ÖNLENEMEZ "İSYAN":DİP DALGA HAREKETİ
1-Ülkemiz bugün içerisinde bulunduğu konumda,Siyasal İslam'ın karanlık ve baskıcı uygulamaları,İhvan sevdalısı dış politikaları ve tarihimizin en kötü ekonomik yönetimi ile bir uçurumun eşiğine gelmiştir.
2-Türkiye'de yoksulluk ve yoksunluk her geçen gün artmakta,sınıflar arası gelir adaletsizliği her gün çoğalmakta,yapısal ekonomik sorunlar gün geçtikçe daha da ağırlaşmakta,emekçiler,yoksullar ve yoksunlar hergeçen gün daha fazla sömürülmektedir...
3-Ülkede bir "Oligarşik azınlık" iktidara payanda olması ve iktidarın siyasetini finanse etmesi için kamu kaynakları kullanılarak zengin edilmekte,bunun bedelini ise fakir emekçi halk yığınları ödemektedir.
4-Toplumsal yarılma fayları Türkiye Cumhuriyeti tarihinde uzun zamandır hiç olmadığı kadar AKP'nin 18 yıllık basiretsiz ve liyakatsiz iktidarı döneminde yarılma tehlikesi ile karşıyadır..
5-Tüm bu olumsuz tablo Dünya'nın neresinde olursa olsun bir ülkede sola yeni bir iktidar kurgulama tarihi misyonunu yükler.Türkiye'de de solun bugün tarihi misyonu emekçilerin ve ezilenlerin iktidarını kurgulamak ve tüm toplumsal katmanlar ile bu iktidarı inşa etmektir.
6-Ancak bugün Türkiye'de ana muhalefet partisi konumundaki CHP'nin üst yönetim kadroları bırakın "Sol bir emek iktidarı" kurgulamayı partinin ne kadar sol değeri ve politikası varsa bunları tasfiye etmektedir....
7-Bugün CHP üst yönetimine hakim olan zihniyet partiyi kurucu değerlerinden ve sol ilkelerinden uzaklaştırmış,partiyi 2.Cumhuriyetçi liberaller,merkez sağın sembol isimleri,etnik ve mezhepsel siyasetin temsilcileri ile doldurarak partiyi "İdeolojik hattından" savurmuştur.
8-Partinin siyaseten "Kimliksizleştirilmesi" ve siyaseten içinin boşaltılması gayet bilinçli ve sistematik strateji olarak gerçekleştirilmiş,+++
9-+++,bu strateji gereği partide tasfiye edilen sol,Atatürkçü-Kemalist kadrolar "Radikal" ve "Ulusalcı" olarak yaftalanmış ve bu operasyon "YENİ" CHP adı ile bu partinin tabanına dayatılmıştır...
10-İşte bu gayet bilinçli operasyonun bir parçası olarak 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu çatı aday gösterilmiş,2018 yılındaki seçimde ise Abdullah Gül'ün adaylığı için son dakikaya kadar çabalanmıştır...
11-Parti tabanına ısrarla kendi sol politikalarımızla değil "Merkez sağa açılarak" seçim kazanacağımız yalanı dayatılmış,merkez sağın önemli isimleri partiden milletvekili yapılmıştır...
12-Gelinen nokta ise ortadadır..."Sağa açılarak" iktidar olunamadığı gibi 11 seçim kaybedilmiştir.Kaybedilen her seçim AKP'yi daha da güçlendirmiştir.Bu bağlamda CHP üst yönetiminin liberal,2.Cumhuriyetçi,merkez sağ açılım odaklı politikaları iflas etmiştir...
13-Cumhuriyet Halk Partisi üst yönetimi ise sadece kendi siyasi ikbalini, düşünmekte,Salı'dan Salı'ya grup toplantısında konuşup Tweet atarak AKP'nin arayıpta bulamadığı bir siyaset ile "Mış" gibi muhalefet yapmaktadırlar...
14-İktidar iddiası olmayan CHP üst yönetimine hakim olan zihniyet sadece "Muhalefette kalabilmek" adına siyaset yapmaktadır...
15-Ve işte tüm bu tablo Cumhuriyet Halk Partisi'nin vefakar,cefakar ve emekçi tabanını isyan etme noktasına getirmiştir....
16-Ülkesinin içerisinde bulunduğu duruma ve CHP'nin bugünkü yönetim zihniyetine isyanı olan Türkiye'nin dört bir yanından parti emekçisi,partinin isimsiz kahramanı ve neferleri bir araya gelerek ilk toplantısını 1 ay önce yapmış,düzenli toplantıların 4.sü dün gece yapılmıştır.
17-Ve Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde bu gidişe isyanı olan, bu gidişe dur deme azmi ve kararlılığı içerisindeki parti emekçileri CHP DİP DALGA HAREKETİ ismi ile parti içi muhalefet hareketini bir taban hareketi olarak başlatmıştır...
18-DİP DALGA HAREKETİ "Eski yüzler ile,eski sözler ile yenilik olmaz" diyerek yola çıkan, bu parti içerisinde kamuoyunda bilinen tanınan,ESKİ hiç bir siyasetçi,grup,oluşum,STK ile bağlantısı olmayan bir "TABAN HAREKETİDİR"...
19-DİP DALGA HAREKETİ,"Lider odaklı" siyaseti reddeder ve ."Kadro Hareketi" felsefesini benimseyerek,ortak akıl ve geniş katılım ile kadroların iktidarı kurgulayacağını ilan eder...
20-Kimse "Lider" odaklı bir "Kurtarıcı" beklememelidir,öyle bir "Kurtarıcı" gelmeyecektir.Türk milleti o "Kurtarıcı" hakkını 1919 yılında kullanmıştır.Mustafa Kemal Atatürk Amasya Tamimi'nde "Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır" demiştir.
21-Cumhuriyet Halk Partisi'ni bugün içerisine düşürüldüğü durumdan da bir "Kurtarıcı" değil "Yine örgüt emekçilerinin azim ve kararlılığı" kurtaracaktır...
22-DİP DALGA HAREKETİ,siyasetin"Finansmanını değiştirecektir.DİP DALGA HAREKETİ hiç bir sermaye grubu,iş adamı/iş kadını,"Fon sağlayıcı STK"ile masaya oturup uzlaşmayacaktır.Para alanın emir aldığı siyasette özgürlüğünü en önemli gücü olarak kullanacak,kimseye diyet ödemeyecektir
23-DİP DALGA HAREKETİ, siyasetinin finansman kaynağını bizatihi hareketin üyelerinin her birinden eşit olarak sağlayacak,hareket "KOLEKTİF KATILIM" ile kendisini finanse edecek,mali olarak hiç bir dış baskıya açık olmayacaktır...
24-Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde bugüne kadar ortaya çıkan pek çok muhalif grup ve hareket olmuştur...Ancak bu hareketlerin hemen tamamı 8-10 maddelik hamasi "Manifestolar" dışında kapsamlı ve ciddi bir "Alternatif siyaset modeli" ve programı ortaya koyamamıştır.
25-Hal böyle olunca parti içi muhalefet "Sen git ben yöneteyim" mantığından ileri gidemeyen "Nasıl yöneteceksin farklı olarak?" sorusuna cevabı olmayan kısır "Lider Odaklı" hareketler olarak kalmış,parti içi muhalefet "X'CİLER" "Y'CİLER" "Z'CİLER" den öteye gidememiştir.
26-DİP DALGA HAREKETİ ise çıktığı uzun yol için adımını atarken elinde "Alternatif bir siyaset yapma modeli" bir "Siyasi program" ile çıkmaktadır.
27-DİP DALGA HAREKETİ'nin alternatif siyaset yapma modeli ve programı ekonomiden sağlığa,tarımdan sanayiye,dış politikadan milli eğitime,çocuk haklarından gençlik politikalarına kadar çok geniş ve detaylı biçimde hazırdır ve harekete katılan her katılımcıya bu program sunulmuştur
28-DİP DALGA HAREKETİ, "İktidar olmak için herşey mübah" anlayışını ve Makyavelizmi şiddetle reddeder.Siyasetin ilkeler üzerinden yapılması gerektiğini savunur...
29-DİP DALGA HAREKETİ, kendisine "Dostlar olarak" Ali Babacanları,Ahmet Davutoğullarını,Abdullah Gülleri değil bu ülkenin emekçilerini,işçisini,çiftçisini,her gün ölen kadınını,öğrencisini,işsizini kısacası ezilen,sömürülen yoksul ve yoksun halk yığınlarını belirlemiştir.
30-DİP DALGA HAREKETİ, açık ve net olarak ideolojik hattı "SOLDA" olan bir taban hareketidir,Tavrı emekçiden ve ezilenden yanadır...Merkez Sağa açılma,siyasal İslama göz kırpma politikalarını reddeder,doğru sol politikalar ile halka umut olarak iktidar olunmasını savunur..
31-DİP DALGA HAREKETİ,Kemal Kılıçdaroğlu döneminde partiden fiilen silinen, "6 OKUN BEKÇİSİ DEĞİLİZ" denilen 6 OK İLKELERİNE sonuna kadar bağlıdır...Atatürkçüdür,Kemalisttir,
Ulusalcı hassasiyetleri vardır ve bunlardan da "birilerinin" dayattığı gibi "Utanmaz" "ÖVÜNÜR"
32-DİP DALGA HAREKETİ, tam bağımsızlıkçıdır,Anti-Emperyalisttir...İlk icraatı Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminin yaptığı gibi Washington ve Brüksel'e temsilcilik açmak ve oralara gitmek değil,kendi halkının,işçisinin,köylüsünün yanına gitmek olacaktır...
33-DİP DALGA HAREKETİ,Atatürk'e hakaret edilirken sesini çıkartmayanların Atatürk'ün koltuğunda oturmadığı,ulus devlet karşısında "Yerel Yönetimler Özerklik Şartını" ne pahasına olursa olsun getirmeye yeminli bir genel başkan tarafından yönetilmeyen bir CHP yaratacaktır...
34-DİP DALGA HAREKETİ sınıfsal konumunu net olarak belirlemiştir...DİP DALGA HAREKETİ'nin yeri TÜSİAD,MÜSİAD toplantılarının kokteylleri değil,grev yapan işçilerin grev çadırları ve grev halaylarıdır...
35-DİP DALGA HAREKETİ ,"Aman şimdi konuşmayalım", "Aman kol kırılsın yen içinde kalsın", "Aman erken seçim var,şimdi partiyi bölmeyelim" zihniyetini reddeder...
36-Cumhuriyet Halk Partisini bugünkü haline getiren şey işte tam da bu zihniyettir ve bu zihniyet sürdürüldükçe+++
37-+++aslında partiye hakim olan bu "Oligarşik" yapılanma partide delege ağaları üzerinden kurdukları sistemlerini,siyasi ve ticari rantlarını partililerin "CHP zarar görmesin" iyi niyetini suistimal ederek sürdürmektedir.
38-İşte tam da bu nedenle artık "TAM ZAMANIDIR" Ve kol kırılıp yen içerisinde kalmayacaktır.Kangren olan bir kol,tüm vücudun ölmesine sebep olmak üzeredir.O kol kesilip atılacaktır!
39-DİP DALGA HAREKETİ,delege sistemini tamamiyle reddetmektedir.Kendi içerisindeki il temsilcilerini de tamamen o illerdeki tüm üyelerin hepsinin oyları ile seçmesi prensibini benimseyen DİP DALGA HAREKETİ,partide ilçe başkanından genel başkana tüm üyeler ile seçimi savunmaktadır
40-DİP DALGA HAREKETİ için "Neden Kurltay'dan önce çıkmadınız?" diye soranlara cevabımız "Siyasi öngörümüzden" şeklindedir.
41-Biz dünden bugüne ortaya çıkan bir hareket değiliz ve aylardır bu dizayn edilmiş Kurultay'da hiç bir değişim olmayacağını,hatta kaç muhalifin liste delmesine "müsaade edileceğine" kadar hem de rakam vererek ifade ettik.
42-Bu bağlamda "Atı alan Üsküdar'ı geçmiş" falan değildir. Tam tersine herşey bizim öngörü,planlama ve takvimimize göre işlemektedir.
43-CHP üstyönetimi parti tabanını "Kapıkulları" olarak görmektedir.Şimdi önümüzde çok önemli bir tercih var:Ya bu partideki "Kapıkulları" olmayı tercih edeceğiz,ya da uzun zorlu bir yola çıkıp bu partinin özgür,sorgulayan,yanlışa isyan eden özgür üyeleri...
44-Biz DİP DALGA HAREKETİ OLARAK tercihimizi yaptık ve bu uzun ve zorlu yola çıktık.Bu yol zorluklar ile dolu,taşlar,çakıllar,dikenli teller ile dolu.Bu yolda düşeceğiz,kalkacağız yeri gelecek ağlayacağız...Ama asla durmayacağız,asla yılmayacağız,asla geri adım atmayacağız...
45-Ve önünde sonunda karanlıklardan da geçsek,güneş bu harekette omuz omuza,kol kola yürüdüğümüz,gecenin karanlığını kavgamızda üzerime yorgan yaptığımız, partimizin emektar,vefakar,cefakar parti emekçileri üzerine doğacak ve geriye bakıp "KAZANDIK" diyececeğiz...
46-Şimdi umudunu kaybeden herkes başını kaldırsın,dizlerinin üzerine çökmüş her bir partilimiz ayağa kalksın.Hayallerinin üzerinden tank paletleri ile geçilmiş büyüklerimiz başını çevirsin bize...Ve haydi gelin kolumuza girin,omuz omuza yeni bir CHP,yeni bir TÜRKİYE inşa edelim.
47-Ve her bir CHP'li şunu aklından çıkarmasın;CHP kuruluş dilekçesi İçişleri Bakanlığı'na verilerek kurulmuş bir parti değildir.Bu partinin kuruluş dilekçesi, Sakarya'da, Dumlupınar'da,Büyük Taarruz'da barut kokan meydanlarda yazılmış, imzası şehitlerimizin kanı ile atılmıştır...
48-İşte tam da bu sebeple hiç bir CHP'linin "Umutsuzluğa kapılma" gibi bir lüksü yoktur,olamaz...
49-Unutmayın CHP KURTULMADAN,TÜRKİYE KURTULMAZ! Ve biz haykırıyoruz: #isyanımvaryeterartık
50-İsyanı olan her bir partilimizi kolumuza girmeye,yol arkadaşı olmaya davet ediyoruz...Artık partimizi yeniden ideolojik hattına ve kuruluş değerlerine geri döndürme,artık emekçinin,artık yoksulun,artık yoksunun iktidarını birlikte kurma zamanı...
51- Biz yarın çocuklarımız "Ülke bu hale gelirken sen ne yaptın?" diye sorduklarında başımızı utanarak önümüze eğmemek için yola çıkanlarız...
52-Ve Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi ile Bursa Nutku'nu kendisine rehber edinenleriz...
Unutmayın siyaset iddiası ve bedel ödemeyi göze alabilenlerin işidir...İşte DİP DALGA HAREKETİ iddias olanlarını ve bedel ödemeyi göze alanların hareketidir...
53-Haydi gel katıl bu mücadeleye,gir kolumuza birlikte yürüyelim bu zorlu yolda...
Unutma; sen yoksan 1 kişi eksiğiz...
Ve eğer bize katılmak istiyorsan ister buradan, istersen CHP DİP DALGA HAREKETİ'nin Twitter hesabı olan @chpdipdalga dan DM yolu ile bize ulaş...
54-Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi,yaşasın Sol,yaşasın Mustafa Kemal ve Yaşasın emekçi mücadelemiz...
53-CHP DİP DALGA HAREKETİ
Merkezi Sekreteryası Adına Hareket Kurucusu ve Sözcüsü
Celal Eren ÇELİK
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
YENİDOĞAN ÇETESİ SKANDALINDA GÖZÜMÜZÜ ÇEVİRMEMİZ GEREKEN BAŞKA HUSUSLAR VE YANIT BEKLEYEN ÖNEMLİ SORULAR
1-Yenidoğan Çetesi skandalının yenidoğan bebeklerin bile isteye 3 kuruş para için ölüme gönderilmesi ile ilgili karşımıza 2 önemli ayak çıkıyor:
2-Bunlardan ilki ve en önemli ayağı tabii ki Sağlık Bakanlığı.
İkinci ayak ise skandaldaki vurgunun yapıldığı SGK’nın bağlı olduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı…
3-Şimdi kronolojik olarak gidelim isterseniz…
CİMER üzerinden skandalın ihbar edildiği ve soruşturma başlatıldığı tarih olan 27 Mart 2023 tarihinde İstanbul İl Sağlık Müdürü şu anda Sağlık Bakanı olan Kemal Memişoğlu.
YENİDOĞAN ÇETESİ’NİN KORKUNÇ FAALİYETLERİ VE SGK VURGUNU İLE İLGİLİ 19 HASTANENİN ADI GEÇERKEN NEDEN SADECE 9 HASTANENİN RUHSATI İPTAL EDİLDİ?
1-Malumunuz tüm Türkiye “Yenidoğan Çetesi” adı verilen,insanlıktan nasibini almamış 3 kuruş için yenidoğan bebekleri bile isteye ölüme sürükleyen bir çeteyi ve+++
2-+++ bu çetenin yenidoğan bebekleri nasıl ölüme sürükleyip,bir de bunun üzerinden nasıl SGK’ya kestikleri faturalar ile devasa bir vurgun yaptığını konuşuyor.
3-Skandalın ortaya çıkmasının ardından uzun sayılabilecek bir süre açıklama dahi yapmayan Sağlık Bakanlığı ise dün itibariyle skandala ismi karışan 9 hastanenin ruhsatını iptal etmişti.
NOBEL’İ KİM KAZANDI? : DARON ACEMOĞLU MU, KÜRESEL ŞİRKETOKRASİ Mİ?
1-Efendim malumunuz bizim kendisi hakkında 2018 yılında yani 6 sene önce 87 maddelik bir flood da kaleme aldığımız Daron Acemoğlu 2024 Nobel Ekonomi Ödülünü kazandı.
2-Acemoğlu böylece bu ödülü kazanan 3. Türk oldu.
3-Peki Nobel Ekonomi ödülünü kazanan Daron Acemoğlu muydu yoksa Acemoğlu’nun “Parlak bir savaşçı” gibi uğrunda kuramlar oluşturduğu bir ekonomik felsefe ve bu felsefenin Dünya’ya hakim olmasını isteyen “Küresel Şirketokrasi” mi bu ödülü kazandı?
İYİ OKU FATİH ALTAYLI “SEN KİMSİN?” YAZIYORUM: “BU BİZİM PEŞREVİMİZ,HODRİ MEYDAN”
1-Dün Erdem Atay VERYANSIN TV’de konuştu, ben burada daha da detayları ile yazdım ve Fatih Altaylı @fatihaltayli hemen İmamoğlu savunmasına geçti. AKP’li de olmuşuz.:)))
2-Bu @fatihaltayli bizim Erdem Atay ile ortak yazdığımız bir yazı sonrasında bir kez de hemen TEKE TEK programında yazılarımızın konusunu olan zat-ı muhterem için 48 saatte PR programı çekmiş, yine burada olduğu gibi bizi “Tanımadığını” (!) söylemişti. Ama sorularımıza cevap veremeyip rezil olmuştu.
@fatihaltayli 3-Şimdi Fatih Altaylı @fatihaltayli bana bak;
Sen Erdem Atay’ı da beni de gayet iyi tanıyorsun.
Biz de seni “Gayet iyi” tanıyoruz.
O zaman biraz konuşalım senle…
“FOTOKOPİ MAKİNESİ” ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR : “BİR DİPLOMA HİKAYESİ”
1-Yıllardır Erdoğan’ın diplomasını tartıştık,eleştirdik muhalif seçmenler gazeteciler olarak hatta HKP bir adım öteye giderek diploma konusunu hukuka da taşıdı.
2-En sonunda mahkeme İBB’den bundan 1 sene önce Erdoğan’ın diplomasını istediğinde enteresandır ki İBB bu talebi “Kişisel verilerin gizliliği” gerekçesi ile reddetti!
3-İmamoğlu başkanlığında, CHP yönetiminde bir belediye niye böyle bir şey yaptı diye tartışıldı kısa süre o dönem ama sonrasında yine enteresan biçimde özellikle muhalif medyada bu olayla ilgili haberler bıçak gibi kesildi.
SİYASET DÜNYASINDAKİ ENFEKSİYON VE HAYATİ SORU : “SON KARARINIZ MI?”
1-Bu ülkenin siyasi atmosferini analiz etmek için öncelikle memleketteki siyasi partileri analiz etmek lazım.
2-Bu yazı sonrasında her partinin fanatiği olan okurlar tarafından eleştirilecek hatta eleştiri sınırlarını aşan yorumlara maruz kalacak olmamız zerre kadar umurumuzda değil zira yazdıklarımız gerçeğin ta kendisidir.
İşte başlıyoruz…
3-İktidar olup vurgun-talan-nepotizm batağına gırtlağına batan,Türkiye’nin 22 senesini resmen çalan,adaleti yok eden, Cumhuriyetin ekonomik kazanımlarını küresel sermayeye peşkeş çeken,+++