Tam da bu noktada kamu diplomasisi boyutu devreye giriyor. Dışarıda oluşan hava müzakereler kıta sahanlığı meselesi ile sınırlı olmalı hatta bu konuda Uluslararası Adalet Divanı'na gidilmeli şeklinde. Oysa ki bizim dış kamuoyunda da zemin kazanarak Atina'ya baskı kurmamız lazım
Türkiye'nin buna karşı oluşturduğu tez belli değil. Türkiye neden bu konuda uluslararası yargıya gitmeyi kabul etmiyor dışarıda anlaşılmış değil. Sürekli tekrarlanan itiraz bu.
Bunu anlatabilmek için de dış kamuoyuna bu mesajı taşıyabilecek sakin, olgun ve uzlaşmacı bir dil kullanmak lazım.
Öte yandan bu teklifi kabul edip, bizim anlayışımızın mevcut ikili sorunların hepsini bu görüşmeler dahilinde ele almak olduğunu tekrarlamak durumundayız. Zaten yıllardır yapılan da bu. Temmuz 2020 Berlin görüşmesi de bu temelde yapıldı.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1. Kurecik radari, Turkiye'nin onerisi ile NATO hava ve fuze savunma sisteminin kritik bir halkasi olarak Turkiye topraklarinda kuruldu.
2. Kurecik X band radari, Orta Dogu cografyasindan kaynaklanan,Turkiye dahil NATO ulkelerini hedef alabilecek ozellikle balistik fuzelere karsi gelistirilen NATO fuze kalkani mimarisinin erken uyari sisteminin bir parcasi. AWACS ucaklari ve uydular bu sistemin diger unsurlari.
Hastaneye saldırı bir savaş suçudur. Savaş suçlarının muhakeme edileceği yer de Uluslararası Ceza Mahkemesidir (ICC). İsrail, Roma Statüsüne taraf değildir. Ama Filistin taraftır ve suç ICC'ye taraf olan Filistin toprağında işlenmiştir.
Bu husus söz konusu saldırıdan sorumlu olan İsrail yöneticilerine yönelik ICC tarafından bir soruşturma başlatılması için yeterli hukuki zemini oluşturmaktadır. Ancak Türkiye de ICC'ye taraf olmadığından süreci başlatmak için resmen başvuruda bulunamaz.
Ancak bu başvuruyu yapacak başka devletler bulunabilir, örgütlenebilir. Öte yandan soruşturma sonrasında yargılama aşamasına geçilse bile, savaş suçlusu olarak yargılanacak İsrailli yöneticilerin mahkemeye katılmaları söz konusu olmayacaktır.
1. Yaşananlar Mitsotakis'in Vaşington ziyareti ve Kongre'ye hitabı ile heyecanlanan Rum ve Ermeni lobisinin, her yıl Kongre'de kabul edilerek yasalaşan NDAA-Savunma Bütçesi Yetkilendirme Yasası'na eklemeler yaparak F16 satışını önleme girişimiydi.
2. Hatırlanacak olursa S400 ile ilgili hukuki tutum da 2020 yılı NDAA'sine eklenen bir hüküm ile ortaya çıkmıştı. Bu sistemi Türkiye'nin elinde bulundurmaya son vermesi (cease possession) şartı getirilmişti.
Buna benzer çokca yorum okuyorum. Suudi Arabistan gibi bir ülkeye aynı kriterlerin uygulanmadığı doğru. İyi ki de uygulanmıyor. Uygulanacak olsa Türkiye'nin zaten Suudi Arabistan'ın daha farklı bir siyasi, toplumsal, hukuki ve kültürel ortama sahip olamayacağı kabulu olunurdu.
Başka bir deyişle Suudi Arabistan ve benzeri ülkelerden evrensel değerlere uymaları konusunda bir beklenti yok. Onlar da zaten bu beklentileri yaratmadılar. Petrol zengini olmanın bazı faydaları oluyor zaman zaman.
Oysa ki biz 1923'den bu yana varolan toplumsal sözleşmemiz doğrultusunda laik, demokratik bir sosyal hukuk devleti olacağımızı ilan etmişiz. Dış ilişkilerimizi, ekonomimizi ve toplumsal düzenimizi bu doğrultuda inşa etmişiz.
Bu olmazsa olmazı ki onu da yeterince düzen ve etkinlikte yap(a)mıyoruz. Ama Kongre üyelerini etkilemek için ve özellikle Rum ve Ermeni lobilerine karşı mücadeleyi yürütebilmek için daha fazlası lazım.
Öncelikle Türkiye'nin stratejik tercihinin net olması lazım. İçeride temel özgürlüklerin korunduğu, demokratik standartların yükseltildiği bir anlayışı hakim kılmak şart. AHIM kararları da buna dahil. Kaldı ki bu hedef en başta Batı ile ilişkiler düzelsin diye değil kendimiz için
Dışarıda da bütün yaşanan ve yaşanacak sorunlara rağmen Türkiye'nin Batı ittifakının saygın ve sarsılmaz bir üyesi olduğu anlayışını sorgulatmayacak siyaset ve tercihler.
F16 satışına dair Temsilciler Meclisi kararına dair yorumum
1. İlk bakışta olumsuz bir karar olarak gözükse de detaylı olarak incelediğimde kanaatim değişti. Şöyle ki, karar aslında idareye büyük bir manevra alanı tanıyor.
2. F16 satışı, a) idarenin bu satışın ABD'nin ulusal menfaatine hizmet ettiğini tespit etmesi b) F16 uçaklarının Yunanistan hava sahasını düzenli biçimde ihlal etmesini önleyecek tedbirleri tadat edilmesi şartlarına bağlanmış.