1. Efsanevî Rus ressam İlya Repin’den, tarihte Korkunç İvan olarak bilinen Rus Çarı IV. İvan’ın, bir öfke krizi sonrası başından yaraladığı oğlunu ve sonrasındaki çaresizliğini resmettiği etkileyici eseri Korkunç İvan ve Oğlu.
2. 35 yıl boyunca sağ eliyle resim yaptıktan sonra, elindeki ağrılar yüzünden sanat hayatının geri kalan 30 yılını sol eliyle resim yaparak tamamlayan İlya Repin’in bu eseri, Rusya’nın başkenti Moskova’daki Tretyakov Galerisi’nde sergileniyor.
3. Rus edebiyatı için Tolstoy ne kadar değerli bir yazarsa, Rus resim sanatı için İlya Repin de o kadar değerli bir ressam. İlya Repin bu eserini, 12 ciltlik Rusya Tarihi çalışmasıyla bilinen Rus tarihçi Nikolay Karamzin’in anlattıklarından yola çıkarak resmetmiş.
4. Korkunç İvan ve tahtın tek aklı başında varisi oğlu İvan İvanoviç’in arası, torun sahibi olmayı kafasına koyan babanın, kendisine torun veremeyen iki gelinini manastıra kapatması yüzünden zaten kötüymüş.
5. Oğlundan hamile kalan üçüncü gelininin “uygunsuz kıyafet giymesini” bahane ederek dövmesi ve bundan dolayı gelinin bebeği düşürmesi, oğul İvan için bardağı taşıran son damla olmuş.
6. Oğul İvan, baba İvan’la çok sert bir tartışmaya girmiş. Hararetli tartışma sırasında öfkesine hâkim olamayan Korkunç İvan, elindeki asasıyla oğlunun başına vurmuş.
7. Ressam İlya Repin, ortalık bir anda kan gölüne dönüşünce ne yaptığının farkına varan babanın gözlerindeki dehşeti, acıyı, pişmanlığı ve çaresizliği, âdeta oradaymışçasına, çok gerçekçi bir şekilde tuvaline aktarmış.
8. Baba İvan’ın, oğlunun başından fışkıran kanı eliyle durdurma çabasını görüyoruz, ama nâfile... Ölümün eşiğindeki oğul İvan’ın sâkin ifadesi, gözünden akan bir damla yaş ve “Affettim seni baba” dercesine, babasının kolunu sıkıca kavrayışı...
9. Tarihçi Karamzin’in aktardığına göre genç İvan’ın son sözleri, “Sâdık bir oğul ve en mütevazı hizmetkârın olarak ölüyorum” olmuş ve oğul İvan bu olaydan birkaç gün sonra ölmüş.
10. Resim, 1913 ve 2018’de iki kere saldırıya uğramış. İlkinde, Abram Balaşev isimli aklî dengesi bozuk bir vatandaş, “Bu kadar ölüm, bu kadar kan yetti artık!” diyerek elindeki bıçakla tabloyu doğramış.
11. İkinci saldırıyı yapan İgor Podporin isimli vatandaş ise 2.5 yıl hapis cezasına çarptırılmış. Bir not: İlk saldırı sonrası müze müdürü, “Benim müzemde nasıl böyle bir şey olur” diyerek üzüntüden kendisini bir trenin altına atmış.
12. İvan’ın “korkunçlukları” nelermiş bir bakalım... Kendisini ilk Rus Çarı ilân eden İvan, aslında zeki bir reformist, diğer taraftan da “Sadece Tanrıya hesap veririm” düşüncesiyle bütün yetkileri kendisinde toplayan, paranoyak, megalomanyak ve çok acımasız bir zorbaymış.
13. Kuzeni Vladimir’in yerine geçeceği korkusuyla, kuzeni ve çocuklarını zehir içmeye zorlayarak, Prens Andrey’i köpeklere yedirerek, Moskova’yı işgâlden kurtaran sâdık General Vorotynsky’yi yakarak öldürmüş.
14. Bütün bu zâlimliklerinin yanında geriye bir de muhteşem bir eser bırakmış: Moskova’daki Aziz Vasil Katedrali’ni (Saint Basil’s Cathedral) inşa ettirmiş.
15. Yakın arkadaşı Bogdan Belsky’yle satranç oynadığı sırada felç geçirerek hayatını kaybetmiş.
16. Bir başka İlya Repin şaheseri Denizaltı Krallığında Sadko (Sadko in the Underwater Kingdom).
17. Diğer bilgiler… Yıl: 1883-1885, Boyutlar: 200 x 254 cm. Rusya’nın başkenti Moskova’daki Tretyakov Galerisi’nde sergileniyor.
18. İlya Yefimoviç Repin (1844-1930).
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Telefon arka plânı için duvar kâğıdı isteyenleri sahneye alalım 🙂 Tam 12 muhteşem duvar kâğıdı aşağıda sizleri bekliyor... 1. The Accolade - Edmund Blair Leighton
2. The Night Alarm: The Advance! - Charles West Cope
“Az ünlü” Danimarkalı ressam Peder Mørk Mønsted’den içimizi açan, müthiş resimler... Hepsi aşağıda... 1. Bir İtalyan Pergolasının Gölgesinde / In The Shadow of an Italian Pergola (1884)
2. Öğle Vakti Capri'de Bir Kaktüs Çiftliğinde / At Noon on a Cactus Plantation in Capri (1885)
1. Ortadoğu’ya ışık tutan resimleriyle meşhur Alman ressam Gustav Bauernfeind’den, geçmişe âdeta bir pencere açtığı “Emevî Camii Avlusu” (The Forecourt of the Umayyad Mosque). Hikâyesi aşağıda...
2. Kudüs’e yerleşmeden önce Ortadoğu’ya yaptığı seyahatlerden birinde Şam’ı keşfeden Gustav Bauernfeind, bu resim için defalarca Emevî Camii’ne, diğer adıyla Şam Ulu Camii’ne gitmiş.
3. Müslüman olmadığı için caminin içine girmesi yasak olan ressam, günlüğüne “Orada resim yapmak zor olacak, başarabilirsem güzel bir tablo ortaya çıkaracağımı umuyorum” notunu düşmüş.
1. Hz. İsa’nın ilk mucizesi, Kanunî Sultan Süleyman dâhil 130’dan fazla konuk, altı köpek, bir kedi, bir papağan... Hepsi bu resimde... İtalyan ressam Paolo Veronese’den Kana’da Düğün (The Wedding at Cana). Hikâyesi aşağıda....
2. Titien (Titian) ve Tintoret (Tintoretto) ile birlikte “Venedik’in Büyük Üçlüsü”nden biri olarak kabul edilen Paolo Veronese, San Giorgio Maggiore Manastırı’nın yemek salonuna asılmak üzere sipariş verilen bu eserini 15 ayda tamamlamış.
3. Ressama, tam 1.5 ton ağırlığındaki bu devâsa eseri karşılığında 324 ducat (günümüz parasıyla yaklaşık 50 bin dolar), kalacak yer, yemek ve bir fıçı şarap verilmiş.
1. “Küçük, mutlu ağaçlar”ın unutulmaz ressamı, huzur veren sesiyle hepimizi ekrana bağlayan, çocukluğumuzun ve gençliğimizin kahramanı, güzel insan Bob Ross’un hikâyesi... Detaylar aşağıda...
2. “Bu sizin dünyanız. Yaratıcı sizsiniz. Bu tuvalde özgürlüğü keşfedin... Yapabileceğinize inanın, çünkü yapabilirsiniz...”
3. “Sanatçı mı, zanaatkâr mı, yoksa hiç biri mi?” tartışmaları arasında, içindeki bitmek bilmez “Resim Sevinci”ni insanlara aktarmaya adadığı hayatıyla, hepimize en az bir kere “Acaba ben de resim yapabilir miyim?” diye düşündüren Bob Ross’un hikâyesi, bir 29 Ekim günü başlamış.