1- BİZİ NASIL YAKTILAR... Ülke 10 gündür cayır cayır yanarken yaşadıklarımızı alt alta dizeceğim. Arşiv olsun, sorumlular unutulmasın, rezaletler aklımızdan çıkmasın diye. Bu ülkede akıl sağlığını korumanın ne kadar zor olduğunu da göreceğiz. 10 güne bu kadar rezalet sığdı:
2-Yangın söndürme uçaklarını hazır etmeyerek ormanlarımızın göz göre göre yanmasına neden oldular. THK’daki uçakları ihale dışı bıraktılar. Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, THK uçaklarını kötüledi. 👇
3-Günler sonra THK’dakilerle hemen hemen aynı uçaklar İspanya, Hırvatistan gibi ülkelerden gelip yangına müdahale etti. Ama artık çok geçti.
4-‘Antika’ dedikleri THK’nın uçakları Etimesgut'ta THK Üniversitesi'nde görüntülendi. THK’nın kayyum başkanı Cenap Aşçı bile bu uçakların 4 milyon dolarla uçuşa hazır hale getirilebileceğini açıklamıştı. Rusya’ya 3 uçak için günlük 1.3 milyon TL veriliyordu. İkisi arızalanmıştı.
5-Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ‘Halkımız cömerttir’ diyerek yine çözüm için vatandaşı işaret etti. IBAN hükümeti hemen sahnedeydi.
6- Türkiye’nin güneyi alev alev yanarken THK’nın kayyum başkanı Cenap Aşçı düğüne gittiğini açıkladı.
7- THK’nın Tayyare Apartmanı dahil mallarına nasıl çöküldüğü, kurumun nasıl arpalığa çevrildiği ortaya çıkıyordu. THK Üniversitesi’nin mütevelli heyetinde bir dönem kara para aklamakla suçlanan Sezgin Baran Korkmaz’ın olduğu ortaya çıktı
8-THK Üniversitesi Mütevelli Heyeti’ndeki Sadık Karayel ise AKP Altındağ ilçe yöneticisiydi. Sadık Karayel’in Bataklık İddianamesi’nde uyuşturucu baronu Nejat Daş ile Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürü Necmettin Yüksek’i tanıştırdığı öne sürülüyordu. Her taşın altında aynı isimler…
9-Erdoğan yangın bölgesini havadan izledi. Halk havada bir söndürme uçağı görmeyi beklerken ajanslar Erdoğan'ın havadan inceleme yaptığı fotoğrafları servis ediyordu.
10-Manavgat’ta ziyaret ettiği köylülerin tamamı N95 maske kullanıyordu. Erdoğan, yangını söndürmeye çalışan ormancılara su taşırken ölen 25 yaşındaki Şahin Akdemir’in ailesine evinde taziyede bulunmadı. Aile makama getirildi.
11-Erdoğan, Marmaris’te halka çay dağıttı.
12-Cumhurbaşkanı yoldakilerin üzerine de çay atıyordu.
13- Erdoğan’ın kalabalık konvoyunun geçişi için yollar kapatıldı. İtfaiye araçları bekletildi.
14- Bölgedeki belediye başkanları günlerdir havadan yangın söndürme uçaklarıyla müdahale için haykırıyordu.
15- Yangın söndürme uçaklarını hazır etmeyerek ormanların yanmasına neden olan Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, günlerce yangın bölgesinde ‘Havadan müdahale şart’ diye haykıran belediye başkanlarını suçladı. Sanki yangınlar yerleşim yerlerinden ormanlara yayılmış gibi konuştu.
16-Erdoğan günler sonra yangın sürerken ATV, Ahaber yayınında belediyeleri suçladı. Sonrasında ABD, Kanada, Rusya'daki yangınları anlattı. Putin'den uçak istediğini söyledi. Neden böylesi bir acziyete düşüldüğü tabii ki sorgulanmadı.
17- Bu sırada CHP’den AKP’ye geçerek Milas belediye başkan adayı olan Barış Saylak’ın yanan Muğla’nın il orman müdürü yapıldığı gündeme geldi. Erdoğan ile konuştuğu video hafızalardaydı. Başkanlık Sistemi’nde bütün kurumların nasıl çöktüğünü anlatan bir portreydi Barış Saylak.
18- Barış Saylak Muğla İl Orman Müdürü koltuğunda otururken seçimde onu farkla geçen Milas Belediye Başkanı günlerdir uykusuz orman yakınıyla mücadele ediyordu. Üstelik yangın bölgesine bakanların geldiğini haberlerden öğreniyordu.
19- İtfaiyelerden sorumlu olan belediye başkanları, afet koordinasyon merkezlerine davet edilmedi. Yetkililer başkanlara bilgi bile vermiyordu. Özgür Özel anlattı:
20- İnsanlar kovalarla su taşırken, canları pahasına yangınla mücadele ederken çaresizdi.
21- Ama yandaşlar, Türkiye’nin yangınla mücadelesinin dünyaya örnek olduğuna dair haberler yapıyordu. Acı içindeki halkla adeta alay ettiler.
22-Yanan ormanlar yandaşların umurunda değildi. Vatanseverliği dilinden düşürmeyenler vatanın ormanları yanarken sadece iktidarı korumak derdindeydi. Yalan haberlerle sahnedeydiler.
23- Hatta iktidarlarını korumak için ülkeyi kaosa sürüklemekten çekinmiyorlardı. Yeni Şafak Yayın Yönetmenliği’nden alınan İbrahim Karagül, eski koltuğuna dönebilmek, Reis’e kendini kanıtlamak için gözünü karartmıştı.
24-Siyasi hesaplarla sorumluluklarından kurtulmak isteyenler düşmanlık tohumları ekti. Linç girişimlerine neden oldular. Videodaki kişilerin yangını söndürmek için bölgeye geldiği ortaya çıktı. Yollarda eli tüfekli siviller kimlik kontrolleri yaptı.
25- Jandarma komutanı bu kaosu engellemek için mücadele ediyordu.
26- Süleyman Soylu, “Yangını ellerimle mi söndüreyim” derken…
27-Halk elleriyle ateşe müdahale ediyordu. Havada tek uçak ya da helikopter görmeden günlerce mücadele ettiler.
28- Yangın sürerken ülkedeki orman ve kıyıları yapılaşmaya açacak Turizm Teşvik Yasası Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla yayınlandı. Toplum yanan yerlerin rant için yağmalanmasından kaygılanmakta çok haklıydı, geçmiş bunun örnekleriyle doluydu.
29-Yandaş TV’lerde ülkede yaşanan felaket değil, dünyanın yangınların pençesinde olması daha önemli gündemdi. Amaç sadece iktidarı korumaktı.
30- Ülkenin ormanlarının yandığını haberleştiren birkaç TV kanalını ise RTÜK tehdit etti. Sansür mektubunda söndürme çalışmalarının gösterilmesi isteniyordu. İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise maaşlı trolleriyle belediye başkanlarını sosyal medyada tehdit etti.
32-AKP’li Gündoğmuş Belediye Başkanı Mehmet Özveren, “Eski evi olan vatandaşlar ‘Keşke bizim de evimiz yansaydı’ diyecekler” diye konuştu. Yanan ağaçlar, bitkiler, canlılar kimin umurunda.
33- Erdoğan, ATV, Ahaber yayınında ölen canlardan beyaz et ve kilo hesaplarıyla bahsetti. Oysa ormanlarla birlikte yanan bitkilerin, hayvanların acısı vatandaşı kahrediyordu.
34- 4 milyon dolar ile yangın söndürme uçaklarını hazır etmeyen Türkiye’nin Somali’ye 30 milyon dolar hibe yapacağı bugün açıklandı. Bu sırada Erdoğan’ın onursal başkanı olduğu THK’nın kayyum başkanı yangın söndürme uçakları için halka bağış çağrısı yaptı.
35- Sosyal medyada uluslararası yardım çağrısı yapanlar hakkında savcılık soruşturma başlattı. Oysa Erdoğan bile Putin'i arayıp uçak istediğini ATV canlı yayınında anlatmıştı. OGM genel müdür yardımcısı ise ayıp olmasın diye yardım talebini kabul ettiklerini söylüyordu.
36- VE İNSANLARIMIZ YANGINA KARŞI MÜCADELE EDERKEN HAYATINI KAYBETTİ… 8 VATANDAŞ CAN VERDİ. ONLARCA KİŞİ YARALANDI.
37- Elbette bitmedi, bitmiyor sadece 10 güne sığan rezaletler. Aklımıza gelenleri eklemeye hep birlikte devam edelim. Unutulmasın diye….
38- Tabii ki bitmedi rezalet. Halen devam ediyor. Kemerli Termik Santrali çevresinde günlerdir haber yapan FOX, Halk TV ve Reuters muhabirleri, jandarmalar tarafından durdurulup bölgeye alınmadı. Sadece yandaşların geçişine izin verilen bir akreditasyon uygulandı.
39- Dün gece bir çete, Marmaris İçmeler'deki Halk TV yayınını bastı. Çete mensuplarından birinin Mehmet Ağar'la çekilmiş fotoğrafları ortaya çıktı. Saldırganların AKP teşkilatından olduğu anlaşıldı.
40- Erdoğan, bugün gönüllülerin yangın bölgelerine sokulmayacağını söyledi. Oysa gönüllüler yangının başından beri profesyonellere yardım etti, afetzedelerin yarasına merhem oldu. Fotoğraf: Mustafa Seven @mstfsvn
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1- Kahramanmaraş'taki Ezgi Apartmanı'nın girişindeki Kervan Pastanesi, tadilat adı altında binanın içini oydu. 6 Şubat depreminde bina yıkıldı, 35 kişi öldü. Pastane sahipleri eski Maraş MÜSİAD Başkanı Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel'i kurtarmak için bilirkişi raporu hazırlanmış.👇
2- Çıldırtıcı bir adaletsizlik ve zalimlik bu. Ezgi Apartmanı olayı, bu ülkede vicdan kalmadığını ortaya koymaya yeter. Rant çetelerini anlatmaya yeter. Bir bilgisel ile anlatacağım. Nurgül Göksu'nun sesini herkese duyurmazsak bu karanlık hepimizi yutacak.
3- Nurgül Göksu'nun avukat oğlu, avukat gelini ve henüz 6 aylık torunu Ezgi Apartmanı'nda ölen 35 kişi arasındaydı. Bina depremin ilk saniyelerinde yerle bir oldu. Hepsi yataklarında öldü. Çünkü binanın altı oyulmuştu.
1- İŞTE O GÖRÜNTÜLER
Psikiyatrist Prof. Salih Zoroğlu’nun hastası olan Beyza’nın evine gizli kamera koydurduğunu ve o kameranın hafıza kartından Zoroğlu’nun görüntülerinin çıktığını yazmıştık. Çok önemli delil olan o görüntülere ulaştık.
2- Ailesi Beyza'yı uzak bir şehirden seans için İstanbul’a getirdi ve otelde kalıyorlardı. İddiaya göre; seansta Beyza’ya ketamin veren Zoroğlu, diğer çocuklar gibi ona da onlarca kişiliğinin olduğunu ve bunun aile içi cinsel istismardan kaynaklandığını söyledi.
3- Zoroğlu, ketamin ve telkinlerle Beyza'yı annesi, babası ve ağabeyinin onu istismar ettiğine inandırdı. Profesör seanstan sonra verdiği 2 sayfa notta "Valla bu hastalığı bilmesem bu ‘Cin’, ‘Şeytan’ diyeceğim. Onunla aynı odada kalmayın" yazmıştı. Kız otelde ailesine saldırdı.
1- Göz göre göre firar ettiler. 6 Şubat Depremi’nde Ezgi Apartmanı 35 insana mezar oldu. Binanın yıkılmasına giriş katındaki Kervan Pastanesi’nde yapılan tadilatın neden olduğu söylendi. Yakınlarını kaybedenler aylardır bunu anlattı. Ama pastanenin sahipleri çok güçlüydü.
2- Bir ay geçmeden enkazı kaldırmak istediler. Binada avukat oğlu ile gelini ve 6 aylık torununu kaybeden Nurgül Göksu enkaz başında haftalarca nöbet tuttu. Kesilen kolonu, kaçak asansör parçalarını buldu.
3- Kervan Pastanesi’nde tadilat yapılırken perde duvarları, kirişler, döşemeler delinmiş, zemin ile asma kat arasındaki kolon kesilmişti. Asansör ve merdiven için tabliye kesilmişti. Apartmanın yöneticisi yıllar önce bu tahribatın fotoğraflarıyla Çevre Bakanlığı’na gitmişti.
1- KİM KAZANSIN? “Sandığa gitmeyeceğim, küstüm, umudumu kaybettim” diyenler, oy vermek yerine şezlongda ayaklarını uzatacaklar, sadece hatırlayın. Bunlar mı kazansın? Biliyorum; yüzlerce madde olsa bilgisele sığmaz. Akla gelen 50 maddeyi yazalım, siz de ekleyin lütfen.
2- Bu ülkenin kurucu liderlerine “İki ayyaş” diyenler, Ayasofya’da Atatürk’e lanet okuyanlar mı kazansın?
3- ABD’nin Irak’ı işgali için yabancı askerlere Türkiye topraklarını açmaya çalışan mı kazansın? ABD’nin piyonu olup Suriye’ye cihatçıların yolunu açanlar mı kazansın? Türkiye’ye milyonlarca göçmenin gelmesine neden olanlar mı kazansın?
1- KAYIP ÇOCUKLAR ÜLKESİ. Sandığa giderken bu ülkeyi enkaza çevirdiklerini ve o enkazda onlarca, belki yüzlerce çocuğun 3 aydır kayıp olduğunu unutmayın. O çocuklarımız, aileleri tarihi acının en derin karanlığında ve biz ülke olarak onlara sırtımızı çeviremeyiz.
2- İPEK VE DURU KOYUNCU
İpek ve Duru Koyuncu ikiz. Henüz anaokuluna gidiyorlardı. Antakya’da İlke Apartmanı enkazında bulunamadılar. Anne ve babaları ile birlikte kayıplar. Dedeleri, enkazdan birkaç moloz parçası alarak onlara mezar yapmak istiyor.
3- ABBAS YİĞİT KÖSE
Abbas Yiğit Köse, 6 aylıktı. Ailesiyle İlke Apartmanı’nda yaşıyordu. Ne babası Yakup Köse’nin ne annesi Münevver Köse’nin ne de Abbas Yiğit’in cenazesi bulundu. Yakınları devlet kurumlarından hiç arayan olmadığını ifade ediyor.
1- ADALETSİZ SEÇİM- Tarihi seçime saatler kaldı. Parti devletinde, adaletsiz bir seçim süreciydi. İktidar yine rakiplerini terörist, hain ilan ederken kirli yöntemlere, yalanlara başvurdu. Bu video bilgisel ile kirli siyaseti, adaletsiz seçimi arşivleyelim.
2- İktidar, Kılıçdaroğlu’na karşı seccade kampanyasıyla seçim sürecinin sert geçeceğini ilan etti. Erdoğan günlerce bir fotoğraf üzerinden kampanya yaptı. Mitinglerde seccadeler açıldı.
3- Din istismarında sınırlar aşıldı. Erdoğan cami avlularında mitingler yaptı.