1878 yılında İngiltere'nin Glasgow kentinde Mac. Intyre Paisley - Huston ve Cardett gemi tezgahlarında 21 sıra numarası ile 279 grostonluk yolcu ve yük vapuru olarak inşa edilmiş.
Geminin ilk sahibi "Dussey and Robinson" şirketi gemiyi "Torocaderto" adıyla 5 yıl çalıştırmış.
Tarihe geçen bu gemi Atatürk’ü 9. Ordu Müfettişi (Mirliva) olarak kurmayları ile birlikte İstanbul’dan Samsun’a getiren Bandırma Vapurudur.
12 Aralık 1891 tarihinde kaza sonucu batmış, aynı yıl içerisinde yüzdürülmüş.
Kymi adı ile "İstanbul Rama Derasimo" firmasına satılarak İstanbul limanına kayıt edilmiş.
1894 yılında Pire Limanındaki kayıt o zamanki Deniz Yolları İşletmesi anlamına gelen "İdare-i Mahsusa"ya nakledilmiş ve Türk bayrağı çekilerek,
adı "Kymi" den "Panderma" olarak değiştirilmiş. Marmara Denizi kıyılarında, Tekirdağ, Mürefte, Şarköy, Karabigah, Erdek arasında yük ve yolcu seferleri yapmış.
İdare-i Mahsusa'nın statü değiştirerek 28 Ekim 1910 yılında "Osmanlı Seyrüsefain İdaresi
" (Osmanlı Denizcilik İşletmesi) olunca geminin adı "Panderma", "Bandırma" olarak değiştirilerek posta vapuru haline getirilmiş.
O dönemde 41 yaşında olan Bandırma Vapuru, sürekli olarak Marmara Denizi kıyılarında çalışmış, Karadeniz'e pek çıkmamıştı,
Karadeniz' in hırçın dalgalarına dayanma gücü ve direnci az olan bu gemi ancak Marmara'da çalışabiliyordu.
Gemi Karadeniz'e pek çıkmamıştı ama İsmail Hakkı Kaptan iyi bir birikim sahibi ve Karadeniz'i çok iyi tanıyan bir kaptandı.
21 yıllık kaptanlık sürecinde 5 yıl Karadeniz'de çalışmış, Hindistan ve Uzak Doğuya kadar gitmiş bir kaptandı.
Kaptan İsmail Hakkı Durusu, Milli Mücadelenin ateşini yakan bu yolculuğu hatıratlarına şöyle yazar;
"Atatürk, hareketimizden bir gün önce 15 Mayıs’ta beni Deniz İdaresinden, Harbiye Dairesine çağırttı. Sonra Ata’nın Şişli’deki evinde buluşup, önderin verdiği bilgiler doğrultusunda, rotamızı çizdim. Atatürk, 16 Mayıs’ta Samsun’a hareket edeceğimizi buyurdu.
Atatürk gemiye kız kulesi açıklarında bindi. Zira, vapurumuz Sirkeci’de İngilizler tarafından sıkı kontrolden geçirildi. Boğazdan çıkarken müthiş bir fırtınayla karşılaştık. Şiddeti fırtınaya rağmen yolumuza devam etmeye karar verdik.
Mahiyetindekiler, deniz tuttuğu için birer birer kameralara girip yattılar. Atatürk ise, kıç taraftaki köşkte bir köşeye dayanmış oturmakta idi. Metanet ve tefekkür içinde bulunuyordu. Son süratimiz olan 7 mil ile Karadeniz’in sert dalgaları arasında yolumuza devam ettik.
Mustafa Kemal, Karadeniz’e açıldıktan sonra 'İtilaf Devletleri’nin zarar vermesinden uzak olmak için sahili takip eden rotada gidiniz, bir tehlike halinde gemiyi sahile oturtunuz' emrini verdi.17 Mayıs gece yarısı İnebolu’ya, 18 Mayıs öğle üzeri Sinop’a ulaştık.
Bin bir türlü müşkülat içinde 19 Mayıs şafak vakti Samsun’a vardık. Paşa ve mahiyetindekiler iskeleye çıktı. Sonrası malum."
Kaptanın adı, Türkiye Denizcilik İşletmeleri tarafından 1999 yılında Karşıyaka vapuruna verildi
Bandırma Vapuru 19 Mayıs 1919 Pazartesi günü sabah 08:15'de Samsun'a demir atar.
Bandırma vapuru kalkıştan önce müttefikler tarafından denetlenmişti. Bu denetimler için Mustafa Kemal Paşa; "Ne ahmaklık! Silahla cephane arıyorlar. Bizse, kafamızla inancımızı götürüyoruz, " der.
Bandırma Vapuru Atatürk ve Silah Arkadaşlarını Samsun'a getirdikten sonra yine posta hizmetlerine devam etmiştir.
Geminin boyu 47.40 metre, genişliği 6.83 metre, yüksekliği 4.27 metredir.
1924 yılında Türkiye Seyrüsefain İdaresi tarafından hizmet dışı bırakılmıştır.
1925 yılında gemi Bozmacı İlhami isimli Türk armatöre satılmış ve aynı armatör tarafından dört ay içinde hurda olarak parçalanmıştır.
1999 yılında Samsun'da vapurun birebir benzerinin inşa edilmesi projesi başlatılmış,
2001 yılında inşası tamamlanan vapur 18 Mayıs 2003 tarihinde müze olarak hizmete açılmıştır.
1799 , Fransız General Napolyon Bonaparte, Osmanlı yönetimindeki Filistin'de bir Yahudi devleti kurulması fikrini ortaya attı.
Birinci Siyonizm Kongresi İsviçre'nin Basel şehrinde toplandı. 1896'da gazeteci Theodor Herzl, ''Der Judenstaat'' yani Yahudi Devleti adlı
bir kitap yayınlamıştı ve kongrede bu kitaptaki fikirler tartışıldı.
Kongrenin sonunda, Basel Programı yayınlandı. Bu belgede, Filistin'de bir Yahudi vatanının kurulması ve Dünya Siyonizm Teşkilatı'nın bu amaca ulaşmak için faaliyete geçirilmesi öngörülüyordu
1903'e kadar, göçmen sayısı 25 bine ulaştı. Çoğu Doğu Avrupa'dan gelmişti.
O zamanlar Filistin, Osmanlı İmparatorluğu'nun parçasıydı.
1904 ila 1914 arasında 40 bin kişilik bir ikinci göçmen dalgası geldi.
Ünlü yönetmen Steven Spielberg'in filmine ilham verdi.
1942’de İran’da doğdu. 1973 yılında Bradford Üniversitesinden kabul aldı ve 3 yıl boyunca İngiltere’de yaşadıktan ve okul bittikten sonra ülkesi İran’a geri döndü.
Mehran Karimi Nasseri, hayatı , 2004 yılında Steven Spielberg’in yapımcısı olduğu ve Tom Hanks’in başrolünü oynadığı “Terminal” filmine konu oldu.
O zamanlar İran’da Şah’a karşı başlatılan isyanda Nasseri de yer almıştı.
Annesinin İngiliz olması sebebiyle 1986 yılında İngiltere'ye yerleşme kararı alan Nasseri, yolculuk esnasında evrak çantasının çalınması sonrası yine de Londra uçağına bindi.
Belirli bir bölgeye yeni doğmuş bir tavşan çifti (bir dişi, bir erkek) konuluyor. Her tavşan çifti ikinci aydan itibaren yetişkin hale geliyor ve her ay yeni bir tavşan çifti (bir dişi, bir erkek) doğuruyor.
Tavşanların hiç ölmediği varsayılırsa bu bölgede bir yıl sonra kaç çift tavşan olur?
Bu problem İtalyan matematikçi Leonardo Fibonacci’nin 1202 yılında yazdığı Liber Abaci (Hesap Kitabı) adlı kitabında yer alır.
Problemin cevabı Fibonacci dizisidir ve {1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233, 377, …} şeklinde devam eden sonsuz sayılardan oluşur.
Fibonacci dizisinin özelliği kendinden önceki iki ardışık sayının toplamının kendisinden sonraki sayıya eşit olmasıdır.
Büyük Taarruz zaferi ile Anadolu’daki Yunan işgali sona erip, 11 Ekim 1922’de Mudanya Ateşkes Anlaşması imzalandığında artık ülkenin tek siyasi gücü fiilen TBMM Hükümeti olmuştu.
İtilaf Devletleri, İsviçre’nin Lozan kentinde toplanacak olan barış konferansına yine ikilik çıkarmak için TBMM’nin yanı sıra İstanbul Hükümeti’ni de davet etti.
İstanbul Hükümeti de Ankara’ya barış konferansına birlikte katılmayı teklif etti. Fakat Mustafa Kemal; ““Barış konferansında Türkiye Devleti yalnız ve ancak TBMM Hükümeti tarafından temsil olunur.” diyerek bu durumu reddetti.
Osmanlı’da 1848’den beri Galatalı İngiliz bankerlerin Sırbistan, Dalmaçya ve Karadağ’dan getirdiği taş ustası işçilerle gerçekleştirilen kömür üretimi ve İngiltere’den ithal edilen kömür, ihtiyacı karşılamadığı için 24 Nisan 1867’de Dilaver Paşa tarafından
“Ereğli Kömür Maden-ü Hümayunu” adıyla bir nizamname yayınlandı.
100 maddelik nizamname Ereğli Sancağı’nın Bartın, Eskipazar, Akçaşehir ve Karasu, Safranbolu, Perşembe, Ulus, Amasra, Gökçebey, Ereğli, Horcanaz, Yenice, Devrek, Karabük ve Eflani gibi 14 kazasını kapsıyordu.
Mükellefiyet yasası 13-50 yaş arasındaki erkeklerin sağlam olanlarının ocakta kazmacı, küfeci ve direkçi olarak çalışmasını zorunlu kılıyordu.
Madende çalışacakları ise muhtar belirleyecekti.
9000 yıldan daha uzun bir süre önce inşa edilmiş olan bu şehir şimdiye kadar keşfedilen en büyük Neolitik yerleşim yerlerinden biridir.
İngiliz kaşif James Mellaart tarafından 1958 yılında keşfedildi.
Konya’nın 52 kilometre güneydoğusunda, Çumra ilçesinin sınırları içinde yer alan tarihöncesi yerleşim alanı Çatalhöyük Batı ve Doğu olarak iki höyükten oluşuyor.
Doğudaki Neolitik, batıdaki ise Kalkolitik döneme tarihleniyor.
MÖ. 7.400 ve MÖ. 6.200 yılları arasında tarihlenen 18 adet neolitik yerleşim katmanı bulunuyor.
Neolitik yerleşimler, göçebe yaşamdan yerleşik yaşama, başka bir deyişle tarım yaşamına geçişi işaret eder.