Yaklaşık bin yıl önce Arap bilim insanı İbnü'l Heysem, karanlık bir odada Güneş'in görüntüsünün nasıl oluşturabileceğini açıkladı.
Işık, bir duvardaki küçük delikten geçiyor ve karşısındaki diğer duvarda görüntü oluşuyordu.
1660'larda, taşınabilir "Camera Obscura" lar tasarlandı. Latince "Karanlık Oda" anlamına gelen "Camera Obscura" o sıralarda, Güneş'i görmek ve manzaralara, sokaklara bakmak için kullanılan yaygın bir deyimdi.
Modern fotoğraf makinelerinde olan bütün parçalar bu aletlerde mevcuttu ancak henüz oluşturdukları görüntüyü kaydetmek için bir yol bulunamamıştı.
Bir güvercin yuvasının görüntüsüyle başladı fotoğrafçılık tarihi.
Dünyada bilinen ilk fotoğraf emekli bir subay olan Joseph Nicephore Niepce tarafından bir yaz günü 1827 tarihinde çekilmiştir. Çektiği fotoğrafa güneş çizimi anlamına gelen HALİOGRAPH adını vermiştir.
1813’te ışığa duyarlı bir levha üzerinde, kalıcı görüntüler elde etmeyi başaran Joseph Nicepore Niepce’nin 1827’de çektiği dünyanın bilinen ilk fotoğrafında bir kulübenin çatısı üzerindeki güvercin yuvası görülüyor.
Niepce keşfinden sonraki 2. Yılında yine bu alanda araştırmalar yapan Daguerre adındaki bilim adamıyla tanışır ve çalışmalarına birlikte devam ederler. Ancak 1833 yılında Niepce vefat edince Deguerre tek başına fotoğraf çalışmalarını yürütür.
1837 de Daguerre kendi anından esinlendiği Daguerreotype (dögüryatip) tekniği ile adeta fotoğrafı ikinci kere keşfetmiştir.
Pratik fotoğrafçılık, William Fox Talbot ve Loius Daguerre tarafından neredeyse aynı tarihlerde icat edildi.
Ancak Daguerre'nin yöntemi bugün kullanılan bir yöntem değildir. Modern fotoğraf makineleri, 1830'larda Fox Talbot'un geliştirdiği yöntemi kullanıyor.
Talbot, fotoğraf kağıdını, ışığa maruz kaldığında kararan bir kimyasal olan gümüş klorünün içinde ıslatmış
kağıdın üzerine ışığı düşürdüğünde de bir negatif görüntü elde etmişti.
Aynı yöntemi negatiften görüntü çoğaltmak için kullandığında ise sınırsız sayıda pozitif elde etmişti.
Bu yönteme de Kalotyp adını vermiş ve 1841 yılında patentini almıştır.
Fotoğraf artık çoğaltılabilir olmuştur.
İlk fotoğraf makineleri çok fazla ışığa gereksinim duyuyorlardı, dakikalarca hatta saatlerce ışığa maruz bırakılmaları gerekiyordu. Eğer bu sırada herhangi bir şey hareket etmişse, hayaletsi, belli belirsiz görüntüler ortaya çıkıyordu.
Louis Daguerre, şimdiye kadar bir insana ait ilk fotoğrafı çekmişti. Fotoğraf Paris’te bulunan bir sokağa ait ancak sol alt tarafa yakından baktığınızda iki kişiyi görebilirsiniz, muhtemelen bir ayakkabı boyacısı ve müşterisi.
Birkaç dakika süren pozlama süresince fazla hareket etmedikleri için net olarak görülebilmekteler, sokaktaki diğer canlılık kameraya yakalanmamış.
1839’da Philadelphia’da Robert Cornelius, bir dagereotip fotoğraf çekmek için 15 dakika boyunca kameranın önünde
tamamen hareketsizce poz verdi. Bu bir insanın ilk net fotoğrafı, ilk portre ve fotoğraf tarihindeki ilk selfie oldu.
Güneşin ilk fotoğrafı Paris’te Leon Foucault ve Hippolyte Fizeau tarafından çekilmiştir.
1858’de Henry Peach Robinson Dünyanın ilk fotomontajını yaptı. Robinson’un ilk ve en meşhur fotoğrafı beş negatiften oluşuyor. Tüberkülozdan ölen bir kızın etrafında bu komposizyonu oluşturdu.
Fotoğrafın ismi “Fading Away”.
1878 yılında Eadweard Muybridge’in ünlü fotoğrafı, dörtnala ileri koşan bir atın gerçekte nasıl olduğunu gösterip hareket eden şeyleri incelemede insan gözünün yetersizliğini kanıtladı. Bu fotoğrafın çekilmesiyle sinemanın yolu açılmıştır.
1888 yılında George Eastman ilk defa elde taşınabilen bir fotoğraf makinesini icat etti. George esman tarafından elde taşınabilen makine Kodak markasıyla üretildi.
Bir yıl sonra George Eastman esnek film rulosunu üretime soktu.
İlk renkli fotoğraf İskoç fizikçi olan James Clerk Maxwell tarafından çekilmiştir. Fotoğrafçı James siyah-beyaz çekmiş olduğu fotoğrafı 3 ayrı filtreden geçirerek renkli kareye ulaşmıştır.
Fotoğrafın ticari olarak uygulanmaya başlanmasından sonra, fotoğrafın kullanımı ve uygulamaları üzerine de çalışmalar başladı. Kimi çevreler fotoğrafı önemli bir buluş olarak kabul ederken, kimi çevreler ise bunu „şeytanın icadı“ olarak kabul etti ve karşı çıktı.
Taşınabilir fotoğraf makinasının icadı, fotoğraf çekimini bir tören olmaktan çıkarıp, bir “refleks”e dönüştürdü.
Fotoğraf; Yunanca Photos “ışık” ve Graphos “çizmek” sözcüklerinin birleşmesinden oluşan terimdir.
1799 , Fransız General Napolyon Bonaparte, Osmanlı yönetimindeki Filistin'de bir Yahudi devleti kurulması fikrini ortaya attı.
Birinci Siyonizm Kongresi İsviçre'nin Basel şehrinde toplandı. 1896'da gazeteci Theodor Herzl, ''Der Judenstaat'' yani Yahudi Devleti adlı
bir kitap yayınlamıştı ve kongrede bu kitaptaki fikirler tartışıldı.
Kongrenin sonunda, Basel Programı yayınlandı. Bu belgede, Filistin'de bir Yahudi vatanının kurulması ve Dünya Siyonizm Teşkilatı'nın bu amaca ulaşmak için faaliyete geçirilmesi öngörülüyordu
1903'e kadar, göçmen sayısı 25 bine ulaştı. Çoğu Doğu Avrupa'dan gelmişti.
O zamanlar Filistin, Osmanlı İmparatorluğu'nun parçasıydı.
1904 ila 1914 arasında 40 bin kişilik bir ikinci göçmen dalgası geldi.
Ünlü yönetmen Steven Spielberg'in filmine ilham verdi.
1942’de İran’da doğdu. 1973 yılında Bradford Üniversitesinden kabul aldı ve 3 yıl boyunca İngiltere’de yaşadıktan ve okul bittikten sonra ülkesi İran’a geri döndü.
Mehran Karimi Nasseri, hayatı , 2004 yılında Steven Spielberg’in yapımcısı olduğu ve Tom Hanks’in başrolünü oynadığı “Terminal” filmine konu oldu.
O zamanlar İran’da Şah’a karşı başlatılan isyanda Nasseri de yer almıştı.
Annesinin İngiliz olması sebebiyle 1986 yılında İngiltere'ye yerleşme kararı alan Nasseri, yolculuk esnasında evrak çantasının çalınması sonrası yine de Londra uçağına bindi.
Belirli bir bölgeye yeni doğmuş bir tavşan çifti (bir dişi, bir erkek) konuluyor. Her tavşan çifti ikinci aydan itibaren yetişkin hale geliyor ve her ay yeni bir tavşan çifti (bir dişi, bir erkek) doğuruyor.
Tavşanların hiç ölmediği varsayılırsa bu bölgede bir yıl sonra kaç çift tavşan olur?
Bu problem İtalyan matematikçi Leonardo Fibonacci’nin 1202 yılında yazdığı Liber Abaci (Hesap Kitabı) adlı kitabında yer alır.
Problemin cevabı Fibonacci dizisidir ve {1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233, 377, …} şeklinde devam eden sonsuz sayılardan oluşur.
Fibonacci dizisinin özelliği kendinden önceki iki ardışık sayının toplamının kendisinden sonraki sayıya eşit olmasıdır.
Büyük Taarruz zaferi ile Anadolu’daki Yunan işgali sona erip, 11 Ekim 1922’de Mudanya Ateşkes Anlaşması imzalandığında artık ülkenin tek siyasi gücü fiilen TBMM Hükümeti olmuştu.
İtilaf Devletleri, İsviçre’nin Lozan kentinde toplanacak olan barış konferansına yine ikilik çıkarmak için TBMM’nin yanı sıra İstanbul Hükümeti’ni de davet etti.
İstanbul Hükümeti de Ankara’ya barış konferansına birlikte katılmayı teklif etti. Fakat Mustafa Kemal; ““Barış konferansında Türkiye Devleti yalnız ve ancak TBMM Hükümeti tarafından temsil olunur.” diyerek bu durumu reddetti.
Osmanlı’da 1848’den beri Galatalı İngiliz bankerlerin Sırbistan, Dalmaçya ve Karadağ’dan getirdiği taş ustası işçilerle gerçekleştirilen kömür üretimi ve İngiltere’den ithal edilen kömür, ihtiyacı karşılamadığı için 24 Nisan 1867’de Dilaver Paşa tarafından
“Ereğli Kömür Maden-ü Hümayunu” adıyla bir nizamname yayınlandı.
100 maddelik nizamname Ereğli Sancağı’nın Bartın, Eskipazar, Akçaşehir ve Karasu, Safranbolu, Perşembe, Ulus, Amasra, Gökçebey, Ereğli, Horcanaz, Yenice, Devrek, Karabük ve Eflani gibi 14 kazasını kapsıyordu.
Mükellefiyet yasası 13-50 yaş arasındaki erkeklerin sağlam olanlarının ocakta kazmacı, küfeci ve direkçi olarak çalışmasını zorunlu kılıyordu.
Madende çalışacakları ise muhtar belirleyecekti.
9000 yıldan daha uzun bir süre önce inşa edilmiş olan bu şehir şimdiye kadar keşfedilen en büyük Neolitik yerleşim yerlerinden biridir.
İngiliz kaşif James Mellaart tarafından 1958 yılında keşfedildi.
Konya’nın 52 kilometre güneydoğusunda, Çumra ilçesinin sınırları içinde yer alan tarihöncesi yerleşim alanı Çatalhöyük Batı ve Doğu olarak iki höyükten oluşuyor.
Doğudaki Neolitik, batıdaki ise Kalkolitik döneme tarihleniyor.
MÖ. 7.400 ve MÖ. 6.200 yılları arasında tarihlenen 18 adet neolitik yerleşim katmanı bulunuyor.
Neolitik yerleşimler, göçebe yaşamdan yerleşik yaşama, başka bir deyişle tarım yaşamına geçişi işaret eder.