1⃣İŞTE GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KISACA HAYVAN HAKLARININ İNİŞLİ ÇIKIŞLI HİKAYESİ...👇🏼👇🏼👇🏼 #4EkimHayvanlarıKorumaGünü
2⃣ İnsanlık var olduğu günden bu yana tek yaşam kaynağımız mavi gezegenin müdavimleri hayvanlarla etkileşim halinde olmuştur.
Doğal dengenin sağlanmasında etkin rol oynayan hayvanların aynı zamanda bizler için de sayısız fayda sundukları inkar edilemez bir gerçektir. #4Ekim
3⃣ Atalarımızın bu düşünce ile hareket ettikleri, hayvanların korunmasında hassas olduklarını görüyoruz.
Hatta bazı Türk Devletlerinin bayraklarında hayvan figürleri kullandıklarına şahit oluyoruz.
Cihan Devleti Osmanlı da ise hayvan haklarına dair güzel örneklere rastlıyoruz.
4⃣ Sultan Mehmet Han'ın fermanıyla;
- Cami ve diğer kamu binalarına kuş köşklerinin yapılması,
- Yabani veya sahipsiz hayvanlar için temiz içme suyu yalaklarının yaptırılması bariz birkaç örnek...
Hatta bu uygulamalar Osmanlılarda AŞİYAN adı ile kurumsal bir hal almıştı.
5⃣ Yük taşımacılığında kullanılan hayvanlar için getirilen düzenlemeler de takdire şayan;
👉Haddinden fazla yük taşınması yasaklanmış,
👉Haftada bir gün izin verilmesi kararı alınmış,
👉Emekli edilen hayvanların bakımı için de bir çiftlik kurulmuştu.
Bunlar 15-16 YY'da olanlar..
6⃣ Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş bir uygulama daha; MANCACILIK…
Kedi-köpek gibi sokak hayvanlarına yiyecek verilmesi için çalışan kişilere mancacı denirdi. Bu bir meslekti adeta.
Dileyen parasını verirdi, dileyen de yiyeceği kendisi satın alır ve beslerdi hayvanları. #4Ekim
7⃣ Ve Dünyaya örnek bir uygulama daha.
Gurabahane-i Laklakan.
Nam-ı diğer; Düşkün Leylekler Evi.
Bursa'da inşa edilen bu leylek hastanesi dünyadaki İLK hayvan hastanesi olarak biliniyor.
2010 yılında restore edilerek tekrar hizmete alınması da sevindirici:) #WorldAnimalDay
8⃣ Osmanlılarda yazılı birçok yasanın var olduğu aynı dönemde; Avrupa'da yazılı hiçbir yasa olmadığı gibi hayvanlar zevk uğruna toplu olarak itlaf ediliyordu.
Fransa ve Belçika'da toplanan kediler diri diri yakılıyor, bu iş bir eğlenceye dönüştürülüyordu:( #HayvanlarıKorumaGünü
9⃣ Batılılaşma süreci..
Bu dönemde İstanbul'da köpeklerin toplatılıp uzaklaştırıldı. Bir süreliğine yapıldı, sonra geri getirildiler.
Sultan 2. Abdülhamid Han ise farklı bir yol izledi.
Büyük Sultan kuduz ile mücadeleyi tercih etti.
Aynı dönemde Pastör kuduz aşısını bulmuştu.
🔟Sultan 2. Abdülhamid Han, Pastör'ün çalışmalarını geliştirilmesi ve üretimleri sağlaması için kendisine maddi destek gönderdi.
Yine, bazı hekimlerimizi bir nevi staj görmek üzere oraya gönderdiler.
Böylece İstanbul'da Dünyadaki 3. Kuduz Enstitüsü kurulmasını sağladılar.
1⃣1⃣ Büyük Sultan'ın tahttan indirilmesine müteakip 1910 yılında ise büyük bir trajedi yaşandı.
Fransa'ya verilmek üzere binlerce köpek toplatılarak Hayırsızada olarak bilinen Sivri Adaya sevk edildi.
Orada bir nevi kaderine terk edilen hayvanlar zamanla açlıktan telef oldular.
1⃣2⃣ Takip eden süreçte bazı STK'lar vesilesiyle hakları savunulan hayvanlara ses ancak 1 ASIR sonrasında verildi.
2004 yılında TBMM'de kabul edilen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kabul edilerek hayata geçirildi.
Hayvan haklarına dair ülkemizdeki İLK yasal düzenleme...
1⃣3⃣ Düzenleme ile;
- Hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun
muamele edilmesini temin etmek,
- Hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi
şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesi amaçlanıyor. #4EkimHayvanlarıKorumaGünü
1⃣4⃣ Yasak ve sınırlamalara aykırı edenlere idari para cezası öngören yasada ayrıca;
Yerel yönetimlere ihtiyaç sahibi hayvanların bakımı için mali destek verilmesini de sağlıyor.
Ancak, düzenlemede hapis cezası yer almıyor.
Bu eksikliği gidermek için çalışmalar devam ediyor.
1⃣5⃣ Sözün özü;
Tarih boyunca hayvanları baş tacı etmiş bir millet olduk,
Bugün de bu düşünce ile hareket ediyoruz,
Uzun yıllar ihmal edilen hayvan haklarını ancak 2004'de yasal güvence altına aldık.
Sayın @emineerdogan’ın da destekleri ile eksikler yasaya derç edilecektir.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
#Hatay'da binlerce personelimizle bir yandan hasar tespit çalışmalarını yürütürken bir yandan da oluşan
YIKINTI ATIKLARININ sağlıklı yönetimi için Bakanlık olarak neler yapıyoruz kısaca bilgi vermek isteriz.
👇👇👇 #Hatay#Depremtwitter.com/i/web/status/1…
1⃣ Hatay’da art arda gelen depremlerin yaralarını sarmak üzere çalışmalarımız devam ediyor.
Önemli konulardan birisi de oluşan YIKINTI atıkları,
diğer bir ifadeyle ENKAZIN yönetimi.
İlk haftadan itibaren atıkların sağlıklı bertarafı üzerine titizlikle çalışıyoruz. twitter.com/i/web/status/1…
2⃣ İlk etapta oluşan atıkların GEÇİCİ olarak depolanacağı alanları belirledik.
Alan seçiminde;
✅Sulak veya korunan alanlara mesafe gibi EKOLOJİK unsurlarla birlikte
✅Hazine arazisi olması,
✅Tarım ve yerleşim alanlarına mesafe,
✅Ulaşım kolaylığı gibi kriterleri de esas aldık.
Mustafa Amca Marmaris Bayır köyünden..
Yangında köpeklerini kedilerini hayvanlarını kurtarmak için uğraşırken evini kurtaramamış. Her türlü destek verildi. Şimdi iyi.
Milas Ören 2013 yangını sonrası, üstteki fotoğraf 2014 Ocak ayında, alttaki fotoğraf 2014 Nisan ayında çekildi. OGM, yanan alanda pasif restorasyon uygulması yapmıştı. Yanan ağaçların gövdeleri alanda temizlenirken, dallar, ağaç kabukları ve kozalaklar alana serilmişti.
Fotoğrafta görülen serilen dalları, kendiliğinden gelen fidelerin büyümesi için koruma sağlarken, yangınn sonrası erozyonla mücadeleye destek olmakta. Uzun vadede serilen dallar toprakta çözünüp orman toprağının korunmasıni sağlayacaktır.
Yangından sonra alanda kendiliğinden gelen tohumlar ve sürgün veren bitkiler ile yangından 8 ay sonra alan yeşil örtüsüne kavuşmuş.
1⃣ Aldığımız her 2 nefesten birini sunan mucizevi canlılar -Fitoplanktonlar.
Her şeyin fazlası nasıl zararsa planktonların aşırı çoğalması da zarar veriyor.
Aşina olduğumuz alg patlaması bunlardan biri.
Gündemi meşgul eden bir diğer zarar ise MÜSİLAJ👇
2⃣ Bizlere nefes olmanın yanında birçok canlı türüne yuva olarak biyoçeşitliliğe ve gıda çeşitliliğine de büyük katkı sunuyor Mavi vatanlarımız.
Yine akıntılar yoluyla ısı dengesini sağlar.
Dolayısı ile okyanus ve denizler için "Gezegenimizin yaşam destek sistemi" diyebiliriz.
3⃣ Ne var ki onlar da büyük bir risk ile karşı karşıyalar.
Bir taraftan küresel soru iklim değişikliği ile oluşan asitleşme diğer yandan doğrudan veya nehirlerle boca edilen atıkların oluşturduğu sorunlar her geçen gün giderek büyüyor.
2⃣ İklim değişikliği, hava kirliliği gibi etkileri giderek artan küresel çevre sorunları ile karşı karşıyayız.
Bu sorunlar özellikle büyük şehirlerde yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.
Hava kalitemizi etkileyen kaynakların başında ise hiç kuşkusuz KARAYOLU ULAŞIMI geliyor.
3⃣ Ülkemizde TÜİK verilerine göre trafiğe son 20 yılda ~3 kat artışla kayıtlı araç sayısı 23 milyona ulaştı.
Üstelik her geçen gün yenileri eklenmeye devam ediyor.
Bu araçların 4,2 milyonu İstanbul'da.
İş veya gezi amaçlı ziyaretlerle Mega Şehre giren araç sayısı katlanıyor.