AKP'Yİ İKTİDARDA TUTAN "ALGI"...
1-Evet dostlar,dün haber ajansları abonelerine bir haber geçtiler…Bu habere göre Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Bünyesinde bir “Stratejik İletişim ve Kriz Yönetim Dairesi Başkanlığı” kurulduğu belirtilmekteydi.
2-Tabi bir de afilli ve milli duygulara hitap eden tarzda bu birimin görev tanımı anlatılmaktaydı.
3-Bu görev tanımında göre kurulan bu çok özel birim “Türkiye’ye karşı yürütülen psikolojik harekât,propaganda ve algı operasyonu faaliyetlerini belirleyerek her türlü manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyetler” yürütmek üzere kurulmuştu…
4-Tabii bu kadar afilli cümleye AKP kitlesi vatan-millet-Sakarya edebiyatı ve “Yerli-Milli” soslu söylem ile hayranlık ile bakarak “Helal olsun,şimdi gelsin bakalım dış güçler” kıvamında nidalara atsa da,aslında kurulan bir “PROPAGANDA VE ALGI” merkeziydi…
5-Peki AKP 18 yıldır her önüne gelen sıkıntıda “Dış güçler” diye ortalığa çıkıp bunu kendisine malzeme ederken neden hiç aklına gelmemişti bu dış güçlerin Türkiye’ye karşı operasyonlarına karşı böyle bir birimi kurmak?
6-Ya da 18 senedir Türkiye ile tüm Dünya ülkeleri “Can ciğer kuzu sarmasıydı” da şimdi mi birden bire bu ülkeler bize operasyon çekmeye başlamıştı da böylesi bir birim kurulması acil bir gereklilik halini almıştı?
7-Evet dostlar bu kadar peşrev yeter…Sizler hazırsanız biz de hazırız.İşte başlıyoruz.Çayı,kahveyi kapan gelsin…
8-Tarih yaprakları 1740’ları gösterdiğinde Almanya’nın Mainz şehrinde Baer Lazarus ailesinin temellerini atmaya başladığında kimse ne kendisini ne de ailesini tanımıyordu….Ancak daha sonraları özellikle Yahudi Dünyası bu aileyi çok ama çok yakından tanıyacaklardı…
9-Aradan yıllar yıllar geçti…
Alman- Yahudi Dünyası bir isme hayranlıkla bakıyor,o ismin muhteşem hatipliği ve din bilgisi karşısında adeta büyüleniyordu…Daha 29 yaşındaki bu genç ve karizmatik adamın ismi Isaac Bernays’tı…
10-Sonunda İncil’e ama daha da çok İncil’İn Tevrat’ta ön plana çıkan metinler yolu ile tefsir ediliş yöntemi olan Mitraş ve Musevi Teolojisinin ana kaynağı olan Talmud konusundaki çok derin bilgileri onu adeta Alman-Yahudi Dünyası içerisinde bir “Yıldız” haline getirdi.
11-Ve 1821 yılında kendisine Hamburg Alman-Yahudi Cemaati’nin baş hahamlığı teklif edilirken daha önce örneğine hiç rastlanmamış şekilde "kendi özel şartlarını" ortaya koyan Isaac Bernays bu özel imtiyazların kabulü sonrasında “BAŞ HAHAMLIK” görevini kabul etti.
12-Isaac Bernays öylesi güçlü imtiyazlar elde etmişti ki yüz yıllardır çok katı ve değişmeyen TELMUD TEVRAT okulunu çok radikal biçimde reformla değiştirdi,+++
13-+++tepkiler gelse de Hamburg Senatosu okula verilen desteği sadece 2 yıl kesebildi ve kesilen desteklerin tamamı geri verildi.
Bu okul Avrupa Yahudi cemaati için çok önemli ve belirleyici özellikleri olan bir okuldu…
14-Isaac Bernays’ın çalışmaları ve ateşli vaazları sadece Almanya değil Avrupa Yahudi cemaatini de derinden etkileyerek izler bıraktı.
15-İşte Avrupa Yahudi Cemaati üzerindeki bu kadar büyük etkiye sahip lan Isaac Bernays,1840’larda Mainz’da ailesinin temelleri atan Baer Lazarus’un oğlundan başkası değildi.
16-1808 yılında Mainz bölgesinde yaşanan Fransız işgali sonrasında aile “Bernays” soyadını almıştı..
17-Takvim yaprakları 1851’i gösterdiğinde ise Isaac Bernays’ın torunu Dünya’ya geliyordu: Martha Bernays…
Şimdi sizlerle buraya bir virgül koyalım geri dönmek üzere…
18-Evet dostlar şimdi ise sizlerle 1.Dünya Savaşı'nın hemen sonrasına doğru uzanacağız...Amerikan ekonomisi durağanlaşmış,1929 "Büyük Buhranı" adım adım yaklaşmakta...
19-O dönem Amerika'da büyük güce kavuşmaya başlamış sigara şirketlerinin çok önemli bir derdi var:Kadınların sigara içmesi büyük bir "Tabu"...Ve işte bu önemli "Tabu" nedeni ile sigara şirketleri büyük zarar etmekteler...
20-Ama ne oluyor,nasıl oluyorsa 1929 yılının Paskalya Geçit Töreninde New York'un Cemiyet Hayatından" önemli ailelerin kızları ellerinde "ÖZGÜRLÜK MEŞALESİ"dövizleri ile birlikte bir anda sigaralarını yakarak yürümeye başlıyorlar...
21-Ertesi gün sigara içerek New York'un ortasında yürüyen bu kadınların fotoğrafları başta New York Times olmak üzere tüm basında manşette tabii...
22-Hal böyle olunca "Sadece erkeklerin içebileceği" bir şey olarak tanımlanan sigara kadınlar için bir anda "Özgürlük" simgesine dönüşüyor ve sigara ateşleri de oluyordu size "Özgürlük Meşalesi"...
23-Bu yaşanan olayın ardından başta Lucy Strike olmak üzere Amerikan sigara devlerinin satışlarında patlama yaşanıyor,1929'da %5 olan kadın sigara müşterisi sadece 31 yılda 1960'ta %30'lara çıkıyordu...
24-ABD'de "Enteresan" işler oluyordu savaş sonrasında...ABD o zamana kadar hep "İhtiyaç" temelli üretim gerçekleştiriyordu.Ama durağan ekonomik koşullar ABD'nin insanların ihtiyacı dışında şeyleri almaya yöneltip,tüketici haline gelmesini gerektiriyordu...
25-ABD'de bankalar bir anda "Market zinciri kurmaya" özel krediler dağıtmaya başladılar...Yavaş yavaş ama son derece planlı ve sistematik biçimde ABD'de "Yeni bir müşteri profili" oluşturuldu...
26-Moda sektörüne el atıldı...İnsanların farklı kıyafetler ile çok daha çekici olacakları,sıradanlıktan kurtulacağına yönelik yazılar gazetelerde boy boy yayınlanmaya başlandı...Otomobil satışları bir "Cinsel" alt metin,güçlülük duygusu işleyen reklamlar ile satılmaya başlandı.
27-ABD Devleti müthiş bir "Algı" çalışması yönetmiş ve "İhtiyaç" toplumunu yönettiği algı ile bir "Tüketici" toplumuna çevirmişti...
28-Şimdi ise sizlerle 1954 yılına gidiyoruz...Bu kez adresimiz Guatemala...1954 yılında Guatemala'da iktidara seçimle Jacobo Arbenz Guzmán gelmiştir...
29-Ancak bu durum Unıted Fruıt Company'yi hiç memnun etmemiştir. Şimdi "Allah'ın muz şirketi kim oluyor?" demeyin zira bu Unıted Fruıt Company 1899 yılında doğup,Güney Amerika ülkelerini adeta "Esir alan" bir şirkettir...
30-Unıted Fruıt Company, özellikle Latin Amerika ülkelerini ABD desteği ile "Tekeline" almıştır...Faaliyette olduğu ülşkelerin siyasal iktidarlarını ABD çıkarlarına uygun olarak satın almak da şirketin asli görev alanlarından bir tanesidir...
31-Guatemala'da iktidara gelen Jacobo Arbenz Guzmán işte bu şirkete ait olan toprakların %40'ına el koyup kamulaştırma kararı aldığında aslında kendi sonunu da hazırlamış olur...
32-Zira o tarihlerde Unıted Fruıt Company'nin avukatlık şirketi Sullivan & Cromwell Avukatlık Bürosu'ydu ve bu hukuk bürosunun sahibi ise ABD Dışişleri Bakanı John Foster Dulles'tı...
33-ABD Dışişleri Bakanı John Foster Dulles'in kardeşi Allen Dulles ise bizatihi Unıted Fruıt Company'nin Yönetim Kurulu Üyesiydi!
34-ABD,Guatemala'da CIA eli ile askeri darbe yapmaya karar verir vermesine ama savaştan yeni çıkmış kendi kamuoyu da,Dünya kamuoyu da bu duruma ikna edilmelidir...
35-Hemen sahte bir haber ajansı kurulur...Guatemala'da iktidardaki Jacobo Arbenz Guzmán'ın azılı bir komünist olduğu,Guatemala'yı SSCB kontrolüne bırakacağı haberleri adeta tüm basına,radyoya yağmur gibi servis edilir...
36-ABD halkı gözünde Guatemala'nın seçilmiş lideri Jacobo Arbenz Guzmán kısa sürede "Kızıl Şeytan"a dönüştürülmüştür...Her şey hazırdır artık ve ABD destekli Albay Carlos Castillo Armas tarafından Jacobo Arbenz Guzmán devrilir...
37-ABD devleti yine müthiş bir "Algı operasyonuna" imza atmış ve tereyağından kıl çeker gibi yönettiği algı ile gerek iç. gerek dış kamuoyunu bu yaşananlara ikna etmiştir...
38-Ama aslında ABD'de 1920'lerin sonu itibariyle son derece etkin kullanılmaya başlayan "Algı yönetimi" konusunu perde arkasında yönlendiren,dizayn eden tek kişi vardır...
39-Kadınlara "tabuları yıktırıp"1929'da New York'un göbeğinde sigara içirten de,ABD'li otomobil şirketlerinin reklam kampanyalarını hazırlatan da,modaya el atıp insanları daha özel hissettirecek giysiler almaya teşvik eden de,bankalara "Market zinciri kredisi" verdiren de....
40-Ve tabii ki Guatemala'da Unıted Fruıt Company'yi tasfiye etmeye kararlı seçilmiş iktidarın devrilmesinin psikolojik alt yapısını hazırlayan da,sahte haber ajansı ile kamuoyunun "Rızasını" alan da aynı isimdi:Edward Bernays
41-Peki kimdi bu Edward Bernays? Hani floodun başında Alman-Yahudi Cemaati'nin 1800'lerdeki en önemli ismi Isaac Bernays'tan bahsetmiştik...Ve daha sonra dönmek üzere Isaac Bernays'ın kendi ölümünden 2 yıl sonra doğan torunu Martha Bernays'tan söz etmiştik...
42-İşte efenim o Martha Bernays gidiyor kimle evleniyor dersiniz? Psikanalizin babası olan Sigmund Freud ile...
43-İşte ABD'de "Algı oprasyonlarının" arkasındaki isim,kendisi "Halkla İlişkiler" dese de aslında PROPAGANDA'nın,kitle yönetiminin babası olan Edward Bernays kim dersiniz? Sigmund Freud'un öz yeğeni olur kendisi!
44-Zaten Edward Bernays "Kitlelerin yönetimini" sağlama konusunda Sigmund Freud'un eserlerini İngilizce'ye çevirirken edindiği bilgileri geliştirerek uzmanlaşıyor...
45-Edward Bernays insanların "İçgüdüsel irrasyonalite tarafından yönetildiğini ve bunu kontrol edenin kitleleri kontrol edip yönetebileceğini" söylüyor aslında...
46- Yani yeni bir elbise almak belki "Akılcı olmayan" bir durum. Ama "BİLİNÇALTINDAKİ" duygular ile oynayıp,algıyı yönlendirebilirseniz kitlelere o elbiseleri gereksiz de olsa,akılsızca da olsa aldırırsınız...
47-Ya da kitlelerin bilinçaltındaki duygularını algılarını yöneterek değiştirip bir yabancı ülke liderinin "Düşman" olduğuna onları inandırıp,normal şartlarda buna tepki verecek insanların o liderin devrilmesini sevinç çığlıkları ile karşılamasını sağlayabilirsiniz...
48-Şimdi sizlerle 29 Ağustos 1997 yılına gidiyoruz...Bu tarihte kurulan bir şirket kimse tarafından tanınmıyordu...Ancak bu şirketi daha sonra tüm Dünya yakından tanıyacaktı...O şirketin adı NETFLIX'ti...
49-NETFLIX günümüzün değişen ve dijitalleşen medya düzeninde 23 yılda milyar dolarlık bir şirket haline geldi...Hepimizin evlerine girdi...Yaptığı her dizi,her film olay yarattı...
50-Ama bu dizilerden bir tanesi diğerlerinden daha bir ayrıydı:BLACK MIRROR:BANDERSNATCH...Bu dizinin özelliği izleyenlerin gayet iyi bileceği üzere dizinin "İNTERAKTİF" bir dizi olması
51-Yani efendim siz diziyi izlerken ekrana "KARAR VERMENİZİ" isteyen seçim şıkları geliyor.Siz bu şıklardan birini işaretliyorsunuz ve dizi buna göre ilerliyor.Örneğin yoldan karşıya geç derseniz bir trafik kazası geçiriyorsunuz,"geçme bekle" derseniz bir tanıdık görüyorsunuz.
52-Dizi esnasında her bir tercihiniz, dizinin ve tabii NETFLİX'in özel olarak geliştirmş olduğu algoritmalar tarafından kaydediliyor.Sonra size bazı seçenekler bu algoritmadaki kayıtlara göre geliyor...
53-NETFLIX başka ne yapıyor mesela? Enteresan biçimde dizileri 3 farklı kart ile tanıtıyor.Her biri farklı bir özelliğinize hitap ediyor.1.kartı beğenip tıklamazsanız,ertesi gün açtığınızda dizi size 2.tanıtım kartı ile tanıtılıyor...
54-Bu arada hangi kart ile beğenerek izlediğiniz de tabii NETFLIX algoritmasının kaydına giriyor...Aslında arka planda ciddi bir "BIG DATA" oluşuyor...
55-NETFLIX sıklıkla dizilerinde "Sublımınal mesaj" verildiği konusunda eleştiri de alan bir platform...Tabii bizim AKP'nin NETFLIX'te işine gelmeyen şeyleri eleştirmesinden bahsetmiyoruz burada....
56-Şimdi hemen bazı arkadaşların "Komplo teorisine gerek yok" dediğini duyar gibiyim...Ama size desek ki NETFLIX'ın kurucu ortağı Marc Bernays Randolph var ya...İşte bu isim de az önce bahsettiğimiz KİTLE KONTROLÜ'nün babası Edward Bernays'ın yeğeni...
57-Efenim biz dönelim güzide memleketimize ve AKP'ye...AKP artık somut icraatları ile ülkeyi yönetme kaabiliyetini kaybetti.Yıllarca yönetimde kalmasında önemli katkısı olan faktörlerden birisi de yaratılan yandaş medya ve bu medya ile yapılan propagandaydı...
58-Ancak yaşanan ekonomik krizin daha da derinleşmesi ve yaşanan çıkmazların artması vatandaşın artık o ucuz propagandaları dinlememesine neden oluyor...Öte yandan "YANDAŞ VE TÜPÇÜ" medyanın prestijinin sıfır dahi olmaması etkisini yok ediyor.Propaganda makinesi kilitleniyor.
59-İşte tam da bu nedenle AKP ülkeyi yönetememesinden kaynaklı olarak iktidarda kalmasının tek yolunun "Algıyı yönetmesi" olduğunun farkında.Bu algı yönetimini ise eski "Enstrümanlar" ile yapamayacaklarını görüyorlar...
60-O nedenle de çok daha bilimsel,uzman kadrolar ile çalışacakları adını da "Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi" koydukları bir birimi vatan-millet-Sakarya edebiyatı ile kuruyorlar...
61-Ayasofya da,doğalgaz müjdesi de,ekonomi çok iyi söylemleri de "Algıyı yönetme" çalışmasıydı.Hatta özellikle Ayasofya ve Doğalgaz konusu tam da Edward Bernays'ın "Bilinçaltındaki irrasyonaliteyi kontrol etme" operasyonuydu ama tutmadı,beceremediler.Amatör kaldılar...
62-Şimdi AKP anlaşılan "Amatör" kalmamak için,işin başına "Profesyonelleri" getiriyor...Ama AKP ne yaparsa yapsın öyle bir hale düştü ki bundan sonra ne algı yönetmesi,ne memleket yönetmesi mümkün...
63-O nedenle AKP için bunlar beyhude çabalardır,kendilerine "Geçmiş olsun masrafa gerek yoktu" diyoruz buradan...
64-Bu saate kadar bizi okuyan yahut daha sonra okuyacak tüm dostlara bin selam olsun diyoruz ve klasikleştiği şekli ile bitiriyoruz floodumuzu:"Takdirleriniz beğenilere,beğenileriniz RT'lere" yolculuk etsin..
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
YENİDOĞAN ÇETESİ SKANDALINDA GÖZÜMÜZÜ ÇEVİRMEMİZ GEREKEN BAŞKA HUSUSLAR VE YANIT BEKLEYEN ÖNEMLİ SORULAR
1-Yenidoğan Çetesi skandalının yenidoğan bebeklerin bile isteye 3 kuruş para için ölüme gönderilmesi ile ilgili karşımıza 2 önemli ayak çıkıyor:
2-Bunlardan ilki ve en önemli ayağı tabii ki Sağlık Bakanlığı.
İkinci ayak ise skandaldaki vurgunun yapıldığı SGK’nın bağlı olduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı…
3-Şimdi kronolojik olarak gidelim isterseniz…
CİMER üzerinden skandalın ihbar edildiği ve soruşturma başlatıldığı tarih olan 27 Mart 2023 tarihinde İstanbul İl Sağlık Müdürü şu anda Sağlık Bakanı olan Kemal Memişoğlu.
YENİDOĞAN ÇETESİ’NİN KORKUNÇ FAALİYETLERİ VE SGK VURGUNU İLE İLGİLİ 19 HASTANENİN ADI GEÇERKEN NEDEN SADECE 9 HASTANENİN RUHSATI İPTAL EDİLDİ?
1-Malumunuz tüm Türkiye “Yenidoğan Çetesi” adı verilen,insanlıktan nasibini almamış 3 kuruş için yenidoğan bebekleri bile isteye ölüme sürükleyen bir çeteyi ve+++
2-+++ bu çetenin yenidoğan bebekleri nasıl ölüme sürükleyip,bir de bunun üzerinden nasıl SGK’ya kestikleri faturalar ile devasa bir vurgun yaptığını konuşuyor.
3-Skandalın ortaya çıkmasının ardından uzun sayılabilecek bir süre açıklama dahi yapmayan Sağlık Bakanlığı ise dün itibariyle skandala ismi karışan 9 hastanenin ruhsatını iptal etmişti.
NOBEL’İ KİM KAZANDI? : DARON ACEMOĞLU MU, KÜRESEL ŞİRKETOKRASİ Mİ?
1-Efendim malumunuz bizim kendisi hakkında 2018 yılında yani 6 sene önce 87 maddelik bir flood da kaleme aldığımız Daron Acemoğlu 2024 Nobel Ekonomi Ödülünü kazandı.
2-Acemoğlu böylece bu ödülü kazanan 3. Türk oldu.
3-Peki Nobel Ekonomi ödülünü kazanan Daron Acemoğlu muydu yoksa Acemoğlu’nun “Parlak bir savaşçı” gibi uğrunda kuramlar oluşturduğu bir ekonomik felsefe ve bu felsefenin Dünya’ya hakim olmasını isteyen “Küresel Şirketokrasi” mi bu ödülü kazandı?
İYİ OKU FATİH ALTAYLI “SEN KİMSİN?” YAZIYORUM: “BU BİZİM PEŞREVİMİZ,HODRİ MEYDAN”
1-Dün Erdem Atay VERYANSIN TV’de konuştu, ben burada daha da detayları ile yazdım ve Fatih Altaylı @fatihaltayli hemen İmamoğlu savunmasına geçti. AKP’li de olmuşuz.:)))
2-Bu @fatihaltayli bizim Erdem Atay ile ortak yazdığımız bir yazı sonrasında bir kez de hemen TEKE TEK programında yazılarımızın konusunu olan zat-ı muhterem için 48 saatte PR programı çekmiş, yine burada olduğu gibi bizi “Tanımadığını” (!) söylemişti. Ama sorularımıza cevap veremeyip rezil olmuştu.
@fatihaltayli 3-Şimdi Fatih Altaylı @fatihaltayli bana bak;
Sen Erdem Atay’ı da beni de gayet iyi tanıyorsun.
Biz de seni “Gayet iyi” tanıyoruz.
O zaman biraz konuşalım senle…
“FOTOKOPİ MAKİNESİ” ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR : “BİR DİPLOMA HİKAYESİ”
1-Yıllardır Erdoğan’ın diplomasını tartıştık,eleştirdik muhalif seçmenler gazeteciler olarak hatta HKP bir adım öteye giderek diploma konusunu hukuka da taşıdı.
2-En sonunda mahkeme İBB’den bundan 1 sene önce Erdoğan’ın diplomasını istediğinde enteresandır ki İBB bu talebi “Kişisel verilerin gizliliği” gerekçesi ile reddetti!
3-İmamoğlu başkanlığında, CHP yönetiminde bir belediye niye böyle bir şey yaptı diye tartışıldı kısa süre o dönem ama sonrasında yine enteresan biçimde özellikle muhalif medyada bu olayla ilgili haberler bıçak gibi kesildi.
SİYASET DÜNYASINDAKİ ENFEKSİYON VE HAYATİ SORU : “SON KARARINIZ MI?”
1-Bu ülkenin siyasi atmosferini analiz etmek için öncelikle memleketteki siyasi partileri analiz etmek lazım.
2-Bu yazı sonrasında her partinin fanatiği olan okurlar tarafından eleştirilecek hatta eleştiri sınırlarını aşan yorumlara maruz kalacak olmamız zerre kadar umurumuzda değil zira yazdıklarımız gerçeğin ta kendisidir.
İşte başlıyoruz…
3-İktidar olup vurgun-talan-nepotizm batağına gırtlağına batan,Türkiye’nin 22 senesini resmen çalan,adaleti yok eden, Cumhuriyetin ekonomik kazanımlarını küresel sermayeye peşkeş çeken,+++