📌Flood: Osmanlı İmparatorluğu’nda Soylu evlerinde eşcinsel partiler, gay ilişkiler ve lezbiyenler.
(internette çok dolaşan zincir ilişkinin çevirisiyle birlikte)...⤵️⤵️⤵️
Yavuz Sultan Selim dönemin şeyhülislamı Kemal Paşazade’ye bir seks kitabı yazdırmış. Osmanlı döneminde padişahların gerek yazdırdığı gerek çevirtip okuttuğu bu kitaplara bahname (kamasutra benzeri kitaplar) ismi verilmekte. Bahnamelerde küçük uzuvların nasıl büyüyeceğinden,
gebelik pozisyonlarına kadar farklı konular işlenmekte. Yavuz Sultan Selim’in yazdırdığı bahname bu konuların dışında oğlancılığa dair bir çok minyatür barındırmakta. (elbette diğer bahnamelerde de oğlancılıkla ilgili minyatürker ve metinler bulunmaktadır.)
Yavuz Sultan Selim’in bahnamesi ise buna dair en uç örneği vermekte.
Bahnedeki minyatürü yukarıya ekledim. Günümüz Türk harfleriyle şu şekilde:
“velhasıl ol mahbub-ı gün-dade (=dübür ihsan edilmiş, ya da belki de götü güzel) ile iki gün bir gece
ber vech-i muharrer on altı nev üzere sikiş idüb…. badehu birkaç gün anlar ile bir yerde kalınıp iyş u işret ve zevk ü sohbet olunmağla esna-i sohbetde ol mahbub-ı zamane söze gelüb…. bizim de bir zincir sikişi vardır görmek gerekseniz
icra idüb size bir zevk bağışlayalım dimekle ben dahi görmeğe talib olduğuma binaen bunların kendülerinden başka yanlarında bazı vakti geçmişler ve bıyıklanmışlar ve mültehi (sakalı çıkmış genç?) olmuşlar… arkadaşları olmağla bunlardan 10 neferi bir yere gelüb
birbirlerinin çük ve götlerini sıkışdırırak alt alta üste üste oynaşmağa başlayub tokatlar egledikde ayak üzerinde egilüb birbirine giydirerek ve birbirinden müncer müncer? (birbirlerine çekilip sürüklenerek?) durarak en öndeki dahi nihayetde evveline girmekle
hiçbiri önden ve arddan boşlar kalmayub bir halka şeklinde olmalarıyla birbirlerine varub gelmekde inzal oluncaya (=boşalıncaya) dek enva-i cünbüşler gösterüb ve işbu zincir sikişi on adem ile olur eksik ile dönmez diyü beyan-ı hal eylediler.”
Türkiye Diyanet Vakfı çok da şaşırmayacağımız bir iş yapıp, mevcut bahnameyi sansürlemiş. (en son yarım yamalak bir link vardı onu da kapatmışlar)
Osmanlı’daki seks hayatını belgeleyen bahnameler elbette çeşitli yollardan Türkiye’den çıkarıldı.
En son bir porno dergisi ve seks kitabı İngiltere’de açık arttırmaya çıkarıldı.(LİNK: bbc.com/turkce/haberle…) Bir çok kaynakta yazıldığı gibi bu sergide de Osmanlı’da oğlancılığın çok yaygın olduğu belirtiliyor. Bu konuda da Türkçe birçok kaynak bulunmakta. Hepsini paylaşacağım.
Sotheby's müzayede evinin internet sitesinde "Gençliğini Hatırlayan bir Şeyh" başlığıyla özetlenen el yazmalarının yüksek kalitesi nedeniyle, soylu biri tarafından yaptırıldığı ve muhtemelen bu kişinin de kitaptaki minyatürlerde yer aldığı kaydediliyor.
Times gazetesindeki L. Bannerman haberinde, "İsmi bir sır. Kıyafetleri, üzerinde olduğu zamanlar, Osmanlı sarayında önemli biri olduğu izlenimini veriyor. Seks yaşamını konu edinen seçkin el kılavuzda, gerçekten de gençlik yıllarını keyifli geçirdiği anlaşılıyor" deniyor.
Haberde kitabın dünyadaki en açık seçik erotik sahnelere yer veren el yazmalarından biri kabul edildiği ve büyük ihtimalle İslam dünyasının sanat eserlerine dair açık artırmanın yıldızı olacağı belirtiliyor.
Kitaptaki minyatürlerde hem heteroseksüel hem de homoseksüel cinsel ilişkilerin resmedildiği belirtiliyor.
Sotheby's müzayede evinin internet sitesinde, kitaptaki minyatürlerden birinde iki kadının cinsel ilişkiye girerken görüldüğü, o dönemde lezbiyen ilişkilere dair minyatürlerin oldukça nadir olduğu belirtiliyor.
Kitapta 1779, 1799-80 ve 1817 tarihlerinin geçtiği belirtiliyor.
Sotheby's müzayede evinin Orta Doğu uzmanı Chiara de Nicolais, "Bu en üst düzey kalitede erotik illüstrasyon" diyor.
“Bir Osmanlı çapkınının uzun yaşamını temsil ediyor. Kim olduğunu bulamadık, ancak padişahın sarayında katı bir giyim kuralı vardı. Her kimse kesinlikle sarayda etkili biriydi ve çok ama çok zengindi. Sarığı padişahın yakın çevresinden biri olduğu izlenimini uyandırıyor” diyor.
Bildiğimiz üzere Osmanlı’da oğlancılık çok yaygındı. Hatta Batılılar buna çok şaşırır çünkü Batı’da eşcinsellik kesinle yasakken Osmanlı’da sıklıkla görülürdü. Tanzimat’la beraber batılılaşma gelince oğlancılık ayıplanır ve Osmanlı aydınları buna isyan eder.
Örneğin; 19. asrın álimi ve resmi devlet tarihçisi Cevdet Paşa, "Máruzát" isimli eserinde bu anlayış değişikliğini apaçık, şöyle anlatır: "Kadın düşkünleri çoğaldı, delikanlı meraklıları azaldı. Oğlancılık sanki yere battı. İstanbul’da eskiden beri delikanlılara karşı olan aşk ve
ilgi kızlara yöneldi. Sultan Üçüncü Ahmed zamanından beri devam eden Káğıthane seyri daha fazla rağbet buldu. Gerek orada, gerek Bayezid Meydanı’nda arabalara işaret verme usulü başladı. Devletin önde gelenleri arasında kulamparalığıyla meşhur Kámil ve Áli Paşalar
(o devrin sadrazamları, yani başbakanları) ile onlara mensup olanlar kalmadı. Áli Paşa, yabancıların eleştirisinden çekinerek kulamparalığını gizlemeye çalışırdı." ("Máruzát", Türk Tarih Kurumu Yayını, sah: 9)
Aynı şekilde Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesini okuyanlar görmüştür ki 1. Ciltte her meslek grubunu ayrı ayrı anlattığı kısımlar mevcuttur. Pezevenkler ve gaylar esnaftan sayılır hatta resmî geçitlere bile katılırlardı.
Eski adlandırmada (lûtîlik), pasif gey erkekler (lûtî) olarak tanımlanmış, yine bireyler arasındaki ilişkiden gulâmperestlik olarak bahsedilmiştir. Osmanlı’da onlara "hîz oğlanı" denir ve "hîz"ler devlet tarafından kayıt altına alınırlardı.⏬
Hayatını bu işten kazanan erkekler "defter-i hîzán" adlı kütüğe yazılırlardı. Murat Bardakçı’nın araştırmasına göre “Gay’ler eskiden esnaftan sayılır ve padişahın huzurunda yapılan resmigeçitlere bile katılırlardı.” hurriyet.com.tr/gay-ler-eskide…
Osmanlı'da oğlancılığın Orhan Gazi döneminde başladığı sanılmaktadır. Osmanlılara esir düşen Bizans İmparatorluğu'nun Selanik Başpiskoposu Gregory Palamas Osmanlı'da eşcinsel ilişkinin çok yaygın olduğunu, özellikle Hristiyan esirlere yönelik tacizlerin çok olduğunu söylemiştir.
📌Bilgisel: Hint Mitolojisi'nde Evrenin Yaratılışı, Yok Oluşu ve Yeniden Doğuşu
Hint mitolojik inancına göre dünya sonsuz tekrar eden döngülerden yaratılmıştır. Yok edilir ve tekrar yaratılır. Sürekli olarak her biri 4.440.000 yıl süren bir büyük çağ başlar ve biter...⤵️⤵️
Maha Yuga dediğimiz her biri daha önceki çağdan daha kısa süren ve ahlaksal olarak daha kötü olan dört çağdan meydana gelir. Her Maha Yuga'nın başlangıcı bir erdem ve ahlaki yetkinlik çağı dünyada parlak ve altın bir çağ olan Krita Yuga'dır.
Büyük Tanrı Vişnu, Brahma yani büyük baba ve dünyanın yaratıcısı biçiminde başkanlık eden tanrıdır. Krita Yuga 1.728.000 yıl sürer. Bu dönem boyunca ister dağlarda ister denizde yaşasınlar insanlar barınma ihtiyacı duymazlar.
📌Merhaba arkadaşlar. Bildiğiniz üzere #Pride2021 geldi ve ben de #OnurHaftası'nda insanlara hayat olanağı bile tanımayan zihniyete karşı tarihteki oğlancılıktan bahsedeceğim. "Osmanlı'da oğlancıların buluşma yerleri ve toplumsal bakış" Keyifli okumalar.
Erkek egemen zihniyetin baskın olduğu toplumlarda kadın-erkek ilişkilerine çok sıkı yasalar getirilir. Fakat bu oğlanlarla konuşma ve görüşme olanağını büyük ölçüde arttırmış görünüyor. Oğlancıların kullandığı alanların başında pek de şaşırmayacağınız gibi hamamlar bulunuyor.
Hamamlardaki özel odalar burada önemli bir yere sahip. Dellakname-i Dilküşa (Gönül Açan Tellaklar) adlı risalede Osmanlı hamamlarının iç yüzü büyük ölçüde aydınlatılmıştır. Bu tür risalelere ve şiirlere hammammiye adı verilirdi. Hammamiyelerde anlatılan güzellerin tümü oğlandır.
Günaydın arkadaşlar. Bugün sizlere Eski Türklerin güzellik ilahesi Ayızıt’tan ve İslam Öncesi Türk toplumundaki kadının sosyal konumundan bahsedeceğim💙🤍
Türk mitolojisinde iyi huyun, güzelliğin, zerafetin ve inceliğin tanrıçası Ayızıt, genellikle aşkın ve güzelliğin sembolü olarak betimlenir. Bir kuğu kadar naiftir. Kuğuların kutsal sayılmasının ve onlara dokunulmamasının sebebi de budur.
Gümüş tüylü bir kısrak kılığına girebilir ve gökten bu şekilde iner. Kısrağın kuyruğu ve yeleleri ise kuğu kanadı biçimindedir. Ormanlarda dolaşır ve beyaz bir kalpağı vardır. Aynı zamanda omuzlarını açık bırakan bir şal giyer.
📌BİLGİSEL: Filistin meselesinin tarihsel arka planını en başından seride topluyorum. İlgililere duyurulur...
Şimdi 3600 yıl önceye gidiyoruz. Yahudilerin ataları günümüzden yaklaşık 3700-3600 yıl önce bugünkü İsrail topraklarına gelmişlerdir...⤵️
Burada Aşkenazlar yaşamaktadırlar. Göç edenler ise Sami Yahudileridir. Samiler Arapların da atalarıdır ve bu bakımdan Araplarla Yahudiler amca çocuklarıdır. Şimdi buraya kadar her şey tamam. Peki Filistinliler mesele olunca Arap dünyası neden ses çıkarmıyor sizce?
Geçmişte henüz Türkiye kuvvetlenme aşamasındayken Yunanistan, İsrail’e karşı Filistin’in hamisi rolünü üslenir gibi açıklamalar yapıyordu. 50 – 60 yıl öncesinden bahsediyorum. Sonraki meseleleri biliyorsunuz Kıbrıs Sorunu ve ilişkilerin, çıkarların bozulmasıyla