Solda Enver Paşa ile Padişah Sultan Abdülmecit'in torunu,Şehzade Süleyman'ın kızı,2.Abdülhamid ve Reşat’ın yeğeni olan eşi Naciye Sultan (Naciye Sultan,Enver Paşa’nın şehadeti sonrası, vasiyetine uyup kardeşi,Nuri(Killigil) Paşa ile evlenmiştir).Sağda Atatürk ve eşi Lâtife Hanım.
1-HİDAYET kitabının yazarı Alman ajanı Rotraut SCHEER Asırlardan sonra Atatürk'ün yeniden yeşerttiği Türk İslamını bakın nasıl ince ince Araplaştırdı.
Rotraut Scheer kitabıyla Türkiye'nin başına sarılan emperyalist çorabın hikayesini yazmıştı.
2-1966 yılında Almanya'dan gelen Rotraud Scheer , Nurcu Şule Yüksel ile beraber Samsun'dan başlayıp(!) yurdun herbir köşesini köy köy kasaba gezerek "Müslüman Kadının yükümlülükler" adılı toplantılar düzenlemiştir.
3-Cami ve belediye hoparlörleri duyuruları yapılan bu toplantılarda Rutt "Örtünmeyen kadın müslüman değildir, yeri cehennemdir!"derken 6 yaşındaki oğlu da dinleyici kadınlara "Cehennemde yanacaksınız" diye bağırıyordu.
Ve bir toplum sekillendirme projesi böylece hayata geçti...
4-Durum ne yazık ki siyasi olunca, Anadolu kadının başörtüsü türban, sonra da çarşaf siyasetine dönüştü..
Şule Yüksel Şenler
Alman Rotraud Scheer
1960'lı yıllardan itibaren, özellikle Almanya'nın öncülüğünde gerçekleşen faaliyetler bilinmeden bu konu tam olarak anlaşılamaz ..
5-Alman ajanı Rotraud Scheer'in ortağı Şule Yüksel Şenler hakkında kısa bilgi ; ntv.com.tr/turkiye/yazar-…
6-Sultan 2.Abdülhamid'in kara çarşafı yasakladığını biliyor muydunuz?
"Bugün cuma selâmlığı töreninden sonra Teşvikiye'deki silâhhâneyi Padişah Hazretleri teşrifle oradan saraylarına dönerler iken yolda, tuhaf bir şekilde bellerinden bağlı siyah çarşaflara bürünmüş ve yüzlerini,
7-Yüzlerini de siyah renkte ve gayet ince peçelerle örtmüş bazı kadınlar gözüne ilişmiş, bunların örtünmemiş denilecek halde açık saçık bulunmalarına ve âdeta matem elbisesi giymiş Hristiyan kadınlarına benzemelerine bakılarak birden bire İslâm olduklarında tereddüt buyrulmuştur.
8-İzaha muhtaç olmadığı gibi büyük İslâm devletinin ayakta durması, devamı ve yükselmesi kadın ve erkek bütün Müslümanların her türlü hal ve hareketlerinde şeriatın yüksek hükümlerine son derece dikkatle uymalarına bağlı olup aksi hal Allah esirgesin gerek fertler gerek devlet+++
9-+için maddî ve mânevî sonsuz zararlara sebeb olacağından İslâm kadınlarının Allah'ın emirlerinden bulunan örtünme usul ve kaidelerine fevkalâde dikkat ve itina etmeleri lüzumunu beyana hacet olmadığı, bu çarşaflar ise İslâm kadınlarınca örtünmeye aslâ uygun ve müsait olmadığı+
10-+gibi bir maksatla şuraya buraya girmek için bazı münasebetsiz erkekler tarafından da bir fesat ve melânet perdesi olarak kullanılmakta olup hatta geçenlerde bir erkek bu suretle çarşafa bürünerek kadın kıyafetinde silâhlı olarak bir eve girip içerdeki kadının üzerine hücumla+
11-+çaldığı eşyayı pencereden arkadaşına atarak savuşmuş olduğundan dindarlık ve maslahat bakımından meydanda olan zararlarından ötürü icap edenlere münasip bir şekilde anlatılıp tenbihlerde bulunmak suretiyle kadınların çarşaf giymelerinin yasaklanması+
12-Padişah emri iktizasındandır. Bu hususta emir sahibinindir."
Başkatip Süreyya Bey
02 Nisan 1892
13-"İblisler Kıbleyi değiştirmeselerdi" kimsenin din ile bir sorunu yoktu,olmayacaktı da.
Ne zaman bu iblisler dini ve siyaseti manüpüle ettiler işte insanlar da bunlardan nefret etmeye ve yeni arayışlara başladılar.
"Deccalin Tek Din Projesini" dinleyin
14- Fetöye, kefil olan , fetönün ABD'de yeşil kart almasını sağlayan Atatürk düşmanı CİA ajanı Graham Fuller ile Merve Kavakçı yan yana iyi mi ? Tesadüf mü ? Tabiki tesadüf değil .
15- 6.Filoya secde eden Milli Talebe Birliğinin ,6.Filoyu denize döken vatansever gençlere saldırmasını Cengiz Özakıncı İblisin Kıblesi Kitabında anlatıyor.Cumhuriyet darbedir diyen TBMM eski başkanı İsmail Kahraman o tarihte Milli Talebe Birliği Başkanı.
16-Türkiye'yi Siyonist-Masonlar mı yönetiyor, yoksa Amerikancı İslamcı İlim Yayma Cemiyeti'nin kurduğu İmam-Hatip okullarında yetişen İslamcılar mı? 1998'de Siyasal İslam'a destek yasası çıkartan Hristiyan-Siyonist ABD 60 yıldır İslamcıların kıblesi mi?
İtalya'da bir ofis, çalışanların hepsi İtalyan, dikkatimi " Türkler " için çok önemli bir şey çekti, bakalım kimin dikkatinden kaçmayacak...
11 Kasım 1930 yer Atatürk Orman Çiftliği.Afet İnan,Mustafa Kemal Atatürk ve ABD'nin ilk Türkiye Büyükelçisi Joseph Grew'in görüntüleri.
Atatürk,Büyükelçiyle Fransızca konuşuyor. Birileri ise önünde metin olmadan Türkçe konuşamıyor.
Atatürk yabancı dile ayrı önem vermiştir. Çok iyi Fransızca ve yeterli derecede Almanca biliyordu. Tabii bütün Balkan gençleri gibi Rumca (Yunanca) ve Bulgarcaya aşina idi. Fransızca konuşuyor, mektuplar yazıyor, çeviriler yapabiliyordu.
Coğrafya kader değildir.
İsveç,coğrafyası sebebiyle çok soğuk olduğundan yaşanması en zor ülkelerdendir. 20. ve 21. Y.Y.'da ise ülkelerin ekonomik,sosyal ve kültürel gelişimi için coğrafya kader olmaktan çıkmıştır.İsveç buna örnektir.
İyi bir eğitim sistemi olan her ülke gelişir.
Yaşar Nuri Öztürk ,yıllar önce milyonlarca insanın göremediğini görmüş, idrak edemediğini idrak etmiş gerçekten de taktire şayan bir konuşma yapmıştı.
Bugün ülkemizde Şeriat isteyen Osmanlı torunlarının elinde imkan olsa ilk gidecekleri yer de İsveç gibi modern ülkelerdir.
Geçen yıl Akp ve MHP'lilerin gri pasaportla yurt dışına kaçış skandalını hatırlayın.
MHP'li Adana Karataş Belediyesinin 2019'da olmayan mehter takımını dahi yurt dışına çıkardığı 30 kişiden 20'sinin ülkeye dönmediği ortaya çıkmıştı.Mehter takımı firarda,Avrupa bizi kıskanıyor🤣
a-Sultan Vahdettin'in kızı
Neslişah Sultan'dan Atatürk ve reformları yorumu.
b-2.Abdülhamid'in torunu :
Sürgüne gönderilmemizden daha önemlidir Atatürk'ün vatanı kurtarması.Atatürk vatanı kurtarmasa milletimiz paramparça olurdu.
1-c-İlk konuşan Abdülhamit'in torunu Mehmet Orhan Efendi: Yaşa Mustafa Kemal Paşa.
d-İkinci konuşan, Abdülhamit'in torununun oğlu Ertuğrul Efendi: Atatürk fevkalade iş yaptı. Memleketi kurtardı.
Osmanlı torunuyum diye ortalıkta dolanan Atatürk düşmanı ciğersizler iyi izlesin.
2-Bu 4 insan yurt dışında zorluklar yaşamış hakiki Osmanlı torunu ve bunları tanıyoruz.Bu konuşanların hepsi gerçek ve hepsi en az 3-4 dil bilen,Dünyayı okuyabilen entellektüeldirler.
1974 Eylül'ünde,Kıbrıs çıkartmasına katılan teknik personelin verilen adreste toplanması talebi üzerine, 200 personel Ankara'da bir araya gelir.
Sorulur,"savaşta en çok sıkıntı çektiğimiz şey nedir?"
Katılanların çoğu tank paletlerinden şikayet eder.
1-Öyle ki Erzurum'daki tankların paletleri sökülüp, Kıbrıs'a götürülüp takılmıştır.
Sorulur, "bu paletleri yerli olarak üretebilir miyiz?"
200 kişiden 42'si "evet üretebiliriz" cevabı verir.
Denir ki, "yaparız diyen 42 kişi kalsın, diğerleri birliklerine dönebilir."
2-Sonra o 42 kişiye denir ki , "siz yaparız dediğinize göre, kafanızda bir plan proje var.
Kafanızdaki o bilgiyi kağıda dökün, 1 ay sonra yine burada buluşalım."
1 ay sonra yine aynı salonda buluşurlar.Her birinin hazırladığı evrak toplanır.
"Türk Egemenliğini tehdit eden Suriyeli Sığınmacılar son dönemlerde yaptıkları paylaşımlarda Türkiye'de Egemenlik hakkı iddia etmeye başladılar. Bu paylaşımlarda 515 sayısını sık sık kullanıyorlar. 515 sayısı kısaca Arap Haşimiler Devleti'nin sembolüdür.
Arap Aşiretlerinin kendilerine özgü sayıları vardır. 515 sayısı Arap Milliyetçiliğini en uç tarafta savunan El Naim, Kariyş, Seliym, Heziyl ve Kenani Aşiretlerinin sembolüdür.
Silahlı gösteri yapan Suriyeli çetelerin kılıçlarına dikkat edin.
Türkiye'de bulunan Suriyeli Sığınmacılar her yere 515 yazarak ülkemiz topraklarında Egemenlik hakkı iddia edeceklerini açıkça dışa vurmaktadırlar. Bu duruma sessiz kalmak saflıktır.
Suriye'de çekilen 515 fotoğraflarına dikkat edin. Bayrak bir yerden tanıdık geliyor....