Size gerçek bir "Fransız mallarına boykot" hadisesi anlatayım, tüyleriniz ürperir
Birkaç yıl önce Afrikalı (Ruanda-Uganda) bir grupla çalışmıştık, yöneticileri 15 gün kadar burada kaldılar ve işleri bitince ayrıldılar
Gruptan Ruandalı 50 yaşlarında bir bayan istanbul'da kaldı+
Kalan işlerini halletti ve alışveriş yapacağını, beyaz eşya ve oğulları için kıyafet alacağını söyledi, beraber çıkalım dedim.
Önceden 3 yıl kadar İst.da yaşamış bayanı Forum İstanbul'a götürdüm,
Alacağı beyaz eşyaları konteynerle Ruanda'ya, elbiseleri yanında götürecekti+
Siemens ve Bosch mağazalarına girmedi, avrupa malı istemiyorum dedi, baştan anlamadım. Arçelik'e gittik ve baya birşeyler aldı
Pierre Cardin ve Cacharel'e girmedi "Türk malı istiyorum" diye Altınyıldız ve Sarar'dan yüklü bir alışveriş yaptı çıktık
İşimiz bitince kahve içmek için oturduk, "neden avrupa malı istemiyorsun" diye sorunca anlatmaya başladı
"Avrupa'dan ve avrupalılardan nefret ediyorum, ülkemde 1,5 milyon insanı öldürdüler, ailemden 8 kişi -erkek kardeşim ve yeğenlerim dahil- çıkardıkları savaşta öldü"
3 yıla yakın Belçika'da mülteci olarak kalmış, bu katliamları yapan avrupalıların kendilerine hayvan gibi davrandığını anlattı
5 yıldızlı otel şefi olan kocasıyla evlenip Türkiye'ye geldiğimde "insan yerine konduğumu farkettim" dedi
Avrupalı'lar bunları kabilelere ayırıp silahlandırmış,
belçika ve fransızlar demir sopalar dağıtıp birbirlerine saldırtmış (kalaşnikof pahalı geldi herhalde)
Erkek kardeşinin kafasını sopalarla parçalandığını görmüş afrikalı madam Françoise
içtiğim kahve boğazıma takıldı
Bizim her yönden avrupalı'lardan kat be kat üstün insanlar olduğumuzu
90larda yaşadığı türkiye ile bugünkü arasında inanılmaz farklar gördüğünü vs anlattı
Anlattıkları arasında inanılmaz detaylar var, savaşın nasıl başladığı, kabilelerin nasıl ayrıştırıldığı vs
O günden sonra Ruanda katliamlarını biraz araştırayım dedim, olayların nedenini anlatan tek kaynak bulamadım
Bizim boykot light olacak herhalde, birkaç gün Carrefour yerine Migros'a gidecek, Lacoste yerine Gant alacağız.
Ama bu kadının ayakları mağazalardan içeri girmiyordu
Fransa/paris denince bazı yalakaların aklına
"Edit piaf şarkıları, audrey tautou filmleri, şirin cafelerde croissant ile kahve içmek, romantik seine turları" filan gelir
benim aklıma bu afrikalı arkadaşım ve anlattıkları geliyor
Françoise "adımdan bile tiksiniyorum" demişti
@threadreaderapp unroll
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
FLOOD:
Cumhuriyetin 100. yılı ya bu hafta bol bol cumhuriyet güzellemesi dinleriz artık, sanki mükemmel bir sistemmiş gibi
Bu güzellemeleri yapanlara tek bir soru sorun: "Türkiye'yi terketmen gerekiyor ve yaşaman için 2 ülke hakkın var: Kuzey Kore ve Norveç, hangisine gidersin?
Kuzey Kore bir cumhuriyet, Norveç ise krallık. Örnekleri çoğaltabilirsiniz, İngiltere mi, Kongo mu, Hollanda mı El Salvador mu vs?
Demek rejimin cumhuriyet olması gelişmenin şartı değil. Bunu ilkokuldan beri kafamıza çaktıkları için herkes öyle sanıyor
Şu da başka bir ezber+
"tamam ama şeriat kötüydü, cumhuriyet bu sistemi kaldırdı"
Şeriatla refahın birarada olmayacağını zannedenler tatilde Dubai'ye gitmek ister ama paraları yetmez. Ayşe Arman gibi hardcore laikçi biri bile yıllarca Dubai'de yaşadı. Oysa BAE meclisi vs olmayan tek kral tarafından +
1914'te Kudüs Osmanlı şehriydi, ardından 1917'de Yavuz'un fethettiği bu mukaddes şehri çevresiyle, 1 yıl sonra da Adana'ya kadar Filistin'deki tüm topraklarımızı kaybedecektik.
Peki buraları nasıl kaybettiğimizi biliyor muyuz? +
evet arkadaşlar hiç sızlanmayın, benzin, sigaraya, her tür vergiye zam geliyor gelecek. Seçim öncesi popülizmin sonucu bunlar, Akparti'yi bu popülizme biz ittik.
Adam 20 yıl EYT'yi çıkarmam dedi çıkarttırdık, pandemi dönemindeki vergi indirimlerine rağmen oy vermedik.
Ülkeyi +
Kılıçdaroğlu'na teslim etme noktasına getirdik. Eğer o seçilseydi bu zamların daha fazlasını kilitler bir de üzerine bizi IMF'nin kucağına oturturdu. Stagflasyonu filan o zaman yaşardık işte
Yemeği yedik, tatlıyı kahveyi içtik hesap ödeme zamanı hiç sızlanmayın
Bir de buradan+
Mehmet Şimşek'i gömmeye çalışan akbabalar var hiç itibar etmeyin, onların derdi "Berat A olsa böyle olmazdı" türküsü, Serhat A. talimatıyla.
Bu dönem rezervleri artırarak normale ancak böyle dönülecek, bu işin 2. yolu yok maalesef. Acı reçete uygulanacak.
99 depreminden sonra görevden alınan Kemal Demir depremde neler yapmıştı:
- 100 yıllık kullanılmaz çadırları depremzedelere dağıtmış
- deprem bölgesine günler sonra müdahale etmiş
- İhtiyaç olmamasına rağmen yakın olduğu MV'lerin+
- 20 yıl görev yapmasının nedeni: kimse bana git demedi" demiş
- İhtiyaç olmamasına rağmen MV'lerine yakın olduğu yerlere Kızılay Binası yaptırmış, külliyen zarar
- Yönetimi siyasilerin ve akrabaların arpalığına dönmüş bir Kızılay.
Akparti öncesi Türkiye böyleydi
Devam+
- Çadır alımında yapılan yolsuzluklar banka hareketleriyle belgelenmiş
- Başkanı Emekli Sandığı'na ait Ankara Oteli'nin suit odasında ücretsiz (!) kalan
- Yönetimine kayyum devletçe kayyum atanmış
- Yönetim kurulundakiler arsa zengini olmuş (herhalde Kızılay arsalarıdır)
Bu kadının müslüman olduğu iddiası kendine ait, sözleri bunu doğrulamıyor
Birinin imam hatip ve ilahiyat mezunu olması onu müslüman yapmaz
İçkiyi satmak / taşımak / ikram etmek yasaklanmışken bunun serbest olduğunu iddia etmesi onu müslümanlıktan çıkarır
şimdi ne kadar cemaat - diyanet kurumu vs varsa birbirinin gözünü oymayı bırakıp şu kadının söylediklerinin dini hükmünü açıklaması lazım
Yüzlerce medrese / kurum / vakıf var içlerinde herhalde bu ifadelerin hükmünü verecek olanlar vardır
Kendim için sormuyorum, bilmeyenlere
kafasını örtüp, sakal bırakıp her kendini gizleyen, g*tünden uydurduğu saçmalıkları müslümanlığa maleden her kr.pto müslüman muamelesi mi görecek bu ülkede?
Biz bu dini sokakta mı bulduk sahipsiz kalacak
isersen patatese tap, senin dinin beni ilgilendirmez ama saçmalıklarına+
1- FLOOD: VESAYET DÜZENİ VE İLİŞTİRİLMİŞ (EMBEDDED) SİYASİLER
Ülke siyasetinde her dönem yabancı ülkelerin/servislerin kontrolü nasıl var oluyor?
Eğer siyasete giriş serbestse ve bizi yönetecek isimleri kendimiz seçiyorsak nasıl oluyor da bu güçler siyasette kontrolü her dönem+
2-sağlıyorlar. Hele ki son 20 yıldır AKParti’nin iktidar olduğu bir ülkede
Muhtemelen siyasete artık 1940’larda olduğu gibi doğrudan müdahale edip kendi adamlarını görevlendiremedikleri için (Kasım Gülek gibi) sağ-sol ayrımı yapmadan her partiye kendileri ile iltisaklı isimleri+
3-yerleştirip zamanı gelince yukarı taşıyorlar. Bu iliştirilmiş (embedded) siyasileri anlamadan ülkedeki politik mekanizmaları çözmek neredeyse imkânsız.
Örneğin ülkeyi dönüştüren Özal yıllardır yanında bulunan Mesut Yılmaz’ı fark etmemişti, ne zaman kendisi öldürülüp partisi +