Thread by @dgoksedef

1-Elim sürekli gidiyor-geliyor hesap kapama butonuna.

Cevap vermek istiyorum. Dur diyorum. Sil hesabı gitsin diyorum. Ben böyle birisi değilim ki nasıl olacak o zaman diyorum, diyorum duruyorum.

Ama artık bu kadarına katlanamıyorum.

2- Baştan söyleyeyim:

Özür tweetimden geri adım atmak yok. Aynen ve kelimesi kelimesine geçerlidir. Kayıtsız, şartsız ve “ama”sız.

3-Birçok kişi reklam olsun diye twitterde olduğumu düşündü.

Devlette çalışıyorum. Muayenehanem yok. Ürün satmıyorum. Öğretim üyesi özel poliklinik muayenelerim bile randevuya kapalı.

Kısacası buradan hiç hasta çağırmadım. CTF hastasını ameliyat etmeye yetişemiyoruz ki.

4-Pandemi öncesi hiç takipçim yoktu.

Hastaneler kapanınca insanlar ortada kaldı. Ben ne yapabilirim diye düşününce, twitter üzerinden “bana kalp ile ilgili acil olduğunu düşündüğünüz soruları mail ile sorabilirsiniz” deyip @haluklevent in bir tweeti altında paylaştım.

5-Takipçi sayısı binleri geçti birkaç gün içinde. O sırada @BulutGulcuN hoca da #sanalhastane ile binlerce insana yardım ediyordu. Beni de listesine alınca hesap kişisel hesaptan başka birşeye dönüştü.

6-Binlerce kişiye o dönemde nöbetçi hastanelere yönlendirdik beraberce (CTF’ye değil). Sonra bu organizasyon son buldu. Hesabın hikayesi bu.

7-Benim hikayeme gelince: Aort diseksiyonu operasyonlarını daha iyi öğrenmek için, 2005 yılında USMLE step 1-2ck-cs ve 3’ü verip, 2007-2008’de Cleveland, 2009-2010 yıllarında New York’ta aort cerrahisi fellowluğu yaptım.

8-2010’da hocam dönersen mutlu oluruz, dönmezsen birini alacağız deyince döndüm.
Biz kısıtlı imkanlara (yatak sayısı açısından) sahip bir kliniğiz. Buna rağmen -pandemi öncesinde- İstanbul’da en çok diseksiyon ameliyatı yapan hastaneyiz. Bu konuda sayısız teşekkür ve belge var.

9-Ameliyatlarda herkesi kurtaramıyoruz. Elimizde insanlar ölüyor zaman zaman. Bu kaçınılmaz. Hiçbir asistanımıza exitus haberi verdirtmeyiz, böyle birşey hiç olmadı, olmaz da. Gelir sorarsınız, mezunlarımız var ülkemin heryerinde onlarla konuşursunuz denk gelirse.

10-Her hasta candır. Bizim branş ölümden bir önceki durak.
Aort diseksiyonu ile uğraşırken kendimi bulmuş olduğumu düşünür, şükrederim hep. Başka birşeye ihtiyacım olmadığını düşünürüm. (Eşim ve 2 çocuğum haricinde)

11-Hastanemizde her yaptığımız diseksiyon ameliyatı maddi olarak zarar yazar. Hastalar hastanede uzun süre kalırlar. Diğer hocaların bazıları bu sebeple ameliyatı yapmamızı yıllardır istemez. Onları da ikna ederek malzeme alır, elektif hastalarımızı erteler de yapabiliriz.

12- Suat Abi daha önce kendi anlattığı “diseksiyon” dersini ben doçent olunca törenle bana verdi. Gururla anlatırım o dersi: “İnsan hayatına yapılan en büyük etkiye sahip ameliyatlardan biridir” diye başlarım derse.

13-Bu ameliyatı bir asistan yapamaz. Bir hoca da tek başına yapamaz. Yapmamalıdır.

14-Hoca egosu, sözlü sınavları, aşağılanan öğrenciler, tahtım vs konuları beni daha da üzdü.

15-Pandemi nedeniyle sözlü yapmıyoruz.
Eski sözlü günlerinde ise her öğrenci benim sözlümden geçer, kalma yoktur. Hatta sözlüde soruyu bilemeyen öğrenci varsa, önce diğer arkadaşlarına sorarım cevabı bilen var mı diye.
Varsa, bilen öğrenciden bilmeyene anlatmasını isterim.

16-Anlatabilirse sevinerek şöyle bitirim sözlüyü: Sözlü, bir öğrenme ortamıdır. Biz doktorlar neden topluca vizit yaparız? O sırada bilmiyorsak veya aklımıza gelmemişse diğer meslektaşımız bizi uyarsın/anlatsın. Bunu şimdiden öğrenin diye.

17-Asistanlarımızın birçoğuna mezun olmadan diseksiyon ameliyatı yaptırmaya çalışırız. Hepsine mümkün olmayabiliyor.

18-Para kazanılan dönemde doktorluk yapıp, şimdiki durumu anlayamama olayına gelince.
Hiç para kazanmadım ki ben. Maaşım 3 yıllık profesör maaşı. Döner sermayem, sabit. Mesai dışı ameliyat yaparsam, maaşım kadar olmuyor.

19-Arabam 2015 golf, eşimin arabası 2015 jazz. Evim Ataköy 9. ksımda, annemin desteği ile aldık onu da. Malvarlığımız bu.

20-İki çocuğum var. Özel okula gidiyorlar. Parasını ödeyemediğimiz için eşim özele geçti 2 yıl önce. Meslektaşlarından mobbing olayı da vardı. Anlaşma yaptık onla; ben CTF’de diseksiyon yapacağım, o para kazanacak. Sağolsun. Olmadı tabii, pandemi çıktı kazançlar eridi gitti.

21-Ben 47 yaşındayım. Bahsedilen doktorların “Altın Çağ”ına denk gelmedik biz. Haberiniz olsun. Üstelik sizler kendinizi ifade edebiliyorsunuz. Hakkınızı arıyorsunuz. Biz de bu açıdan sizleri kıskanıyoruz.

Ör: Bakın nasıl güçlü bir şekilde kendinizi ifade ettiniz.

22-Twitterda kendinizi ifade etmek zor. Herşeye flood yazamayız.

Sizlerin başına gelenler bizlerin de başına geliyor, hergün. Yıllardır. Ne kaymak tabakasındayız, ne tahtta. Bize de bazı hastalar yüklenebiliyor, cimere şikayet ediyor, bazen de ölümle tehdit edebiliyorlar.

23-Bunu mesele etmemeye çalışıyoruz sessizce.

Dinazor, amca, boomer, terbiyesiz, hadsiz, yüzsüz, Allah b.. versin vs. o tweeti atınca söylenen sözlerdi ve ağırıma gitti.

24-Evet, o kadar doluymuş ki insanlar, tweeti bir meslektaşım @Bladesinger15 yorumlayınca ve böylesine dikkat çekince tekrar tekrar okudum ve hak verdim. Yanlış oldu. Bencil davrandım. İnsanları üzdüm, onlara hakaret etmiş oldum.

25-Gençlerin hayallerini, olmuş olan korkunç hekim şiddeti olaylarını düşünmeden böyle yazdığım için gelen tepkiler haklıdır. Kesin.

26-Buraya kadar okuyanlara teşekkür ederim.

Hesabın samimiyeti artık şüpheli kategorisinde. Birşey yazmam, hiç tanımadığım birisini incitiyor bunu biliyorum.

27-Hakaret edenlerin algıları nedeniyle hakaret ettiklerini düşünüyorum. Sonuçta bu algıya ben sebep oldum. Canları sağolsun.

28-Amacım bu flood ile içimdekileri dökmekti. Okuduğunuz için tekrar teşekkür ederim.

Okunması için yeterli bir süre geçtikten sonra, hesabımı sileceğim.

Kimseye cevap yazamayacağımı belirtir, kırdığım herkesten tekrar özür dilerim.