Azerbaycan'a yönelik saldırılarına bir yenisini ekleyen Ermenistan, bölgede barışın ve huzurun önündeki en büyük tehdit olduğunu bir kere daha göstermiştir. Türk Milleti her zaman olduğu gibi bugün de tüm imkanlarıyla Azerbaycanlı kardeşlerinin yanındadır.
Ermenistan’ın tahrikkar saldırganlığı karşısında gerekli ve yeterli bir tepki ortaya koyamayan uluslararası toplum çifte standardını bir kez daha göstermektedir. Yaklaşık 30 yıldır ihmalkar tutumunu sürdüren Minsk üçlüsü de çözüm odaklı davranmaktan maalesef çok uzaktadır.
Ermeni halkını, kendilerini felakete sürükleyen yönetimlerine ve onları bir kukla gibi kullananlara karşı geleceklerine sahip çıkmaya davet ederken, tüm dünyaya işgale ve zulme karşı verdikleri mücadelede Azerbaycan'ın yanında yer alma çağrısı yapıyoruz.
Bugün yaptığımız telefon görüşmesinde dirayetli ve kararlı duruşuna bir kez daha şahit olduğum Azerbaycan Cumhurbaşkanı kardeşim İlham Aliyev'e ifade ettiğim gibi, Türkiye "tek millet, iki devlet" anlayışıyla, Azerbaycanlı kardeşleriyle dayanışmasını güçlendirerek sürdürecektir.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Devletimiz deprem anından itibaren tüm kurumlarıyla harekete geçmiştir. Valiliklerimiz kendi illerindeki tüm imkânları derhal seferber etmiştir.
Depremden etkilenen 10 ilimize mevcut valilerimizle birlikte çalışacak 10 vali daha görevlendirilmiştir.
AFAD ve Kızılay gibi doğrudan afet görevi olan kurumlarımız, ekiplerini bölgeye göndermişlerdir.
Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve belediyelerimiz başta olmak üzere afet çalışmaları konusunda altyapısı ve eğitimi olan birimlere sahip kurumlarımız göreve çağrılmıştır.
Halihazırda 9 bin personel arama-kurtarma çalışması yürütmekte, deprem bölgesine dışarıdan ulaşanlarla bu sayı sürekli artmaktadır.
Yıkılan binalarda kalan vatandaşlarımızın tespiti ve kurtarma faaliyetleri kesintisiz şekilde sürmektedir.
Millete sundukları vaatlerin çoğu ya son 20 yılda yapılmış ya zaten yapılan işlerdir. Kalan başlıklar da ülkenin kazanımlarını yok ederek efendilerinden “aferin” almak için güvensizliğin, istikrarsızlığın, kavga ve çekişmenin sembolü eski Türkiye’yi hortlatma vaadinden ibarettir.
“Avrupa bize aferin diyecek” diye övünenler, iplerinin sömürgecilerin elinde olduğunu ikrar ediyorlar.
Menderes’in idama giderken milletimize emanet ettiği tespitindeki gibi “efendilerinin emriyle” kurdukları bir masadan yeniden tarihe yüz karası olarak geçecek işler peşindeler.
Gazi Mustafa Kemal, Millî Mücadele’yi müstevlilere karşı vererek artık ilk asrını geride bırakmaya hazırlandığımız şanlı Cumhuriyetimizi kurmuştu.
Biz de hayatımızın her döneminde, her alanda emperyalist sömürgecilere karşı mücadele vererek ülkemizi bugünkü seviyesine getirdik.
Bay Kemal... Madem kendine bu kadar güveniyorsun, madem siyaset tarzının doğruluğundan bu kadar eminsin, madem ülkenin ve milletin geleceğinde sorumluluk almak istiyorsun…
Öyleyse hodri meydan!
Gücün yetiyorsa, yüreğin varsa, kendi özgür iradenle hareket edebiliyorsan seçimlerde çık karşımıza; birikimlerimizi, vizyonlarımızı, programlarımızı, projelerimizi, heyecanlarımızı yarıştıralım.
Kararı milletimiz versin.
Yok eğer aday olmak istiyor ama birilerinin şantajına, baskısına, telkinine, tehdidine maruz kalarak bunu ilan edemiyorsan da korkma…
AK Partinin ülkemizde 20 yılda sağladığı huzur, adalet, hak, hukuk, özgürlük iklimi her bir vatandaşımız gibi senin de en büyük güvencendir.
Bugün Türkiye’nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele, verdiğimiz mücadele ve yaptığımız düzenlemelerle hamdolsun artık kalmamıştır.
Geçmişte bu ülkede böyle utanç verici bir mesele yaşandıysa bunun tek müsebbibi Kılıçdaroğlu’nun temsil ettiği CHP zihniyetidir, faşizmidir.
Kılık kıyafet ve başörtüsü meselesi ne yasa ne de anayasa konusu olmaması gereken tabii bir haktır.
Nasıl başı açık bir hanım kardeşimizin hayatın her alanında var olabilmesi için herhangi bir düzenleme gerekmiyorsa aynı durum başörtülü kardeşlerimiz için de geçerlidir.
Ülkemizde milletimizin inancına, değerlerine, tarihine, kültürüne düşman olan CHP faşizmi, geçmişte bürokratik vesayetle ve darbecilerle el ele vererek önümüze böyle bir sorun çıkarmıştır.
İnsanlarımızı mağdur eden bu mekanizmayı perde gerisinden işleten hep CHP zihniyetidir.