2⃣ BM verilerine göre günümüzde 815 milyondan fazla kişi açlıkla boğuşuyor.
2050 yılında da bu sayıya 2 MİLYAR İNSANIN daha katılması bekleniyor.
Üstelik pandemi ve iklim değişikliği gibi küresel sorunların bu sayıyı artırma endişesi hala güncelliğini koruyor.
3⃣ Yaklaşık 3 milyar kişinin de sağlıklı beslenmediği diğer bir gerçek.
Ancak sorun gıda yokluğundan değil, başlıca nedenlerden biri israf edilen 1/3'lük kısım.
Üstelik heba edilen gıda açlıkla boğuşan >815 milyon kişiyi 4 kat doyurabilecek bir miktar. #SıfırAtık#zerowaste
4⃣ Yaşanan israfın bir kısmı üretim ve dağıtım aşamasında, bir kısmı da satış ve tüketim aşamasında gerçekleşiyor.
BM Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre DÜŞÜK GELİRLİ ülkelerde de YÜKSEK GELİRLİ ülkeler kadar gıda kaybı yaşıyor.
Sırasıyla değerler 630 ve 670 milyon ton.
5⃣ Ancak kaybın hangi aşamada gerçekleştiği noktasında büyük farklılıklar var.
Düşük gelirli ülkelerde yaşanan kaybın;
👉%83'ü üretim-depolama-nakliye-işleme gibi erken safhalarda olurken;
👉Sadece %5'i TÜKETİM safhasında heba oluyor.
6⃣ Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) verilerine göre Yüksek Gelirli Kuzey Amerika ve Okyanusya Ülkelerinde gıda kaybının;
👉%61'i TÜKETİCİLER tarafından ÇÖPE terk edilirken,
👉%32'si de üretim-depolama-nakliye-işleme gibi erken safhalarda gerçekleşiyor. #GıdanıKoru#SıfırAtık
7⃣ Kayıplar düşük gelirli ülkelerde genelde teknolojik yetersizlikten kaynaklanırken;
Bu durum gelişmiş ülkelerde aşırı ve bilinçsiz tüketim oluyor.
8⃣ Yapılan bu gıda israfının sosyal etkilerinin yanında ekonomik etkileri de var.
Her yıl heba olan 1,3 milyar ton gıdanın Küresel Ekonomiye doğrudan etkisi 1 Trilyon $ geçiyor.
Sosyal (900 M$) ve çevresel etkiler (700 M$) de hesaba katıldığında bu değer 2,6 Trilyon $ aşıyor.
9⃣ 4 kişilik ortalama bir Amerikan ailesi yıllık 1.500$ değerinde gıda kaybına imza atıyor.
Birmingham Üniversitesince yapılan bir araştırmaya göre her 1,35 Milyar nüfuslu Hindistan'da soğuk zincir eksikliği dolayısıyla 5,6 Milyar $ değerinde sebze ve meyve israf oluyor.
🔟Ve ortak kaygımız ÇEVRE...
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneline (IPCC) göre israf edilen gıda bir ülke olsa küresel sera gazı emisyonlarının %8-10'undan sorumlu olurdu.
Çin ve ABD'den sonra en çok salım yapan 3. ülke😱
Bu değer aynı zamanda ülkemizin en az 8 katı demek..
1⃣1⃣ Arazi kullanımı, su kaybı, atık yönetimi de yine öne çıkan önemli çevresel etkiler...
Her yıl israf edilen gıdayı üretmek için ihtiyaç duyulan tarım alanının büyüklüğü ise 9,6 km2.
Bu değer Çin'in yüzölçümüne eşdeğer.
Ülkemizin ise 12 katından daha fazla bir alan demek.
1⃣2⃣ Aynı şekilde, yıllık israf edilen gıdayı üretmek için ihtiyaç duyulan su miktarı da 250 km3.
DSİ verilerine göre ülkemizin yıllık su kullanımı (içme-sulama-sanayi) 57 km3.
Küresel gıda israfı dolayısı ile yaşanan su kaybı ülkemizin 4,5 yıllık su ihtiyacına denk geliyor.
1⃣3⃣ Ülkemizde de durum çok farklı değil.
Ticaret Bakanlığı 2018 İsraf Raporu bunu teyit ediyor. Rapora göre;
👉Günlük yaklaşık 6 milyon, üretilen ekmeğin %7'si,
👉Yıllık ise 1,5-2 milyar ekmek kullanılmadan çöpe gidiyor. #ZeroHunger#SıfırAçlık
1⃣4⃣ Üretilen 49 milyon ton meyve-sebzenin en az 1/3'ü üretim veya dağıtım aşamasında kayba uğruyor.
Ülkemizde hizmet veren ortalama herhangi bir işletmede yılda;
👉4,2 ton gıda🍲🍳
👉2.000 litre içecek🍹🍫
heba edilerek çöpe gidiyor.
1⃣5⃣ Ülkemizde yılda ~19 milyon ton gıda çöpe gidiyor.
Bu da her dakikada bir kamyon dolusu atık manasına geliyor.
Gıda kaybından oluşan maddi zarar >200 Milyar ₺
Sadece 1 yılda oluşan kayıpla Kanal İstanbul, Onlarca Şehir Hastanesi gibi mega projeler ülkemize kazandırılabilir.
1⃣6⃣ Sözün özü DÜNYALARI ÇÖPE ATIYORUZ.
Her dakikada 3 çocuğun açlık dolayısı ile hayatını kaybettiği bir dünyada ne acıdır ki her 3 yemek tabağından biri israf ediliyor.
Değişim için hepimize iş düşüyor. Temel hedefimiz;
✅0⃣ ATIK,
✅0⃣ AÇLIK,
#Hatay'da binlerce personelimizle bir yandan hasar tespit çalışmalarını yürütürken bir yandan da oluşan
YIKINTI ATIKLARININ sağlıklı yönetimi için Bakanlık olarak neler yapıyoruz kısaca bilgi vermek isteriz.
👇👇👇 #Hatay#Depremtwitter.com/i/web/status/1…
1⃣ Hatay’da art arda gelen depremlerin yaralarını sarmak üzere çalışmalarımız devam ediyor.
Önemli konulardan birisi de oluşan YIKINTI atıkları,
diğer bir ifadeyle ENKAZIN yönetimi.
İlk haftadan itibaren atıkların sağlıklı bertarafı üzerine titizlikle çalışıyoruz. twitter.com/i/web/status/1…
2⃣ İlk etapta oluşan atıkların GEÇİCİ olarak depolanacağı alanları belirledik.
Alan seçiminde;
✅Sulak veya korunan alanlara mesafe gibi EKOLOJİK unsurlarla birlikte
✅Hazine arazisi olması,
✅Tarım ve yerleşim alanlarına mesafe,
✅Ulaşım kolaylığı gibi kriterleri de esas aldık.
Mustafa Amca Marmaris Bayır köyünden..
Yangında köpeklerini kedilerini hayvanlarını kurtarmak için uğraşırken evini kurtaramamış. Her türlü destek verildi. Şimdi iyi.
Milas Ören 2013 yangını sonrası, üstteki fotoğraf 2014 Ocak ayında, alttaki fotoğraf 2014 Nisan ayında çekildi. OGM, yanan alanda pasif restorasyon uygulması yapmıştı. Yanan ağaçların gövdeleri alanda temizlenirken, dallar, ağaç kabukları ve kozalaklar alana serilmişti.
Fotoğrafta görülen serilen dalları, kendiliğinden gelen fidelerin büyümesi için koruma sağlarken, yangınn sonrası erozyonla mücadeleye destek olmakta. Uzun vadede serilen dallar toprakta çözünüp orman toprağının korunmasıni sağlayacaktır.
Yangından sonra alanda kendiliğinden gelen tohumlar ve sürgün veren bitkiler ile yangından 8 ay sonra alan yeşil örtüsüne kavuşmuş.
1⃣ Aldığımız her 2 nefesten birini sunan mucizevi canlılar -Fitoplanktonlar.
Her şeyin fazlası nasıl zararsa planktonların aşırı çoğalması da zarar veriyor.
Aşina olduğumuz alg patlaması bunlardan biri.
Gündemi meşgul eden bir diğer zarar ise MÜSİLAJ👇
2⃣ Bizlere nefes olmanın yanında birçok canlı türüne yuva olarak biyoçeşitliliğe ve gıda çeşitliliğine de büyük katkı sunuyor Mavi vatanlarımız.
Yine akıntılar yoluyla ısı dengesini sağlar.
Dolayısı ile okyanus ve denizler için "Gezegenimizin yaşam destek sistemi" diyebiliriz.
3⃣ Ne var ki onlar da büyük bir risk ile karşı karşıyalar.
Bir taraftan küresel soru iklim değişikliği ile oluşan asitleşme diğer yandan doğrudan veya nehirlerle boca edilen atıkların oluşturduğu sorunlar her geçen gün giderek büyüyor.
2⃣ İklim değişikliği, hava kirliliği gibi etkileri giderek artan küresel çevre sorunları ile karşı karşıyayız.
Bu sorunlar özellikle büyük şehirlerde yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.
Hava kalitemizi etkileyen kaynakların başında ise hiç kuşkusuz KARAYOLU ULAŞIMI geliyor.
3⃣ Ülkemizde TÜİK verilerine göre trafiğe son 20 yılda ~3 kat artışla kayıtlı araç sayısı 23 milyona ulaştı.
Üstelik her geçen gün yenileri eklenmeye devam ediyor.
Bu araçların 4,2 milyonu İstanbul'da.
İş veya gezi amaçlı ziyaretlerle Mega Şehre giren araç sayısı katlanıyor.