1-Kıymetli dostlarım, bu paylaşımım 50 tweetten oluşmaktadır. Bir tweet serisine en fazla 25 tane sığdırabildiğimiz için 2 tweet serisi halinde yayınlıyorum.
2-Kıymetli dostlarım, bugün uzun bir tweet serisi yazacağım. Lütfen sıkılmadan bütün hepsini okuyun. Ayıracağınız sürenin boşa gitmeyeceğinin garantisini size şahsen veriyorum. Ülkemizdeki mevcut sistemin neden işlemediğini, neden çökmek üzere olduğunu bu tweet dizisiyle …
3-..sizlere anlatabileceğimi zannediyorum. Kimse kusura bakmasın, bu paylaşımlarımın sahibi 40 yaş altında olan genç kardeşlerimdir. 40 yaşını bir gün dahi geçenler sadece misafir statüsündedir. Çünkü mevcut olumsuzlukların tüm sorumlusu bizleriz, yani 40 yaşının üstünde olanlar.
4-Sosyal medyada bana hakaret eden bir şahsın dayak yeme görüntüleri internette yayınlanınca Ankara’da avukatlık yapan Fidel Okan ismindeki bir kişi bu konuyla ilgili çok yayın yapmıştı. Daha sonra emniyet müdürlüğü bu kişiyi dövenlerle ilgili bir operasyon yaptı.
5-Emniyet içinden el altından aldığım bilgilere göre Burhan Kuzu’nun emniyeti arama neticesinde bu operasyonun yapıldığını öğrendim. Bir yakınımı Burhan Kuzu’nun yanına yollayıp şahsıma haksızlık yapıldığını söylediğimde Fidel Okan isimli avukatın öğrencisi olduğunu,…
6-…bu avukatın kendisine gelerek bu konuyu anlattığını,emniyet müdürlüğünü bu sebeple aradığını söyleyerek“Madem ki bana yanlış bilgi verildi,ben bu konuyu düzelteceğim.”diyerek benim lehime olacak şekilde tekrardan emniyet müdürlüğünü arayarak …
7-…benimle ilgili olumlu şeyler söyledi. Bunun hemen akabinde de İstanbul’da CVK Bosphorus Otelde kendisiyle buluşarak yüz yüze tanıştık (Bu ilk görüşmemizdi). Kendisiyle samimi olduktan sonraki görüşmelerimizin birinde İran eski Cumhurbaşkanı Haşimi Ravsancani’nin akrabası…
8-olduğunu söylediği Roya Abidini isimli bir bayanın İskenderun serbest limanında kayıt dışı çok yüksek miktarda nakit parasının olduğunu, bu parayı limandan çıkarmanın bir sorunu olmadığını (nakit para konteynerde eşya olarak görünüyordu), sonrasında bu bayana koruma…
9-…sağlamamız yönünde ricada bulundu. Bu bayanla kendisini Aliye Uzun isimli bayanın tanıştırdığını söyledi. Ben de kendisine “Para eşya olarak görülse de bir gün mutlaka bu ortaya çıkar. Amerika Devleti’yle sıkıntı yaşarız, bu konuya dahil olmamak gerekir. ” dedim.
10-Aynı sistemle Mersin limanının serbest bölgesine de paraların geldiğini bildiğimi ancak Amerikan federal rezervinin bu paraları takip ettiğini, bu yüzden dahil olmak istemediğimi söyledim. Kendisine de bu olaya dahil olmaması yönünde tavsiyede bulundum.
11-Aliye Uzun isimli bayanı kamuoyundan şu şekilde hatırlayabilirsiniz, dünyanın en büyük uyuşturucu baronlarından biri olarak bilinen İran asıllı Zindaşti’yle Burhan Kuzu’yu tanıştıran kişidir. Bu üçünün aynı karede olduğu resim basına yansıyınca çok büyük spekülasyonlar olmuştu
12-Bu resmin çekildiği buluşmada yapılan görüşmede Zindaştiye Türk vatandaşlığını alabilir miyiz? konuşuldu(Burhan Kuzunun devlet görevlileriyle bu konuyla ilgili yaptığı görüşmelerde bu şahsın tüm dünyada tanınan uyuşturucu baronu olması dolayısıyla mümkün olamayacağı söylendi)
13-Burhan Kuzu’yla Zindaşti’nin dostluğu bu şekilde başlayıp devam etti. Zindaşti’ye yönelik yapılan bir saldırıda Zindaşti’nin kızının vefat etmesi üzerine Burhan Kuzu Zindaşti’yi arayarak başsağlığı diledi ve de kendisine dostluklar yapmaya devam etti.
14-Zindaşti kızının intikamını almak için Orhan Üngan’ın kardeşi İlhan Üngan’ı ve avukatı Kudbettin Kaya’yı öldürttü. Ve daha sonrasında Zindaşti polisin operasyonuyla yakalanıp gözaltına alınarak tutuklandı. Burhan Kuzu’nun devreye girmesiyle henüz davası bile açılmamışken…
15-…bir gece nöbetçi mahkemenin kararıyla ani olarak serbest bırakıldı (Sırra kadem bastı ve bir daha bulunamadı). Gazeteci Sayın Fatih Altaylı ve gazeteci Sayın İsmail Saymaz’ın yaptıkları ısrarlı haberlerin neticesinde tüm Türkiye bu olayın Burhan Kuzu’nun talimatıyla…
16-…olduğunu öğrendi (Zindaşti’yi tahliye eden nöbetçi hakim bunu ifadelerinde açıkça söyledi). Orhan Üngan, Burhan Kuzu’nun kendisi hakkında yaptığı çalışmalar neticesinde bu süre zarfında cezaevindeydi. Ancak cezaevinde boş durmayarak kendisinin tutuklanmasını…
17-Burhan Kuzu’nun sağladığı yönünde birçok bilgi, belge toplayarak yargılandığı mahkemeye sunup tahliye olmayı başardı ve bunun akabinde de Burhan Kuzu’ya Bakırköy Adliyesinde dava açtı. Bu gelişmeleri basının daha doğrusu Fatih Altaylı’yla İsmail Saymaz’ın devamlı haber…
18-…yapması üzerine Burhan Hoca benimle irtibat kurdu (BUNDAN SONRAKİ GELİŞMELERİN LÜTFEN BİR SATIRINI DAHİ KAÇIRMAYIN) Ben bir arkadaşımla bir akrabamı arayarak Orhan Üngan isimli kişiyle irtibat kurmalarını ancak mümkün olduğunca benim adımı geçirmeyerek hem Burhan Kuzu’nun…
19-…hayatına karşı bir düşmanlık beslememesi yönünde hem de Burhan Hoca’nın aleyhinde açtığı davaları geri çekmesi yönünde ricada bulunun dedim. Orhan Üngan haksızlığa uğradığına inandığı için ilkin olumsuz yaklaşsa da sonra Burhan Kuzu’nun aleyhine Bakırköy Adliyesinde …
20-…açmış olduğu davayı geri çekti. Ancak rahmetli Burhan Hoca bu sefer de Orhan Üngan’la dost olarak onun ricalarını yerine getirmeye başladı (Bu işler böyledir, bir kere suçun parçası oldun mu ve bunun gelirinin tadına vardın mı dışına çıkamazsın.)
21-Orhan Üngan’ın Bolu Adliyesinde var olan bir davasını kapatmak için Burhan Hoca Bolu Başsavcısıyla görüşmeye gitti. 2020 senesinin temmuz veya ağustos ayında bu görüşme gerçekleşti (Burhan Kuzu’nun HTS kayıtları çıkarıldığında söylediklerimin doğruluğu anlaşılacaktır, ya da…
22-Bolu Adliyesinin ziyaret defterine bakıldığında). Ancak Burhan Kuzu kasım ayında vefat ettiği için bu dosyayı neticeye vardıramamış, dosyanın düşümünü sağlayamamıştır. Fakat dedim ya, bir kere suç dünyasına girdin mi bundan çıkış artık yoktur. Orhan Üngan bu sefer de …
23-kardeşini öldüren katillerden biri ve Zindaşti’nin avukatına kırmızı bülten kararı çıkarmak için 2020 senesinin yine temmuz ağustos aylarında Burhan Kuzu’nun Interpol daire başkanıyla görüşmesini istemişti. Burhan Hoca daha önce dostluk yaptığı Zindaşti’nin düşmanı olan …
24-…Orhan Ungan’ın her istediğini yerine getirmeye başlamıştır. Interpol daire başkanının randevu defterine bakıldığında ve de Burhan Hoca’nın HTS kayıtları incelendiğinde dediklerimin doğruluğu kanıtlanacaktır. Şahsımı suçlamak için Habertürk’te tartışma programına…
25-…katılan süslü sülü “Ben kudretli bir İçişleri Bakanıyım” diyordu (böylelikle kibire kapılıp en büyük günahlardan birini işledi). İşin en komik yanı ise şu ana kadar anlattıklarım ve bundan sonra anlatacaklarımın tamamından haberdar olan doncu süleymanın Ak Parti’de…
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1-Çektiğim videolarda ben size mahalle kaşarı nasıl oluyor diye anlatmıştım ya, benim ahiretlik bugün mahalle kaşarı nasıl olunurmuş tüm dünyaya gösterdi. Hiçbir soruya cevap vermediği gibi yine şantaj yaptı. Kimin uyuşturucu kullandığını biliyorum, kimin bylock... @enginozkoc
2-...kullandığını biliyorum gibi şeyler söyledi.Lan mahallenin kaşarı,beni Türkiye’ye getirseniz de beni öldürseniz de seninle işim var.Sen AK Parti’nin yüz karasısın.Sen TÜRK siyaset tarihinin yüz karasısın.Sen insanlığın yüz karasısın.Kaç kişiyi kayda aldırdın hepsini biliyorum
3-Tarım Köy İşleri Bakanlığı’na geçip, orada kendini unutturup bozulan imajını düzeltmek için oy deposu olan çiftçilerle, köylülerle iyi diyaloglar kurup bir sonraki CUMHURBAŞANLIĞINA aday olmak için çekirdek kadronla yaptığın planlardan da haberim var.
1-Para için kandaşlarımız olan Uygur Türklerini sattık dediğim için bazıları bana tepki göstermiş. Uygur Türklerini doldurup işkence yaptıkları, zulüm ettikleri yerler cezaevi değilmiş, rehabilitasyon merkeziymiş. Buna inanan insanlar gerçekten samimilerse onlar adına…
2-…gerçekten üzülüyorum (Bu saflıkla çocukken başlarına bir sıkıntı gelmediği için baya şanslılarmış diyip başka bir şey demiyorum). 1987’de biz cezaevinde yatarken insan haklarıyla ilgili müfettişler geldiğinde cezaevi sanki bir rehabilitasyon merkezi gibi düzenlenirdi.
3- Oysa işin gerçeği hem kapı altında hem de hücrelerde yapılan işkencenin insanları delirttiğiydi. Sayın Türk Devletlerimizin Sayın Başkanları geçtiğimiz günlerde toplandılar. Çok güzel resimler verdiler. Rahmetli Demirel de her 2-3 ayda bir Türk Devletlerinin…
1-Benim eski dostlardan Metin Külünk gene coşmuş. 5 saatte gerekirse Atina’ya gireriz demiş. Siz en son Cuma namazını Şam’daki Emevi Camii’nde kılacağız kolpasıyla Suriye’ye girmiştiniz. Ancak Rusya’dan izin almadan sınırımızın hemen ötesinde bile uçurtma dahi uçuramıyorsunuz.
2-Saf, temiz insanlarımızın hissiyatını kullanmak için yeni hikayemiz demek ki Yunanistan olacak. Yüce ALLAH kimseyi acınacak duruma düşürmesin. Bu nasıl bir sahtekarlık? Bu nasıl bir rezillik? Bundan daha büyük rezillik ise “faize karşıyız” hikayesi.
3-Yüce ALLAH aşkına devletten daha büyük tefeci mi var? Vergiye, devlet bankalarından alınan krediye, su parasına, dahası devlete olan tüm borçlara gününde ödenmediğinde devletin uyguladığı faizi tefeciler dahi uygulamıyor. Faizsiz düzen konusunda gerçekten samimiysek…
1-Anadolu Adliyesi’nde benim yargılanacağım iddianameyi hazırlayan Savcı alim yaşar, Halk Bankası üst düzey yöneticilerinin euro 7 TL iken 4 TL’den satış yapıp Devleti zarara uğrattıkları için haklarında takipsizlik kararını verip onları kurtaran kişisin.
2-Bana açtığın davanın hesabını devran döndüğü zaman hem Devletimize hem de Milletimize verebileceğimi biliyorum. Euro 7 TL iken 4 TL’ye satılmasının suç olduğunu vatan hainleri bile bilir. Sen koskoca Cumhuriyet Savcısı olacaksın ve bunu bilmeyeceksin. Yazık, çok yazık.
3-Bugün doların 11,5 TL olmasında senin verdiğin takipsizlik kararının payı büyük. Senin gibi Savcılardan aldıkları cesaret ile ne de olsa bize bir şey olmaz diyorlar. Yokluktan intihar eden gariplerin günahını ve vebalini nasıl ödeyeceksin? Seni tetikçi olarak kullanan...
1-Kolombiya’dan Türkiye’ye gelecekken yakalanan 4 ton 900 kilo kokainle ilgili hiçbir işlem yapılmadığı için kimseye zahmet vermemek adına, devletin elindeki imkanlarla izi rahatça sürülerek uyuşturucuyu Türkiye’de teslim alacak şirketin tespitinin yapılabilmesi için…
2-…uyuşturucuların taşındığı konteynerlerin numaralarını dün yayınlamıştım. Belki gaflete düşüp beni yalanlama cüreti gösteren olur diye de kasıtlı olarak her iki konteynerin numaralarının önüne 4 rakamını fazladan yazmıştım. Bir de ikinci konteynerin numarasında…
3-…bir harf değişikliği yapmıştım. Halkımızdan bu yanlışlıkla ilgili binlerce tweet geldi ancak maalesef hiçbir yetkiliden bir söz, bir cevap gelmedi. Bu numaraları bulmak için Kolombiya’da bazı arkadaşlarımız biraz mesai harcadı. Ancak bizim akıl edemediğimizi…
1-Bugün Bursa Adliyesi’nde kamuoyunda Köfteci Yusuf konusu olarak bilinen yargılama yapıldı. Belki inanmayacaksınız ama 6 ay önce davayı açmışlar, bize tebliğ etmeden barodan tanımadığımız bir avukatı görevlendirerek gıyabımda haberim olmadan beni yargılamışlar.
2-Bu uygulamayı kanun maddelerinin içinde bir yere sokup kılıf uydurabilirsiniz ancak hiçbir vicdana bunu anlatamazsınız. Bugünkü duruşmaya avukatım Sayın Ersan Barkın da katıldı. Dosyada bir telefon konuşmam var, onda da karşımdaki kişiye serzenişte bulunup “Ticaret de…
3-…yapsanız bu tip olaylarda benim ismimi anmayın.” diyorum. Dosyada ikinci delil, o kişilerde benim tesbihim varmış. Bir de o kişilerin yakınlarına doğum günü videosu çekmişim. Avukatım da “Tesbih bende de var.” diyor. “Ayrıca yüz binlerce insanda da var bu tesbihten.” diyor.