Thread by @elcinarabaci

1.Vallahi pes… Şu Twitter aleminde yıllardır yazar çizerim. Ben arsızın, yüzsüzün böylesini, ben, net bir psikolojik rahatsızlık olan YANSITMANIN bu sitede böyle feriştahını yapanını görmedim. Bu bir İFŞA zinciridir+

2.2 hafta kadar öncesinin tweetidir bu, fakat ben anca fırsatını bulup yazıyorum, çünkü artık bu arsızlıkla hesaplaşmam iki satırla geçiştirebileceğim bir şey değil. İlaveten bu, Pınar Dinç (PD)- Umut Özkırımlı (UÖ) arasındaki

3.davalaşmaya ilişkin yazacağım ikinci uzun zincirdir. Mezkur konularla ilgilenmeyen ve öğrenmek de istemeyenlerdenseniz, mesajlarımı sessize alabilir, ya da beni toptan bloklayabilirsiniz. Hiç de gönül koymam.

4.Fakat madem hanımefendinin resmi avukatı tarafından yalan ve iftiralarla hedef gösterilmeye devam ediliyorum, beni benden gayrı savunacak avukatım yok. Doğal olarak kendimi savunma ve gerçeği gösterme mecburiyetindeyim.

5.Bundan çok daha önemli olan gerçek, 4 ay kadar önce yargıç kürsüsüne oturtulan TR sosyal medya kamuoyunun göz göre göre aptal yerine konulması ve bu ülkenin mağdur kadınlarının, çocuklarının, LGBTİ bireylerinin elinde, elde edilmesi,

6.yılların kötü tecrübe ve mücadele birikiminlerine dayanan “kadının beyanı esastır” (AKA- KBE) ilkesi ve“feminist ifşa” gibi hayati önemdeki savunma araçlarının, kişilerin şahsi hırs ve menfaatleri için kötüye kullanılarak,

7.ağır risk altına atılmasıdır. Bu konularla ilgili aklıselimle konuşmak bile tam 4 aydır, içinde yaşadığımız siyasal rejimden gayet aşina olduğumuz yöntem ve taktiklerle imkansız hale getirilmiş durumda.

8. Bu konuda rejimin bile susturamadığı insanlar, yazmaktan, konuşmaktan çekinir bir hale getirildiler, neden? Neden ve nasıl susturulabiliyorlar, bunun bu zincirden sonra ayrıca tartışılabilmesini dilerim.

9.Ancak başkalarını susturan, onlara bu “aptal yerine konmayı” sindirten, olup biteni görmezden gelmelerine yol açan nedenler, beni çok ilgilendirmiyor. Adalet duygumun vicdanıma yaptığı yük ve

10.susmam için maruz kaldığım zorbalığa karşı içimde yükselen isyan, başkalarını susturabilen kaygı ve beklentilerin baskısından çok daha belirleyici üzerimde. O yüzden bardağımı taşıran son damla en üste koyduğum tweet

11.olsa da, madem konuşmaya başladım, özellikle son iki aydır içime dert olan ve şu mecrada konuşulması “cıss” edilen meseleleri dökerek bu zincirde masaya yatıracağım. Özetle bu bir kral/içe çıplak zinciridir.

12.Maalesef meramını kısa anlatabilenlerden de değilim, o yüzden bu epey uzun bir zincir olacak, kusura bakmayın. Başlıyorum:

13.Evvela: “Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür”, demişler. Vaktiyle öğrenen varsa da bu adı unutmuş olabilir. Yukarıdaki tweetin sahibi şahıs kimdi hatırlatayım. Kendisi PD ve UÖ arasındaki ilişki nepotizmini ve bunun PD’ye sağladığı

14.haksız kazançları ortaya koyduğum 72 tweetlik zincirin (AKA 72 TW- zincirin linki:

https://twitter.com/elcinarabaci/status/1283846314573410306?s=20

) yayınlanması ve daha yayınlanırken PD’nin beni bloklamasının hemen ardından,

15.bana “bir yerinize mi dokundu?” diye tweet atan DİREN CEVAHİR ŞEN @direncevahir ‘dir. Diren Cevahir Şen, PD’nin 4 resmi avukatından biridir.

16.Ben 72 TW’yi durduk yere yazmadım. Ama sizin müvekkiliniz 21 Haziran’da beni DURDUK YERE, sosyal medyada (AKA- SM) kendisi ve kendisinin UÖ ile olan meselesi, isimsiz cisimsiz çakma ifşası ile ilgili tek kelime etmemişken

17.üstelik arkadaş bile olmadığımız Facebook’taki beğenilerime kadar varan takibiyle hedef gösterdi ve ben o

https://twitter.com/elcinarabaci/status/1274448379683180545?s=20

18.tarihten beridir bu çetenin ve kendilerinde elaleme makbul kadın, makbul feminist, makbul LGBT-I ve hatta makbul Ermeni kimliği dağıtma yetkisini her nedense bulan bir “feminist” Polit Büro (AKA- FEM-POL-BÜR)

19.networkünün saldırıları, iftiraları altındayım. Ha bunların en önde gidenlerinden biri de özellikle “HUKUKÇU” kimliği taşımasından hicap duyduğum @direncevahir ‘dir. Üstteki tweettin üstüne şunu da yazarak,

20. müvekkili PD’ye yönelttiğim ilişki nepotizmiyle haksız kazanç elde ettiği iddiasını ikrar etmiş avukattır kendisi. Allah insanı kötü avukat eline düşürmesin, size temin ederim ki @direncevahir ‘in vekalet parasını ben ödüyor değilim.

21.@direncevahir, sen sınır tanımaz arsızlığının insanı hayrete gark eden boyutuyla üste çıkayım darken, iddiamın haklılığımı göstermiş oldun, eyvallah sağolasın. Gerçi PD’nin vekaletini bedavaya üstlensen tutulacak tarafın yok.

22.Onun yerinde olsam, çoktan dosyamı senin elinden çekip almış, senin gibi kifayetsiz muhterise kapıyı göstermiştim @direncevahir. Ben senin müvekkiline ifşa nasıl olurmuş gösterdim, dur sana da anlatayım:

23.İfşa böyle adsız sansız olmaz canım. İfşa yapacaksan, insanları bir şeyle itham edeceksen ha adını şuraya koyacaksın. Yok öyle sinsi iftiralara yeltenmek, bel altı vurup, kaçak güreşmek.

24.Sen bu tweetinde iddia ettiğin gibi anonim isimle açtığım ek 1 hesaptan/hesaplardan sana özelden tüzelden hakaret ettiğimi ispatlamazsan, sen hukukçu kimliğini beş paralık eden aşağılık bir müfterisin.

25.Sen bunu ispat edebilirsen, ben de işte aha şu tweette kendini faş ettiğin seviyeden daha da alçak olayım. Benim tahayyül edebildiğim daha dip bir seviye yok çünkü.

26.Ha bunu da dedikten sonra sen neler etmişsin, bir de ona bakalım. De bakalım bana @direncevahir sırf bana hakaret etmeye açılmış, @talarsahakyan hesabı sen misin, saz arkadaşlarından biri mi?

27.Bana bu seviyesiz usluptan, senin ve bu hesabın ortak iftiralarında kullandığı ortak kelimelerden senmişsin gibi geliyor.

28.Milyonlarca kullanıcıdan mürekkep şu Türkçe Twitter aleminde bana ve her nedense “öğrencim” bellediğin, tanımadığım alakasız insanlara “İSTİHBARATÇI” diye hitap eden senden gayrı bir Allah’ın kulu, senden utanmaz müfterisi yok.

29.Kendine ve senin çamurundan olana bakıp, herkesi aynı dipsiz bataklığın gülü bellemek huyun olmuş senin. @SalpiOzgur gibi zeki ve yiğit bir genç kadın, öğrencim olsaydı iftihar ederdim o ayrı. Fakat ne yazık ki ne Salpi’yle ne

30.ne de erkek arkadaşı Şant Dağlıyan’la ( @GandalfDerGeorg ) hiç bir tanışıklığım, yüzyüze görüşmüşlüğüm yok. Hatta 3,5 ay kadar evvel “manifesto döktürmüş iki gözümün çiçeği” diye yazısını paylaştığım için müvekkiliniz tarafından

31.hedef gösterildiğim @VarlYasemin2019 ‘ı bile tanıyor değildim bu paylaşımı yaparken. Ne onu, ne o günlerde onunla birlikte TERF ilan edilen @oznurkarakas ‘ı, @eb_pektas ‘ı, @ZeynepDirek4 ‘i… Bazılarını takip bile etmiyordum.

32.Benim bu insanları takibe almam ve bu paylaşımı yapmam, bu kadınlara yönelik haftalar boyu süren (hatta Öznur Karakaş durumunda, sonradan öğrendiğime göre 2 senedir devam eden) ve Hormonlu Domates Ödülleri öncesi de Twitter’da

33.şahitliği tahammülfesa bir hal alan o ipini koparmış, sınır tanımayan saldırılara
bir tepkiydi. Hâlâ hepsiyle uzaktan ve bu tepkiden dolayıdır tanışıklığım. PD’nin yönlendirmesi altındaki FEM-POL-BÜR çetesinin ağzı bozuk, zaman zaman

34.tehditlere varan bu cyber bullying-cyber linch (siber kabadayılık- siber linç) şiddetini izlemeye katlanamadığım, “aman çirkef bana da sıçramasın”, diye başımı çevirip, bu toplu saldırıları GÖRMEZDEN GELMEYİ insanlık ve

35.kadınlık onuruma, adalet anlayışıma yediremediğimden, tam da Hormonlu Domates Ödülleri’nin ertesi bu kadınlara örtülü de olsa bir moral destek olarak yaptım ben bu paylaşımı. Yoksa benim Yasemin’le ya da diğerleriyle

36.uzlaşan fikirlerim vardır, çatışan fikirlerim vardır. Ben ömrümde kimsenin ardına, körü körüne, peygambermiş, tarikat şeyhiymiş gibi takılmadım.Fikirlerini haklı bulursam, bu insanları desteklerim, yanlarında olurum, görmediğimde

37.olmam. Ben FEM-POL-BÜR tetikçileri gibi akıllarını, dimağlarını, sorgulama, şüphe etme yetenekleri, vicdanlarını bir fanatizm uğruna kör kuyuya atmışgillerden değilim. Ama @VarlYasemin’in2019’un o gün paylaştığım

38.yazısını halen de pek de güzel, pek isabetli buluyorum. Beğenmeyen beğenmez, olabilir.
gazeteduvar.com.tr/forum/2019/08/…

39.Fakat demek yazıdan alıntıladığım ve Yasemin’in pek güzel tasvirini yaptığı MAĞDURİYET HIRSIZLIĞI PD’ye dokunmuş olacak ki, aynı gün parmak sallayarak, yaptığı stalkerlığın fişlemesini de ardına takarak beni çetesine hedef gösterdi:

40.Ha bunları deyip koyduktan sonra de bakalım bana @direncevahir, adınını sanını ver, kimmiş bu “narsist, istihbaratçı hocalar”?

41.De bana yansıtma üstadı, maşallah avkatlık sende, TROLLÜK sende, cinsiyet çalışmaları sende, Ermeni Çalışmaları, Rum çalışmaları, Kürt çalışmaları sende… Söyle bakalım kimmiş o “HERBOKOLOG”?

42.De hele bakalım avkat, sen benim ne “istihbaratçı”lığımı görmüşsün? Ben senin müvekkilini, onun eşini, dostunu kapayıp sorguya mı almışım? Devlet kurumlarından özel bilgilerini mi paylaşmışım? Telefonunu mu dinlemişim?

43.Ve deyin ayrıca bakalım avkat ve aşağıdaki saz arkadaşları. Ben ben PD’nin özel, kişisel, mahrem nesini didiklemişim acaba? E-mail ve SM hesaplarını hackleyip, özel bilgilerini mi çalmışım?

44.Ben iddialarımı söylentiye, dedikoduya mı dayandırmışım? Ben gazete editörlerinden PD’ye iftira atmaya “dosya” mı almışım”? Milletin babasına kadar iftira atarak, iftira attığım babaları üzerinden kızlarına

45.kara çalmaya mı yeltenmişim? Bunu yaparak bir de yaptığım işin adına en öz bi feminizm demiş, alkışlamayanını TERF mü ilan etmişim? Siz ezberci dava fanatikleri, ben PD’nin özelini falan didiklemedim.

46.Ben “kişisel olan politiktir” lafını bayrak edip duvarına asan hanımefendinin, iddiasını ispat için ÖZELinden el aleme övünçle göstermeye seçtiği belgeleri, verdiği röportajı, kendisinin

47.“eleştirmek kimsenin haddi değil” dediği kariyerinin basamak taşları, altına imza attığı tezi, makaleleri okudum. Kullandığım nesi varsa hepsi kamuya açık. Bu kıymetli eserler, hanımefendinin ifşa zinciri, eklediği belgeler, verdiği

48.röportaj okunmasın diye mi yayınlanmıştı? Kendisini ciddiye almışım ki dikkatlice okumuşum. Siz de PD’yi benim kadar ciddiye almış olsaydınız, en azından iddialarına delil diye koyduğu belgeleri

49.okur ve belki o zaman dava polemiği ezberlerinizi böyle papağan gibi tekrarlayarak ortaya saçmazdınız. Siz maalesef benim yazdığım zinciri de ya doğru dürüst okumamışsınız, ya da okuduğunuzu anlamıyorsunuz. Okuduysanız,

50.okuduğunu anlamaya engel böylesi bir idraksizlik, önünüzde apaçık duran gerçeklere karşı böylesi bir körlük, düşünmeyi, sorgulamayı felç eden fanatik bağnazlıkla açıklanabilir sadece. Şurada bir çoğunuz insan

51.yetiştiren akademisyenlersiniz, insanlara gerçeği anlatmakla yükümlü profesyonel gazetecilersiniz, yayıncılarsınız, belki en fenası adaletin yerine bulması için çalışacak hukukçularsınız (Diren Cevahir sen üstüne alınma).

52.Yapmayın, önünüze konulduğunda sizi utandırabilecek şeyleri, hele ki beni bloklayarak falan, arkamdan yazmaya kalkmayın. Çünkü bu yazdıklarınızı görmeme engel değil. Ben PD çevresindeki akademik- medya

53. networkünü ta Haziran ayında çözmüşüm. “19. yy.da mülksüzleştirme” çalışıyorum; ortak çıkar ağlarını kargacık burgacık Osmanlıca metinlerden deşifre etmek benim işim. 240 karakterli tweetlerden bunu çıkarmak ne ki?

54.Google’lar görürüm tweetlerinizi. Onlara ulaşmamı istiyorsanız mecbur Twitter algoritması önüme koyuyor zaten. Gazeteciliğin %90ının Google araştırmasıyla yapıldığı günümüzde çok şükür hala isim Google’lamak “suç” değil. Kullanıcı adınızı

55.Google’lar, istediğim zaman bulur görürüm hakkımda yazdığınız tweetleri. Hakkımda atıp tutacaksınız kapalı hesaplardan yapacaksınız o işi, başka yolu yok.

56.Kamuoyuna açık bulduğum, özellikle de hakkımda yazılmış her ifadeyi elbette kullanabilirim ve öyle isimsiz cisimsiz ima yollu göndermeler de sizi kurtarmaz.

57.“Kullanabilirim” derken, sizi dava etmekle uğraşacak değilim elbette. Ona ne param, ne zamanım var. Ama klavyeme “vira bismillah” çeker, cevabınızı uslubunuzun uyarınca veririm. Ha bu naçizane tavsiyeler utanması olanlara tabii,

58.Yoksa ar, hâyâ damarları çoktan kopmuş, troll tabiat ve lugatlarını herkesin bildiği şöyle tetikçilere cevap vermeye tüketecek nefesim de yok, zamanım da…

59.Ben onları lafını ağızlarına sakız ettikleri kuburun içine aynen bıraktım. Oldukları yerde debelensinler.

60.Şu twitter alemi kuruldu kurulalı senin ve senin müvekkilin gibi manipülatörünü görmemiştir avkat. Sen deme bu sefer, ben diyeyim @direncevahir “evet, hepimiz yönetmen yatağına girdik” diyen kimmiş, +

61.Kimin nesine verdiği ironik cevapla demiş onu? De bana okuduğu hukuk fakültesinin yüz karası, bak rezil tweetine de, de bana @direncevahir kimmiş herkesi kendi gibi (hemi de müvekkili gibi) bilen, kimmiş iftira atan?

62.Şu alemde trollük bile ayakkabı numarasından yüksek bir IQ istiyormuş, sayende öğrenmiş olduk. Be hey şaşkın, insan Twitter’ın troll hesapları takip edebilme özelliğini bilmeden sencileyin trollük işlerine soyunur mu?

63.Aha bunların alayı sensin, hepsi senin açtığın aynı troll hesap @direncevahir . Sen bu hesabı da benim 72 TW’yi yazdığım gece, hatta ben daha yazarken, sırf bana iftira atma, sövme amacıyla açtın. Gayet farkındayım.

64.Ve ol sebep de pek iyi biliyorum sana Bartın doğumlu olduğunu hatırlatıp, ne iş?, diye sual edince tırsıp @talarsahakyan troll hesabında bana ettiğin küfürlü iftiralı tweetleri tırıs tırıs silip,

65.Kullanıcı adını TANRI TÜRK’Ü KORUSUN @turkukorutanrım olarak değiştirdiğini, orada da sobelenince @pontusrumu oluverdiğini-

https://twitter.com/elcinarabaci/status/1295349316270333952?s=20

66.ki ondan hemen önce açık adlı resmi hesabında da “Müslümanlaştırılmış Rum” olduğuna karar verivermiştin. Sen ne edepsiz, ne arsız, bir insansın @direncevahir

67.Ve fakat avkat, bi karar versen artık -Tanrı onu korusun- Türk müsün, Ermeni misin, Rum musun, en son hangi kimlikte karar kıldın?

68.Bunlardan istediğini ol, sorun yok. Ama başkalarının acılarıyla tanımlanmış kimlikleri manipüle etmeye ne senin çapın, ne haysiyet sahibi insanların sabrı yeter avkat. Yetişemiyoruz kimlik beyanlarına.

69.Ve yahu, Allah aşkına, bari Hürmüz Diril gibi kemikleri bile bulunamayan mağdurun mağduru bir insanın adını da pis işlerine alet etmeseydin.

70.@NorZartonk DİREN CEHAHİR ŞEN gerçekten sizin avukatınız mıdır? Bilmediğim için soruyorum.

https://twitter.com/SalpiOzgur/status/1302165950989557761?s=20

71.Ve @HDPgenelmerkezi sizin il, ilçe vs. teşkilatında şunca görev verdiğiniz, 2015’te Bartın, 2018’de Kırklareli milletvekili adayı ettiğiniz DİREN CEVAHİR ŞEN biliniz ki işte böyle bir mağduriyet hırsızı trolldür.

72.Bak @direncevahir bi kamyon laf ettim sana şurada. Ben haksızsam, bu troll hesap sen değilsen, hiç durma, hemen yarın aç bana davanı. İftira, hakaret, itibar hedehödösü… artık ne tutturursan.

73.TC Savcılık baksın, desin kimmiş bana sövmeye, iftiraya açılmış bu troll hesap, hep beraber öğrenmiş oluruz. Ben yanılıyorsam, bedeli neyse ödemeye hazırım. İşte adım belli, adresim belli.

74.Ama ben haklıysam, sen @direncevahir MÜFTERİLİĞİNİN, ettiğin şunca hakaretin hukuk önünde bedelini ödemeye hazır mısın?

75.Bak ben sana korkak, yüreksiz müfteri diyorum, aç davanı. Ben altını dolduramacağım kelamı sarf etmem. Sen ve senin şürekanın alayının adeti bu. Siz hakaret eder, sonra hesabınızı kapatırsınız. O kapalı kapılar ardından hakarete,

76.müfteriliğe devam etmeyi, o da kesmezse işte senin gibi troll hesabının ardından pis işlerinizde debelenmeyi maharet sayarsınız. Geçen Cuma da aynı gece hem senin kim olduğun, hem YALAN BEYANIN yüzüne vurulunca,

77.önce yalanını utanmadan tekrar ettin. Madem palavralarını yutturacağından bu kadar eminsin, madem millet sövmeye özel troll hesaplar açacak kadar cüretin var, madem yakalanırsan rezil olmaya aldırmayacak kadar utanmazsın,

78.Niye yalan beyanını tekrar ettikten sonra kendi söylediğinden korkar, topuklayıp kaçarsın, kapına kilit vurur içeri sinersin? 5.9.2020 Cuma’dan itibaren sonra yetiksiz cengaver @direncevahir ‘in halleri:

79.Sen ve bu davada şürekân @selinnakipoglu , @fundaekin3 ve @Yelda_Kocak. 26 Temmuz 2020’de aşağıdaki resmi beyanda bulundunuz, altına imzanızı koydunuz ve bu belgede müvekkiliniz PD’nin 15 Haziran 2020

80.tarihinde “3.kez” (!) İsveç polisine başvurduğunu beyan ettiniz ve dediniz ki “dosya savcılık makamına intikal etmiş olup, savcılık soruşturması başlamış ve hala sürmektedir”.

81.Kast ettiğiniz İsveç’te savcılık soruşturması, çünkü bu beyanın hemen devamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmayı ayrıca belirtmişsiniz.

82.Hele senin kıvırtacak hiç yerin yok @direncevahir, hem troll ve resmi hesabında aynı yalanı tekrarlamışsın. İsveç savcısının önündeki dosyayı gördün, öyle mi? 

83.Sana açıkça İsveç savcılık soruşturması sorulmuş bak. Sen de bin bir hakaret düzerek o dosyayı bildiğini, gördüğünü söylemişsin. TR’deki savcılık soruşturmasını biliyoruz zaten. PD’nin çakma ifşasından

84.1 hafta sonra devletin resmi kanalında haber oldu. Burada TVdeki videosu da var:

trthaber.com/haber/gundem/s…

85.Aynı günlerde 4 yaşında çocuklar cinsel istismara uğruyor, devlet kanalına haber olmuyor da failler serbest bırakılıyordu, dikkatinizi çekerim. “Mağdur kadın akademisyen” için

86.ne hoş bir hassasiyet, ne büyük şans! Fakat o da kesmedi, yandaş medya çarşaf çarşaf “Mağdur akademisyen”- “FETÖ’CÜ SAPIK”a karşı haberleri yapıldı. Yapılmadı mı? Daha ortada bir yargı kararı falan da yokken…

87.@direncevahir @selinnakipoglu , @fundaekin3 ve @Yelda_Kocak “Yargı kararı falan yokken” demişken, müvekkiliniz “fail…fail” diye oraya buraya yargı saçıyor da böylesi bir hüküm yokken,

88.sizin altına avukat, hukukçu olarak altına imzalarınızı koyduğunuz bu metinde, “müdâfi” için, “taciz eden erkek” hükmünü kullanmanız meslek etiğine uygun mudur, meslek etiğini İHLAL midir? @istbarosu

89.Yoksa siz üniversite idari kararını ile adli yargı kararını karıştıracak, birini diğeri yerine sayacak kadar cahil olabilir misiniz? Ondan mı bu rahatlık? O kararda da uyarısı verilen “cinsel taciz” (sexual harassment) değil bu arada,

90. “taciz” (harassment). Türkçe kullanımda ikisi aynılaştırılıyor ama aynı değil. Müvekkilinizin şikayeti “sexual harassment” olduğu halde, alınan karar yalnız “harassment” diyor. Belgesini PD yayınlamıştı:

91.UÖ 6. Ağustos 2020 tarihinde sosyal medya hesaplarından önemli belgeler paylaştı. PD’nin beni hedef göstermesiyle benim için başlayan süreçte hayretle anladım ki, şu sosyal medya (SM) aleminde hüküm kesmeye,

92.SM lincine teşne çok. Ama belge okumaya, delillere bakıp, önyargılarını 1 kenara bırakarak, ciddiyetle düşünmeyi alışkanlık haline getiren pek yok. Buna avukatlar, akademisyenler, kerli ferli gazeteciler dahil. Avkat hanımlar, bakın

93.buradaki belgelerde müvekkilinizin 31 Mayıs 2020’de yaptığı şikayetle ilgili “suç tanımlamasını gerektiren sebepleri yerine getirmediği”, dolayısıyla da şikayetin “TACİZ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİ” için

94.SORUŞTURMANIN SONLANDIRILDIĞI yazıyor. 12.6.2020’de PD karakola gelerek 1 daha şikayet etmiş. Şimdi 12.06.2020’da yapılan bu şikayetin İSVEÇ’TE iddia ettiğiniz gibi SAVCILIĞIN 15.06.2020’de BAŞLATTIĞI BİR SAVCILIK SORUŞTURMASI VAR MI?

95.UÖ, “YOK” diyor, siz “VAR”, diyorsunuz. Hanginiz doğru söylüyor? Siz mi, @UOzkirimli mı? Burada çok ciddi bir mesele var, insanların hayatları söz konusu.

96.Dahası ve en önemlisi burada KADINININ BEYANI ESASTIR ilkesi gibi bu ülkenin mağdur kadınları açısından son derece önemli bir

97.ilkenin güvenilirliği konu söz konusu. Bu ülkenin yakın geçmişinde ilke pek ala da PROVOKASYON AMAÇLI KULLANILDI ve bunun zararlarını hep beraber çektik. O yüzden hiç kusura bakmayın,

98.hele ki “riskte akademisyen” olduğunu iddia eden PD’nin arkasında, süratle soruşturma açan TC başsavcılık varken, devlet-hükumet destekli yayın organlarıyla, kendisinin sosyal medyada başlattığı yargılama+

99.ve infaz hareketine can hıraş bir destek verilirken, bu çakma ifşadan cesaret alıp, fırsattan istifade sosyal medyada ENSAR tecavüz+ istismarlarını ve KABATAŞ SKANDALInı AKLAMAYA girişilmişken,

100.UÖ’nün 6.8.2020’de yayınladığı belgelerin sahihliğini YALANLAMANIZ ya da DOĞRULAMANIZ âzamî önem arz ediyor.

101.KBE ilkesi aslen mahkeme ve savcılık soruşturmasına istinaden yıllardır işletilen bir prensiptir. Beyanın ESAS alınarak KOVUŞTURMA AŞAMASINA GEÇİLMESİ, BEYANIN MAHKEME SÜRECİNDE,

102.+ MAHKEMEDE SÜREGİDEN KOVUŞTURMA AŞAMASINDA DELİL TEŞKİL ETMESİ ile ilgili bir ilke. Av. Hülya GÜLBAHAR’ın şurada açıkladığı gibi, bu süreçte de kadının beyanıyla ilgili da şu kriterler göz önünde bulunduruluyor:

103.(1)Samimiyet
(2) Tutarlılık
(3) İstikrarlılık
(4) Husumet olmaması
(5) Sanığın belgelenmiş (sizin durumunuzda doktor raporluk bir şey yok ama) iddiaları çürütmemiş olması

104.FEMİNİST İFŞAnın ise, PD’nin beni hedef gösterdiği tweete cevaben 21.6.2020 tarihinde yazdığı tweette şurada tanımını yaptım bkz. Bu tanım da Doç Dr. Eylem Ümit Atılgan’ın 8.7.2020 ‘de

105.Yaptığı tanımla birebir örtüşüyor:

106.Dahası diyor ki Eylem Ümit, FEMİNİST İFŞA “mahkeme yoluyla adalet arayışına bir alternatif değildir”. Bu video da açıklandığı gibi FEMİNİST İFŞA bu arayışta tüm kapılar yüzüne

107.kapanan kadının, LGBT-I bireylerin ve mağdur çocukların velilerinin başvurduğu SON ÇAREDİR .Gayesi mevcut güç eşitsizliğini kadın lehine dengelemektir.

108.Avkat hanımlar, müvekkiliniz PD’nin 1.06.2020 tarihince yaptığı FEMİNİST İFŞA falan değil. Nedenlerini açıkladım ama o nedenlere ilaveten atladığım şunu da söyleyeyim: kendisinin çakma ifşasından sonra bir hafta içinde vuku bulan

109.gelişmeler de gösterdi ki PD’nin UÖ karşısındaki pozisyonu eşitsiz, evet. Ama bu GÜÇ DENGESİZLİĞİ, sırtını AKP hükumeti ve medyasının hatta bkz KADEM gibi hükumet destekli STKların koşulsuz şartsız tam gaz desteğini almış

110.olan PD LEHİNE, aleyhine değil. Acaba bu hükumet desteği bir UÖ’ye mi zarar? Ayrıca, müvekkiliniz bu ifşayı yaparken, UÖ’yü dava etmiş de dava aleyhine mi sonuçlanmış?

111. Çünkü kendisinin buradaki açıklamasından çıkan UÖ’yü hiç dava etmediği. Gerekli görmüyor, çünkü: “Üniversitem zaten devlet kurumu ve aldığı kararlar olabilecek en resmi kararlar”, diyor :)

112.Gerçekten mi ya? Doktora üstü seviyede insan bir idari soruşturmayı ve bunun ertesi verilmiş “uyarı” cezasını, yani bir idari soruşturma kararını nasıl yargı kararıyla nasıl bir tutabilir?

113.Fakat sonra da siz bildirdiniz ki, PD İsveç’te 3 defa polise başvurmuş, polis ikisinde şikayetin delillerini “taciz suçlaması” için yeterli bulmamış. Dediğinize göre, üçüncüsünde suçlamayı kabul etmiş,

114.dosyayı savcılığa iletmiş, savcılık soruşturma başlatmış. Bu başvuruları yaptığına göre demek ki aslında müvekkiliniz de yargı kararıyla idari karar arasındaki farkın gayet farkında.

115. Ha bu noktada bir sorun var gerçi, madem İsveç görülen bir soruşturma ve açılacak bir kamu davası var, pek güzel. Peki siz Twitter’da topladığınız kalabalığa ne yaptırma gayesindesiniz?

116. İsveç’e gidip mahkeme salonunda PD’ye destek mi verelim? PD İsveç’te avukat tutamıyorsa, aramızda para toplayıp, PD’ye avukat mı tutalım?

117.Ki bunların da hepsi mümkündü. Fakat böyle bir talep de yok, hiç olmadı. İsveç mahkemesinin Türkçe Twitter’da PD’ye gelen desteğe bakarak mı karar alacağını düşünüyorsunuz?

118.Hakikaten GELİN ŞUNUN ADINI KOYUN @direncevahir @selinnakipoglu , @fundaekin3, @Yelda_Kocak, müvekkilinizin ve hukuki metninizde “TACİZCİ ERKEK” diye yaftaladığınız UÖ’ye, topladığınız sosyal medya kalabalığı ile

119.+ne yapma/ yaptırma derdindesiniz? Madem Twitter’dan böyle bir “ifşa” yaptınız ve cümle SM kamuoyunu yargıç kürsüsüne oturttunuz, herkesin de eline bir taş vererek, “işte fail, vurun” diye birini işaret ettiniz,

120.o zaman “İsveç’te böyle bir soruşturması yok” diyen fail, tacizci ilan ettiğiniz kişinin ortaya koyduğu belgeye de kamuoyu önünde cevap vermek mecburiyetindesiniz. Çünkü beyanınız yalansa, yaptığınız iş

121.bir tür KABATAŞ SKANDALIDIR. Bu belgeler yayınlanalı 2 AY GEÇTİ! UÖ’nün yayınladığı belgeler sahih mi, 15.06.2020’de İsveç’te açılan savcılık soruşturması var mı, diye iki kez ben sordum, başkaları da sordu.

122.@direncevahir millete küfür kıyamet cevap veriyor, ciddiye alınır tarafı yok. Sizdense tıs yok! Sükut da ikrardan gelir. Ben artık kâni oldum ki müvekkilinizin taciz, tecavüz, ısrarlı takip vs. suçlar konusunda son derece

123.de hassas olan İsveç polisini bile (!), “ısrarlı takip” gibi özel mesajlarla ispatı hiç de sıkıntılı olmayan bir konuda sunduğu / sunamadığı delillerle ikna edememiş.

124.Ortada İsveç’te açtırabildiği soruşturma falan yok! Ve siz @selinnakipoglu , @fundaekin3, @Yelda_Kocak @direncevahir hukukçu kimlikleri altında kamuoyunu yanıltan YALANCI VE MÜFTERİLERSİNİZ.

125.Haksızsam, gerçekten İsveç’te açılmış 15.06.2020 tarihli bir soruşturma varsa, bu ithamlarıma ben size iftira ve hakaret ediyorsam @direncevahir’inkine ilaveten ve onunla birlikte buyurun

126.siz de ayrıca bana dava açın. Hesaplaşalım, görelim kim yalan söylüyor, kim müfteri… Ayrıca @selinnakipoglu ben 72 TW’yi yayınladıktan sonra, müvekkilinizin ne yayınladığına bakmadan,

127. “Erkeğin merkezinde dolaşan kabulleri…”vs. yorumları yapmışsınız. Selin Hanım burakın bu ezberleri. Adam, “ben aramızdaki romantik ilişkiden dolayı PD’ye usulsüz, haksız şahsi çıkar sağladım”, demiş de

128.ben bunu mu kullanmışım? Çünkü ben tam olarak böyle demiştim 72 TW’de. Şimdi deyin bakalım, UÖ’nün 6.8.2020’de yayınladığı belgeler ROMANTİK İLİŞKİYE DAYALI NEPOTİZM iddiamı şüpheye yer bırakmayacak

129.şekilde kanıtlıyor mu, kanıtlamıyor mu? Ben bu iddiamda haklı mıymışım, haksız mı? Yıllar evvel Selim Edes Emlak Bankası eski genel müdürü Engin Civan’a “Rüşvetin belgesi mi olur, pzmk!”, diye bağırmıştı

130.mahkeme salonunda. Normal koşullarda ilişki nepotizminin ispatı için de aynı yorum geçerli diye düşünürdüm ben ama, ne haksızmışım, vay arkadaş! “Müthiş konu buldun”, “sen buldun”, “biz…bakacaz” , öyle mi?

131.Bakın proje bu, müvekkilinizin “supervisor”ının fikriyle başvurduğu Marie Curie projesi bu, aldığı bursun ederi bu Selin Hanım:
cordis.europa.eu/project/id/796…

132.Bu proje Türkiye, Suriye ve İsrail’de orman yangınları ve politik/ askerî çatışma alanlarındaki ilişkinin inceleneceği vaad ediyor. Ayrıca haritalandırma için GIS ve RS tekniklerinin kullanılacağı söylüyor.

133.Siz bir sorun bakalım müvekkilinize, hatta buradan aynı soruyu @UOzkirimli ‘ya da yöneltmiş olayım: PD bu Marie Curie bursuna başvururken projenin gereği olduğu görülen bu teknik donanıma sahip miydi?

134.Ve sizin kıymetli fikrinizi verdiğiniz aday, bu çatışma bölgelerindeki saha araştırması yapabilmek için gerekli Arapça, Kirmanci, Zazaki, İbranice dil yeterliliklerinden birine ikisine olsun sahip miydi?

135.Yoksa @UOzkirimli projenizi araştıracak ve bursu alacak aday seçiminizde belirleyici olan bu yeterliliklerden gayrı, başka faktörler miydi?

136.Yayınladığınız belgeleri hayret ve üzüntüyle okudum. Öyle görünüyor ki burada, hakkı yenilen yalnızca gerçekten risk altında olan ve yeterlilikleri PD’ninkinden çok üstün KHKlı akademisyenler değil.

137.KENDİ ÖZGÜN FİKRİYLE bu bursa başvuran, başvurduğu projenin gerekli araştırma yeterliliklerine başvuru aşamasında halihazırda sahip olan, sahip olmadıklarını da araştırmanın kotaramadığı hamalliye işlerine el verecek

138. insan kaynakları networküne erişim imkanı olmadığından projesinin vaadlerine dahil etmemiş adayların da hakkını yemişsiniz. @selinnakipoglu benim 72 TW’de işaret ettiğim ve UÖ’nün yeni yayınladığı belgelerle daha sağlam

139.delillenmiş olan romantik ilişkiye dayalı nepotizm iddiam tarafların birine değil, ikisine yönelik. Bu ithamım kimsenin merkezindeki kabullerine falan da dayanmıyor.

140. Bir ön-/ kabul varsa o da iş, burs, pozisyon vs. başvurularında adam kayırmacılığı, başkalarının hakkını yemeyi vaka-ı âdiyeden sayan ve ortağınız Diren Cevahir’in tweetinde de pek güzel dillendirmiş olduğu zihniyetin kendisindedir.

141.Davanızda tarafların ifadelerinden ayan beyan ortada olan nepotism ilişkisi ve bu ilişkinin sağladığı haksız kazanımlar bir yana, davanızın asıl iddiası tacizle de ilgili soru/nlara artık öyle “erkeğin kabulleri…” ezberleriyle

142.cevap verebileceğiniz aşamayı geçeli en az iki ay oluyor. 6.8.2020’den beri artık ortada müvekkilinizin iddialarının altını oyan net maddi kanıtlar var.

143.Siz, daha evvel kamuoyuna imzalı açıklamalar yapmış olmanıza rağmen şimdi bu kanıtlar karşısında halen havaya bakıp ıslık çalıyorsunuz. Sizin kamouyu önünde, “Tacizci erkek” olarak nitelediğiniz

144.ve müvekkilinizin de “fail fail” diyerek, en hafif tabirle UÖ’ye tepki göstermeye çağırdığı sosyal medya kullanıcı kitlesinden biri olarak, çıkıp soruyorum ben de:

145.UÖ’nün 6.8.2020’de yayınladığı “Müthiş konu buldun”, “sen buldun” vs. yazışmalarının belgeleri gerçek mi, montaj mı, uydurma mı?

146.İlaveten müvekkilinizin Aralık 2017’den beri UÖ’nün cinsel tacizi ve ısrarlı takibi altında olduğunu iddia ettiği ettiği 2,5 yıllık süre zarfı içinde geçen aşağıdaki Ocak Şubat Mart tarihli yazışmalar

147.orijinal mi, uydurma mı, montaj mı, ne? Sizin müvekkilinizin kimseyle romantik/ arkadaşça ilişkisi mevzubahis değil burada. O herkesin özel meselesi, kimse de karışamaz.

148.Burada söz konusu olan birincisi, PD’nin ilişkisinin “romantik” aşamasında usulsüz şekilde elde ettiği şahsi çıkar ki bunun suçlusu 2 kişi, diğeri UÖ.

149.İkincisi de şu: insan birisi ile süregiden ilişkisi içinde de şiddet görebilir. Fakat bu nasıl bir erkek şiddetidir ki tacize uğrayan kadın, “tacizci erkek”ten ödemelerinde yardımcı olmasını rica ediyor,

150.“şiddet mağduru kadın”ın annesi “tacizci erkeği” yemeğe davet ediyor, o da davete teşekkür ediyor vs. vs?

151.Bu durumda,

(1)Sizin elinizde “ısrarlı takip” kanıtı, 2018 Mayıs Lund Üni soruşturmasına konu olduğu anlaşılan Kasım-Aralık ayı içindeki ayrılık mesajları,

152.+ UÖ’nün Aralık sonundaki yılbaşı partisinde PD’nin yakınlaştığı akademisyen- meslektaşına attığı ve “tehdit” içerdiği bu soruşturma metninde şikayetçi taraf tarafından zikredilmiş mesajın DIŞINDA

153.böylesi bir “ısrarlı takip/ taciz”i kanıtlar nitelikte yazışma, kanıt var mı?

154.(2) UÖ’nün yayınladığı 6.3.2018 tarihli email, PD’ye “kendisiyle iletişimde olmak istemediğini” belirtmiş ve PD’ye de kendisiyle “hiçbir şekilde iletişime geçmemesini” rica etmiş. Bu da PD’ye son yazdığım mesajdır diyor.

155.Sizin elinizde UÖ’nün PD’ye yazdığı, gönderdiği 6.3.2018 tarihinden sonra kaleme alınmış, taciz, hakaret, tehdit vs. içerir bir yazışma var mı? Yukarıdaki elektronik posta sahih mi, uydurma mı?

156.Yoksa, iddianızın bütün dayanağı sadece PD’ye gönderilen avukat ihtarnameleri, müvekkiliniz PD’nin yaptığı ifşamsıya burada verilmiş savunma niteliğinde cevap ve müvekkilinizin elektronik posta kutusuna düşen,

157.ölmüş kanser hastalarının ya da yakınlarının (o kadar ayrıntısına bakmaya üşendim şimdi) anılarına ilişkin kitap e-faturası mı?

158.Çocuğunu aynı yaz içinde kaybetmiş ve birlikte yaşadıkları esnada PD ile bilgisayarını paylaşmış olması kuvvetle muhtemel olan bir insan için ne kadar sıradışı bir eylem!

159.Merak ediyorum avkat hanımlar, gerçekten dünya üzerinde, kitap e-faturasının, avukat ihtarnamesinin, Twitter’da yayınlanmış bir savunma metninin ISRARLI TAKİP KANITI sayıldığı başka bir örnek var mı?

160.Hani “savunma hakkı” kutsaldı? Yoksa siz de rejim gibi savunma hakkına ket vurmaya çalışıyor, bu hakkı “suç” kapsamına mı sokmaya çalışıyorsunuz?

161.Müvekkiliniz Aralık 2017’den beri fiziken kendisinden apayrı bir ülkede, Barselona’da yaşamakta olan UÖ’nın “bir thread’e sığmayacak kadar çok” tacizine ve saldırısına maruz kaldığını beyan etmiş.

162.Adam başka bir ülkede olduğuna göre bu saldırı ve tacizlerin yazılı olduğunu varsayabiliriz herhalde. Bu durumda müvekkilinizin elinde 2,5 yıllık tacizin yukarıdakilerden başka “threadlere sığmayan” nice kanıtı olmalı.

163.Bu öyle, bakışla, sözle yahut şahit huzurunda gerçekleşmeyen fiziki ve sözlü saldırı değil, yazılı kanıtlarla gayet ispatlanabilir ısrarlı takip iddiası. Umarım yukarda zikredilen savunma metinlerinden gayrı elinizde 2,5 yıllık “taciz ve saldırıların”

164.kanıtları da vardır ama, elinizdeki deliller bunlarla sınırlıysa, mezkur deliller, İsveç polisi ve savcılığını bile ikna etmemiş olacak ki UÖ’ye ısrarlı takip / taciz soruşturması açmamış. Açmış mı yoksa?

165.Adam “elimde belgesi var” dediği herşeyi bir bir yayınlıyor. Kuşkusuz bunları PD’ye karşı açacağını beyan ettiği iftira, itibar suikastı her neyse, davasında da dökecek.

166.Allah aşkına, cidden ben anlamıyorum, insan elinde “threadlere sığmayacak kadar” ısrarlı takip ve saldırı kanıtı varsa, neden dava açmaz da, kişi ve kurumlara “bu adam tacizci” mesajları atar? Yalan mı doğru mu bunlar?:

167.Eğer doğruysa, bunların hepsi yazılı kanıt. TR’de değil, İsveç gibi bu suçların çok sıkı, ciddiyetle takip edildiği ve hakkıyla cezalandırıldığı bir ülkedesin halihazırda. İnsan bu riske girer mi?

168.Ha bunu yapmadan, müvekkiliniz bu işlere girdiğine göre, siz daha iyi bilirsiniz avkat hanımlar ama, müvekkiliniz PD’nin ve UÖ’nün İsveç mahkemelerine yaptığı/ yapacağı başvurulardan umduğunuz sonucu alamama ihtimaliniz

169.yüksek görünüyor.

Orası PD’nin kendi bileceği iş tabii, fakat beni, TR’deki mağdur kadın, çocuk, LGBT-I bireyleri ilgilendiren mesele şu: Bu başvurulardan PD aleyhine çıkacabilecek sonuç/sonuçların,

170.(1) Türkiye’deki mağdur kadınların elini nasıl zayıflatacağını, kadının beyanı esastır ilkesinin ve feminist ifşanın uğrayacağı zararı hiç hesap ettiniz mi?

171.(2) PD’nin sözüyle burada kendisinin peşine takılan, iddiasının peşinde kendisine imza veren, UÖ’den Julie Wark’ına kadar bir dünya insana küfeyle hakarette bulunan, bir çoğu da akademisyen, avukat, gazeteci insanların

172.çok da uzak olmayan bir gelecekte “Kabataş yalancısı” pozisyonuna düşmesine yol açacağının farkında mısınız? O listenin en üstüne de şuradan duyurduğunuz avukat açıklamasıyla kendinizi yazın.

173.Kusura bakmayın, bunlar riskler benim derdim. Biz İsveç’te yaşamıyoruz, Türkiye’de kadınların verdiği savaş hayat memat mücadelesi ve bu kazanımlar sizin de pek iyi bildiğiniz gibi bir günde edinilmiş kazanımlar değil,

174.binlerce kadının bedelini mağduriyetleriyle ödedikleri, söke söke edinilmiş haklar, kazanımlar. Bu kazanımları riske atmaya kimsenin hakkı yok. Ben PD beni hedef gösterinceye kadar bu konuda

175.konuşmadıysam eril şiddetin mağduru nice insanın + kadın akademisyenin görebileceği zarardan dolayı endişe etmemden. Kendisinin ve peşine taktığı güruhtan korkuma değil.

176.Fakat artık görüyorum ki şu noktada konuşmamak konuşmaktan daha büyük zarar, çünkü ileride bunun bedelleri daha ağır olacak. Müvekkilinizin kendisini

177.cinayete kurban edilmiş olanlar dahil, taciz, tecavüz mağduru tüm kadınlarla, UÖ’yü de tacizci, tecavüzcü, katil, kadın döven erkeklerle bir tutarak “biz iyileeeer”, “onlaaar kötüler” ikileminde basitleştirilmiş dünya görüşü,

178.çevresindeki fanatik ve Fem-Pol-Bür yayın piyasası pastasından çıkar uman kariyer düşkünleri hariç kimsenin yuttuğu işler değil. Cesedi bir varile konularak yakılmış, bir ormanlık alana gömülmüş Pınar Gültekin’le,

179.bir uzman çavuş tarafından tecavüze uğradıktan sonra intihar eden, tecavüzcüsü devlet tarafından korunan İpek Er’le kendisini bir tutmak nasıl bir şuursuzluk? İpek Er’i koruyan devleti, UÖ’yü koruduğunu iddia ettiği

180.networkle aynılaşmaktırmak, böylelikle İpek’in mağduriyetinden kendine yontmak için, devlet yapısına “network” demek, özellikle de, sorsanız senelerdir Kürt çalışmaları içindeki bir akademisyenin yapacağı iş olabilir mi?

181.Gerçi bilemiyorum, PKK için kurulduktan sonra şehir savaşı (urban warfare) yürüttü, diyen, Kurmanci içeriğini çevirttiği ve alt tarafı resimlerini yorumlayacağı Rojava’dan bir Kürtçe ilköğretim dilbilgisi kitabındaki

182. Mazlum Doğan’ı bile tanımadığından resmin sembolizmini çözemeyen “Kürt çalışmaları uzmanın” yapabildiği iş belki bu kadar.

183. Fakat bu insanın çevresinde “az yavaş gel, bir haddini bil”, diye kendisini uyaran, aklıbaşında bir Allah’ın kulu da mı yok?

184.Yeri gelmişken, Murat Paker’in davası farklı, sizin davanızın koşulları, ortaya konulan delilleri farklı. Onu da kendinize yonta yonta bitiremediniz, ama yazık bulamadınız değil mi Paker’i savunan bir mesajımı?

185.Yok çünkü. Onun yerine trollük peşinde, sanki böyle SM yorumlarım varmış gibi, Melis Alphan zincirleri altında, güya ismimi vermeden hakkımda imalarda bulunarak bana iftira atmayı marifet bilirsiniz değil mi @direncevahir?

186.Ancak sizin koşullarınız da davanız da apayrı. Bir davaya ilişkin hüküm ve koşullarını bambaşka bir davayla AYNILAŞTIRMAK, sizin olmayan mağduriyetleri kendinize yontmaktan başka bir şey değil.

187.Bu mağduriyet hırsızlığına + müvekkiliniz ve şürekasının seslendiği kamuoyundan binleri aptal yerine koymasına katlanamadığım+ PD’nin her mağdurun mağduriyetini kendine yontma, aynılaştırma işinin sonuçlarının

188.akademide ve başka alanlarda mağdur nicesinin ileride haklı davalarındaki güvenilirlik ve inandırıcılıklarına büyük zarar vereceğini gördüğümden şunca zahmete girip bunları yazıyorum sizin davanızla ilgili.

189.“PD haksızsa da sayesinde bi sürü kadın hareketinden cesaret buldu” fırsatçılığına sığınan arkadaşlara naçizane hatırlatmak isterim.

190.İlkesizliğin, temel etik- hukuk kurallarını ihlalin uzun vadede kimseye hayrettiği görülmemiştir, üstelik gerçeğin er geç ortaya çıkma gibi bir özelliği var. Sizin çıkar hesabı tartınıza göre ifade edeyim:

191.Böylesi kısa vadeli kazanımlar uğruna, böyle şaibeler, soru işaretleri ile dolu bir dava için, üstünde bir dünya mağdurun hakkı, emeği, hatta kanı olan yılların kazanımları riske atılır mı?

192.UÖ dünyanın en kötü insanı olabilir. Belki bir “womanizer”dır da, o kadarını bilemeyeceğim. 6 üniversite gezdim, hiç birinde yolum yoluyla kesişmedi, karakterini bilmiyorum. Fakat hırsızlığı belirlenmiş bir insana (siz ona nepotizm

193.deyin) zaten hırsız diye, işlemediği bir suçu, mesela cinayeti de hırsızlığının üstüne yargısız infazla yüklemek hak mı, adalet mi mi? Zira burada UÖ’ye isnad edilen tacizci suçuyla ilgili, belgelerle ortaya konmuş,

194.çok ciddi şüpheler var.

İlaveten: PD ile birlikte çıkıp aynı kişiyle ilgili cinsel taciz iddiasında bulunan 1 başka kadın öğrenci daha var ki onun ifşa metni de ayrıca ağır problemler içeriyor.

195.O konuya bu uzun zincirde girmek istemedim. Şahsen bana sataşmamış kimseye (bu kadının ifadesiyle) “saldırma” niyetim yok. Benim gerçeği bilmek, anlamak dışında bir gayem, anam babam dışında hiç kimseye,

196.hakikatten gayrı hiç bir şeye borcum yok. Ancak kendisi “ilgi” ısrarında samimiyse, “terfsavar ahalisi”nden olduğunu ele güne ilan etmiş bu kişinin ifşa ve iddialarındaki vahim soru/nlarla ilgili de ayrıca bir zincir yazabilirim.

197.Son olarak: Şurada hedef gösterilmeme nedenlerden biri @UOzkirimli paylaştığı Julie Wark ve Carmen Claudin’in yazısını beğenmiş olmamdı. Bir Allah’ın kulu da “nesini beğendin o yazının?”, diye bana sormadı, ne ilginç değil mi?

198.İşte o yazıda, bu iki “dinazor” feministin beni kalbimden vuran sözleriyle bu yazıyı noktalamak istiyorum:

199.“We value solidarity, truth, justice and integrity; we find nothing inspiring about lies and vindictiveness… Feminism is about justice, not about destroying people.”

200.@threadreaderapp unroll pls.