hayat garip...
aslında bugün bu saatlerde twitter hesabıma bakamayacaktım...
(konu kısıtlama değil... o konudan henüz haberim oldu... ve verdiğim eziyet için çok üzgünüm...)
fakat iş yoğunluğuma rağmen şartları zorlayıp zaman yarattım...
size iyi bir haber verebilmek için
kısıtlama konusunu öğrenince aklımdan gitti...
verdiğim sıkıntı için tekrar tüm kalbimle özür dilerim...
neyse ki birkaç dakika önce sizinle paylaşmayı umduğum haber ajanslara düştü...
henüz sonuç yok ama yine de okuyup mutlu olabilirsiniz...
bu arada...
benden transfer haberi gelmez...
yanlış beklenti olmasın...
zaten yeterince sıkıntı yarattım, haberim olmasa da...
hatırlayanlarınız olacaktır...
"3T Operasyonu"ndan aylar sonra iddianame yayınlandı ve mahkeme için tarih verildi...
yaz aylarını ve iddianamenin yayınına kadar olan süreyi "UEFA sopası" ile geçirmiştik...
iddianame büyük hayal kırıklığı yarattı...
delil yoktu...
derken, 14 Şubat 2012'deki ilk duruşmadan önce bir "FIFA sopası" çekildi... öncesinde de vardı ancak Ocak ayının son günlerinde kampanyaya dönüştü
31 Ocak 2012
FIFA devrede hurriyet.com.tr/fifa-sikede-de…
haberdeki fotoğrafa dikkat ediniz...
"TÜRKİYE'DE ŞİKEDE YAŞANANLAR DİKKATLE TAKİP EDİLİYOR"
"Ülkenizdeki soruşturma ve federasyonunuzun aldığı kararlar hakkında en kısa sürede tarafımıza bilgi verilmesi gerektiğini bildirmek istiyoruz"
"UEFA’nın şikeye sıfır tolerans tavrının ardından FIFA’nın da Türkiye’de yaşanan gelişmeleri takip etmesi, özellikle milli takımlar düzeyindeki organizasyonların tehlikeye girebileceği şeklinde algılandı"
Zaman Gazetesi
10 Şubat 2020
FIFA'dan flaş şike açıklaması!...
''Disiplin Komitesi'nin aldığı bu kararlar, spor ve adil oyunu korumaktaki ve FIFA'nın bu değerlerini paylaşmayanlara sıfır tolerans gösterileceğindeki kararlılığının bir kanıtıdır.
bu haberleri, duruşmayı beklerken yaşananları bilenler iyi hatırlar... tam duruşmalar başlayacakken "FIFA sopası"...
üstelik Milli Takımlar ile tehdit ediliyor... bu yazıyı yazan kişi FIFA Genel Sekreteri Jerome Valcke idi...
şimdi bu Jerome Valcke şurada...
bu akşam (24 Eylül 2020'de) son savunmalarını yapacakları ve karar verileceği söyleniyordu... görünüşe göre sonuç onun için pek de parlak değil...
az önce mahkeme karar verdi...
(güya ben de bu haberi verecektim...)
30 Ekim 2020'de açıklanacak sports.yahoo.com/valcke-al-khel…
Jerome Valcke, İsviçre'de (Bellinzona) beIN Media Group CEO'su ve PSG Başkanı Nasser al-Khelaifi ile birlikte yargılanıyor... İsviçre (Bellinzona) Federal Ceza Mahkemesi'nde süre yargılamada Federal Savcı Joel Pahud hapis cezası talep etti.
Savcı Joel Pahud, Al-Khelaifi için 28 ay, Valcke için üç yıl hapis cezası istedi... "Sıfır toleransçı" Valcke, rüşvet, belgede tahrifat gibi pek çok iddiayla suçlanıyor... (iddialar çok önemli, bir ara detaylı yazmak istiyorum...)
Allah biliyor...
kimsenin felaketinden keyif almam...
ancak, Jerome Valcke'nin son iki gün içinde verdiği ifadeyi okudukça içimden "oh olsun" dedi...
inşallah yakında "KEL" de o mahkemelerde olacak... zaten soruşturma altında
(kendisini bilmeyen yoktur)
Jerome Valcke için açılan dava ve istenen hapis cezası çok önemli... FIFAGATE sonrası açılan 20 kadar dava içinde karara bağlanan ilk dava olma özelliği taşıyabilir
Jerome Valcke, mahkemede konuşuyor...
hayatı alt üst olmuş...
perişan durumdaymış...
iş yapamaz haldeymiş...
peki ne olmuş?
Sardunya'daki villasına el konmuş
İtalyan polisi villaya baskın düzenlemiş ve bu fotoğrafla birlikte paylaşmıştı... rüşvetle elde edildiği için... villayı, dünya kupalarının yayın hakları için BeIN'i kayırması karşılığında Nasser al-Khelaifi hediye etmiş... (bu da uzun ve dolambaçlı)
başka nasıl mağdur olmuş Jerome Valcke...
15 milyon € değer biçilen yatını satmak zorunda kalmış...
dahası da var...
mahkemede diyor ki "Porsche Cayenne" otomobilim çalındı...
talihsizlik üstüne talihsizlik!!!!!
hiçbir banka hesap açmadığı için ise eşinden boşanmış... france24.com/en/20200922-sw…
tam duruşmalar başlarken, Fenerbahçe'ye ceza verilmezse... ömür boyu men cezası gelmezse diye tahdit ederken iyiydi... rüşvetler paçalarından dökülürken...
bu arada şuna da dikkat çekmek isterim...
Jerome Valcke, FIFA Genel Sekreteri ve sonrasında VP (Başkan Yardımcısı) idi... 10 yıl men cezası aldı... CAS onayladı... şimdi ceza davalarıyla boğuşuyor... diğer sanık
Nasser al-Khelaifi ise UEFA İcra Kurulu Üyesi...
durum bu
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
levent gültekin'in sıkıntısı ne?
4 Temmuz 2011...
operasyondan 1.5 ay önce "gerekçe"leri oluşturan delilleri, bir dostu kendisine dinletmiş veya göstermiş...
O zaman Cenk Açık ismiyle yazıyordu... 23 Şubat 2012'de köşesinde kendisi açıkladı)
(Ben futboldan anlamam ama…makalesinin virgülüne dokunmadan alıntılıyorum) gazeteciler.com/kose-yazisi/ce…
"Futboldan anlamam. Çok istememe rağmen bir takım tutup o takımın taraftarı da olamadım. Sanırım bu saatten sonra da olamam.
Hayatımda stadyumda izlediğim ilk maç, bir dostumun daveti üzerine gittiğim Galatasaray'ın Danimarka'da oynadığı UEFA ligi final maçıdır."
3T Operasyonunu planlayan, finanse eden ve profesyonel bir ekiple son yılların en büyük algı manipülasyonu projesini başlatan (halen süren/sürecek olan) ORGANİZASYON muazzam direnişten sonra hedefler belirlemişti... (Kaos Projesi-2012'de 12 madde halinde yazmıştım)
organizasyon hemen hemen bütün hedeflerini "vurdu"... bunların arasında sonuçları açısından en acı verici olan ( o yıldaki metni hatırlayanlar için: fay hatları kısmı) taraftarın karşıt/destekçi şeklinde bölünmesiydi... gelinen durumu görüyorsunuz, her gün örneklerini yaşıyoruz
bir zaman önce "en büyük sponsorumuz taraftarımız" kampanyamız vardı... manipülatör, bu tür durumlarda sloganlaşmış vakalarda umutları büsbütün kırmak için agresif hücumlar yapar... bizim sloganımızı gördükten sonra "en büyük ............ taraftarımız" uygulamasına geçmişlerdi
3T şike operasyonu değildir...
Bahis şikesini ülkede kurumsallaştırma projesidir...
yukarıdaki cümleyi sayısız defa yazmışımdır...
aşağıdakini de...
3T operasyonunu "Kaos Projesi"ni planlayan, profesyonel kadrolarla uygulayan "ORGANİZASYON"u bahis kartelleri fonlamıştır, halen de devam etmektedir...
ve artık ülkemizde kök salan organizasyon için de:
"ORGANİZASYON" uluslararası bir ağ yapılanmasıdır. hükumetler, bağlı istihbarat toplulukları, bankalar (bahis sistemi ortaklığı ile), fonlar, enerji yatırımcılarından oluşmaktadır. Yerel aktörlerden hizmet satın almaktadır.
bu konuda çok yazdım... tekrar tekrar edip sıkmamak için kısa tutuyorum. 3T asla bir şike operasyonu olmadı... uluslararası bir konsorsiyum (istihbarat, fonlar, bankalar, bahis kartelleri) planladı ve uyguladı... hedef siyasidir! 25-30 yıllık stratejik istihbarat projeksiyonudur
siyasi "uluslararası manipülasyon" operasyonunu dikkatlerden kaçırmak için "spor ve şike"yi seçtiler... bu bir "karşıt/destekçi" algı manipülasyonu projesidir... Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım'ın hedef alınmasının asıl nedeni budur... ülkedeki doğal karşıtların zihnini yönlendirmek
konu Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım olduğunda "doğal karşıt" pozisyonu alan kalabalığın zihnine "spor/şike" ile kamufle edilmiş virüsleri yerleştirmek son derece kolaydır... tabi çok milyar dolarlık medya "satın alma" fonu varsa... bahis kartellerinin fonksiyonu budur...
yaşanan rezillliği daha iyi açıklayacak bir yol yok
"Son 3 günde MHK'de yaşananlar Dallas dizisinde hatta Watergate skandalında bile yaşanmadı. Serdar Tatlı, MHK'yi kurarken tüm üyelerden peşinen imzalı istifa dilekçelerini almış. Yani herhangi bir üyeyi, o üye istemese bile görevden alma şansı olsun diye böyle bir yola gitmiş"
"Tatlı'yı göreve getiren televizyon yorumcusu ona akıl verdi. Dedi ki, "Oğlum, bir safra at, gaz al…" Yani üçüncü dünya ülkelerinde bile göremeyeceğimiz bir yöntemle Serdar Tatlı, Metin Tokat'ı istifa ettirtti."
9 Ekim 2015
Kumpas çöktü, oyun bitti...
... yargılanan tüm şahıslar için önceki hükmün iptaline ve beraatlarına karar verildi, böylece Fenerbahçe 4 yıl üç ay süren onur mücadelesini kazandı." fenerbahce.org/haberler/sozde…