Tüm bedensel faaliyetleri düzenler. Sistematik olarak oyunu kurallarına göre oynar.
En büyük özelliği kalp ve akla imtiyaz vermek istemez.
Akıl ve kalp ile iletişim kurmaz.
Temel ve tek amacı hayat da kalmaktır.
Cesaret korku ve çeşitli olumlu, olumsuz
Yoğunluklarını aklın ve kalbin önüne geçmek için düzeyini yani seviyesini kendisi belirler.
Bir başka değişle
"Bunu düşüneceksin, bunun planını yapacaksın, bu güzergahta hareket edeceksin, bununla meşgul olacaksın diye akla ve kalbe direktif verir."
Kaplumbağa gibi kabuğunun
İçine saklanır. Etliye sütlüye karışmaz. Aklın ve kalbin dostuna dost, düşmanına düşman değildir.
Müstakildir.
Gerçeklik ve rüya halini ayırt edemez yahut rüya halinde ki Rahmani, seytani simülasyonları ayırt edemediği için nötr kalmayı tercih eder.
Akıl, kalp, beyin bütünlüğü
Hiçbir insan da yoktur.
Beyin bu bütünlüğe, ortaklığa izin vermez. Yalnız iletişime geçmek için kurulan frekansa cevap verir.
Bunun sebebi de ben buradayım gücüm var, istersem yapabilirim ama yapmam dercesine bir set inşa etmeye kalkar fakat bunu çaktırmadan yapmaya kalkar.
Beyin tembeldir. Basit ve kolay şeylerin dışına çıkmak istemez.
Huysuz göbekli şirket müdürü gibidir örneği olmayan şeyleri yapmaz ve asla sıcak bakmaz.
Aklın ve kalbin sorgulama kapasitesi ne kadar düşükse beyin için o kadar iyidir.
İçinde bir hazine saklar.
Kimseye zırnık
Koklatmayan cimrinin önünde gidenidir.
İnsanlık tarihi boyunca kendini ölümüne kamufle edebilen tek bilinç sahibidir.
Boyutlara açılan kapının sahibidir.
Rahmani emrin dışında ki her şeye kendini kapatır.
İsterse tüm frekansları kapatır.
İsterse kendine manyetik alan inşa edip
Bulunduğu çevreyi kilitler.
Tüm düşünceleri okuyabilir.
Evet siz kafanızın için de böyle başına buyruk adına beyin dediğimiz bir güç taşıyorsunuz.
Bu güçle arkadaş olmayı deneyin.
Konuşun, o sizi duyacaktır.
Ona patron sensin. Senin patronluğunu kabul ediyorum deyin.
Biz bir bütünüz deyin.
Sabah kalktığınız da günaydın beyin bilincim deyin.
Gece yatınca biraz dertleşin.
İsrar edin ve asla vazgeçmeyin.
Bir kaç ay sonra ben sana o kadar değer verdim, patronluğunu ve gücünü kabul ettim.
Sana her şeyimi anlattım, beni duyduğunu da, anladığını da
Biliyorum. Bana var olduğunu göstermelisin.
Ben bunu hak ediyorum deyip beyin bilincinden ufak şeyler isteyin
Eğer kabiniz fesat, kötü zalim biri değilseniz size istediğiniz her ne ise onu verecektir.
Zira patron odur.
Senin isteğin ise saçan sapan bir seydir onun için.
Beyin
Bilinci ile iletişim haline geçmek kalp, akıl, beyin bütünlüğü sağlamak zordur. Ama başarabilen bambaşka bir level'a geçer.
Bambaşka level'a geçmeniz dileklerimle.
Sevgiler.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
MALZEME;
Kendimizi nasıl temiz tutmaya özen gösteriyor isek bilinçaltımızı da temiz tutmaya özen göstermeliyiz.
İlham kapıları, düşünce, akıl yürütme vs. bunların tamamının performansı bilinçaltının ne kadar temiz olduğu ile alakalıdır.
Zira bilinçaltı öncelikle kişinin
Problemlerini, takıntılarını düşünceye servis eder.
Bunları hallet arkadaşım zira bunların duyguları faal der.
Faal olan duygular ise aklı ele geçirir.
Çoğu insan ipe sapa gelmez şeyleri kafaya takar hatta onu problem haline getirip o şeye duygu oluşturur.
Hatta bunlar o kadar
Basit şeylerdir ki kişi o basitliği kendine yakıştırdığı için kendi kul hakkına girer.
Misal;
- O bana niye öyle baktı.
- Selam verdim kafa salladı sadece.
- Beni dinlemedi. Vs.vs.
Normal de bu ufak tefek şeyler kişiyi acıtır.
Zira herkes hak ettiği karşılık ne ise onu almak
GÜÇLÜ HAFIZA;
Güçlü hafıza başarıya giden yolun taşlarını döşer.
Size de sadece o yolda yürümek düşer.
Güçlü hafıza teknikleri adı altında bir çok yöntem, uygulama okumuş sunuzdur.
Güçlü hafiza tekniklerinin babası ise benim Kuantum bilinci ve kodlama kitaplarında yazdığım
Düşünceyi hızlandırma tekniğidir.
Tekniğin mantığı öğrenilen bilgiyi üst bilinçte tutmasıdır.
Öğrenilen tüm bilgiler bilinçaltına indiği için üst bilinçte kalan bilgi de zamanla bilinçaltına insede o bilgiyi bilinçaltı, istediğiniz zaman size sunuyor zira o bilgiyi öğrenme
Metodu diğerlerinden farklı sebebi bu.
Bilinçaltından düşünceye servis edilen bizim istemediğimiz en başta travmalara sebep olan, bizim anlık psikolojimizi, moral, motivasyonumuzu bozan düşünceleri basit bir şekilde bloke edebiliyoruz.
Bunu hem burada hemde bilinçaltı temizliği
TEKRAR;
İnsan kendinin tekrarından ibarettir.
Bunada bilerek yada bilmeyerek oluşturduğumuz hafıza denir.
Kısaca kişi oluşturduğu hafızayı yaşar.
X ayda hasta oluyorsan, o hastalık programlanmış hafızanın eseridir.
Yada baş ağrısı, yorgunluk hissi bu ve bunun gibi her ne varsa
Tamamı oluşturulmuş hafızanın eseridir.
Hafızaya mudehale ederseniz yani o problemi, tekrar eden hafızayı değiştirirseniz problem ortadan kalkar.
Kuantum bilinci ve kodlama kitabında ki titreşim frekansını değiştirme tekniği ile hastalığın frekansını değiştirince otomatik olarak
Hastalığın hafızasına da mudehale etmiş oluyoruz.
Kısaca bilinçaltı hafızasına ben bu hastalığı istemiyorum, bu hastalık hafızasını sil demiş oluyoruz.
Mutlaka ama mutlaka durum tespitini yapın.
X hastalığınız var ise;
"Bilinçaltı hatalı (yanlış) bir hafıza oluşturmuş bu yüzden
HİS OLUŞTURMAK;
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla:
Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette en büyüktür.
(Ankebut suresi 45)
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla:
En güzel isimler Allah'ındır. Ona Onun güzel isimleri ile
Dua edin.
(Araf suresi 180)
Rabbimizin Kudretli isimlerini zikretmek en büyük ibadet olduğu gibi inanılmaz bir enerjisel sistemin içine sokar insanı.
Zira Rabbimizin Kudretli isimlerinin enerjisi çok güçlüdür.
Kişi, Azim Allah, Aziz Allah diyerek Rabbimizin Kudretli isimlerini
Kalbi doyuncaya kadar söylemeye başladı diyelim.
Kendine ait enerjisi, zikrettiği o Kudretli, ilahi enerji ile bütünleşir ve kişinin enerjisi değişmeye başlar.
Kişi de zamanla ilahi enerji hafızası oluşur.
Fakat kişi neyi ne kadar yoğun hissedebilirse o gücü o kadar yaşar.
AKILLAR;
Kalpte tıpkı beynimizde olduğu gibi 40.000 nöron vardır.
Kalbin manyetik alanı beyinden en az 100 kat daha güçlüdür.
(Heartmath Enstitüsü)
Kassel Üniversitesi'nde Alman araştırmacılar tarafından yapılan kontrollü bir bilimsel araştırma da; Sıradan bir insanın göğüs
bölgesinin saniyede sadece 20 ışık fotonu yayarken, kalp merkezine odaklanarak dua, meditasyon yapan ve başkalarına sevgi ve Işık gönderen birinin saniyede inanılmaz bir şekilde 100,000 foton yaydığını gösterdi.
Bu sıradan bir insandan 5000 kat daha fazla. Ayrıca birçok diğer
Araştırma, bu fotonların sevgi dolu ve iyileştirici bir niyetle yüklendiğinde, frekans ve titreşimleri pik seviyesine çıkar. Ayrıca kalp ve beyin arasındaki iletişim incelendiğinde Vagus siniri yoluyla kalpten beyne %90 oranında bilgi akışı olurken, beyinden kalbe bu sadece
MİSAFİR BOYUT;
Kişi ister zengin olsun, ister fakir olsun başlar söylenmeye;
Hayatta hiçbir şey zevk vermiyor.
Çok ama çok sıkıldım.
Bitsede gitsek.
Her şey yalan ve saçma sapan.
Offf pufff..
Yaşadığımız boyut kişinin aklını zekasını doyurmaz.
Zira her şey sınırlıdır.
Herkes ne aradığını bilmeden, işte o aklını zekasını doyuracak şeyi arar.
Bilinçaltı ağzına kadar dolmuştur.
Hayatta şu olmalı, bu olmalı, şöyle olmalı, böyle olmalı seçenekleri bile kişinin aslında aradığı şey değildir.
Bişey olmalı o her ne ise kişi ona hayran olmalı.
Bazı insanların bilinç düzeyi, hayatı sadece bu boyuttan ibaret sanma yani kişi ne görüyor ise o kadar olmayı kabullenme seviyesindedir.
Kabul ettiklerini de (farkına varmadan) mutlu, mesut yaşarlar.
Kısaca sana zerre zevk vermeyen şeyleri, zevkten dört köşe olmuş bir şekilde