İmam-hatip liselerini bitirenler neden ilahiyat fakülteleri ve İslam enstitülerine gitmiyorlar da ille de kaymakam, vali, savcı, yargıç ve subay olmak istiyorlar? Bu uzun vadeli eğitim ve bürokratik yerleşim projesini kimler planlıyor?
Batı’nın deli gömleğini giyen Türkiye, adım adım kendi sonunu nasıl hazırladı? Bütün bunlar ilmek ilmek yaşanırken, insanlar uyuyormuydu?
Neden susturuldu…
CiAsal İslamcılar, K.Mısıroğlu, A.Şimşirgil, M.Armağan gibileri asla bu toprakların insanı olmadılar. Bunlar; bir avuç derin azınlığın kuklalarıdır. Arkaları “Derin” soyları şaibelidir.
28 Yıldır “Suikast Anıtı”ndan Başka Hiçbirşey Yapılamadı. Tutuklama, Gözaltı, Soruşturma, Şüpheli..Hiçbiri Yok. Sadece Süpürülmüş Kanıtlar Ve Ah-Vahlar Kaldı. Zaten O Günlerden Belliydi Bu Sonuçlar.
O Günden Belliydi, Polisin Ve İşçilerin Çalı Süpürgesi İle Ortalığı “Temizlemesi”. Sebebi İse Moral Bozucu; “Başbakan Geliyor Ortalığı Pis Görmesin”. Yazık… Keşke Yapılan Hatalar Bu Kadarla Sınırlı Kalsaydı. Ama Olayın Kötü Tarafı Daha Önceden Belliydi.
Aydın işgal edildi. Mermi bile sıkmadan, ellerini kollarını sallaya sallaya ilerliyorlardı. Aydın belediye başkanı Çakmarlı Emin bey'di. Evinin balkonunda dev Yunan bayrağı asmıştı!!
İlk toplu katliam Aydın'da yaşandı. Kızılcaköy'de insanları camiye topladılar, ateşe verdiler. 106 kişi diri diri yanarak can verdi. Uluslararası soruşturma heyeti tarafından fotoğraflandı... Pencerenin demirlerine yapışmış çocuk elleri vardı.
Saatler boyunca, son nefesini verene kadar tecavüz edilen kadınlar vardı. Çocuklarının gözlerinin önünde ırzına geçilen anneler vardı.Fiziksel tahribatın yanısıra, psikolojik tahribat da korkunçtu.