144 yıl önce telefonun patentini alan Graham Bell, telefonun mucidi olarak anılıyor. Ancak Graham Bell’den önce telefonu icat eden ve patentini alan başka bir mucit daha var... Gelin tarihin tozlu sayfaları arasında telefonun icadına doğru bir yolculuğa çıkalım.
Antonio Meucci, 13 Nisan 1808 tarihlerinde İtalya’da dünyaya geldi. Toplamda 9 çocukları olan Meucci ailesi, ekonomik olarak oldukça zorlu günler yaşıyordu. Antonio, 15 yaşında Florence Akademisini kazanan en genç insan olarak kimya ve makine mühendisliği okumaya başladı.
Ancak ekonomik zorluklar peşini bırakmıyordu ve iki yıl sonra okulu bırakmak zorunda kaldı. Bir süre iş aradıktan sonra Floransa Teatro della Pergola tiyatrosunun sahne ışıklarını ve seslerini geliştirmek üzere çalıştı.
Antonio 1834’te, sahne ve kontrol odası arasında iletişim kurmak için gemilerde kullanılan boru-telefon sistemine benzer bir tür akustik telefon düzeneği kurdu. Buradaki işi sırasında Esterre Mochi ile tanışıp evlendi ve ertesi yıl 1835’te Küba’ya yerleşti.
Küba’da yaklaşık 10 sene yaşadıktan sonra, doktor bir arkadaşı Meucci’den romatizma hastaları için elektrik şokları gönderen bir cihaz geliştirmesini istedi. Bu cihaza ‘telegrafo parlante’ (aydınlatılmış telgraf) ismini verdi.
Küba’daki iş sözleşmesi bitince Antonio ve eşi 1850’de ABD’ye taşındı. Eşi burada rahatsızlandı, yataktan çıkamaz hale geldi. Antonio bunun üzerine yıllarca elektromanyetik ses iletiminin prensiplerini inceledi.
Kendi laboratuvarı ve eşinin yattığı oda arasında iletişim kurabilmek için 1854 yılında telefon benzeri bir cihaz geliştirdi. Teletrofono adını verdiği bu alet ile sesi önce elektrik dalgalarına, daha sonra da bu dalgaları diğer uca aktaran bir icada imza attı.
Antonio, bu süre boyunca para kazanabileceği bir işte çalışamamıştı ve Meucci ailesinin maddi durumu sürekli kötüye gidiyordu. 13 Kasım 1861’de evleri açık artırma ile satıldı. Antonio, yıllarca ürettiği ilkel telefonlar için yatırım ve finansal destek aramaya başladı.
Meucci, 12 Aralık 1871’de bir iş insanı ile Teletrofono şirketini kurmak üzere anlaşma imzaladı. Patent başvurusu yaparken 20 dolar bir ödeme yapması gerekiyordu. Parası yetmediği için icadını tescilleyemedi, ‘Sesli Telgraf’ isimli geçici bir patent başvurusunda bulunabildi.
1876’da Graham Bell de yıllarca aynı konu üzerinde çalışmış, kendi telefon şirketini kurmuştu. Ardından Meucci’nin icadını duydu ve fikrini çaldığını düşünerek hemen dava açtı. Yaklaşık 9 yıl süren davayı Graham Bell kazandı ve telefonun mucidi olarak anıldı.
1893’te Bell’in patenti de son buldu ve bir daha yenilenmedi. 11 Haziran 2002’de ABD Temsilciler Meclisinde “Antonio Meucci’nin hayatının ve başarılarının tanınması ve Meucci’nin telefonu icat ettiğinin kabul edilmesi” kararına varıldı.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Saniyede 1 milyon GB! Bu sadece hız değil, yeni bir çağın eşiği.
Japonya’daki araştırmacılar, standart kalınlıktaki (0.125 mm) bir fiber kabloyla saniyede 1.02 petabit veri iletmeyi başardı. Bu, saniyede 1 milyon GB demek. Üstelik 1.808 km boyunca, hiç veri kaybı olmadan.
Bu rekor, 19 çekirdekli özel bir fiber kablo sayesinde kırıldı. Her çekirdek kendi başına veri taşıyor. 19 veri yolu aynı anda devrede, üstelik kablo mevcut altyapıyla uyumlu. Geniş çaplı altyapı değişimi gerekmeden devrimsel hızlar mümkün.
İletim sırasında sinyal kaybı olmaması için C-bandı ve L-bandı dalga boyları birlikte güçlendirildi. 21 defa döngü simülasyonu yapılarak 1.808 km mesafe test edildi. Toplanan veriler MIMO teknolojisiyle işlenerek doğrulandı.
Google, yapay zeka destekli ücretsiz yabancı dil kursunu duyurdu. Üstelik Türkçe desteği de var!
Tiny Lesson, Slang Hang ve Word Cam adlı üç yeni modül; İngilizce’den Çince’ye 15’ten fazla dili destekliyor.
İşte bilmeniz gereken her şey👇
Bu üç modül ilki Tiny Lesson: “Anında ihtiyaç” odaklı. Seyahatte, işte, acil bir konuşmada gereken kalıpları dakikalar içinde öğretiyor. Kullanıcının vaktini değil, ihtiyacını merkezine alıyor. Gerçek hayatla eş zamanlı öğrenme sağlıyor.
Slang Hang: Gündelik dil, argo, deyim ve sokak jargonu… Dilin kitap değil, yaşayan versiyonu. Dizi izlerken ya da sosyal ortamda donuk konuşmaların önüne geçmek isteyenler için birebir. Ancak hâlen bazı hatalar yapabiliyor.
Meğer biz GTA 6 için Rockstar'ı darlarken, Rockstar da çalışanlarını darlıyormuş...
📌Pek çok insanın hayali olan Rockstar Games'te çalışmak o kadar da 'iyi bir şey' değilmiş dedirten çalışma koşullarını anlatıyoruz.
Red Dead Redemption 2'nin piyasaya sürülmesinin ardından Rockstar çalışanları, şirketi adeta topa tutmuş ve pek çoğu "haftada neredeyse 100 saat çalıştığını" söylemişti.
📌 Rockstar Games'in savunması ise "Hiç kimsenin bu şekilde çalışmasını talep etmiyoruz." olmuştu.
Tabii bu açıklamadan sonra tepkiler büyümeye devam etti ve Dan Houser haftada 100 saat çalışma sisteminin yalnızca "bir grup insana" ve "3 hafta boyunca" uygulandığını söyledi.
Tosuncuk’u bile kıskandıran Elizabeth Holmes’u duyan var mı? Kendisi, bırakın mavi yumurta ve olmayan inekler satmayı, doğrudan Silikon Vadisi’ni dolandırdı ve 4,5 milyar dolar servete ulaştı. Peki böylesine büyük bir vurgun nasıl gerçekleşti? Gelin yakından bakalım.
Elizabeth, 1984 yılında dünyaya geldi ve Enron Davası’yla adı yolsuzluğa karışan ailesinin iyi günlerine kavuşması gerektiği misyonuyla yetiştirildi. Ancak armut pek de uzağa düşmeyecekti…
Parlak zekasıyla Stanford’da Kimya Mühendisliği bölümünü kazandı fakat gözünü bürüyen hırs yüzünden ikinci sınıfta bölümü bıraktı. Elizabeth’in okulu terk etmesiyse bir son değil, her şeyin başlangıcıydı.