Bir adam ölür...Öldüğünü fark ettiğinde, Tanrı'nın elinde bir çanta ile kendisine yaklaştığını farkeder. Tanrı ile adam arasında şöyle bir konuşma geçer.
Tanrı: Haydi oğlum gitme zamanı.
Adam: Bu kadar mı erken? Bir sürü planım vardı...
Tanrı: Üzgünüm ama gitme zamanı.
+ #Flood
+
Adam: O çantada ne var?
Tanrı: Sahip oldukların!
Adam: Sahip olduklarım mı? Yani eşyalarım mı? Elbiselerim... Param...
Tanrı: Onlar asla sana ait değildi, onlar dünyaya aitti.
Adam: Anılarım mı?
Tanrı: Hayır. Onlar zamana ait.
Adam: Yeteneklerim mi?
+
+
Tanrı: Hayır. Onlar koşullara ait
Adam: Arkadaşlarım ve ailem mi?
Tanrı: Hayır oğlum. Onlar yürüdüğün yola ait. Adam: Karım ve çocuklarım mı?
Tanrı: Hayır. Onlar kalbine ait.
Adam: O zaman bedenim olmalı?
Tanrı: Hayır hayır. O toprağa ait.
+
+
Adam: O zaman kesinlikle ruhum olmalı!
Tanrı: Üzücü bir hata yapıyorsun oğlum. Ruhun bana ait.
Adam gözlerinde yaşlar ve kalbinde korkuyla çantayı Tanrı'nın elinden alıp açtı... BOŞTU! Kalbi kırık, göz yaşları yanaklarından akarak Tanrı'ya sordu...
+
+
Adam: Hiçbir şeye sahip değil miyim?
Tanrı: Doğru. Asla bir şeye sahip değildin.
Adam: O halde, benim olan ne vardı?
Tanrı: ANLAR. Yaşadığın anlar senindi. Hayat sadece bir andır.
HER ANI YAŞAYIP HER ANI SEVİP HER ANIN TADINI ÇIKARALIM.
+
+
“İyi insanlar cennete gider demek doğru değildir, iyi insanlar nereye giderse orası. cennet olur!” 🙏🙏💖💖
Sevr Antlaşması'nı yırtıp atan Mustafa Kemal Atatürk,
'Milletimi düşman ellere esir koymam'diyerek bütün kıyı şeridini ülke topraklarına katmıştır. #MustafaKemalAtatürk Nutuk’ta Lozan zaferini böyle anlatmıştı:Benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir!
+ #LozanBarısAntlaşması
+
Aynı Atatürk, yıllar sonra , Hatay konusunda, her türlü girişimde bulunabileceğini göstermek, bütün dünyaya bir mesaj vermek istiyordu. 'Antakya benim yarım kalmış hayalim' demiş ve muazzam bir siyasi akıl ile anavatana katmıştır.
+
+
Son 100 yılda tüm dünyadaki sınırların çoğunu İngiliz'ler çizmiştir ancak Churchill Türk'lere çizilen sınırı Mustafa Kemal Atatürk'ün yırtıp atması üzerine şu cevabı vermiştir;
'Herkesin dünya üzerinde çekindiği biri mutlaka vardır.
+
Erdoğan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na "Sana kete yaparım ama oy vermem" sözleriyle tanınan Mahruze Keleş'i ziyaret etti. Mahruze Keleş, Erdoğan'ın ziyaretinden sonra "Sanki Peygamber efendimiz geldi, kurban olayım evliyamız geldi sanki" dedi. #RecepTayyipErdoğan #BezdukDaBezduk
Sayın İmamoğlu, gözü kapalı, kulağı sağır, algısı kör insan modeline, iyi niyetini ispata uğraşma artık... PEYGAMBERLİK, peygamberin mucizesinden değil, ona İNANAN, inanmaya aç yığınların, sayıca çokluğundan geliyor.
+
+
Cahillikten, körlükten geliyor, bu tip insanlara doğruları anlatamazsın, ancak yalanlarla, inanmak istediklerine inandırabilirsin...
//alıntı
"Ben çocukken, Annem bizim için yemek pişirirdi.Uzun bir iş gününün ardından bir gece yine yemek yapmıştı, annem babamın önüne bir tabak 'sabzi' ve aşırı yanmış roti koydu..
Yanmış rotiyi fark eden var mı diye bekliyordum.
+ #Flood
+
Ama babam rotisini yedi ve okuldaki günümün nasıl geçtiğini sordu. O gece ona ne söylediğimi hatırlamıyorum, ama annemin yanmış roti için babamdan özür dilediğini duyduğumu hatırlıyorum...
Ve babamın ne dediğini asla unutmayacağım: "Tatlım, yanmış roti seviyorum."
+
+
O gecenin ilerleyen saatlerinde babamı öpmeye gittim, iyi geceler dedim ve ona yanmış rotisini gerçekten beğenip beğenmediğini sordum. Beni kollarına sardı ve şöyle dedi: "Annen bugün iş yerinde uzun ve zor bir gün geçirdi ve gerçekten yorgundu herhalde. Dedi.
Ve ayrıca ...
+
#1Mayıs’ın yaratıcısı olan dört yiğit işçi önderi Albert PERSONS, Adolph FISCHER, George ENGEL ve August SPIES, 1 Mayıs 1886 yılında 8 saatlik iş günü mücadelesinde önderlik yaptıkları için "Amerikan adaleti” tarafından idam edildiler...
+ #flood
+
Albert PERSONS isimli işçi, özür dileme şartıyla affedileceğinin söylenmesi üzerine, mahkeme heyetinin karşısında tarihe geçecek sözlerini söyledi: "Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım."
+
+
ALBERT PERSONS'UN MEKTUBU
Yavrularım, Elveda!!...
“Bu kelimeleri yazarken adlarınızın üstüne gözyaşlarım damlıyor...
Bir daha hiç karşılaşmayacağız. Ah, sevgili çocuklarım, nasıl içten, derinden seviyor sizi babacığınız. Bir gün zaten gidecektim… Ama şimdi daha mutluyum.
+