminin anne, kiminin ise baba tarafı oralarda doğmuş.. İsimleri kısaltarak birkaç misal vereyim:
- Ş.G. adlı sözde komedyenin annesinin babasının annesi İştip doğumlu.
- Son zamanlarda Twitter fenomeni olan B.L. adlı dizi oyuncusunun annesinin➡️
3)
babası Kavala doğumlu.
- Müstehcen içerikli sinema filmleriyle tanınan M.A. adlı oyuncunun kimliğinde yer alan ikinci soyadı, sabetayistlerin üç cemaatinden birine verilen isimdir.
- Ş.P. adlı sözde program sunucusunun babasının babası Makedonya Üsküp doğumlu.
1) M.Kemal döneminde yapılan bazı heykellerin adet, maliyet ve acı gerçeklerini derledim. Milletin derdiyle dertlenen hisli yürekler okumasın. Evvela o dönem ortalama memur maaşının 30-40 TL'cik olduğunu hatırlatayım:
1926: İstanbul Sarayburnu, Atatürk Anıtı. Tutar: 15 bin TL➡️
2) 1926: Konya, Atatürk Anıtı. Tutar: Bilinmiyor. (?)
1927: Ankara, Etnoğrafya Müzesi Önü, Atlı Atatürk Anıtı. Tutar: ?
1927: Ankara, Zafer Alanı, Atatürk Anıtı. Tutar: ?
1927: Ankara, Ulus Meydanı. Zafer Anıtı. Tutar: ?➡️
3) 1928: İstanbul Taksim, Cumhuriyet Anıtı. Tutar: 16.500 İngiliz Lirası. Başka kaynakta: 140 bin TL.
-Ortaylı, "Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmek" kitabında, Yeniçeri Ağası'nın Divan-ı Hümayun üyesi olduğunu söyler, halbuki değildir. Vezir rütbesine yükelirse olabilirdi.
-Aynı kitapta, Türk çocukları da devşirilirdi der, ki-->>
2) yanlıştır.
- "Avrupa ve Biz" kitabında, Sırpsındığı Savaşı'nda bozguna uğradığımızı yazar. Oysa galip gelmiştik.
- Aynı yerde "ikinci Varna Savaşı'ndan" bahseder. Halbuki böyle bir savaş yoktur. "Bir" tane Varna Savaşı vardır.
- "Osmanlı Barışı" kitabında, "Avusturya -->>
3) İmparatoru II. Joseph" der. Halbuki o "Kutsal Roma-Cermen İmparatorudur.
- "Cumhuriyet’in ilk Yüzyılı" kitabında, CHP’nin İmam Hatip "Okulları" açtığını yazar.
Yalan.
"Kurslar" açmıştı.
Bunlar çok farklı şeylerdir. Üstelik sadece 10 aylık bir kurstu. İmam Hatip-->>