1-) Ülke ekonomik kriz altında ezilirken Saray ve şürekası alay ediyor. Yoksulluğun sorumluları ‘Açım’ diyeni hain ilan ediyor. Halktan kopuk saray masalı absürtlüğündeki bugünleri unutmayalım. Bu video bilgisel; arşiv olarak burada dursun.
2-“Ekonominin sorumlusu benim, ben” diyen Cumhurbaşkanı, ekonomik krizi inkar etti. Ona göre ülke güllük gülistanlık. Aşağıdaki videoda çiftçiler hakkında konuşan Erdoğan “Benim vatandaşım gayet memnun” diyor. Öğrenci burslarını anlatıp “Elinize dilinize dursun ya” diyerek kızdı.
3-) Bu sırada ayçiçek yağının fiyatı katlanarak artmış, 5 kg ayçiçek yağı 200 liraya yaklaşıyordu. Türkiye, marketlerdeki ayçiçek yağına alarm takıldığını ilk kez görüyordu.
4-) İnsanların mutfağında yangın varken, market alışverişleri cep yakarken Cumhurbaşkanı başka alemdeydi. Şöyle konuştu: “Yav şu an herkeste araba var, kapıcısında araba var. İkinci el araba yetişmiyor.”
5-) Türk lirası eriyip zam yağmuru altındaki halk temel gıda ürünlerini alamayacak hale gelirken Erdoğan, Avrupa ve ABD'deki rafların boş olduğunu, Türkiye'deki bolluğun, bereketin devam ettiğini anlattı:
6-) 1150 odalı Saray’da yaşayan Cumhurbaşkanı, halkı yoksul ve aç olmadığına ikna etmeye çalıştı. Market alışverişi yapıp “Fiyatlar uygun” dedi. Hiçbir temel gıda ürünü almayan Erdoğan’ın alışverişi 1002 lira tutmuştu. Asgari ücret 2 bin 825 liraydı.
7-) Erdoğan bolluktan bahsederken şeker, yağ ve pek çok ürüne marketlerde kota uygulaması getirildi. Reyonlarda şekerin üzerine satışın bir adetle sınırlı olduğu yazılmaya başlanmıştı.
8-) Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Erdoğan, Saray manzarasında göremediği halka öğütlerde bulunurken Marie Antoinette benziyordu. “Ekmek yoksa pasta yesinler” sözleri kadar absürttü konuşması. Yoksulluk içindeki halka ‘Porsiyonlarımızı küçültelim’ dedi. Bu sözüyle tarihe geçti.
9-) 50 bin dolarlık çanta omuzunda, Avrupa kentlerinde alışveriş için mağaza kapatan first lady’nin akıl verdiği halk pazarda atıkları topluyordu. Kadınlar birkaç lira tasarruf için pazarda saatlerce etiketlere bakıp dolaşıyordu.
10-) AKP’nin kalesi Konya’nın AKP milletvekili Halil Etyemez, ‘Reis’in dikkatini çekme telaşındaydı. Yükselmenin formülü basitti. Herkesin bir, iki otomobili olduğunu söyledi:
11-) Eski AKP Konya milletvekili Hüsniye Erdoğan da siyaset sahnesinde göz doldurmak için kamera karşısına geçti. Halk zamlar altında inlerken tarihe geçecek sözleri sarf etti: Mini mini zamlar:
12-) AKP Elazığ Milletvekili Zülfü Demirağ, halkla alay ediyordu. Vatan, millet hamasetiyle "Az yiyin" diyordu: “İki kilo et yiyorsak yarım kilo et yeriz…” Bununla da yetinmedi, "Sağlığa zararlı" açıklaması yaptı. Buyurun videosu:
13-) Sokak röportajında KRT'ye konuşan bu teyze söze gerek bırakmamıştı. Vekiller işte bu insanları fakir olmadığına ikna etmeye çalışıyor:
14-) AKP’nin Konya milletvekili kendini Saray’a göstermek için büyük mücadele veriyordu. Halil Etyemez ülkedeki bolluğu anlattı: "Ülkede yokluk denen bir şey yok. Bolluk ortada." Ona göre; yoksulluktan bahsedenler Tayyip Erdoğan ve millet düşmanlığı yapıyordu.
15-) AKP Afyonkarahisar milletvekili Ali Özkaya, semt pazarında alışveriş yapanlara akıl verirken utanma duygusunu Saray’a kurban etmişti. Bu örneği verirken zekasını kullandığını zannediyordu:
16-) AKP Kayseri Milletvekili Hülya Atçı Nergis, pazar manipülasyonunda zirveye oynadı. Semt pazarlarına uğramayan hanımefendi, Twitter’da bir arkadaşının gönderdiğini söyleyerek yıllar öncesinin fotoğraflarını paylaştı. Zavallı halkın halini nereden bilsin…
17-) AKP Manisa Milletvekili Uğur Aydemir ise yoksul halka nasıl kahramanlık yapacaklarını anlatıyordu: “Gerekirse soğan ekmek yiyeceğiz ama…” Elbette kendisinin işleri tıkırındaydı.
18-) Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral da Twitter’da saldırıya geçti. Ekonomik krizi gündeme getiren muhalefete lanetler okurken yeğenlerinin lüks yaşamı hafızalardaydı.
19-)Bu sırada simit 3.5 lira oldu ve yarım simit satışları başladı.
20-) Saray’ın ihtişamlı davetleri ise dillere destandı.
21-) AKP MKYK üyesi Mücahit Birinci, ekonomik krizin konuşulduğu programda Başkanlık Sistemi’ni “Alışacaksınız, alışacaksınız” diyerek savunuyordu. Mücahit Birinci, 5 bin liralık atkısı gündeme gelince çok mağdur olup “Bize layık görmüyorsunuz değil mi” dedi.
22-) Halk Ekmek kuyruklarında saatlerce birkaç lira tasarruf için bekleyen insanları suçlayacak kadar ileri gittiler. İBB’nin AKP’li meclis üyesi Muhammet Kaynar, Halk Ekmek kuyruğunda bekleyenlere iftira attı:
23-) Onlara göre; yağmur altında bu kuyruklarda saatlerce bekleyenler ekmek derdinde değil.
24-) Onlara göre; AKP'nin oy depolarından Sincan'daki ekmek kuyruğunda bekleyenler de iktidara kumpas kuruyordu.
25-) Ne yalanlar ne iftiralar bitiyor. Yetmiyor; itiraz eden gençlerin cep telefonları, küpeleri, içtikleri kahve suçlama nedeni oluyor. SON
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1- Kahramanmaraş'taki Ezgi Apartmanı'nın girişindeki Kervan Pastanesi, tadilat adı altında binanın içini oydu. 6 Şubat depreminde bina yıkıldı, 35 kişi öldü. Pastane sahipleri eski Maraş MÜSİAD Başkanı Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel'i kurtarmak için bilirkişi raporu hazırlanmış.👇
2- Çıldırtıcı bir adaletsizlik ve zalimlik bu. Ezgi Apartmanı olayı, bu ülkede vicdan kalmadığını ortaya koymaya yeter. Rant çetelerini anlatmaya yeter. Bir bilgisel ile anlatacağım. Nurgül Göksu'nun sesini herkese duyurmazsak bu karanlık hepimizi yutacak.
3- Nurgül Göksu'nun avukat oğlu, avukat gelini ve henüz 6 aylık torunu Ezgi Apartmanı'nda ölen 35 kişi arasındaydı. Bina depremin ilk saniyelerinde yerle bir oldu. Hepsi yataklarında öldü. Çünkü binanın altı oyulmuştu.
1- İŞTE O GÖRÜNTÜLER
Psikiyatrist Prof. Salih Zoroğlu’nun hastası olan Beyza’nın evine gizli kamera koydurduğunu ve o kameranın hafıza kartından Zoroğlu’nun görüntülerinin çıktığını yazmıştık. Çok önemli delil olan o görüntülere ulaştık.
2- Ailesi Beyza'yı uzak bir şehirden seans için İstanbul’a getirdi ve otelde kalıyorlardı. İddiaya göre; seansta Beyza’ya ketamin veren Zoroğlu, diğer çocuklar gibi ona da onlarca kişiliğinin olduğunu ve bunun aile içi cinsel istismardan kaynaklandığını söyledi.
3- Zoroğlu, ketamin ve telkinlerle Beyza'yı annesi, babası ve ağabeyinin onu istismar ettiğine inandırdı. Profesör seanstan sonra verdiği 2 sayfa notta "Valla bu hastalığı bilmesem bu ‘Cin’, ‘Şeytan’ diyeceğim. Onunla aynı odada kalmayın" yazmıştı. Kız otelde ailesine saldırdı.
1- Göz göre göre firar ettiler. 6 Şubat Depremi’nde Ezgi Apartmanı 35 insana mezar oldu. Binanın yıkılmasına giriş katındaki Kervan Pastanesi’nde yapılan tadilatın neden olduğu söylendi. Yakınlarını kaybedenler aylardır bunu anlattı. Ama pastanenin sahipleri çok güçlüydü.
2- Bir ay geçmeden enkazı kaldırmak istediler. Binada avukat oğlu ile gelini ve 6 aylık torununu kaybeden Nurgül Göksu enkaz başında haftalarca nöbet tuttu. Kesilen kolonu, kaçak asansör parçalarını buldu.
3- Kervan Pastanesi’nde tadilat yapılırken perde duvarları, kirişler, döşemeler delinmiş, zemin ile asma kat arasındaki kolon kesilmişti. Asansör ve merdiven için tabliye kesilmişti. Apartmanın yöneticisi yıllar önce bu tahribatın fotoğraflarıyla Çevre Bakanlığı’na gitmişti.
1- KİM KAZANSIN? “Sandığa gitmeyeceğim, küstüm, umudumu kaybettim” diyenler, oy vermek yerine şezlongda ayaklarını uzatacaklar, sadece hatırlayın. Bunlar mı kazansın? Biliyorum; yüzlerce madde olsa bilgisele sığmaz. Akla gelen 50 maddeyi yazalım, siz de ekleyin lütfen.
2- Bu ülkenin kurucu liderlerine “İki ayyaş” diyenler, Ayasofya’da Atatürk’e lanet okuyanlar mı kazansın?
3- ABD’nin Irak’ı işgali için yabancı askerlere Türkiye topraklarını açmaya çalışan mı kazansın? ABD’nin piyonu olup Suriye’ye cihatçıların yolunu açanlar mı kazansın? Türkiye’ye milyonlarca göçmenin gelmesine neden olanlar mı kazansın?
1- KAYIP ÇOCUKLAR ÜLKESİ. Sandığa giderken bu ülkeyi enkaza çevirdiklerini ve o enkazda onlarca, belki yüzlerce çocuğun 3 aydır kayıp olduğunu unutmayın. O çocuklarımız, aileleri tarihi acının en derin karanlığında ve biz ülke olarak onlara sırtımızı çeviremeyiz.
2- İPEK VE DURU KOYUNCU
İpek ve Duru Koyuncu ikiz. Henüz anaokuluna gidiyorlardı. Antakya’da İlke Apartmanı enkazında bulunamadılar. Anne ve babaları ile birlikte kayıplar. Dedeleri, enkazdan birkaç moloz parçası alarak onlara mezar yapmak istiyor.
3- ABBAS YİĞİT KÖSE
Abbas Yiğit Köse, 6 aylıktı. Ailesiyle İlke Apartmanı’nda yaşıyordu. Ne babası Yakup Köse’nin ne annesi Münevver Köse’nin ne de Abbas Yiğit’in cenazesi bulundu. Yakınları devlet kurumlarından hiç arayan olmadığını ifade ediyor.
1- ADALETSİZ SEÇİM- Tarihi seçime saatler kaldı. Parti devletinde, adaletsiz bir seçim süreciydi. İktidar yine rakiplerini terörist, hain ilan ederken kirli yöntemlere, yalanlara başvurdu. Bu video bilgisel ile kirli siyaseti, adaletsiz seçimi arşivleyelim.
2- İktidar, Kılıçdaroğlu’na karşı seccade kampanyasıyla seçim sürecinin sert geçeceğini ilan etti. Erdoğan günlerce bir fotoğraf üzerinden kampanya yaptı. Mitinglerde seccadeler açıldı.
3- Din istismarında sınırlar aşıldı. Erdoğan cami avlularında mitingler yaptı.