POLYANNACILIĞA DA,İDEOLOJİK KÖRLÜĞE DE GEREK YOK...
1-CHP Genel Başkanı Sn.Kılıçdaroğlu bugün Haber Global'de Candaş Tolga Işık'ın programına katıldı...Program canlı olarak televizyondan yayınlanırken aynı anda sosyal medyada da canlı olarak yayına servis edildi...
2-Yayının tarihi,saati,yayınlanacak sosyal medya mecralarının linkleri gerek genel merkez,gerekse il başkanlıkları tarafından üyelerin cep telefonlarına SMS yolu ile bildirildi...
3-Bugün itibariyle en son rakamlara göre CHP'nin kayıtlı 1 milyon 255 bin 364 üyesi var...Yani bu programdan bu hadi telefon numarası güncel olarak partide olmayanları v.s çıkın en az 1 milyon parti üyesinin SMS yolu ile haberi var...
4-Bununla da yetinilmiyor.CHP parti resmi hesabından,Sn.Kılıçdaroğlu'nun resmi hesabından,parti genel başkan yardımcıları ve milletvekillerinin resmi hesaplarından program başladığı andan itibaren program paylaşılıyor.Düşünün sadece Sn.Kılıçdaroğlu'nu 7,1 milyon kişi takip ediyor
5-Sonuç? Sonuç tam bir rezalet,tam bir trajedi,tam bir vehamet...
6-Türkiye'nin bu kadar zor bir süreçten geçtiği şu günlerde,ülkenin ana muhalefet partisi liderinin katıldığı yayını "Acaba ne diyecek?" diye yüzbinlerin izlemesi gerekirken ne oluyor?
7-Sn.Kılıçdaroğlu'nu, bu ülkenin ana muhalefet partisi liderini, CHP Genel Başkanını bu kadar duyuruya,bu kadar paylaşıma ve bu önemli şartlara rağmen ,Periscope yayınında 250-300 kişi,Facebook'da 2 bin kişi kadar,kanalın kendi Youtube sayfasından 3 bine yakın kişi izliyor...
8-Ve biz bu durumun vehametine,trajikliğine,rezilliğine dikkat çekince AKP'nin Erdoğan ne derse desin doğrudur diyen kitlesinden çok da farkı olmayan bir grup savunmaya geçiyor...
9-Erdoğan Youtube'da izlenmedi,Dislike rekoru kırdı diye analiz kasıp, bunun çok önemli bir "Veri" olduğunu belirten bu arkadaşlar aynı durumun daha berbatını Sn.Kılıçdaroğlu yaşayınca 40 takla atıyorlar bahane bulmak,konuyu önemsizleştişrmek için...
10-Şimdi arkadaş herkes şapkasını önüne alsın iyi düşünsün...Bir ülkede,o ülkede iktidara karşı tepkiler giderek artmışken,ülke çok zor koşullar altındayken,+++
11-+++insanlar bir "Umut" arıyorken,o ülkenin iktidarın en büyük alternatifi olan ana muhalefet partisi liderini 300-500 kişi izliyorsa orada durum vahimdir...Ve evet bu önemli bir durumdur.
12-Bu durum,iktidar ne kadar kötü olursa olsun,ülkeyi ne kadar berbat yönetirse yönetsin hatta yönetemiyor olursa olsun, o iktidar gırtlağına kadar yolsuzluğa ve talana batmış olsun sizin ana muhalefet olarak insanlara "UMUT" olamadığınızı gösterir...
14-Bu durum, kendi parti üyelerinizi dahi kanalize edemediğinizi,bırakın size ve davanıza, bırakın iktidar olmaya, daha sizi ekranda izlemeye kendi genel başkanlığını yaptığınız partinin üyelerini ikna edemez halde olduğunuzu gösterir...
15-Bu durum halkta karşılığınız olmadığını, "Dizayn operasyonları" ile kurultay delegelerini organize ederek kurultay kazansanız da asla bir seçim kazanamayacak durumda olduğunuzu gösterir...
16-Bu durum,il ve ilçe örgütleriniz ile aranızda bir bağ olmadığını,gençlik kollarının ise hiç olmadığını gösterir...
17-Bu durum,Erdoğan Youtube yayınında dislike rekoru kırarken ona "Z KUŞAĞI" üzerinden nasihat vermeye kalkan sizin,"Z KUŞAĞI" ile uzaktan yakından alakanız olmadığını,onları tanımadığınızı,okuyamadığınızı ve onlar ile ilgili tek bir politikanız olmadığını gösterir...
18-Ama her şeyden önce bu durum; kendi partililerinizin dahi sizden "Bıktığını","Yeter" dediğini gösterir...
19-Şimdi birileri "Ama program televizyondan yayınlandı", "Efendim kırsal alanda internet mi var?" gibi suya tirit bahaneler ile bu vahim ve trajik durumu görmezden gelmeye çalışıyor...
20-Hiç boşuna çalışmasınlar. O zaman adama "Seçim zamanı Youtube kanallarına çıkan siyasiler salak mı?","Türkiye'de pek çok önemli siyasetçi artık siyasal çalışmalarını Youtube'dan yaparken,Youtube kanallarına konuk olup,canlı sosyal medya yayınları yaparken gerzek mi?". derler
21-O nedenle bu veri çok şey ifade etmektedir....Öyle Polyannacılık oynamanın da gereği yoktur...Kafanızı kuma gömmek ile gerçeklerin değişmeyeceğini artık anlamak zorundasınız. Ve artık herkes partisinin iyiliği için bu ideolojik körlüğü,liderleri ilahlaştıran tavrı bırakmalı.
22-Yanlışa yanlış demediğimiz,gerçekler canımızı acıtsa da, o gerçekler bizim aleyhimize sonuçlar doğursa dahi gerçekler ile yüzleşmediğimiz sürece başarıya ulaşmamız mümkün değildir...
23-AKP'nin düştüğü kötü durumları eleştirirken aynı duruma biz düştüğümüzde buna 40 ayrı kılıf bulma çabası partiye yarar değil zarardan başka bir şey vermeyecektir...
24-Ve evet CHP'de kimileri siyasi ikballeri,kimileri ticari çıkarları,kimileri ufak-tekef makam mevkileri için gelinen bu vahim tablonun yaratıcısı,11 seçim kaybetmiş bu yönetimi savunmaya devam edebilir,sadece kulaklarına hoş gelen şeyler duymak isteyebilirler...
25-Ama gerçekler değişmez ve onlar 40 değil 40 bin takla atsa da bu vahim tablonun da,bu trajik tablonun oluşmasının sorumlularının da kimler olduğu bellidir.
26-Bu vahim tablonun sorumluları da bunun sorumluluğunun bedelini siyaseten ödemelidir,bunun gereğini yapmalıdır.Eğer gereğini onlar yapmazsa bu partinin tabanındaki parti emekçileri gerekeni yapacaklardır...
27-Durum bu kadar açık ve nettir...Şimdi ya Andersen'den masallar dinleyip,Polyanna ile birlikte mutlu mesut bir hayatı Alice Harikalar Diyarı'nda sürersiniz...Ya da şapkanızı önünüze alır acı da olsa gerçekler ile yüzleşirsiniz...
28-Karar sizin...
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
BOYKOT VE ÖTESİ (?)
1-Evet bugün 2 Nisan ve muhalefetin son dönemde AKP iktidarının yürüttüğü operasyonlar sonrasındaki “Boykot” çağrısının bu çağrıya uyanlarca uygulandığı tarih.
2-Türk siyasi tarihinde “Organize ekonomik boykot” kültürü ve bunun sonucu olarak doğal olarak böyle bir “Kültürün/geleneğin” olmaması sebebi ile yapılan boykot çağrısı da,ciddi bir kitlenin mobilize edilebilmiş olması da demokratik hayatımız açısından önemli bir kazanım.
3-Ancak “Boykot” çağrısına bu yönden bakarak özellikle muhalif kitle ve ana muhalefet açısından işlerin toz pembe olduğunu ve müthiş bir başarı olduğunu söylemek son derece iyimser ve yüzeysel bir bakış açısı olacaktır.
AKP'NİN KISKACI NASIL TERS TEPER?
1-AKP'nin 22 senelik iktidar süreci sonunda geldiği durum sürdürülemez olduğu ve iktidarını devam ettirmek için+++
2-+++küresel güç odaklarının BOP Planının Türkiye ayağını "Yeni Anayasa ve Yeni Açılım Süreci" ile birlikte hayata geçirme zorunluluğu giderek otoriterleşen bir siyaset izlemeye kendisini mecbur bırakıyor.
3-AKP gerek siyaset,gerek sanat,gerek akademi dünyasına yaptığı operasyonlar ile sistematik bir "Korku iklimi" yaratarak önümüzdeki süreçte normal şartlarda halkın ve +++
GELSİN MADEN SAHALARI, İZLEYİN BU TİCARİ DEHALARI (!)
1-Şimdi efendim hepinizin malumu olduğu üzere AKP'nin "Özelleştirme" kavramından anladığı şey, Cumhuriyet'in milli ekonomik kazanımlarını uluslararası sermayeye,+++
2-+++uluslararası sermayenin Türkiye'deki temsilcilerine ya da her biri birer "Ticari deha" (!) olan kendi yandaşlarına adeta peşkeş çekerek ölü fiyatına satmak...
3-İşte efendim daha dün de bunun örneklerinden birisi yaşandı.
BİR TASFİYE OPERASYONU VE ERDOĞAN'IN YENİ "KASASI"
1-Efendim malumunuz ülke gündemi son derece yoğun, memleketin ana muhalefeti “Ön seçim” ve ortada olmayan erken seçim için “Erken aday” derdine düşmüş durumdayken,+++
2-+++iktidar kanadı da DEM PARTİ ile el ele vermiş Türkiye’nin altına dinamit koyacak bir süreci, hem de eli kanlı teröristbaşı Öcalan’a yaptırdıkları çağrıyı “Tarihi kırılma noktası” diye “Ambalajlayarak” kendi kitlelerini uyutuyorlar.
3-Tüm bu sıcak gündemin içerisinde gerçekleşen ve arada “Kaynayan”, yeteri kadar konuşulmayan bir atama gerçekleşti bugün.
BUGÜN "ONLARIN" DEĞİL, ASIL BİZİM "TARİHİ" GÜNÜMÜZ
1-Aziz Türk milleti;
Bugün "Açılım ve tarihi açıklama" güzellemeleri ile Türkiye Cumhuriyeti'nin tasfiye sürecini başlatan bebek katili, teröristbaşı Öcalan'a Türkiye sınırlarını aşan bir "Meşruiyet alanı" sağlanmıştır.
2-Bebek katili Öcalan yaptığı açıklamada topu Kandil'e atmış,silahların kayıtsız şartsız Türk devletine teslimi ve dağdaki teröristlerin kayıtsız şartsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne teslim olarak Türk adaletinin vereceği cezayı kabulüne ilişkin tek kelam etmemiştir.
3-Bu konularda tek kelime etmediği gibi terörist elebaşı Öcalan kurduğu retorik ile aslında "PKK Türk devletine yenilmedi, Dünya ve Türkiye'de yaşanan genel konjonktürel koşullar gereği varlık anlamını kaybetti" diyerek kendi örgütüne güya tarihi (!) açıklamasında moral vermeye devam etmiştir.
ÖZGÜR ÖZEL’IN ÖN SEÇİM AÇIKLAMASI VE TABLO
1-Özgür Özel “Tüm üyelerin katılımı ile ön seçim” yöntemini açıkladığı grup toplantısından kısa bir süre önce Mansur Yavaş ile bir araya geldi ancak Yavaş’a hiç bir şekilde böyle bir yöntem açıklaması yapacağından bahsetmedi.
2-Böylece Mansur Yavaş siyaseten ilkesel olarak da karşı çıkamayacağı ama beklemediği bir emrivaki ile karşı karşıya bırakıldı.
3-Ancak işin gerçeği şu ki yaklaşık 5 yıldır anketlerin yüzde 90’ında hem İmamoğlu’nun hem Erdoğan’ın önünde olan Mansur Yavaş’ın CHP partim örgütlerindeki üyelerin oy kullanacağı bir ön seçimden galip çıkma şansı sıfır.